Erdem Atay yazdı…
Narin cinayeti ve hala anlamadığımız olaylar zinciri…
Ardından Yenidoğan çetesi, öldürülen bebeklerimiz ve hastanelerde yaşananlar…
Sonra Fetullah Gülen’in ölümü ve FETÖ’nün gelecekteki konumu…
***
Daha bu gündemleri bitiremeden ‘derin devlet’ olduğu söylenen ‘bilge lider’ denilen Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan’a özgürlük demesi ve Meclis’e davet etmesi…
Ortalık kaynayınca PKK’nın TUSAŞ’a saldırısı ve 5 şehidimizin gelmesi…
***
Hangisini konuşalım?
***
Evet, bir iktidar düşünün resmen size gol pası vermiş. Abdullah Öcalan’a özgürlük ve Meclis’te konuşma hakkı tanımaya hazırlanıyor.
… ve işte muhalefet gol atacak derken, el yükseltiyorsunuz ve AKP ile MHP’ye alenen çalışıyorsunuz.
CHP’nin genel başkanı Özgür Özel açıkça AKP ve MHP ittifakına ve iktidarına destek vermiştir.
Hiçbir CHP’li bu saatten sonra kendilerini eleştiren hiçbir kimseye, AKP’li falan demesin!
AKP eşittir CHP’dir!
… sözde Atatürk’ün koltuğunda oturan bu kişi AKP ve MHP nereden emir alıyorsa oradan emir alıyordur!
Hepsinin kıblesi ABD’dir.
Açık açık Suriye’de bir terör devleti kurulmasına onay vermişler ve yine sözde karşı oldukları Büyük İsrail projesinin uygulayıcısı olmuşlardır.
Bunları ayrıntılı olarak konuşuruz.
Ben bugün CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Bahçeli’nin çıkışı öncesi ön almaya çalışıp Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ziyaretine bir iki cümle söyleyeceğim.
Doğan Hatun!
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı.
İki eşbaşkan ve Özgür Özel dizilmişler, kameralar karşısına geçmişler.
Önce diğer eşbaşkan konuşuyor.
Sonra Doğan Hatun’a söz geliyor.
Konuşmasına başlamadan önce Özgür Özel’e eğiliyor, ‘Biraz Kürtçe konuşacağım’ diyor ve Özgür Özel de ‘buyurun’ diyor.
Başlıyor Kürtçe konuşmaya.
Yaklaşık 3-4 dakika Kürtçe konuşuyor.
E tabii doğal olarak Özgür Özel anlamıyor.
Öylece bakıyor.
Sonra söz Özel’e geliyor.
Diyor ki:
“Doğan Başkan, Meclis deyimiyle ‘bilmediğimiz bir dil’de konuştu. Meclis’te yazdığı gibi ‘bilmediğimiz’ ve saymadığımız bir dil değildir, saygı duyduğumuz bir dildir. Kendi ana dilinde konuşmuştur, kendi ana dilini kullanmasına ve kendisini öyle ifade etmesine tüm Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin olması gerektiği gibi bizim de saygılı olmamız gerekir. Zaten uzak diller olmadığı ve başta kayyum olmak üzere pek çok kelimeye olan aşinalığımızdan ne demek istediğini de anladım.”
***
‘Anladım’ diyor Özel!
Hiçbir halt da anlamadı.
Çünkü daha yanındakini tanımıyor!
Özel konuşmasının ortasında TUSAŞ’ta saldırının yapıldığını anlatıyor ve şehitlerimizin geldiğini vurguluyor ve ekliyor: Terör kimden, nereden ne gerekçeyle gelirse gelsin lanetliyoruz!
‘Terörü lanetliyoruz’ dese kafam karışmayacak ama ‘kimden gelirse gelsin’ deyince…
Yani, ‘siz saldırdınız ama kusura bakmayın terör demek zorundayım’ gibi bir cümle söylüyor.
Neyse diyoruz…
Konuşmanın sonuna geliyor ve şehitlerimizin geldiği, daha yarım saat önce TUSAŞ’a saldırı yapıldığını bilmesine rağmen, inanılmaz bir cümle söylüyor Özel:
“Size mesir macunu getirdim, kayyumlara karşı sizi güçlü tutsun diye.”
… ve bunu gülerek söylüyor.
Peki bunu kime söylüyor Özgür Özel?
Eşbaşkan Doğan Hatun’a…
***
Sayın Özgür Özel sizin sınırınız ne? Mesela size göre terör nerede başlıyor nerede bitiyor?
Mesela ayağına ‘açılım’ için gittiğiniz Doğan Hatun kimdir, hiç araştırdınız mı?
Ben anlatayım Sayın Özel!
* Doğan Hatun, Rudaw’a verdiği söyleşide Kürtçeyi Diyarbakır’da ana dil haline getireceğini söyleyendir.
* Diyarbakır ismini Amed yapmak için referanduma gideceğini vurgulayandır.
* “Kendimize söz verdik, bu şehrin dili Kürtçe olmazsa biz belediye başkanlığı yapmayacağız” diyendir.
* Şehrin pazar dilini, sokakları, iş yerlerini, hizmetleri sadece Kürtçe yapacağını belirtendir.
* Kürtçe okullar açacağının sözünü verendir.
* “Amed başkentimizdir, bundan bin yıl sonra da Kürtlerin başkenti olarak kalacaktır” ifadesini kullanandır.
* Bölgeyi ‘Kürdistan’ olarak tanımlayandır.
* Doğan Hatun, Şeyh Said’e sonunda ölüm dahi olsa sahip çıkacağının sözünü verendir.
Şöyle demiştir:
“Bir halk liderlerini unutursa halk olmaktan çıkar. Buna sahip çıkmamız gerekiyor, tüm öncülerimize de sahip çıkacağız. (…) Şeyh Said’inki sadece küçük bir adım değildi, bir devrimdi. Bu büyük bir devrimdi. Kim ne derse desin, sonu ölümle sonuçlansa bile yine biz sahip çıkacağız. Bu kadar da büyük konuşuyorum, ucunda ölüm bile olsa sahip çıkacağız!”
***
Doğan Hatun kim biliyor musunuz Sayın Özgür Özel!
* Belediye göreve başlar başlamaz belediyenin iki şirketine aldığı 9 kişinin tamamını terör örgütü üyeliğinden ya da örgüt propagandası suçlularından seçen kişidir!
* Yanınızda oturan kişi, hani şu lanetlediğiniz terör var ya, ha işte onun ele başlarından olan Abdullah Öcalan’a özgürlük yürüyüşü yapan ve gözaltına alınan kişidir.
Özgür Özel, Doğan Hatun kim biliyor musun?
* “Türk devletinin 100 yıldır Kürtleri yok etmek istediği” iftirasını atandır.
* Sur’daki çatışmalarda yöneticiliği öğrendiğini söyleyecek kadar açık sözlü olandır.
* “Özgürlüğü Kürdistan’a getireceğini” söyleyendir Doğan Hatun!
* Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nde başkanlığı alır almaz belediyenin resmi internet sitesindeki Türk bayrağını kaldırandır.
* Kentteki tabelaları ‘çok dilli’ yapacaklarını, Kürtçe olanlara vergi indirimi uygulayacaklarını duyurandır…
Daha da ötesini mi istiyorsunuz Sayın Özel!
Çok net bir şekilde Kürtlerin devletsiz yaşadığını vurgulayıp devlet isteyendir Doğan Hatun!
***
Sayın Özgür Özel…
İşte mesir macunu hediye edip ‘güçlenin’ dediğiniz kişi budur!
Yanınızda ne konuştuğunu anlamadığınız ama anlamış gibi yaptığınız…
Sizin sınırınız neresi?
Bir insan ne yaparsa terör destekçisi olur?
Ne yaparsa kınarsınız?
Size göre birinin PKK’yı desteklemesi, devletten toprak istemesi, vatan haini Şeyh Said’i yaşatmak için öleceğini söylemesi, Kürdistan’ın başkentinin Diyarbakır olduğunu ifade etmesi terör örgütü destekçisi olmasına yetmiyor mu?
Sınırınız ne sizin Sayın Özgür Özel?
***
Tabii ya, ben kime söylüyorum. Devlet Bahçeli öyle bir şey yaptı ki…
Artık bir insanın PKK terör örgütü destekçisi olması için kriter kalmadı…
Bahçeli bunu yaparsa Özgür Özel ne yapmaz değil mi?
***
Sayın Özel…
Doğan Hatun’a verdiğiniz mesir macununu Erdoğan’a da vermiştiniz…
Bir de Bahçeli’ye gönderin.
Hepiniz güçlenin güçleneceğiniz kadar!
Gücünüzü göreceğiz!
Bakalım gücünüz Türk milletine yetecek mi?
Bu millet açılım ortaklarınız Erdoğan–Bahçeli’yi ve sizi o koltuklardan almasını bilir!
Türk milletinin mesir macununa ihtiyacı yok, şehitlerin ruhu yeter buna!
erdem hocam,
tbmm’de türkiye cumhuriyetinin bölünmez bütünlüğünü savunacak kimse kalmamıştır. türk halkı bununla nasıl baş edebilir çok bilmiyorum. milyonların sokağa çıkması lazım ama her yerde istisnasız bu olmalı. devlet, halktır. halkın bunlardan korkmadan ankara’da cumhurbaşkanlığı binası dahil tümüne gidip bu saçmalığa son vermesi gerekir. hatta tbmm’dekilerin tümü tasviye edilmelidir. devlet düşmanları içeridedir. böyle bir devrimsel tepki olmaz ise türkiye cumhuriyeti’nin tabutuna son çiviyi de çakar bu hainler.
Tımarhane gibi ortalık kimin ne söylediği belli degil sanki beyinlerini aldirmislar..
Üstlerindeki örtüyü kaldırınca hepsi birbirine benzedi.
Hepsi Turkiye’ye ihanet icindedir, istisnasiz hepsi.
allah sizden razı olsun, bu yazınızı çıktı alıp duvarıma asacağım, maalesef gaflet ve delaleti geçtik şu anda hıyanet safhasındayız, ama güçleri yetmeyecek, deviremeyecekler cumhuriyeti.
Yüce Tanrıya sığınıyorum bunlardan. Macunu meclisteki DEMlilere de dağıtsın. Genel kurula da bütün ekip birlikte gitsinler. Birlikten kuvvet doğar ne diyim.