Erdem Atay
Erdem Atay
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Manşet
  4. Akşener’den Koray Aydın’a zehir zemberek ithamlar! Ayhan Bora – AKP’li ortak – ‘Beşli Çete’…

Akşener’den Koray Aydın’a zehir zemberek ithamlar! Ayhan Bora – AKP’li ortak – ‘Beşli Çete’…

featured

Erdem Atay yazdı…

Zehir zemberek’ bir yazıya hazır mısınız?

Konumuz İyi Parti…

Eski Genel Başkan Meral Akşener ile eski kurucu genel başkan yardımcısı Koray Aydın arasında yaşananlarla ilgili…

***

Veryansın Tv’yi takip edenler 4 Temmuz’da yaptığımız, Meral Akşener, Koray Aydın’a dava açtı’ haberini görmüşlerdir.

Bilmeyenler de şimdi öğreniyor.

Adliye kaynaklarından böyle bir davanın olduğunu öğrendiğimde dosyaya erişmeye çalıştım. Ayrıntıların bir kısmını öğrenebilmiştim ama dosyaya bir türlü ulaşamıyordum.

Meral Akşener’in, Koray Aydın’a açtığı 50 bin TL’lik manevi tazminat davası dilekçesinde Koray Aydın’a çok ağır ithamların olduğunu söylemişlerdi.

Öğrenebildiğim ise sadece Koray Aydın’ın, Akşener’in Erdoğan görüşmesi sonrası yaptığı 3 ayrı paylaşıma karşı bir dava olduğuydu.

***

Nihayet dosyayı bulabildim.

Okuyunca inanın şoke oldum.

Şöyle söyleyeyim…

Yıllarca Meral Akşener’i ve İyi Parti’nin faaliyetlerini en ağır eleştiren, parti içindeki konuları az çok takip eden biri olarak Akşener’i ilk kez böyle görüyorum.

Gemileri yakmanın ötesinde, kendisine ağır sözler söyleyenlere yenilir yutulur iddialar ortaya atmıyor!

Bu yazıyı yazınca bana da dava açar mı bilemem ama Koray Aydın’a açtığı davanın dilekçesine benzer bir dilekçe yazarsa şaşırmam!

Bu yazıdan sonra tüm muhatapları arayıp soracağım iddiaları.

Ama önce sizinle paylaşıyorum…

Hazır mısınız?

***

Mahkemeye verilen dava dilekçesinin altında Meral Akşener’in avukatı Abdullah Ören imzası var.

Dilekçede Akşener, Koray Aydın’ın açıklamalarından iki cümlesine çok takılmış:

Biri ‘Saray’a yanaşma veya iktidarla anlaşma’

Diğeri ise, ‘Partinin yüzünü yere indirecek davranış’

Bu iki cümle üzerinden Koray Aydın’a yükleniyor dilekçesinde.

Koray Aydın’ın 6-13 ve 27 Haziran 2024 tarihinde yaptığı 3 ayrı açıklamanın kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığını söylüyor.

Önce Erdoğan ile görüşmesine açıklık getiriyor Akşener.

Diyor ki, Erdoğan’la görüşmesinde asla Mübariz Mansimov’un ya da başka bir iş adamının hukuki süreci veya dosyasının konuşulmadığını” kendisinin iş takipçisi olarak lanse edilmeye çalışılmasının doğru olmadığını söylüyor.

Hatta bu konuyla ilgili iddiayı ortaya atan Fatih Altaylı hakkında da suç duyurusunda bulunduklarını söylüyor.

***

Diğer konu oğlu Fatih Akşener

Akşener, oğlu Fatih ya da başkasına bir mevki ve makam talep etmediğini, Anayasa değişikliği konusunun da görüşmede hiçbir şekilde gündeme gelmediğini belirtiyor.

Kendisine Erdoğan’la görüştü diye ağır ithamlarda bulunanların CHP lideri Özgür Özel’e hiç böyle saldırılmadığını vurguluyor…

… ve asıl ağır ithamlar bundan sonra başlıyor.

***

Şimdi seçim öncesi 6’lı masa sürecine dönelim.

Akşener masadan kalktıktan sonra çok iddialar ortaya atılmıştı.

Onlardan biri de Halk Tv ekonomi yazarı Serpil Yılmaz’ın iddialarıydı.

Serpil Yılmaz, Koray Aydın’ın yakın bir zamanda ‘Beşli Çete’ olarak bilinen iş adamlarıyla özel bir toplantı yaptığını ileri sürmüştü. Akşener’in masadan kalkmasıyla ilgili, “Bunun bir anda ortaya çıkmış bir mesele olduğunu düşünmüyorum” yorumu yapmış, bu şirket yöneticilerinin bir süredir İyi Parti ile temasta olduğunu söylemişti.

Hatta Serpil Yılmaz, görüşülen binayı, dairenin adresini verebileceğini ve görüşmenin de şahitleri olduğunu belirtmişti.

Bu iddia sonrası Koray Aydın çok sert bir yalanlama açıklaması yaptı ve dedi ki, “Karanlık odaklar tarafından, şahsımı ve İyi Parti’yi karalamak amacıyla servis edilen ‘Beşli Çete’ temsilcisi ile görüştüğüm yönündeki iddialar, alçakça bir iftiradır ve gerçek dışıdır. Bu iftirayı atan ve yayanlar hakkında yargıda hesabı sorulacaktır”.

Koray Aydın, bu yalanlamayı yaparken Akşener’e yaslanmış, bu ‘Beşli Çete’ kavramını ilk kez ortaya atan kişinin cesur lideri olduğunu belirtmişti.

(Konuyla ilgili Serpil Yılmaz’a ulaştım. Kendisine Koray Aydın’ın bir dava açıp açmadığını sordum. Hiçbir şekilde bir dava olmadığını söyledi.)

***

BİRİNCİ İTHAM

Bu hatırlatmayı yaptıktan sonra gelelim dilekçeye…

Evet! Akşener, Koray Aydın’ın bu yalanlamasını alenen yalanlıyor ve görüşmenin yapıldığı yerin açık adresini veriyor.

Ve diyor ki:

Koray Aydın, 2022 yılının Mart ayında Nene Hatun Caddesi No:53 Çankaya Ankara adresinde, (bu adres Cengiz Holding‘e aittir) (*Cengiz Holding’in açıklaması yazının sonunda) toplumda ‘beş büyük müteahhit’ olarak bilinen iş adamları ile toplantı yapıp öğle yemeği yemiştir. Müvekkilimiz bu görüşmeyi ancak olay basına yansıdıktan sonra öğrenmiştir. Davalı Koray Aydın, yemek öncesinde müvekkilimize bilgi vermediği gibi, sonrasında da bu hususta herhangi bir bilgi vermemiştir.”

***

İKİNCİ İTHAM

Akşener’in avukatı devam ediyor:

“Müvekkilimizin partililerin utanç duyacağı bir şey yapması için; mesela, girmiş olduğu seçimlerin masraflarını başkalarına ya da kendisinden alt sırada gelenlere yüklemesi gerekirdi. Ama müvekkilimiz politikaya başladığı günden beri girmiş olduğu tüm seçim masraflarını hiç kimseye yüklemeden kendi imkânları ile bizzat karşılamıştır.”

İddia yine yenilir yutulur değil. Koray Aydın’ın başkalarının paralarıyla seçime girdiğini söylüyor.

***

ÜÇÜNCÜ İTHAM

Akşener’in avukatının kaleme aldığı dilekçesinde aynen şöyle bir ifade yer alıyor:

“İYİ Partililerin, partili oldukları için hicap duymaları için; mesela müvekkilimizin oğlunun Ak Parti Antalya İl Başkan Yardımcısı ile birlikte TOKİ’den arazi alarak SUN…’lı projeler yapması, bilindik firmalarla yatırım ortaklıkları kurması, Ak Partili ve CHP’li belediyeler üzerinden bir kısım usul dışı işler yapması gerekirdi. Ama müvekkilimizin ne kendisi ne oğlu ne de eşi bu tür işlerin içerisinde hiçbir zaman olmamıştır.”

Oy oy oy…

Akşener, açık açık Koray Aydın’ın AKP ile iş ortaklıkları, CHP’li ve AKP’li belediyeler üzerinden usul dışı işler yaptığını söylüyor.

***

DÖRDÜNCÜ İTHAM

Şimdi daha büyük iddialara geliyoruz…

Diyor ki Akşener’in avukatı Abdullah Ören dilekçede:

“Mesela müvekkilimiz görev yaptığı hiçbir dönemde suç örgütleri ile irtibat ve iltisak içerisinde olmamıştır. Bir suç örgütü liderinin yakın arkadaşının Parti yönetiminde yer almasını sağlamamıştır.”

İyi Parti yönetimine bir suç örgütü liderini soktuğunu ve bunun yakın arkadaşı olduğunu söylüyor.

Kim bu acaba?

Peki bu olurken Akşener neden sesini çıkarmadı o da başka bir konu tabii!

Biz devam edelim!

***

BEŞİNCİ İTHAM

Dilekçede yine suç örgütleri iddiası var.

Şöyle yazıyor:

“Mesela müvekkilimizin kendisi veya aile fertleri Ankara’nın gece klüplerinin bilinen isimleri de değildir. Suç örgütleri ile grift ilişki içindeki bu mekânlara hiçbir zaman gitmeyen müvekkilimizin aile fertleri, dolayısıyla bu konuda da partililerin yüzlerini yere eğdirmemiştir.”

Yorum yapmayalım, ilerleyelim…

***

ALTINCI İTHAM

Çok ağır bir ithama daha hazır mısınız?

Dilekçeden aynen alıyorum:

“Partililerin yüzünü yere indirecek olan bir davranış varsa o da; daha parti kurulurken, aile fertlerinin partiye alınan mobilyalar için komisyon istemesidir. Ancak bu istek de yine müvekkilimiz veya aile fertlerinin göstermiş olduğu bir davranış değildir. Bu türlü bir istek içerisinde olmayı da müvekkilimiz hiçbir partiliye hiçbir zaman hiç yakıştırmamıştır.”

Neler anlatıyor Akşener?

Çıldırmış veya gerçekten büyük bir savaşa hazırlanıyor olmalı!

Onu ayrıca değerlendiririz…

Ama dilekçede yer alan bir başka itham var ki, hepinizi şaşırtacak!

***

YEDİNCİ İTHAM

Akşener’in Koray Aydın’ı dava ettiği dilekçesinde Aydın’ın şu anda suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla cezaevinde olan Ayhan Bora Kaplan ile ilişkisine vurgu yapıyor ve diyor ki:

“Mesela Ayhan Bora Kaplan‘ın bir arkadaşının aracını 1,5 yıl boyunca kullanmak müvekkilimiz için partililerin yüzünü yere indiren bir davranıştır. Ancak müvekkilimiz herhangi bir İYİ Partili’nin bu türlü davranacağına da hiçbir zaman inanmamıştır.”

***

Daha ne desin!

Dilekçeyi okuduğumda ‘Neler diyor Meral Akşenerdedim.

Hatta kaynağıma gittim, ‘Bu dilekçe gerçek mi, pek inandırıcı değil’ diye de yakındım.

Sonra da gerçekliğini doğrulattım.

Bu yazı sonrası hem Meral Akşener (Kendisi telefon numarasını değiştirdi, o nedenle avukatı Abdullah Ören) hem de Koray Aydın’a ulaşmaya çalışacağım.

Bakalım ne diyecekler!

Ancak düşünün… Bir siyasi partinin eski genel başkanı, yıllarca birlikte mücadele eden yardımcısına nasıl bu ithamları yapar?

Bunlar yalan olabilir mi?

Yalan çıksa, Akşener bir daha Aydın’ın hatta halkın karşısına çıkabilir mi?

Doğru ise, Koray Aydın’ın bu yaptıklarının arka planında nelerin olduğu sorgulanmayacak mı?

Hepsini göreceğiz…

Ama şunu görüyorum:

Meral Akşener saldırıya geçmiş!

Bakalım yakında neler çıkacak?

***

Son sözüm de şu olsun…

Türkiye’de siyaset bir tiyatrodur ve siyasetçiler de halkı kandıran birer oyuncudur. Sahne arkasını kimse görmez, size ne izletirlerse onu görür, onu anlarsınız.

Artık izleyici olmayın, size yalan söyleyenleri affetmeyin!

 

ERDEM ATAY’IN NOTU: Yazıdan sonra konuyla ilgili çok sayıda kişi aradı. Bunlardan biri de Cengiz Holding’in Basın Danışmanı Gamze Hanım’dı. Kendisi hem ofisi telefonla aramış, hem de şahsıma e-posta göndermiş.
Gönderdiği e-postada şunları söylemiş:
“Haberinizde yanlış bir bilgi bulunmaktadır. İlgili adres bize ait değildir. Yanlışlığın düzeltilmesini talep ederiz.”

Yazıda bu bilgi Meral Akşener’in Koray Aydın’a açtığı dava dilekçesinde bulunuyordu. Aynen yazdım. Dolayısıyla bir hata varsa o da dilekçede olabilir.
Ancak, bir şey çok dikkatimi çekti. Cengiz Holding, ‘adres benim değil’ diyor fakat ‘görüşme olmadı’ demiyor. Bu dikkat çekici.
İkinci olarak da, Ankara’da gazeteciler bilir ki, her siyasetçi ve iş adamının gayri resmi görüşme yerleri bulunur. Onlara ait değildir ama onlar kullanır. Bu da onlardan biri midir bilmiyoruz.

Öte yandan…
Yazının hemen ardından önce Meral Akşener’in avukatı Abdullah Ören’i aradım. Kendisi yurtdışında olduğunu söyleyerek, müsait olmadığını ve şu an görüşmek istemediğini söyledi.
Ardından da Koray Aydın’ı aradım. Yazının yayınlandığı gün 3, bir gün sonra da 1 kez aradım. Kendimi tanıtan ve konuyu söyleyen mesajlar çektim. Ne telefonlarımı açtı ne de telefonlarıma dönüş yaptı. 

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. 24 Temmuz 2024, 05:00

    Lider olmak belli karakteristik özellikleri gerektirir. Yukarıda anlatılanlar kadar seviyeyi düşüren birisinden de lider olmazmış zaten. Ya bu olaylardan haberin olduğu zaman müdahale edeceksin, gereğini yerine getireceksin yani “liderlik” yapacaksın ya da ebediyen susacaksın. Hele hele böyle dava dilekçelerinde bunlardan bahsetmek? Pes doğrusu. Adama demezler mi partiyi yönetemeyen memleketi nasıl yönetecek? Biz parti kademelerinde görev alarak yani yaşayarak gördük gerçi hiçbir şekilde yönetemeyeceğini…

  2. 23 Temmuz 2024, 19:55

    Ben Türkiye de sadece 3 partiye inandim inanmayada devam ediyorum bunlarda akp mhp bbp bana göre diğer partilerin hic biri doğru konusmuyor günü birlik yalan bi bakıyor sun hayvan sever olmuslar bi bakıyorum lgbt savunuyorlar turk halkinin ahlakini bozmazmismista bi bakıyorum pkk ya slmlar ucusuyor feto avukati oluyorlar Yahu bide gerçek ayyildiz bayrak sevdasi olsa onbinlerce sehidime sayginiz olsa ha birileri sehit agilesine küfür de etti birileri sehit agilesine tehdit etti hatta seni aldirrim dedi neyse artik kime guvenecemizi kimlere guven olmadigini net gorduk biliyorum

  3. simdiye kadar niye birsey yapmamis meral apla. Vatanseverleri iyi partiden sutlarken, ayaklarini kaydirirken cok rahat eylemlerini yapiyordu, konu Koray Aydin’a gelince zifir. Bu adami oraya koyan da sensin, o yuzden ifsa tripleri tutmaz Meral apla. Bunu partinin basindayken yapacaktin, ama iste o zaman islerin tikirindaydi. Ha bir de, niye gittin sen soraya, ona gitmedin buna gitmedin. Cay icmeye mi gittin.

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!