Barış Doster
Barış Doster

Türkiye ve ABD’nin Kürt devleti projesi

featured

 Barış Doster yazdı…

Türkiye’nin çok yakın ilişkilere sahip olduğu, adeta imtiyazlı devlet statüsü verdiği, savunmak için Türk askerini yolladığı Katar; 2017 yılı Nisan ayında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’yle (GKRY) doğalgaz aramak için anlaşma imzalamıştı. Dost bildiğimiz Katar, Türkiye’nin devlet olarak tanımadığı GKRY ile Akdeniz açıklarında enerji sondajları yapacaktı anlaşmaya göre. Türkiye bu duruma ilgisiz kalmış, tepki vermemiş, hassasiyet göstermemişti.

Türkiye; Katar için, Katar uğruna, Katar adına, Arap devletleri arasındaki gerilimde taraf olurken, bu nedenle zaten sorun yaşadığımız Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’la daha da büyük bir gerilim yaşamayı göze alırken, Katar; Arap kardeşleriyle ilişkilerini düzeltince, Türk kamuoyu bir anda şaşırmıştı. Katar’a verilen sınırsız desteğin fayda – maliyet analizini yapmaya başlamıştı Türkiye. Gecikmişti.

Türkiye’nin hassasiyetinin köreldiği, tepki vermediği, geciktiği başka konular da var. Örneğin, Kerkük. Sadece devlet katında değil, toplumda da maalesef bu konudaki eski duyarlılık yok. Bir diğer örnek Barzani elbette. Irak’ın kuzeyinde, 2017’de yapılan bağımsızlık referandumu öncesinde Türkiye’nin yıllarca kol kanat gerdiği, açıktan desteklediği, ticaret yaptığı, iç siyasette iktidar partisine destek veren, kurultayında “Türkiye seninle gurur duyuyor” diye alkışlanan, adeta devlet başkanı protokolüyle karşılanan, ağırlanan, uğurlanan bir isimdi. Bağımsızlık referandumu yapınca aramız biraz limoni oldu, fakat yine de güçlü tepki vermedi Türkiye. Sonra ilişkiler hızla düzelmeye başladı.

1952’deki NATO üyeliğinden bu yana, asıl sorulması gereken soru şu: Türkiye; bölge ülkeleriyle ilişkilerinde nasıl bir politika izleyecek? Kendi nam ve hesabına mı adım atacak, yoksa ABD adına mı hareket edecek? Önce bu sorunun gerçekçi ve samimi yanıtını aramamız gerekiyor.

ABD’nin bölgemizdeki, Ortadoğu’daki varlığının sebeplerini biliyoruz. ABD’nin bu bölgedeki öncelikler listesinin başında İsrail geliyor. Devamında ise bölgenin zengin enerji kaynakları üzerinde denetim, Suudi Arabistan’ın güvenliği, dört bölge ülkesinin bölünmesiyle kurulacak bir garnizon devlet, bir kukla devlet olarak Kürt devleti, İran’da rejim değişikliği, Çin’in bölgedeki etkisinin geriletilmesi, Rusya’nın bölgedeki ağırlığının dizginlenmesi ilk akla gelenler. Bu liste daha da uzatılabilir elbette.

ABD’nin öncelikler listesindeki Kürt devleti kurma projesini biraz daha açalım.

Böylelikle, ikinci bir İsrail işlevi görecek Kürt devleti sayesinde İsrail üzerindeki Arap baskısı çok azalıyor.

Böylelikle, garnizon devlet olarak tasarlanan Kürt devleti, bölgede ABD’nin üssü, vurucu gücü, geniş ölçekte ise Asya’ya hamle yapmak için sıçrama tahtası oluyor.

Böylelikle, dört bölge ülkesi bölünüyor, parçalanıyor, zayıflatılıyor.

Böylelikle, ABD’nin bölgenin enerji kaynakları, enerji güzergahları üzerindeki mevcut etkisi daha da artıyor.

ABD; Irak’ta Barzani’yi ve Talabani’yi, hem Irak hem de Suriye’de PKK – PYD – YPG ve IŞİD gibi terör örgütlerini hep kullandı. Bugün de kullanmakta, yarın da kullanacak.

O nedenle Türkiye’nin, hepsi de ABD kaynaklı bölünme tehdidiyle boğuşan, ABD destekli terör örgütlerine karşı mücadele eden komşularıyla, doğrudan ilişki kurması, ikili ve bölgesel sorunları, anlaşmazlıkları çözmek için öncü olması, inisiyatif alması şart.

Afrika’dan Latin Amerika’ya dek ABD karşıtlığının çok yüksek olduğunu biliyoruz. Giderek daha çok ülkenin, üstelik bir kısmı da ABD’yle çok yakın ilişkileri olan ülkelerin, Ukrayna’daki savaşın ve Gazze’deki İsrail vahşetinin de gösterdiği üzere, ABD’nin onca baskısına karşın, daha cesur hareket edebildiklerini görüyoruz. Bu devletler, “ABD ne der?” endişesini daha az taşıyorlar. Komşularıyla, ABD’nin “hasım devlet” dediği ülkelerle (Rusya ve Çin başta olmak üzere), siyasi, ticari, askeri ilişkilerini geliştirmek için daha istekli davranıyorlar. ABD’ye rağmen bölgesel ittifaklarını geliştirmek için daha fazla adım atıyorlar. Kendi çıkarları doğrultusunda ittifak ilişkilerini çoğaltıp, çeşitlendiriyorlar. ABD’ye eskisi kadar biat etmiyor, itaat etmiyor, sadakat beslemiyorlar. Bir başka devletle ilişkilerini geliştirirken, ABD’nin itiraz ve ikazlarını daha az ciddiye alıyorlar.

Sözün özü, bu dış politika ikliminde Türkiye; bölge ülkeleriyle, komşularıyla ilişkilerinde bu gerçekleri görerek adım atmalı, bölgesinde ilişkileri geliştirmek için öncü olmalı.

Türkiye ve ABD’nin Kürt devleti projesi

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. Turkiye’de Akp gitse n’olur gitmese nolur? Tüm akademi, STKlar, medya, partiler… ABD olmuş.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!