Avatar
Hüseyin Vodinalı

Taliban’a İran görevi mi?

featured

2021’de, ABD’nin 20 yıllık kanlı işgalden sonra kuyruğunu kıstıra kıstıra kaçıp gitmesinden sonra Afganistan Taliban’ın eline düştü.

Taliban şu anda dünyadaki rejimlerin en gericisi ve en zayıfıdır.

Afganistan zaten dünyanın en geri kalmış ülkesiyken, bir de mağara devrinden bile geri Taliban’ın işgaline uğradı.

ABD çekildikten sonra orada Taliban’a karşı bir tutum aldı.

Afganistan’ın Batı bankalarındaki paralarına el koydu ve IŞİD Horasan diye bir örgütü canlandırdı.

ABD, normalde Taliban’a karşı.

Taliban, Rusya ve Çin ile ortak görüşmeler yapıyor, bazı bazı işbirlikleri bile oluyor.

Ama neticede 85 milyar dolarlık Amerikan silahları Taliban’ın eline geçti ve bunlar kullanılmak üzere zamanını bekliyordu.

İşte o zaman da şimdi geldi.

Tam da İran’ın Rusya ve Çin ile işbirliğini yükselttiği bir zaman.

Hele Rusya’ya askeri destek vermekle suçlanan İran’ın pek yakında nükleer bir güç olması da söz konusu iken.

Taliban ise ABD ile düşman ama köken olarak Peştun olduğu için tarihsel olarak Pakistan ile derin bağları var.

Özellikle Pakistan istihbaratı ve ordusu ile Taliban arasında organik bağlar var.

Peki Pakistan ordusu ve istihbaratı ISI kimden emir alıyor?

Son İmran Han örneğinde gördüğümüz gibi, doğrudan ABD’den talimatlı çalışıyorlar.

İmran Han’ın Çin ve Rusya ile sıcak ilişkileri sonrası önce bir meclis darbesi, ardından iki suikast ve tutuklama girişimi ile tasfiye sürecini Atlantik ötesinden yürüten ABD, şimdi de Taliban’ı sahaya sürdü.

Son iki gündür çıkan sınır çatışmalarında çok sayıda ölü var ve Taliban ağır silahları İran sınırına yığıyor.

Peki bu çatışmanın hiç mi doğal sebebi yok?

Elbette var.

Su meselesi.

Bölge konusunda uzman yazarlardan olan Andrew Korybko bakın 23 Mayıs’ta, “Taliban, İran’ın Su Haklarını İhlal Etmekle Tehlikeli Bir Oyun Oynuyor” başlıklı yazısında neler söylemiş:

“İran-Taliban ilişkileri, Afganistan’ın su kaynaklarının paylaşımına ilişkin 1973 anlaşmasını ihlal ederek Helmand Nehri’nden su kesmesinin ardından ciddi biçimde kötüleşiyor.

Taliban, batıdaki komşusuna karşı bir güç oyunu oynuyor gibi görünüyor; bunun amacı, yukarıda belirtilen anlaşmaya uyma karşılığında kendi yönetiminin resmi olarak tanınmasını sağlamak olabilir. Diğer bir hipotez ise Taliban’ın ülkesinde artan sosyo-ekonomik zorluklar karşısında radikal tabanını sağlamlaştırma girişiminde İran’a karşı mezhepsel kışkırtma olabilir.

Son olasılık, Taliban-Pakistan bağlarının yakın zamanda istikrara kavuşması ve Taliban’ın İran’a ABD’nin emriyle ya da sonradan ödül alma niyetiyle saldırmasıdır.

Özellikle Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) üyeliği, Suudi Arabistan ile yakınlaşması ve oyunun kurallarını değiştiren (Rusya ve Hindistan ile Koridor/NSTC) Kuzey-Güney ulaşımı aracılığıyla kendisini Avrasya entegrasyon süreçlerinde vazgeçilmez bir oyuncu olarak konumlandırdığı için, İran’ın yoktan bir kriz icat etmesi için hiçbir neden yok.

Taliban riskli bir kumar oynuyor ve BRICS ile ŞİÖ’nün çekirdeğini oluşturan Rusya, Hindistan ve Çin bu işten hiç hoşlanmayacak.

Taliban’ın daha çok izole olması veya yeniden Pakistan ve ABD yörüngesine girmesi gibi iki seçenek var. İki seçenek de Avrasya güçlerinin işine gelmez.

Tek çözüm ŞİÖ bünyesinde Afganistan ve İran’ın bir anlaşmaya varmasıdır.”

Ancak gelişmelere bakılacak olursa Taliban krizi yükseltme peşinde.

Taliban liderlerinden Abdülhamid Horasani bakın ne demiş: “Emirlik büyüklerimiz mücahitlere izin verirse 24 saat içinde İran’ı almaya hazırız.“

Mağara adamı Horasani hala savaşların Toyota ciplerde bikeysilerle (ağır makinalı) yapıldığını filan sanıyor.

Oysa İran’ın savaş teknolojisi şu anda Batı’yı yakalamış durumda neredeyse.

Sadece Şahit dronlarını gönderse Horasani’nin sarığına kondurabilir.

AFGANLAR BUNUN İÇİN Mİ TÜRKİYE’YE GELDİ?

İşin bir de Türkiye tarafı var.

Tam bu dönemde İran ile sınırımızdaki mayınlar temizleniyor.

Tıpkı ABD ve İsrail emriyle Suriye savaşı öncesinde AKP’nin Suriye sınırındaki mayınları temizlediği gibi.

Ve bir de her gün İran sınırından Türkiye’ye gelen binlerce Afgan genç erkek görüntüleri var.

2 milyona yakın Afgan’ın ülkemize girdiği söyleniyor. Bunlardan bazıları ilk zamanlarda doğrudan (ABD’nin eğittiği desteklediği) Afganistan Ordusu üniformasıyla giriyordu.

İran’a karşı İsrail veya ABD’nin doğrudan bir saldırı yapması pek mümkün değil.

Hürmüz Boğazı kapandığı anda Batı ekonomileri felce uğrar.

ABD için tek şans İran’ın sınır komşularıyla savaştırılmasıdır.

Bunun ilk adımı Azerbaycan Ermenistan savaşı esnasında, Bakü’nün İsrail ve ABD’ye yakın durmasıyla gördük.

Şimdi Taliban tarafından bir saldırı gözleniyor.

Bir de batık ekonominin kurtarılması, dolarların gelmesi karşılığında Türkiye devreye sokulursa Allah göstermesin felaket olur.

Bu iki milyon ABD eğitimli Afgan askeri onun için mi ülkemize geliyor yoksa?

Ne de olsa AKP’nin Taliban ile yakın ilişkileri var, her ikisi de “Sünni İslam”cı.

Türkiye’deki gruplar acaba bunun için mi kullanılacak?

Sonrasında da Türkiye’nin Talibanlaşması mı gelecek?

Bakınız, AKP’nin yaptığı “biz ABD’ye karşıyız Rusya ile birlikteyiz” edebiyatı gerçek değildir.

AB 13 milyon sığınmacıyı tutan AKP’nin iktidarda kalması için dua ediyor.

ABD de Suriye’de çözüm olmadığı için ülkenin doğusunda PKK devletçiğine hizmet eden bu tutuma destek veriyor.

Hatay’ın da Araplaştırılmasıyla, Suriye’nin doğusu ve Barzanistan ile birleşen Kürt Devletçiği rahatlıkla Doğu Akdeniz’e çıkış yolunu bulacaktır.

Buna asla izin verilmemesi gerekiyor.

Tıpkı Taliban ile İran’a karşı bir işe kalkışılmaması gerektiği gibi.

Taliban’a İran görevi mi?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. bu Osmanlı zihniyetiyle böyle bir şey yapabilirler. eğer devlette hala bu tehlikeyi önleyebilecek asker, bürokratlar varsa ne ala.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!