Erdem Atay
Erdem Atay
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Diğer
  4. Röveşata gol geliyor! Nagehan Alçı ve Cem Küçük kime ‘hizmet’ etti?

Röveşata gol geliyor! Nagehan Alçı ve Cem Küçük kime ‘hizmet’ etti?

featured

… ve sıra geldi…

Son yazıda “bu da mı gol değil” diye sormuş, gol olmadığını söyleyenlere “röveşata” geliyor demiştik.

Röveşataya kalkıyoruz.

Az sonra okuyacaklarınıza hayret edeceksiniz.

İki gazetecinin nasıl alenen Türkiye’ye zarar verecek şekilde ve yalan konuştuklarına şahit olacaksınız.

*

2017’in Şubat ayından başlıyoruz konumuzu anlatmaya.

Hatırlarsınız. 22 Şubat 2017 tarihinde çok önemli bir karar verilmişti.

TSK’da başörtü yasağı kalkmıştı. Kararı veren Milli Savunma Bakanlığıydı.

Haber gündeme bomba gibi düşmüş, Türkiye bu konuya kilitlenmişti.

Karardan rahatsız olanların varlığından inceden inceye bahsediliyordu. Ama bunlar iddia idi.

Ortalığı karıştıracak olan olay ise 24 Şubat’ta bu iddiaların doğru olduğunu hissettirecek bir haber olmuştu. Hürriyet, o gün “Karargâh rahatsız” başlığıyla çıktı okurlarının karşısına.

 /></p><p>Haber bir anda gerginliğe neden oldu. Hatta o kadar gerginlik oldu ki, bir anda <strong>TSK</strong> hedefe konmuştu.</p><p>Komuta kademesi başlığın kasıtlı yazıldığını söylüyor ve topu <strong>Hürriyet</strong>’e atıyor, haberi yapan <strong>Hande Fırat</strong> ve gazete yetkilileri de suçu editörde buluyordu.</p><p>Tren kazalarında olduğu gibi… Suçlu yine ve hep makinistti!</p><p>Aslında arka planda bambaşka sorular hazırlanıyordu:</p><p>“<em>Başörtüsünden rahatsız olan <strong>TSK</strong> içinde bir grup mu var?” </em></p><p>“<em>Varsa, bu grup harekete mi geçecek yani ikinci bir <a title=darbe girişimi mi olacak?”

*

ALÇI: KEMALİST DARBECİ ZİHNİYET KIPIRDANMAYA BAŞLADI

İlk ses Nagehan Alçı’dan gelmişti.

Tarih 1 Mart 2017’ydi.

Nagehan Alçı, Milliyet gazetesindeki köşesinde “Bir askeri hareketliliğin perde arkası” başlıklı yazısında, “TSK içindeki sözde sol Kemalist duyarlılığa sahip darbeci zihniyette kıpırdanma başladığını, İzmir’den batıya doğru bir homurdanma, bir askeri hareketlilik olduğunu, devletin bazı birimlerinin teyakkuza geçtiğini, Hürriyet’in haberinin tam da bu hareketlilik sürerken geldiğini, TSK içindeki bazı subayların başörtüsü yasağının kalkmasını bir mesaj kabul edip, kendi içlerinde toplanmaya başladığını” yazmıştı.

 /></p><h2><strong>İKİNCİ BİR DARBE GİRİŞİMİ İDDİALARI</strong></h2><p><strong>Alçı</strong> şöyle devam etmişti: “<em>Bir kalkışma için güçleri yoktu ama batıdan başlayıp adım adım ilerleyebilecek bir isyanın hayali vardı. Bu hayal için İzmir çok sembolikti. Meclis’te <strong>CHP</strong>’lilerin birkaç hafta önce okuduğu ‘<a title=İzmir Marşı’ da onları cesaretlendirmişti. Yaklaşan referandumun rahatsızlığına, TSK’da bundan böyle başörtülü subayların olacağı gerçeği eklenince içlerindeki darbeci ruh iyice yükseldi.”

Alçı yazısında habere tepki gösteren Cem Küçük’ün çok sert ‘tvit’lerine de atıf yapmıştı.

FETÖ’CÜ ALBAY: ÇOK GÜZEL ŞEYLER OLACAK

Bundan sadece bir gün sonra, yani 2 Mart 2017’de ikinci bir ses duyuldu.

Bu ses bir ihbardı!

O dönemde Ege Ordusunda görev yapan Erhan Ata’ya telefon gelmiş ve FETÖ’den tutuklu bulunan bir albayın cezaevinden kardeşiyle yapmış olduğu bir telefon görüşmesi deşifre olmuştu.

FETÖ’cü albayın, “güzel şeyler olacağını, rüyasında da gördüğünü, dışarıda dört şey ile bağlantısı olduğunu, ayrıca yakında Ege Ordusu Bölgesinde çok güzel şeyler olacağını” söylediği ortaya çıkmıştı. Bilgi komutana sunulmuştu.

Erhan Ata, ihbarı ciddiye almış ve hemen Ege Ordu Komutanlığında bir hareketliliğin olup olmadığının araştırılmasını emretmişti.

Yapılan incelemede komutanlıkta herhangi bir hareketlilik olmadığı tespit edilmişti.

NAGEHAN ALÇI İKİNCİ KEZ SAHNEDE

Aynı günün akşamı…

Saat 21:28.

Yine Nagehan Alçı

Ama bu kez bir televizyon programında…

NTV’de “Karargâh Rahatsız manşeti” konulu programda Alçı dikkat çeken şu sözleri söylemişti:

Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki başörtüsü yasağının kalkması ilan edildikten sonra bir süredir bir şekilde kıpırdanan, siyasi otoritelerden çok da memnun olmayan bazı çevreler, bunlar çok güçlü, Ankara’da İstanbul’da olan çevreler değil, devletin içindeki bazı birimlerin de gördü Ege’de özellikle İzmir kaynaklı bir takım subayların bir askeri hareketlilik içinde olduğu yönünde, yani bir rahatsızlık, bir darbeye evrilecek bir şey değil ama Ege’den başlayarak, yani devletin içindeki ilgili birimlerin de bildiği ve tespit ettiği askeri hareketlilik emareleri, başlangıcı ve bunu miladı da başörtüsü yasağının kalkması, elbette psikolojik olarak bir arka planı vardır, bu günden yarına ortaya çıkmaz, ama bir kıpırdanma vardı, ben bu kıpırdanmayla ilgili kaynağımı açıklayamam, devletin içindeki birimler, MİT de buna dahil devletin ilgili kurumları da böyle bir hareketlilikten haberdar…”

Stüdyo buz kesmişti.

CEM KÜÇÜK: KEMALİST SUBAYLARDA HAREKETLİLİK VAR

Yine aynı gün ve Alçı bu sözleri söyledikten tam 32 dakika sonra, sahneye Cem Küçük çıkmıştı.

Habertürk TV’de yayınlanan bir programda konuşan Küçük, “Yeni bir darbe ihtimali var mı?” konulu programda şunları söylemişti:

Şimdi çıksınlar, inkar etsinler, ben gene Cem Küçük olarak söylüyorum, bir haftadır Batı Anadolu’da, İzmir’de askeri hareketlilik var, bastırdılar, Kemalist subaylar ordudaki başörtüsü serbest kalınca bunu içine sindiremediler, Genelkurmay hepsine dava açıyor, Batı Anadolu’da böyle bir hareketlilik vardı, bazı illerde ışıklar sabaha kadar yandı, söylüyorum, bir şey vardı ve bu bastırıldı, yüzde 9-10’luk Kemalist kesim bunlar, subaylar, çıksınlar yalan desinler,…”

Kesin bilgi” olarak sunulan iddialar bu ikili tarafından o kadar net sözlerle ifade edilmişti ki, Genelkurmay Başkanlığı bu iddiaların araştırılması için soruşturma emri verme kararı almıştı.

Tarih 10 Mart’ı gösteriyordu.

Bir Korgeneral, bir Tuğgeneral, bir Tuğamiral ve 5 albay rütbesinde toplam 8 kişiden oluşan idari tahkikat heyeti oluşturulmuştu.

Heyet İzmir’e gitmişti.

Soruşturmayı yürüten Askeri Savcılık konu ile ilgili Emniyet Genel Müdürlüğüne, Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığına, Genelkurmay İstihbarat Başkanlığına, Genelkurmay İKK ve Güvenlik Daire Başkanlığına, MİT Müsteşarlığına böyle bir hareketlilikle ilgili ellerinde bilgi veya belge olup olmadığını sormuştu. Cevaplar da gelmişti.

Ege Ordusundaki hareketliliğe ilişkin iddialar için İzmir’de tam 615 personelin bilgisine başvuruldu.

Başka ne mi olmuştu?

Nagehan Alçı, Cem Küçük ve Rasim Ozan Kütahyalı’nın “tanık” olarak ifadesi alınmıştı.

Kurumlardan gelen yazılar, 615 kişiden alınan bilgiler ve yapılan soruşturmalar sonrasında hiçbir şekilde Ege Ordusunda bir hareketliliğin olmadığı, Alçı ve Küçük’ün dediği gibi “Kemalist subaylarda kıpırdanma” yaşanmadığı tespit edilmişti.

Yani iddialar tamamen yalandı!

Genelkurmay Askeri Savcılığı 24 Nisan 2017’de söz konusu iddialara ilişkin kovuşturmaya yer olmadığına hükmetti. Yani ortada herhangi bir hareketlilik yoktu ve bu iddialar tamamen gerçek dışıydı.

*

Yukarıda söylemiştik.

Soruşturmayı yapan savcılık, tüm istihbarat kurum ve birimlerine Nagehan Alçı, Cem Küçük ve bir FETÖ’cü albayın iddialarıyla ilgili ellerinde bilgi/belge olup olmadığını sormuştu.

Emniyet, Jandarma, Genelkurmay ve MİT

Hepsinin yanıtı aynıydı: Elimizde böyle bir bilgi yok!

Her şey açıktı, bu iki “gazeteci” alenen yalan söylemişti.

Bir darbe kalkışması algısı yaratmışlardı toplumda.

Peki bunu neden yapmışlardı?

Bu sorunun yanıtı Askeri Savcılığın kararında da açıkça belirtildiği gibi MİT’in Askeri Savcılığa gönderdiği yazılı cevapta gizliydi.

MİT tarafından verilen yazılı cevapta özetle, “FETÖ/PDY Terör Örgütü Merkezinden tabanına yönelik verilen mesajlarda, ilk etapta ikinci darbe, iç karışıklık, ekonomik kriz, devlet büyüklerine yönelik suikast, toplumsal huzursuzluk vb. senaryolar üzerinden belirli tarihlerin ön plana çıkarılmaya çalışıldığı yönünde bilgiler bulunduğunun” bilgisi paylaşıldı.

MİT’in cevabı üzerine hazırlanan karar metninde, FETÖ merkezinden örgüt üyelerine “itirafçı olmayın”, “moralli olun”, (devletin içinde açığa çıkmamış örgüt üyeleri için) “konumunuzu muhafaza edin” gibi mesaj göndererek strateji belirlendiğini, sonuç olarak medyada belirtilen iddiaların bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.

Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda bu konunun Cumhuriyet Başsavcılıklarının görevi olduğunun altı çizildi.

Yani MİT’in gönderdiği yazıya göre, FETÖ yönetimi, “ikinci darbe” olacağına ilişkin toplumda algı yaratılması için talimat vermiş. Bu da MİT’in bilgisi dahilindeymiş.

Peki bu algıyı yaratanlar kimlermiş?

FETÖ talimatını uygulamaya sokan, tamamen uydurma ve yalan bilgileri söyleyenler kimlermiş?

Şimdi soralım…

Ey Nagehan Alçı

Ey Cem Küçük

Size bu bilgiyi veren kimdi ya da kimlerdi?

Israrla bu yalanın gerçek olduğunu nasıl söyleyebildiniz?

Neden özür dilemediniz?

*

… Top ağlarda … ve gooool!

*

Şimdi artık bu millete yalan söylemekten vazgeçin ve “maç bitti” deyip elinizdeki silahı yani kalemi bırakıp evinize dönün.

Türk milleti sizi hak etmiyor!

 

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

24 Yorum

  1. Erdem bey gerçekten muhteşem bir yazı. Hepsi belgeli. Onca araştırma ve emek. Daha ne yapabilirsiniz ki bu zatların ne olduğunu anlatmak için. Tuhaf bir üç maymun olayı var iktidarda yargı da. Ne yapsanız nafile. Vakti zamanında elinde su hortumu ile betona su katan bir mikser şöförünü yakalamıştım. Hortumu elinden aldım napıyorsun betona niye su veriyorsun mukavemetini düşürüyorsun dediğimde ben yapmıyorum ki demişti. Yumruğumu sıkmıştım adamı dövecektim neredeyse. Gözümün içine baka baka ben yapmadım demişti adam. Bu insanlara ne yapsanız da bu yüzsüzlükleri bu pişkinlikleri bu şerefsizce cesaretleri oldukça bişi yapamazsınız. Yavuz hırsız ev sahibini bastırır deyimiyle haklıyken bile haksız durumuna bile düşebilirsiniz. Gülsekmi ağlasakmı.

  2. Kahramanlar yani, oyle mi. Zekeriya efendinin heykelini yaglasin evinde zevcesi ile birlikte. Bedavadan 7 milyon dolarlik FETO evinde uyuyorlar. Sonra da devlet adina calisma izlenimi. Boyle insanlarin soyledikleri de yaptiklari da insani yanlisa ve felakete surukler. Saat sorulmaz bunlara.

  3. Muhtemelen vatansever subaylara ucuncu bir kumpas denemesi, ki ortadan kalksinlar, FETOcular da kendi darbelerinde basarili olabilsinler. Camur at izi kalsin tarzinda bir on hazirlik. Cok gorduk 20 yilda bunlari ve benzerlerini.

  4. Arkadasim, tahmin farkli, tohmet farkli. Kimsenin kimseyi tahminleri ile tohmet altinda birakmaya hakki da yok hukuku da yok. Diger adi iftiradir bunun. Kuran bu konuda dikkatli olmamizi ister. Bilmiyor isek konusmamaliyiz. Iddia sahibi ise iddiasini kanitlamak ile mukelleftir. Daha ne diyelim. Basortusunu o donem yasaklayan ile bu donem yasaktan cikartan ayni el. Hep ayni entrikalar basimizda gormuyor musun? 20 yil sonra yine aynisi olacak belki de. Her konuda birbirimize saygili olacagiz, olay bundan ibaret. Mulk Allah’a aittir. Son olarak yalan soylemeyen gazeteciler elbette var. Yorum biraktiginiz yazar bunlardan sadece birisi.

  5. Yalan ve takiyye AKPnin mayasidir. Bindirilmis sozumona gazeteciler iktidarin propaganda neferleridir.

  6. Yalan ve takiyye AKPnin mayasidir. Bindirilmis sozumona gazeteciler iktidarin propaganda neferleridir.

  7. 21 Eylül 2020, 19:22

    Herşeyi anlayışla karsilayabilirim sayın Devlet Bahçeli’nin kötünün iyisi olduğu için akp yi desteklemesini doğru buluyorum. Yalnız Devlet hocanın Türkeşten bahsetti diye rolü şahsen aramasını anlayimiyorum. Başbuğu savunmak bu feto artiginami kaldı

  8. Masa altından el sıkışma mı var da bunlar hergün hergün ekrandalar.. Bıktık artık…

  9. Suratlar meymenetsizler.. satılıklar… Hiç bir zaman mutlu olamayacaksınız..

  10. onları oldum olası hazmedemedim. meymenet suratlılar…. üç kuruş a satılık kalemler..

  11. Bu gazeteci görünümlü görevlilere neden soruşturma açılmadı?

  12. 21 Eylül 2020, 15:26

    Saniyorum Nagehan Alci’nin ve Rok’un arkasinda kimler var buldum. Dusunun ki Rok Devlet Bahceli’ye bile diz cokturebiliyor. Evet. O guc hani su seytana tapmakla bilinen gizli bir dernek var ya, hani su dernek canim. Hani Ataturk kapattirmisti ya o dernegi. Iste o dernegin uyeleri bu iki kisinin arkasindaki guctur.

  13. Bu “üç” gibi ve daha fazlası gözüken hainler tek tek dökulecekler.

  14. 21 Eylül 2020, 09:52

    Ben de; bu iki ismi,nerede görsem ne diye aklıma “İvan Petroviç Pavlov”geliyor.Diyordum!..

  15. 21 Eylül 2020, 09:08

    ROK, Ahmet Kasım Han”ın programında, 15 temmuz öncesinde FETÖ plansız programsız aceleyle harekete geçsin diye bilerek panik pompaladık ve bunu bir grup kararıyla yaptık demişti.

  16. Hizmet ettikleri yer….. türbe degilse , günaha girmislerdirr….

  17. kaleminize sağlık Erdem bey .

    bunların dokunulmazlığı filan mı var ? Ve ne hikmettir TV de zaping yaparken karşılaşıyoruz hep

  18. Peki neden nagihan ve cem küçük ifadeye alınmadı bu suç değilmi halkı kandırmak .

  19. Metin Oktay mısın be arkadaşım, tam doksana takmışsın

  20. 21 Eylül 2020, 07:19

    Nagehan’ın İngiltere’den aldığı diploma törenini paylaşın. Bu kadın, gerçekten desteksiz atışlarıyla, yalısını nasıl bedavaya getirdiğini, unutturmaya çalışıyor. Ortalıkta olması, birilerinin işine geliyor ki! çok rahatlar. (eşi de buna dahildir.)

  21. Kaleminize sağlık Erdem Bey.
    Yalnız benim anlamadığım su, böyle bir kovuşturmayi yürütenler bu iki ismi çağırıp size bu bilgileri kim verdi? Bu bilgileri nerden aldiniz? Şeklinde sormamislar mi?

  22. Sayin yazar basortulu kadinlari tel orgunun arkasında tutulduğu günlerden başörtüsünün serbest olduğu günlere gelindiğinde ordu içinde bundan bazi subayların rahatsiz oldugunu anlamak için ve bazılarının da elimizde güç olsa da şu duzeni değiştirsek dediğini anlamak için de gazeteci ya da istihbarat uzmanı olmaya gerek yok.bu ülkenin vatandaşı olmamız bunlari tahmin etmeye yetiyor.ote yandan o kadar çeşitli kurumlardan müfettiş gönderildi iki gazetecilerin anlattığı gibi bir darbe olayi yokmus.gazeteciler yalan söylemiş diyorsunuz.ya ne olacaktı? Yalan söylemeyen gazeteci var mi? Biri bin diye yazan gazeteci oluyor bu ulkede.rte,soylu bunun gibi yalancı gazetecilerin asilsiz iftiralarını curutmekten usandı.daha geçen gün saygı ozrurke soylu iki saat cevap verdi.ya sizin derdiniz yalancı gazeteciler fetocudur önermesi ise yanlış kafadasiniz.gazetecilerin

  23. Hainliklerini unutmamak çok önemli.bunları,bunlara iş veren patronları ile hatırlamalıyız.

  24. 21 Eylül 2020, 06:21

    Erdem reyis her haberin thumbnailine kendi fotoğrafını niye koyuyorsun)) bu ne özgüvendir bul beni yiğidim

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!