Avatar
Nihat Genç

Korsan gemisi

1980’lerde çok bilmiş liberaller medyada devlet otoritesi kalkarsa ‘özgürlüklerin’ geleceğini iddia ediyorlardı!

1980’lerde çok bilmiş liberaller ekonomide devlet tekeli kalkarsa ‘özgürlüklerin’ geleceğini iddia ediyorlardı!

1980’lerde çok bilmiş liberaller laikçiler (?) başörtüsü ve inançlarda yasakları(?) kaldırırsa ‘özgürlüklerin’ geleceğini iddia ediyorlardı!

Medyaya ‘holdingler’ geldi ve yaygın ve korkunç diktatörlüğünü inşa etti!

Siyaseti artık holding medyası icra ediyor istediğini aday yapıyor istediğini yok sayıyor ve holdinglerin yağma ve talan ve imar ve ihale yolsuzluklarına karşı tek laf etmiyor!

Ve holdingler siyaset ve meclis üstü ve yargı üstü ‘dokunulmaz’ hale geldiler!

Yasadışı tarikatlar cirit atıyor milyonları ortaçağ hurafeleriyle kandırıyor ve tarikatların her birinin toplam şirket sayıları binleri on binleri geçti! Ve tarikatlar ‘dokunulmaz’ ilan edildi!

Fetö ve AKP ve CIA Türk Ordusuna yalan uydurma sahte belgelerle hücuma geçti ve kuvvet komutanları dahil binlerce yüksek subayı içeri tıktı! ‘Derin devlet’i ortadan kaldıracaklardı!

Türk Ordusunu ortadan kaldırmaya gücü yeten siyasi İslamcılar şimdi mafya ve sokak çetelerine karşı kılını kıpırdatamıyor?!

Holdingler ve mafya ve tarikatlar ‘parsayı’ bölüşüyor!

Denetleyen bir meclis var mı?

‘Çetelerin Siyaseti’ kitabında ‘serbest sömürü’ düzenini insanlığın başına bela edenlerin neo-liberaller olduğu ve devletin ‘korsan gemisine’ dönüştüğünü doğuda batıda artık her aklı yeten söylüyor!

İmar ve ihale ve rüşvet düzeni ve ortaklıkları üst düzey siyasilerle iç içe!

Siz halkın sesini duyuran halkın örgütlenmesini isteyen tek bir patron tek bir şeyh tek bir mafya lideri gördünüz mü? Siz kamu adına hizmet eden bir holding bir tarikat ve bir mafya gördünüz mü?

Hepsi kendi çıkarını düşünür ve hepsi hiyerarşik olarak tek kişiye saraya bağlıdır!

Türk Ordusuna faşist, derin devlet, ırkçı, yasakçı, vesayet düzeni, diktatörlük, vs. diyen liberaller holdinglere özgürlükçü, bireyci, hür girişimci ve tarikatlara ‘sivil kurumlar’ diyordu!

Siyasi İslamcıları holdingler tarikatlar ve mafyayla iç içe ‘devlet mi’ getirdi yoksa ‘çeteler mi? Yoksa emperyalist düzen mi dişine uygun siyasi İslamcıları liberallerle el ele tutuşturup getirdi!

Siyasi iktidarı destekleyen her İslamcı yapı, holding, tarikat ve mafya grupları ‘haraç’ alıyor, kimden, halkın vergilerinden devletin hazinesinden!

Kamu özel teşebbüslerini bir lira gibi sembolük paralarla satın alanlar, üretimi ve istihdamı geliştirmedi, tek yaptıkları devlet şirketinin ‘arsasına’ oturmak!  İçinde Telekom gibi büyük şirketlerin de olduğu binlercesi satıldı ve sahiller ve ormanlar ve yaylalar ve hep rabbana aynı isimlere ihalelerle bu büyük ganimeti bölüşüyorlar, Özal’a evliya Tayyip’e dünya lideri demesinler de nankörlük mü yapsınlar!

Bir tarikat şeyhiyle bir mafya lideri arasında ne fark var, biri zikirle hurafeyle dinle uyutuyor diğeri kokainle! Bir holding medya patronuyla şeyh ve mafya lideri arasında ne fark var, o da ekranlarında her gün CHP’yi konuşarak bu devasa soygun düzenini örtüp milleti uyutuyor!

Siyasi İslamcıların iktidar gücünü beşli çetelervari holdingler ve şeyhler ve mafya liderleri oluşturuyor, arsa arsa, parsa parsa, banka banka, ihale ihale, şirket şirket, memleketin hazinelerini aralarında üleşiyorlar! Kamu çıkarı nerede? Sosyal devlet nerede? Parasız eğitim ve sağlık nerede?

Bu soygun düzenine susan akademi de payını alarak statüsünü koruyor, bu soygun düzeninden vekiller de payını alıyor her dönem seçilerek, bu soygun düzeninden tarikatlar da mafya da payını alıyor, bu soygun düzeninden yargıçlar da payını alıyor, aman işimizden olmayalım, diye!

İşte liberaller hayal ettikleri barış, özgürlük, demokrasi diye .ötlerini yırtıp ekranlardan maaşlanıp hizmetinde oldukları, soygun düzeni bu!

Şimdi de Kenan Evren’i beğenmiyorlar! Özal’ın ve 24 Şubat’ın önünü açan, fetöcüleri Menzilcileri bilumum tarikat şubelerini ‘devlete’ istihbarata ve orduya ve yargıya dolduran kim?

Hem Kenan Evren’in nimetleriyle beslenecek büyüyecek hem de şimdi Kenan’ı beğenmeyeceksin!

12 Eylül’ü kim yaptı, 60 ihtilali, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 şubat, kimin eseri? Amerikan darbeleri ve Amerikan askeri liberallerle önünüz açılacak şimdi de Amerika ve liberallere karşı nankörlük yapacaksınız! Irak İşgalinde at pazarlığı yapan kim? İslamcı TV’ler Irak’ta milyonlar ölürken sesini çıkarttı mı? Amerika Irak’ı seyredilmiş atom bombalarıyla yıkarken liberaller ‘özgürlükler’ geliyor diye sabaha kadar ekranlarda erik dalı gevrektir havasında değil miydi?

Şu Fatih Altaylı, her dönem maaşlandığı holdinglerin tetikçiliğini yapmadı mı, Türk Ordusunun en üst komutanları tutuklanırken ekranlarına hurafenin dibini bulmuş Ömer Çelakıllar ve Cübbeliler’i milletle alay eder gibi çıkartmadı mı hatta Türk Ordusu tutuklanırken Habertürk’te tango oynamadılar mı? Taraf Gazetesi Silivri’ye hukuksuzca tıkılan generallerle dalga geçmek için ‘daha karpuz kesecektik’ manşetleri atmadılar mı?

Bugün hem holdingler hem tarikatlar hem mafya liderleri ‘yargıyı’ satın almıyor mu?

Hem holdingler hem tarikatlar hem de mafya, halk isyan etmesin, halk uyanmasın, halk itiraz etmesin, sokağa çıkmasın, iktidarı eleştirmesin, diye baskı tehdit şantajla ‘susturulmuş’ bir halk için iktidara hizmet etmiyorlar mı?

Beğenmediğimiz o eski günlerde sivil kurumlar, dernekler, sendikalar ve akademi toplumsal güçleri oluştururdu ve bir şekilde hepsinin sesi çıkardı, şimdi sesi çıkan holding ve tarikat ve mafya çeteleri!

Siyasi İslamcılar haracını ihalelerini narko piyasasını bu çetelerle üleştiriyor!

Hani sivildi bu yapılar, siz seçimle gelen bir holding patronu gördünüz mü, siz seçimle gelen bir tarikat lideri gördünüz mü, siz seçimle gelen bir mafya lideri gördünüz mü, ama sivil kurumlar ve mesela kooperatifler seçimle geliyordu ve mesela kamu şirketlerinin hesabı sayıştayında meclisinde denetleniyordu?

Bu patronaj yapıları bu mafya çeteleri bu tarikatçılara iyi bakın, hepsi siyasetin en üst sınıfıyla arkadaş kanki yakin akraba ve İslamcı ideolojik dava arkadaşı!

Bunlar seccadeli haydut çeteleridir, İslamcı iktidara itaati koruyan ve karşılığında haraçlarını alan!

Çete deyince aklınıza sadece Kolombiya Meksika gelmesin, Amerika’da 2008 ekonomik kriz ve çöküşünde bankaların finans şirketlerinin  ve siyasilerin ‘çeteleşip’ devlet hazinesini soydukları ortaya çıkmadı mı? 2008 ekonomik krizi banka ve finans şirketleri ve onları gazlayan liberal akademisyenlerin ve üst düzey siyasilerin mesela hazine ve maliye bakanlıklarının ortak çalıştıkları ortaya çıkmadı mı?

Dokunulmaz denilen üst sınıf patronlar ve siyasiler hazine ve maliyeyi nüfuzlarına geçirmiş ve soygun düzeninde mafya gibi hareket edip kanun hukuk yasa hiç dinlemişler!

Buna ‘serbest sömürü’ düzeni deniyor, hesap yok denetleme yok artık meclis de yok sadece ‘saray’ düzeni!

Peki bu haraç düzenine isyan ettiğinizde ne olacak, söyleyeyim, holding medyası size itibar suikastleri düzenleyecek, tarikatlar sizi kafir dinsiz ilan edecek ve mafya motorsikletli suikastçısıyla kafanıza sıkacak!

Türkiye Devleti, liberaller ve İslamcılar’ın işbirliğiyle İslamcı siyasetin emrine girdi ve yirmi yıl gibi kısa sürede ‘korsan Devleti’ne dönüşüverdi!

Dikkat edin, bu korsan gemisindekilerin isimleri, baba, şeyh, ağbi, büyük, mübarek, efendi, beyefendi, patron ve Allah dostu ve dünya lideri yani hepsi ‘üstün insanlar’ hepsi ‘dokunulmaz’!

Ve ellerindeki servet tarihlerde olmadığı kadar!

Osmanlı’nın da hakkını yemeyelim, ve ellerindeki mutlak yargı gücü tarihlerde olmadığı kadar!

Ve halkı sindirme susturma yıldırma manipüle algı güçleri tarihlerde olmadığı kadar!

Ne mi yapacaksınız? Milli bir duvar inşa edeceksiniz!

Katıksız tavizsiz yağmacı talancı soyguncu holdinglere ve mafyaya ve tarikatlara karşı!

Vatansever bir heyecan uyandıracaksınız, eyvallahsız!

Mesela CHP yüzde yirmibeşlik seçmen gücünü pasifize edip aktif siyasetten düşürdü ve mesela aktif üyeleri olan HDP CHP’yi ele geçirdi ve mesela Türkiye’deki Fetö’nün ve Menzil’in ve İsmailağa’nın ve nicesi ve Mısır’da bir dönem iktidarı alan Müslüman Kardeşlerin milyonlarca ifade edilen aktif üyeleri vardı, ve mesela, İngiliz İşçi Partisi Almanya’da sosyal demokrat parti, nicesinin arkasında sendikalar yani aktif üyeleri vardı, ve mesela, Özal’ın dahi arkasında sayıları kırkbini geçen hemşehri dernekleri vardı, yani siyaset yapmak, itiraz etmek, müdahele etmek, sözünün geçmesi için, yepyeni bir yapılanmaya ‘aktif’ üyeliklere çoktan geçilmeliydi…

Aktif üyeler itiraz kültürüyle siyaset yapar, karşı çıkar, milli cephe oluşturur, halk dayanışmasını örgütler ve ülkesini seven itilmiş dışlanmış kariyer sahibi insanlarına sahip çıkar ve siyaseten öne çıkartır ve liberallerin ve mafyanın ve patronların önüne hukuk adına ‘set’ çeker, milli bir duvar oluşturur!

Düşünün Türk Ordusunu topyekün sahte delillerle tutukladılar mahkeme kapılarına dayanışma için elli kişi bulamadınız, yarın, anayasayı değiştirecekler, itiraz için sokağa çıkacak elli kişi bulamazsınız!

Hala holding artıkları piçleri takip edip seyrederek, youtuba tiktok’a gömülerek, durduğunuz yerde ona buna küfrederek ancak Cumhuriyet’in son kalesi anayasanın giriş maddeleri de elinizden alınırken elleriniz kollarınız bağlı çaresizce seyredersiniz!

Film mi video mu seyrediyorsunuz, elinizden giden İstiklal Savaşıyla kanla aldığınız Milli Egemenlik haklarınız! Elinizden giden doğduğunuz büyüdüğünüz memleket, elinizden giden vatan toprağı, elinizden giden insan onurunuz, elinizden giden ‘varlığınız’, elinizden giden çocuklarınızın geleceği!

Ve anayasada tarikatlara da yasallık getirildikten sonra kahvenin bir köşesinde ya da tatmin sağladığınız twitinizde facebook’unuzda o küfürleri de edemeyeceksiniz!

Evet onların ahlakı yok ama sayıları çok!

Sayıların bu kadar çoğalması için kırk uzun yıl liberalleriniz İslamcılarınız tarikatlarınız Fetöcüleriniz ve bilumum hainleriniz ekranlardan o kadar çok yalan iftira attılar ki…

Sayıların bu kadar çoğalması için Cumhuriyet ve milli istiklalimizin kahramanlarına ve kazanımlarına o kadar ağır küfürler edip beyinler kafalar zihniyet ve algıyla o kadar oynadılar ki!

İhanetin hormonlu yapılarıyla artık genetik kodlar değişti!

O milli heyecanı artık mumla arıyor bulamıyorsun!

Kitlelerin kafası omurgası değerleri değişti!

İnsan dediğin halk dediğin çalışan dediğin herkesi elleri kolları bağlı ve kafası karmakarışık çöp yapıverdiler!

İradesiz tepkisiz heyecansız şuursuz kimliksiz bu sayısal üstünlükle keyfi düzenin keyfi tarihte olmayacak kadar sapasağlam yerinde!

Korsan gemisi

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. Kim kaldı Kuvayi Seyyareden
    Başta Astragan kalpak
    Belde Revolver..

  2. Nihat Bey, evet bu halk yani bizler, bu tarikat mafya çete diktasına layığız. denecek bir şey yok.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!