Avatar
Nihat Genç

Yobazlığın kökenleri

featured

Nihat Genç yazdı…

Tarikatların vakıf adı altında kurulmuş sıbyan mektepleri (ilk mektep) çocukları aksine dinden insanlıktan uzaklaştıran çağdışı ilkel mekteplerdir!

Kardeşlerim, bizler, dine karşı insanlar hiç değiliz, aksine, din ve din kültürü toplumun sosyal ve siyasi ahlakı için elzemdir!

Ancak nasıl oluyorsa dini, insan ahlakı ve maneviyatı yüksek insanlar yetiştirmek için değil, devleti toplumu ele geçirmek düşmanlaşmak hatta minicik çocuklarımızı köleleştirmek canavarlaştırmak ve insanlıktan çıkartmak için çok yanlış bir yerde kullanıyorlar!

Devlet eliyle dinimiz sosyal ve siyasi ahlakımızın gelişmesine katkı sunmuyor aksine dini çocuklarımız ve toplumumuz için bir işkencehaneye dönüştürüyoruz!

Niçin sorgulamıyorsunuz, din, sosyal ve siyasi ahlaka hizmet etmeli, şeyhlerin ve siyasilerin .ötlerinin rahatlığına hiç değil!

Diyanet ve tarikatlar Cumhuriyet’e karşı çıkıp Osmanlı’da ‘sıbyan’ mektepleri vardı deyip yüzbinlerce çocuğu çağdışı insanlıkdışı bu mekteplere gönderiyor!

Bu sıbyan mektepleri denetimsiz ve havasız ve kara cahil yobazlar yetiştiriyor!

Oysa, büyük felaketi ilk gören Osmanlı aydınlarıdır ve 19. asrın başında itibaren sıbyan mekteplerini ıslah eden (değiştiren-iyileştiren-geliştiren) yine Osmanlı’dır!

Bugünki sıbyan mektepleri ise diyanet eliyle ıslah edilmemiş primitif-ilkel ortaçağ özelliklerini korumaktadır yani bugünkü sıbyan mektepleri en ilkel haliyle yeniden hortlatılmış ve niçin Osmanlı tarafından ıslah edildiğini de hiç sormamışlardır!

Osmanlı aydınları başta Ahmet Cevdet Paşa Tanzimat günlerinde, sıbyan mekteplerinde Kur’an ezberleyen çocukların asırlar boyu Osmanlıca (harekesiz Arapça yazı) dahi okuyamadığını görünce aynı okullarda Türkçe okutabilmenin yollarını aramış ve müfredatı silbaştan değiştirmişlerdir, düşünün paniğe sebep olan, bu çocuklar senet dahi bir telgraf dahi okuyamıyorlardı!

Mesela sıbyan mekteperinde Tanzimat’a kadar sadece okuma-ezberleme eğitimi verilirdi ve ‘yazı’ öğrenemezlerdi. Yani okurlardı ancak yazamazlardı. Bu yüzden Tanzimat ve Islahat’la sıbyan mekteplerine kara tahta ve tebeşir getirilmiş, yobazlar bu karatahta ve tebeşire dahi karşı çıkmışlardır!

Ve Osmanlı aydınlarının sıbyan mekteplerinde ‘ahlak’ okutmaya başlatması yine 19. asrın başlarıdır! ‘Ahlak’ okutma ihtiyacı neden doğmuştur? Ve sıbyan mekteplerinde ‘coğrafya’ dahi okutulması 1870’li yıllardadır, ve bugünkü modern ilkokulların temelini sıbyan mekteplerinin ıslahıyla atan Cumhuriyet değil Osmanlı’dır, çünkü çürümeyi ve batışı önce sıbyan mekteplerinde gördüler!

Kardeşlerim, pireye kızıp yorganı yakmayın, dinimizi bu yobazların elinden alın, dinimizi yine güzel ahlak’ın hizmetine verin!

Bakın, Osmanlı aydınları yobazların elindeki medreseleri ıslah edemeyeceğini anladığı için medresenin karşısına o güne kadar olmayan modern okullar kurmaya başlamışlardır!

Mesela Encümeni Daniş diye bir eğitim kültür kurumu kurmuş ve Batılı eserlerin çevrilmesi ve okutulması için harekete geçilmesini sağlayan yine Osmanlı’dır, oysa o zamana kadar şeri hukukta böyle bir okul yoktu!

Kendinize sorun, Cumhuriyet’i kuran kadrolar neden bir askeri okul olan harbiyeden ya da yurtdışında okumuşlardan çıkmış, neden medreseden çıkmamıştır!

Mesela medrese varken Darülfünun gibi modern okulları kurma ihtiyacını Osmanlı aydınları hangi gerekçelerle hissetmiş ve sorun, Medrese bize neden yetmedi neden Darülfünun’u (bugünkü üniversite) kurdular!

Çünkü medrese, 16. yüyılda fizik, astronomi ve aritmetik ve mantık gibi dersleri müfredattan çıkartmış ilerleyen çağın gerisinde kalmıştır!

Şimdi, bugün, sıbyan mekteplerini ıslah eden Osmanlı’nın son yüzyılındaki aydınlarının telaşı, endişesi ve hafakanları hiç yaşanmamış gibi, sıbyan mekteplerini kaldıkları ortaçağdaki ilkel yapılarıyla ezbere dayalı ve katı disipliniyle tekrar ve yasadışı kurdular!

Falakayla eğitim gören bu karanlık ve izbe yerlerin önce denetimi sonra havalandırılması ve sonra pedagoji şarttır!

Son iki yüzyılda çocuk eğitimi (pedagoji) gelişmiştir ve kendinize sorun hala neden sıbyan mekteplerinde vahşi usullerle eğitim verilmektedir!

Çünkü son yüzyılda hortlayan İslamcılık çocuklar için elzem olan eğlence ve oyunun ve mizahın ne anlama geldiğini başta Diyanetimiz hala anlayamamıştır!

Oyunsuz ve eğlencesiz ve boş zamansız ve sosyal kültürü olmayan bir eğitim olmaz!

Oyunsuz ve eğlencesiz ve boş zamansız ve sosyal kültürü olmayan eğitim ancak yobaz yetiştirir!

Yobazlık, eğlencenin her türüne, içki içmek, göbek atmak diyor, konseri sevmiyor, plajdan nefret ediyor, düğünde dahi Kur’an okutup halayı horonu yasaklıyor, müze gezmeyi seyahat etmeyi hatta köye yaylaya çıkmanın dahi insanları rahatlatacağını hesaba hiç yazmıyor, çocuklara bezirgancıbaşı gibi çember gibi top gibi beştaş gibi dama ve satranç gibi oyunları dahi çok görüyor ve dindışı buluyor!

Boş zaman, dinlenme, rahatlama, diye bir kavram bu okullarda yok, yahu delirdiniz mi, manyak mısınız, çocukları makine dişlisi cıvata ya da yontulan odun parçası gibi görmekten utanmıyor musunuz?

Osmanlı deyip çocukları zindana sokuyorlar, mesela Sıra Geceleri, Yaren geceleri halay zeybek horon folklör, Nasreddin hocası, Karagöz’ü Ortaoyunu, bir rahatlama alanı olarak Osmanlı’da çok yaygın kültürel eğlenceler olarak neden vardı!

Umberto Eco’nun Gül’ün Adı romanını hatırlayın, gülmenin yasak olduğu kilisenin ortaçağ eğitim sistemini anlatıyordu, kahkaha yasak!

Sonradan icad olunup din diye sunulan bu İslamcılık eğlence ve oyun kültürünün ne anlama geldiğini bilmediği gibi sosyal hayatımızda nişanlılık-sözlülük-flört ilişkilerini de dinimiz ve örfümüz vecibelerine uygun düzenleyememiş Pakistan’dan Arabistan’a kadar gençliği sakat ve sapıklığa açık bırakmıştır!

Düşünmek bile korkunç, çocuklarımız bu okullarda bir türkü bir şarkı söylemeyi dahi dinden çıkmak olarak görüyorlar!

Ve çocukların önüne birden fazla kadınla evlenmekten ve cennette yetmişbin huri’den başka tür bir hayal ve eğlence koymuyorlar!

Bir soruverin bugünkü Diyanet ve yobazlar eğlenceyi-oyunu-mizahı neden dindışı görüyor!

Çünkü ‘eğlence’yi aşkınlık yoldan çıkma olarak görüyorlar!

Çünkü eğlencede yobaz kafasına göre kuralsızlık ve kuralları çiğneme var!

Oyunsuz eğlencesiz eğitilmelerini geçtik bu okullarda neden mizah yok!

Çünkü mizah padişahı kiliseyi ve tabuları dinlemez eleştirir ve arsız söz dinlemez diye korkuyorlar!

Eğlencenin oyunun ve mizahın yatıştırıcı arındırıcı ve rahatlatıcı yanları çocuklarımızdan neden esirgenir, dinimizde diyanetimizde fetva makamızda yüzyıllardır hala cevabı yok!

Kahkaha atmak neden şeytani olsun, cevabı yok!

Neşeden coşkudan uzak tutulan çocuk ‘kederi de’ anlayamaz, neşesiz ve kedersiz bir insanı Allah taşa döndürür, ki, milletin vergileriyle taş kafalı çocuklar yetiştiriliyor!

Bir çocuğun bir oyun ya da dansla bir başka çocuğun elinden tutmasını dahi çok görüyorlar!

Bir çocuğumuz koca okul hayatında bir başkasını elini dahi tutmadan nasıl mezun olup sosyal hayata atılabilir?

Bir başka çocuğun elini tutmaması gibi sosyal bir felaket olabilir mi?

Şüphesiz eğitimde katı disiplin şarttır ama disiplin adı altında çocukları kayıtsız ve hissiz yetiştiriyorlar.

Birlikte top ve oyun oynaması yasaklanan çocuklar topluma-başkalarına nefretle bakar!

Bu nasıl ve ne tür bir disiplin ki çocuğun enerjisi ve heyecanı ve iç coşkusunu yani yaşama sevincini yok ediyoruz!

Ve bir de bu vahşi ortamda yetişen çocukların hepsi de sonra başımıza Alikıran Başkesen olup bize din ve ahlak dersi veriyor!

Dört beş yaşındaki çocuklara resim yapmayı dahi günah diye öğretiyoruz ve 4-5 yaşındaki çocuklara bu mekteplerde kabir azabı, cehennem ve şeytan ve cinler anlatarak din öğrettiğimizi sanıyoruz!

Kardeşlerim, eğlencesiz oyunsuz ve mizahsız ve sosyal kültürsüz bu basık havasız ağırlaştırılmış çok katı ortamlarda ancak ve ancak ülkesinden insanlıktan düşmanca nefret eden yobazlar yetiştirirsiniz!

Oysa din toplumun sosyal ve siyasi kültürüne ve insanların manevi iklimine ve kardeşliğine ve kucaklaşmasına hizmet etmeli!

Bizler bu çağdışı insanlıkdışı mektepler kapatılmalı dediğimizde içimizde çok insan bizlere din düşmanı kafirler olduğumuz yaygarasını basıyorlar, asla, katiyen! Tam tersine din güzel ahlak’a, sosyal ve siyasi ahlak’a yani hak ettiği asli yere hizmet etmeli!

Havasız katı disiplinli ezbere dayalı ve bir eğitimden geçmemiş hocaların ellerinde oyunsuz eğlencesiz boş zamansız mizahsız ve günahtan başka hiç bir şey düşünmeyen ortamlarda ancak ahlaksız hissiz duygusuz ve üretmeyi ve bir meslek bilmeyen şeytanlar iblisler canavarlar yetiştirirsiniz!

Bu pırıl pırıl güneş masmavi gökler altında bu yemyeşil yaylalar ve ormanlar içinde işimiz gücümüz kalmamış çocuklarımızın hayatını zindana çeviriyor onları nursuz suratsız anlayışsız ucube gudubet gulyabani yaratıklara dönüştürüyoruz!

Kendinize gelin!

Bu kadar vahşi yobazı hiç bir toplum sindiremez!

Bu acımasız karanlık cehaletin sosyal siyasi sonuçlarını hiç bir memleket kaldıramaz!

Allah’ın rahmeti ve melekleri çocuklarımızı, kör yobaz hocaların eline verip bir melekten sıkıntılı gergin problemli ve başkalarına nefret ve öfkeyle saldıran bir tuhaf yaratıklar ordusu yetiştirmekten dinimiz diyanetimiz lüks jeeplerine binmiş hiç yorulmamış!

Bu dolar milyarderi tarikatların insan olmanın ve özgürlük ve dünyaya gelmenin ve sevilmenin ve okşanmanın tadına hiç varmamış oyunsuz eğlencesiz mizahsız neşesiz çocuklar yetiştirmedeki   kastı nedir?

Şudur!

Çözemediğiniz ve tadını alamadığınız kasvetli ve sıkıcı hayatınızın intikamını bu melek çocuklardan alıp hayatı herkese zindan etmek çocuklarımızı ve toplumu doğduğuna pişman etmek!

Kolunu bacağını omurgasını ve kafasını kırıp ruhunu yolduğunuz bu çocuklar oysa ülkemiz ve insanlığın geleceği için Allah’ın bizlere gönderdiği muazzam mucizevi müjdelerdir!

Bir türlü becerip yaşayamadığınız Allah’ın hepimize verdiği iç huzuru, akılla yoluna koyamadığınız huzursuzluğunuzun intikamını, hepimizden ve insanlıktan almak istiyorlar!

Din, kendinden başka herkesi hizaya sokmak sigaya çekmek beğenmemek ve din, kendini Allah ve Kur’an yerine koyup ahkam kesmek hiç değildir!

Din, yatışmaktır, rahatlamadır, emin olmaktır, güvendir, itimattır, kardeşlik ve dünya güzellikleri ve nimetlerini herkesle paylaşmaktır ve asla çalıp çırpmamak ve asla yalan söylememektir!

Din adına bu sıbyan mektepleri, sapık seks fantezileri ve tecavüzlerinizin ve oğlancılığınızın ve hırsız siyasetçilerinizin tarlası hiç değildir!

Neden mi Pedagoji!

Çünkü eğlencesiz kalmış beyin sapıklığı eğlence haline getirir!

Çünkü oyunsuz kalmış beyin oğlancılığı oyun haline getirir!

Çünkü oyunsuz ve eğlencesiz kalmış beyinler hırsızlığı ülkeyi soymayı eğlence haline getirir!

Ve dinsiz ve ahlaksız insanlar, sapıklık ve tecavüzlerine dahi dini kılıf bulurlar!

Dinimize saldıran güzel ahlak’ımızı yok eden dinimizin düşmanı yobaz nesiller, kendine İslamcı diyenler tarafından, işte bu karanlık ortaçağ okullarında yetiştirilmektedir!

(Bir örnek mi, cübbeli diye bir hoca, kalkmış, din adı altında ‘yakmayan kefen’ vs. satıyor, ben de kalkıp bu hurafeliktir dinde yeri yoktur, yakmayan kefen satmak şarlatanlıktır, diye yazdın, ne mi oldu, savcılık, yakmayan kefen şarlatanlığıyla dinimizi küçülten dini değerlerimize saldıran bu cübbeliye değil, dinimizde böyle bir tüccarlık yoktur dini değerlerimizi savunan bana dava açıyor, ve bu davalar gittikçe katmerleşiyor, ve bu şarlatanlığın din haline gelmesi diyanet ve savcılar tarafından korunup kollanıyor…)

 

Yobazlığın kökenleri

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

6 Yorum

  1. 28 Aralık 2022, 20:39

    Teşekkürler, sevgiler, saygılar güzel bir hediye bu yazı yeni bir yıl başlarken.Sağlıklar ,mutluluklar diliyorum sizlere.

  2. Nihat abi, Museviler ve Hristiyanlar kendi içlerinde köktendincilik ve tarikatler konusunu nasıl çözmüş? Koskocaman Utah Eyaleti Mormonların kontrolünde.
    İsrail’de Haredim vergi ödemiyor, çocuklarını askere göndermiyor. Bu konuda da fikirlerinizi paylaşabilirseniz memnun olurum.

  3. en net fotoyu nihat genç çekmiş.işte aydın budur.aydın görevi budur.diğer aydın kotası dolduranlara ders olsun.

  4. Yaşasın cumhuriyet, yaşasın istiklâl mahkemeleri.

  5. Türk İstiklal Mahkemesi iyidir!!!

  6. Ağabey! umudumu dirilttiniz! bu topraklara, bu toprakların aydınına (aydın geçinenine) olan öfkemi dindirdiniz! huzur verdiniz! ne güzel bir Atatürkçü ve ne güzel bir Müslümansınız! Allah razı olsun! Mevla bizi; organik, namuslu vicdanlı, agah, müdebbir ve toplumu için gördüğü riskleri bangır bangır bağıran siz gibi vatan evladı aydınlardan mahrum etmesin! Amin!

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!