Muharrem Karanfilci yazdı…
Önceden bir spor müsabakası izlerken, bazen gözlerimizi alamazdık. Öyle özel yetenekler vardı ki, hiçbir anını kaçırmak istemezdik. Kimi çok yetenekli, kimi çok zekiydi. Hipnoz olmuş gibi izlerdik. Hiçbir anını kaçırmak istemezdik. Sonra gördün mü adam neler yaptı diye, kritiğini yapardık. Üzerinde uzadı uzadıya tartışırdık. Her şampiyona, her turnuva kendi yıldızlarını doğururdu. İzlemeye doyamadığımız anlar hiç de az değil…
Şimdi ne öyle yıldızlar, ne de millette izlemeye bir keyif kaldı. Ağız tadıyla bir spor müsabakası izleyemez olduk. Televizyonda müsabakalar tatsız tuzsuz. Gözleri yoracak şeyler gibi gelmiyor bazen… Sigarayı bırakmış gibi hissediyor insan, boşluk, elini nereye koyacağını, nereye bakacağınızı bilemez oluyorsunuz.
Önceden gündemi meşgul eden eğlenceli siyasiler vardı. Müsabakalardan sıkıldığımız zaman onlara kulak misafiri olurduk. Mesela Maliye Bakanı vardı; “gözlerime bakın, ne görüyorsunuz” filan diyordu. Biz nereye bakacağımızı biliyorduk aslında… Bilmesek, biz ne yapardık öyle avare avare… Millet nereye, kime bakacağını nereden bilsin. Merak bu ya bakalım dedik. Baktık, bakakaldık, bakıyoruz da…
Baktık; dolmamış fileleri, uçan gıda fiyatlarını gördük.
Her gün gelen zamları gördük.
Benzinin litre fiyatının şimdilik 40,00 TL’yi aştığını gördük.
Elektrik yakmamak için, karanlıkta oturan aileleri gördük.
Doğal gaz adının, nasıl fahiş gaz adını aldığı gördük.
Enflasyonun jet hızıyla nasıl yükseldiğini gördük.
Maaşların kuş olup uçtuğunu gördük.
Semt pazarı sonrası, üniversiteli gençlerin, kafalarını sarıp, dökülenleri topladıklarını gördük.
Bir gecede insanların, nasıl fakirleştiğini gördük.
Akşamları kâğıt toplayan ilkokul öğrencilerini gördük.
Daha neler gördük, neler… Keşke Sayın Bakan, kendi gözlerine bakmamızı söylemeden önce, sokağa bir baksaydı… Ne görürdü acaba? Ya da hangi gözle bakardı? Milletin gözüne bakabilir miydi?
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı, Sayın Cevdet Akçay diyor ki; “Politika faizi enflasyon linki kopmuş, faiz kur linki kopmuş”. Ben de bir soru sorayım o halde… Bu linkleri kim koparmış ola ki… Gözlerime bak, ne görüyorsun diye, milleti hipnoza davet edenler olabilir mi mesela? Peki, bu linkleri koparanlar hakkında, bir işlem yapılır mı? “Yoksa gözlerime bak, ne görüyorsun”, diyenlere, bakıp, tren mi göreceğiz?
İnsanlar arada bana serzenişte bulunuyor. “Hocam senin işin spor, neden ekonomiye filan değiniyorsun” diye. Spor da hayatın tam kendisidir. Tıpkı yaşam gibidir. Kayıtsız kalmak, yaşama ihanettir. Kendini inkâr etmektir.
Ne yapayım şimdi? Ülke yangın yeriyken, yoga mı yazayım mesela.
Benzinlikte pompacı, aracına dayamışken pompayı, hadi rahatlayalım mı diyeyim.
Işık her yandığında, insanın içi yanarken, hadi pozitif elektrik mi yayalım çevremize diyeyim.
Gaz tamtakırken, kış günü, hadi giy taytını, salalım kendimizi mi diyeyim.
İyi o halde, yoga güzel spordur. Hadi ülke olarak, salalım kendimizi…
