İyi Parti’nin ‘muhteşem ülkücüsü’!

Yıl 2007.

Meral Akşener o zamanlar TBMM Başkanvekili.

O dönemde Meclis bünyesinde görevli bir sekretere denk geliyor. TBMM İşletme ve Yapım Başkanlığı’nda sekreter olan bu kişiye bazı arkadaşları referans olunca da ikili arasında yakınlık artıyor. Ardından Akşener, bu Meclis personelini danışmanı olarak yanına alıyor.

8 yıl boyunca Akşener’in yanından hiç ayrılmayan danışman MHP’den ayrılıp parti kurmaya çalışan Akşener’e de tüm gücüyle destek oluyor.

Parti kuruluyor, ortalık karışıyor…

İşte sonrası malum…

15 Temmuz darbe girişimi oluyor.

Akabinde artarda çıkan Kanun Hükmünde Kararnameler…

***

Tarih 1 Eylül 2016.

29818 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de 672 sayılı KHK yayımlanıyor.

KHK listesinde Akşener’in bu danışmanın ismi de yer alıyor ve kendisini TBMM’den ihraç edilen 41 kişinin arasında buluyor.

Hatta öyle ki, bir ara gözaltına alınıyor, fakat çok geçmeden, iddia o ki Akşener’in de devreye girmesiyle tutuklanmasının önüne geçiliyor.

***

Akşener partisini yeni kurduğu zamanlarda yanında M.Ö. adlı bir danışman vardı. M.Ö.’ye ‘honey trap’ olarak bilinen ‘bal tuzağı’ taktiği uygulandı. Yani kadın kullanılarak itibarıyla oynandı. Haksız yere gündem olduğu söylenen M. Ö., Akşener tarafından görevden alındı ve Özel Kalem olarak bahsi geçen eski danışman göreve başlatıldı. M.Ö.’nün gidişinde kimlerin payı olup olmadığına bakmak lazım, ama işte…

***

Bu danışman halen Meral Akşener’in Özel Kalem Müdürlüğünü yapan Esma Bekar.

Nisan ayı içinde Akşener’in danışmanlığından istifa eden ve zehir zemberek açıklamalar yapan Hasan Sami Özvarinli var.

Özvarinli, İyi Parti’de bir FETÖ yapılanması olduğunu ve 3 ismin öne çıktığını iddia etmişti. Birisi İyi Parti’nin Grup Müdürü Mustafa Tuna, bir diğeri danışmanı Yüksel Korkmaz ve bir diğeri de Özel Kalem Müdürü Esma Bekar…

Özvarinli’nin bu açıklamaları sonrası İyi Parti hukuki süreç başlattıklarını söylemişti.

Mustafa Tuna ile ilgili iddialar konuşulmuştu, son haftalarda da gazeteci arkadaşım Ceyhun Bozkurt, Akşener’in danışmanı Yüksel Korkmaz ile ilgili çok çarpıcı bilgiler paylaşmış ve Korkmaz’ın FETÖ iltisakı üzerinde duran yazılar kaleme almıştı.

Ancak Özvarinli’nin adını geçirdiği Esma Bekar ile ilgili iddialar uzun zamandır hiç konuşulmamıştı.

Biz de o dosyayı açalım dedik.

***

Evet, Esma Bekar, TBMM çalışanıyken FETÖ’den dolayı KHK ile ihraç edildi.

Bu ihraca Akşener o dönemde sert tepki göstermiş, Esma Bekar için, “Muhteşem bir ülkücü” ifadesini kullanmıştı.

KHK ile atılması ve hakkında FETÖ soruşturması olmasına rağmen Akşener, Bekar’ı Özel Kalem Müdürü yaptı.

Esma Bekar, partinin en güçlü kişilerin başında gelir desek yeridir, çünkü hangi İyi Partiliyle konuşsam hepsi aynı şeyi söyledi.

Partililer Akşener’e ulaşmanın tek yolunun Esma Bekar’ı ikna etmekten geçtiğini, istediğini görüştürüp, istediğini görüştürmediğini, Akşener’in telefonlarına cevap veren kişinin o olduğunu ve parti içinde kendisine yakın bir ekip kurduğunu ifade ettiler.

Bekar’ın hem TBMM bünyesinde hem de yerelde parti içerisinde çok sayıda kişinin kendi referansıyla göreve başladığını ve bu kişilerin Esma Bekar’a sürekli bilgiler verdiği konuşuluyor.

Bekar’ın bu bilgiler ışığında Akşener’i çok daha kolay yönlendirdiği de iddialardan biri.

Bekar o kadar güçlü ki, bazı konuları Akşener’e sormadan bile karar alabiliyor ve işlem yapabiliyor.

Yani kısaca Bekar’ın izni olmadan Akşener’le görüşmek neredeyse mümkün değil.

Aday listelerinin oluşturulmasında fazlaca etkisi olduğu konuşulan Esma Bekar’ın FETÖ’ye karşı tutumu olan isimlerin tasfiyesinde de etkisi olduğu ileri sürülüyor.

Partideki en yakın arkadaşlarından biri de hakkında yoğun FETÖ’cü şüphesi bulunan Yüksel Korkmaz.

Karşılıklı olarak çok yoğun ve sadakate dayalı güçlü ilişkileri var.

Bekar her ne kadar çok güçlü olsa da, parti içinde tarafına büyük bir tepki var. Partililere göre, çok derinlerde birilerinin Esma Bekar’ı koruduğunu ve bu kişilerin sürekli onun önünü açtığını düşünüyor.

***

Peki İyi Parti’de en fazla sözü geçen ve istediği gibi Akşener’i yönlendiren Esma Bekar’ın davaları var mı hiç?

Mesela Esma Bekar’ın eniştesi Faruk Karalar…

Karalar, Esma Bekar ve eşi Ferudun Okan Bekar hakkında Anamur Cumhuriyet Başsavcılığına 2 Temmuz 2015 tarihinde bir suç duyurusu dilekçesi bırakıyor. Soruşturma açılıyor. Gerekçe ise Bekar çiftinin Karalar’ın parasına çökme iddiası. 2015/2310 soruşturma numaralı dolandırıcılık dosyasını soruşturmayı yapan savcı Yasin Öztürk inceliyor (!) ve şüphelilerin ifadesini dahi almadan ‘Kovuşturmaya Yer Yok’(KYOK) kararı veriyor.

Düşünün, Anayasal güvence altına alınan hak arama hürriyetine aykırı bir durum oluşmasını bile dikkate almıyor ve ifadeler alınmadan KYOK veriyor.

Sonra ne oluyor biliyor musunuz?

1 yıl sonra yaşanan darbe girişimi sonrası Savcı Yasin Öztürk FETÖ’den ihraç ediliyor.

Ama Bekarlar davadan çoktan yırtmış oluyor.

***

Ankara’da yaptığı işlerle Esma Bekar’dan fazla konuşulan isim ise eşi Ferudun Okan Bekar.

Kendisi hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma açıldı.

2020/93886 sayılı soruşturma dosyasının konusu ise FETÖ’nün Hacettepe yapılanması. Hacettepe Teknokent’i 200 milyon dolar zarara uğrattıkları gerekçesiyle aralarında Ferudun Okan Bekar’ın da olduğu bir soruşturmadan bahsediyor.

İddia o ki, üniversiteden Fetullah Gülen’e milyonlarca dolar gönderilmiş. Baş sorumlu olarak da Bekar gösterilmiş. Zira kendisi bu paraları harcama yetkisine sahip dönemin Genel Sekreter Yardımcısı…

Yolsuzluk sırasında işbirliği yapılan kişi ise Gülen’in doktoru Tuncay Delibaşı.

Peki Ferudun Okan Bekar’ın görev yaptığı dönemde kimler görevdeydi?

Rektör Murat Tuncer, FETÖ’den sanık! Nisan 2018’de tutuklandı, 1 buçuk yıl tutuklu kaldı.

Murat Tuncer’in bu süre zarfında Tuncay Delibaşı ile 978 kez, diğer FETÖ’cü Şerif Ali Tekalan ile de 29 telefon görüşmesi yaptı.

Rektör Yardımcısı Cem Saraç, FETÖ’den ihraç!

Rektör Yardımcısı Şebnem Harput, FETÖ’den ihraç!

Genel Sekreter Mehtap Tatar, FETÖ’den ihraç!

Peki bu büyük dosyada baş sorumlu olarak gösterilen Bekar’la ilgili bu soruşturmadan ne çıkmış olabilir?

Tabii ki KYOK!

***

Ferudun Okan Bekar’ın hem İzmir’den hem de Ankara’dan bazı belediyelerden çok sayıda ihale aldığını ve bunları da İyi Parti üzerinden yaptığı Ankara’da bilmeyen yok. Bir ara alınan bu ihaleleri de inceleriz…

***

Akşener’in deyişiyle ‘muhteşem ülkücü’ Esma Bekar, hakkında verilen ihraç, yani KHK kararının iptali için Ankara 4’üncü İdare Mahkemesi’ne dava açıyor.

2017/874 sayılı dosya ile Başbakanlık ve TBMM Başkanlığı aleyhinde idari işlemin iptal talebine Mahkeme 2017/1219 karar no ile ‘incelemeksizin reddedilmiştir’ kararı veriyor.

Ancaaaak!

672 sayılı KHK’nın 2’inci maddesinin 1. Fıkrasında yer alan, “Terör Örgütlerine ve Milli Güvenlik Kurulu’nca Devletin Milli Güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti yahut iltisakı…” hükmü gerekçe gösterilerek kamu görevinden ihraç edilen ve idari işlemin iptali davası Mahkemece incelemeksizin reddedilen Esma Bekar, nasıl oluyorsa oluyor, kamu görevlisi olarak göreve başlıyor!

Meclis’te grubu bulunan İyi Parti’nin önce grup danışmanı oldu, ancak Akşener’in Özel Kalemi olarak görev yaptı. Doğal olarak da maaşını TBMM’den aldı. Şimdi de TBMM’de Meclis Müşavirliği kadrosunda.

Nasıl iyi mi?

Peki soru şu:

KHK ile ihraç olan herkes birilerinin danışmanı olarak Meclis’te yerini alabilir mi?

O zaman neden Meclis’e danışman olarak girmeye çalışan kişiler hakkında güvenlik soruşturması yapılıyor?

Esma Bekar’ın güvenlik soruşturması yapıldı mı?

TBMM’de 41 kişinin ihracı için hazırlanan saha araştırma raporunda hakkında ‘sakıncalı personel’ denilen kişinin TBMM’de işi ne?

Nasıl devlet görevlisi oldu?

Devletin ‘sakıncalı’ dediği kişiye, Meral Akşener’in ‘muhteşem ülkücü’ diyerek sahip çıkması değerlendirildiğinde, Akşener’in devletten fazla bildiği hangi bilgi ya da bilgiler var?

Esma Bekar, İyi Parti’nin neredeyse en kritik noktalarını nasıl yönetebiliyor?

Buna bu yetkiyi tanıyan Meral Akşener midir?

İyi Parti yetkilileriyle yaptığım görüşmede, bu kişinden herkes gibi Meral Akşener’in de rahatsız olduğunu söylediler.

Pek inandırıcı gelmediğini söylesem de, ısrar ettiler. Madem Akşener, Özel Kalem’inden rahatsız, peki neden onu görevden almıyor?

Alacak gücü mü yok!

Eğer gücü yoksa, bu ‘muhteşem ülkücüyü’ orada tutan güç kim?