Hüseyin Vodinalı
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Manşet
  4. Suriye’deki Alevi katliamının perde arkası

Suriye’deki Alevi katliamının perde arkası

featured

Hüseyin Vodinalı yazdı…

İşin özünü en baştan koyalım.

ABD eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un wikileaks sızıntısı e-mail yazışmasından:

“Esad’ı devirmemiz Hristiyan ve Şiilerin (Aleviler de) katledilmesinin kapısını açan bir mezhep savaşına yol açar ama bu İsrail ve onun batılı müttefikleri açısından iyi bir şey!”

Peki bu son bir haftadır Lazkiye ve çevresindeki binlerce Alevi’yi katledenler kimler?

ABD Virginia Senatörü Richard Black cevaplıyor: “El Kaide ve sonra IŞİD bizim sahadaki vekil gücümüzdü. 2011’de Suriye’de ve diğer tüm savaşlarda onları kullandık.”

Bakınız, Müslüman Kardeşler (İhvan) 1928’de Mısır’da genç Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı İngilizler tarafından kuruldu. Tıpkı o sözde İslamcıların bağlı bulunduğu Siyonizmin de İngilizler tarafından kurulduğu gibi. El Kaide ise İhvan’ın paltosundan çıktı ve 1979’da Afganistan’da CIA ve Mossad tarafından kuruldu. Libya’ya salındı. IŞİD de devamında 2014’te Obama ve Hillary Clinton tarafından oluşturuldu ve Suriye’ye salındı.

Suriye’de şu an liderlik koltuğunda oturan El Culani denen şahıs, önce El Kaide komutanı, sonra İdlib’de HTŞ lideri olmadı mı?

Culani’nin Alevi katliamından iki gün önce Şam’daki ziyaretçisi MI6 Ajanı Rory Stewart (aşağıdaki resimde en solda) idi.

Daha önce de Alman Dışişleri Bakanı Baerbock veya BM Genel Sekreteri Guterres de Şam’daki adamın ziyaretçileri arasındaydı.

AKP iktidarını saymazsak Culani’nin arkasında komple Batı ve İsrail vardı.

Zaten son gelişmelere bakıldığında Culani’ye “Türkiye’yi terk et sana tam destek verelim” pazarlığı yapıyor Batı ve İsrail.

Türkiye Suriye’de ilk başta kazanan gibi gözükse de asıl kaybeden oldu.

İsrail ise Suriye’yi taksit taksit fethediyor.

Önce PKK/YPG oluşumunun arkasında durdu, sonra güneyden girip Golan ve Şam’ın 20 km ötesine kadar bölgeyi işgal etti.

Uzun yıllar maşası olan Dürzülere de bir bölge atadı.

Culani zaten perde arkasında İsrail’in adamı.

İsrail son katliamlarla gözünü Lazkiye ve Tartus bölgesindeki sahile çevirdi.

Dayanılması güç insanlık dışı katliamlar sonrası bazı çakma Alevi liderler, “İsrail gelsin bizi kurtarsın” demeye başladı.

AB ise Ursula Von Der Leyen ve Kaja Kallas ile gittikçe belirginleşen faşist yüzünü iyice ortaya çıkarttı ve katliamlardan “Esad yanlısı” Alevileri suçlu buldu.

Emevi Camii’nde namaz kılmakla yetinen AKP’nin Suriye’deki Alevi katliamını provokasyon laflarıyla kınamadan geçiştirmesi ise Türkiye’nin korkunç aleyhinde oluyor.

Sosyal medyada katliamcılar, İdlib’den gelen Türkmen, Çeçen, Özbek ve Uygur olarak öne çıkarılıp Türkiye suçlanıyor.

Sözde dostumuz Katar rejiminin yayın organı El Cezire, Colani’nin Lazkiye ve Tartus’a gönderdiği, Alevileri ve diğer Suriyelileri katletme amaçlı çok uluslu teröristleri, Türk bayraklı arma ve Osmanlı simgeleriyle veriyor.

Suriyeli duayen gazeteci Hüsnü Mahalli dün TV’de anlattı.

Özetle dedi ki: “İsrail’in Lazkiye’ye hakim olmanın dışındaki hedefleri Alevi/Şii – Sünni çatışmasını Türkiye’ye taşımak, açılım ayağına Suriye’deki YPG oluşumunu Türkiye’ye dayatmak ve İran ile savaşta Türkiye’yi yanına çekmektir.”

Aynen katılıyorum bu tespite.

En başından beri BOP ortağı AKP iktidarının tutumu açık; sünniliği bir devlet resmi politikası, siyasetin doğal unsuru haline getirdiler. Alevilere veya laiklere küfür tehdit serbest, ötekilere ise dokunan yanar.

ABD’nin terkinden sonra cami avlusunda yetim gibi kalmış, ekonomik açıdan bitik AB’ye asker yazılma hevesleri de sürüyor.

AB ve İngiltere’ye yakın duran Hakan Fidan’ın son dönemde sürekli İran’ı hedef alan söylemi de çok önemli.

Buna İran’dan gelen Türkçe yanıtı medyamızda pek kimse görmedi ama buradan hatırlatayım:

İran’ın Türk asıllı Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan kürsüden Türkçe olarak şunları söyledi: “Geçme namert köprüsünden, ko aparsın sel seni, yatma sırtlan gölgesinde ko yesin aslan seni”

Bu bazılarının sandığı gibi ABD’ye değil Türkiye’ye yönelik bir mesajdı.

“Batılı namertlerle bir olma, ABD’nin İsrail’in gölgesinde yatma” demeye getirdi. Aslan’ın da eskiden beri İran’ın simgesi olduğunu biliriz!

TRT, Alevi katliamlarıyla ünlü Yavuz Sultan Selim’in dizisini çekmeye başlarken sosyal medyada Yavuz ile Culani bir birine benzeten troller dolanıyor.

NATO giderayak operasyonu çekiyor. Tıpkı 1978’de Maraş’ta yaptığı gibi.

Suriyeli Aleviler öyle kötü bir durumda yakalandı ki, Lübnanlı duayen gazeteci Elijah Magnier’in dediği gibi, şu an “Ne İran, ne Rusya, ne Hizbullah ne de Irak yardıma gelmeyecek!”

İran ve Rusya’nın terk ettiği Suriye adım adım parçalanarak İsrail’in avucuna düşüyor.

İsrail’in sonraki hedefi ise İran.

ABD istihbarat sızıntıları saldırının Haziran ayında olabileceğini söylüyor.

Trump da zaten hemen tehdidi bastı: “İran’a güç kullanırız” dedi.

Türkiye’nin de durumu kritik, İran’dan sonra mutlaka sıra bize gelecek.

Hüsnü Mahalli’nin de dediği gibi açılımın asıl hedefi, Suriye’deki kukla Kürdistan oluşumunu Türkiye’ye tanıtmak ve Hatay kamasını açarak Kürt devletine denize çıkış sağlamak.

Lazkiye ile Hatay arasının sadece 137 kilometre olduğunu hatırlatırım.

Ha bu arada Hüsnü Mahalli bir şey daha söyledi, dedi ki, İlham Aliyev geçen hafta Türkiye’ye Netanyahu ile Erdoğan’ı barıştırmak için geldi!”

Neden barıştıracak, İran’a karşı bir ortaklık için mi acaba bir daha düşünün?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 Yorum

  1. 10 Mart 2025, 20:10

    Tespitler ve öngörüler yerinde ve tadında.Kalemine,klavyen,enerjine taş değmesin.

  2. Çok fena durum

  3. Var olun! Sizin gibi iyi okuyanlar az olayları. Batı dört nala saldırıyor bu topraklara. Bu toprakların insanları kızıldereliler durumunda.

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!