Murat Bölükbaşı yazdı…
Stefan Kuntz’un gönderilmesiyle Türk Milli Takımı’nın kaptan pilot koltuğuna oturan Vincenzo Montella, Hırvatistan ve Letonya maçlarını futbolcularımız “can havliyle” kazanınca, bizim şakşakçı basının gözbebeği olmuş, daha sözleşmeye attığı imzanın mürekkebi kurumadan çok bilmiş futbol kamuoyu tarafından imparator ilan edilmişti.
Veryansın TV’de Muharrem Karanfilci hocayla yaptığımız Spor Politik programında, “Ben Montella için ne menfi, ne de müspet bir yorum yapmam. Benim Montella’yı teraziye koyacağım yer Avrupa Şampiyonası Grup müsabakaları olur” demiştim.
Turnuva öncesi hazırlık karşılaşmalarında aldığı 3 malubiyet, 1 beraberlik’le turnuva öncesi iyi sinyaller vermeyen Milli Takımımız, Gürcistan karşısında aldığı 3-1’lik galibiyetle tribünlerdeki ve televizyon başındaki vatandaşları sevince boğarken, Gürcistan karşısında oynanan futbol, tehlike çanlarının da çalmasına sebep oluyordu.
Samet ve Abdülkerim’den oluşan merkez defansımızdaki büyük sorun Gürcistan’a ciddi pozisyonlar veriyor, ama Gürcistan hücumcuları yüzde yüzlük gol pozisyonlarını cömertçe harcıyordu.
Bu sorunun çözümü için, Samet yerine Merih, çok ağır bir oyuncu olan Abdülkerim yerine daha çabuk ve çevik Kaan Ayhan tercihi düşünülebilirdi.
Merkez orta sahanın daha agresif savunma yaparak tehlikeyi önde bitirmesi veya birbirine geçmiş blok savunma yaparak birinci bölgede yaslı bir savunma anlayışı uygulaması da maçın kısa sürede kopmasına engel olabilirdi.
İlk maça göre Portekiz müsabakasında, Arda’nın yerine Yunus, Kenan’ın yerine Kerem’i tercih eden Montella, kadro mühendisliği konusunda kafalarda soru işareti bıraktı.
Gürcistan maçı bize, mutlak bir santraforla oynamamız gerektiğini göstermişti ama bu mevki için oldukça yetersiz olan Barış Alper tercihi de Montella adına yanlış bir karar oldu…
Portekiz müsabakasına önde Yusuf Yazıcı, sağda Barış Alper, solda Kenan, ortada Arda tercihiyle başlayıp topa daha fazla sahip olan ve pozisyon üreterek rakip kalede etkili olan bir milli takım izlemeyi hayal ederken, Amerikayı yeniden keşfetme hastalığına tutulmuş bir teknik adam hezeyanının kurbanı olduk. Montella, 46’da Yusuf, 58’de Kenan, 70’te Arda’yla nihayet doğruyu bulsada, ve millilerimiz son 20 dakikada Portekiz yarı sahasına yerleşse de, atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmişti. Çekya’nın Gürcistan’la beraberliği sonrasında çekya’dan alınacak bir puan bizi ilk 16’ya götürür de, sonrası ne olur bilemem.
Ancak şundan eminim ki, bugün Montella’nın takım kurulumunda yaptığı hatayı hiçbir Türk teknik adam yapmazdı.
Çok doğru tesbitler, yazık verilen paraya bu hocaya. Demecinde de saçmaladı, sağ sol kanat defans elek gibiydi, ortada top dağıtacak beyin yoktu.