Muharrem Karanfilci
Muharrem Karanfilci

Spor ve saygı

featured

Muharrem Karanfilci yazdı…

Saygı kelimesi, medeniyetler geliştikçe, değeri artan olgu haline gelmiştir. Birlikte yaşadığımız her şeye karşı bir tutumdur. İnsan ilişkilerinde de yapıcı bir tutum takınmasıdır. İlişkide bulunulan her şeye karşı ön yargısız yaklaşım içinde önermesidir.

Saygının yazılı bir kavram içeriği yoktur. Yani yazılı bir kanuna dayandırılamaz. Kişinin ya da kurumların yazılığı önceliği değildir. Bu duygunun kanuni bir yaptırımı yoktur. Ancak saygı, kanunun önünde gelir ve gelmelidir. Zaten bu tür yaptırımlar olsa ya da kanunlara dayandırılsa, insan duygusundan öteye geçer. İnsan, insan olma vasfını biraz daha yitirir. Biraz daha mekanikleşmiş, daha az yaşayan ve hisseden, duyarsız bireyler haline geliriz. Oysaki hissettiğimiz kadarını yaşarız.

Saygı, insanın diğer yaşayanlara karşı tutumudur. İnsanın, insana, hayvana, bitkiye, doğaya ve bizi biz yapan, güzel olan her şeye karşı bir davranış biçimidir. Yaşanılan ve yaşayanlara da…

Sporda da çok sık duyarız saygı kelimesini… Hem de sıkça…

– Rakibimize saygı göstereceğiz,

– Sporcumuzu saygıyla anıyoruz,

– Seyirci çok saygılıydı,

– Hakeme saygı duymak gerekir vb… örnekler çoğaltılabilir.

Sporda saygı, kendi prensiplerin doğrultusunda, kendi oyun planların doğrultusunda, hazırlığını yaptığın müsabakayı gerçekleştirmektir. Elbette bunu gerçekleştirirken, rakiplerin de olacaktır. Bu rakiplerin arasında kuvvetli olanı da vardır, zayıf olanı da… Ve bir mücadele içinde olunması muhakkaktır. Önemli olan bu mücadele içinde, rakibini ezmemek ve ezilmemektir.

Örneğin bir futbol maçında, çok farklı önde iken, rakibin ile dalga geçmek, rakibine saygı duymamaktadır. Aradaki farkı elbette açabilirsin ama rakibini aşağılayıcı davranış içinde bulunamazsın. Ya da yine farklı önde iken, yakaladığın pozisyonu, bilinçli olarak gole çevirmiyorsan, bu da saygısızlıktır.

Eğer rakibini küçümser davranışların içinde bulunursan, bu şiddete davettir. Sporda görülen şiddetin temelinde de aslında bu yatar. Rakibine saygı duymadığın takdirde, bu bir isyan ve hesap işine dönüşür. Eğer hesabını sahada ya da oyun alanında göremiyorsan, oyun dışı uygulamalara gidilmesi kaçınılmaz olacaktır. Bundan dolayı saygı, şiddetin pan zehridir.

Spor toplumumuzda yerini almış, önemli eğlence unsurlarından biri haline gelmiştir. Toplumun her kesiminin, ilgi odağı haline gelmiştir. Son zamanlarda sporcularımızın, eğitiminin ve kalitesinin yükselmesi ile birlikte de saygın bir meslek haline gelmiştir.

Ancak sporda bu gelişim gözlenirken, toplumsal boyutu ile tezat bir duruma düşmüştür. Oysaki bu oluşumlar, toplumla paralel olarak gelişim göstermektedir. Maalesef toplum, saygı boyutunda geriye gitmiş ve bu değerlere daha az hassasiyet gösterilmeye başlanmıştır. Bu endişe verici hale gelmiş, kimsenin kimseye saygısı kalmamıştır.

Hâlbuki saygı, medeni düşüncenin ürünüdür.

Seyircinin sporcusuna, rakibine… Çocuğun ailesine, öğretmenine… Çalışanın mesai arkadaşına, amirine… Ülkelerin birbirilerine, halkına… Onun buna, şunun buna… Hadi hepsini geçtim,

LEYLA’NIN MECNUN’UNA SAYGISI KALMAMIŞ, GÖNÜL BİÇARE…

Spor ve saygı

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!