Muharrem Karanfilci
Muharrem Karanfilci

Sanki Mehmet emmi eşeğe bindi

featured

Muharrem Karanfilci yazdı…

Bir zamanlar Anadolu’da, bir Mehmet emmi yaşarmış. Mehmet emmi, boylu poslu, iri yarı, dev gibi bir adammış.  Ben deyim 1.90 cm, siz anlayın 2 metre boyu varmış. Köyünün yanı başında da bağı, bahçesi, tarlası varmış. Tarlaya, bağa, bahçeye giderken de eşeğini kullanırmış. Eşeği de Mehmet emminin tersine, küçük mü küçük, zayıf mı zayıf, cılız mı cılızmış.

Mehmet emmi; çifte, bağa, bahçeye giderken güya bu eşeğini kullanır, gider gelirmiş. Neden mi güya? Çünkü eşek çok küçükmüş ve Mehmet emmi çok iri… Böyle olunca eşek Mehmet emmiye küçük gelirmiş. Mehmet emmi eşeğe bindiği zaman, eşek onca yük üstünde hareket edemez, çökermiş. Mehmet emmi anlamaz dinlemez, inat eder, dürtermiş değneği eşeğine… Sorunun kendisinin çok iri olduğuna aldırmaz, sorunun kendisinde olduğunu bilmez, eşeğin ısrarla canını yakarmış. Eşeğin canı yandıkça da başlarmış anırmaya… Sonra Mehmet emmi, dine imana gelir, eşeğin üstünde olduğu halde, eşeğin üstünde kalkar, eşek ile birlikte adımlayarak gidermiş. Senkronize bir şekilde eşekle bir adımlarını atarlarmış. Bu durum tüm köylünün, tüm cümle âlemin, konusu olmuş. Bir taraftan Mehmet emmiyi işaret ederek, bir taraftan da kahkahalarla gülerek “Sanki Mehmet emmi, eşeğe biniyor” diye, bağırırlar, alay ederlermiş.

Şimdi kıymetli okuyucularım bu hikâyede nereden çıktı diyebilirler. Teşbihde hata olmaz. Tam da Türk futbolunda yaşananlar, bunlardan ibaret.

Yaklaşık bir aydır, ortalık bahis şike dedikoduları ile çalkalandı. Federasyon bununla ilgili herhangi bir şey yapmadı. Ne bir araştırma, bununla ilgili ne bir çalışma yapıldı mı? Yapılmadı. Federasyon, üç maymunu oynamakla, kendi değerine gölge düşürmüş, varlığını inkâr etmiş, güveni yok etmiştir. Burada yapması gereken, konunun üzerine gidip, gerekli komisyonlarını kurup, gerekli çalışmaları yapıp, ne elde ettiyse, bunu toplumla paylaşarak, kamu vicdanını rahatlatmak olmalıydı. Şimdi soruyorum size, kamu vicdanı bununla ilgili rahat mı? Ya da sizin vicdanınızda böyle bir rahatlık oldu mu? Bunlar hiç yaşanmamış gibi hareket edildi ve edilmeye devam ediyor. Sanki Mehmet emmi eşeğe biniyor yani…

Daha geçen hafta, Ankaragücü ve Rizespor maçında sahanın ortasında, Ankaragücü başkanı, hakem Halil Umut Meler’i, sahanın ortasında, tam da dünyanın bizi kıskanacağı şekilde yumrukladı. Peşinden bir sürü adam, sahaya dalıp, yerde tekmeledi. Resimler basına, medyaya servis edildi. Hesapsız, kitapsız alelacele açıklamalar yapıldı. Ligler sözde süresiz iptal edildi.  Bu ne kadar sürdü peki? İki gün evet yanlış duymadınız. Sadece iki gün… Liglerin elbette, tehir edilmesi tartışılır. Konu bu değil. Sorun kıyameti koparıp, sonra hiçbir şey olmamış gibi devam etmek… Aslına bakarsanız, geçen hafta sonu oynanması gereken maçları tehir etmekle, lige direk müdahale edilmiştir. Ligin gidişatına etki edilmiştir. Bana göre bu ligin muteberliği kalmamıştır.

Nasıl mı? Şöyle ki, maçların tehir edildiği hafta, Galatasaray, şampiyonlar liginden elendiği Kopenhag maçından gelip, moralsiz olarak, geçen yıl problem yaşadığı, bu havada kar, buz, Sivasspor deplasmanına gidecekti. Fenerbahçe evinde, Konyaspor ile oynayacaktı. Böyle olmadı. Müsabakalar, İki gün tehir edildi, maçların sırası değişti. Galatasaray evinde, Karagümrük ile oynadı. Fenerbahçe deplasmana, ligin en formda ekiplerinden, Kayserispor deplasmanına gitti. Müsabakayı da 9 kişi tamamladı. En değerli oyuncularından birini kaybetti. Bugün derbi müsabakası var. Fenerbahçe ve Galatasaray oynayacak. İşin kötü tarafı, dünyanın bizi kıskandığı yumruklama olayı, sanki hiç yaşanmamış gibi, devam edildi. Yani o kadar kıyametin sonunda, sanki yine Mehmet emmi eşeğe bindi…

Tam olaylar bitti, ortalık duruldu, derken, Türkiye’nin en güzide kulüplerinden biri olduğuna inandığım, Türk futboluna, çok sayıda futbolcu kazandırmış olan İstanbul Spor, hakem hatalarını gerekçe göstererek, sahadan çekildi. İnanılır gibi değil… İstanbul Spor başkanı, haklı olarak adalet istiyoruz, küme düşmemiz önemli değil diyerek, federasyon yönetimini ayaklar altına aldı. Bizim federasyon, bu gibi durumlar, sanki her hafta oluyormuş gibi prosedür cezalarını uyguladı ve eşeğe binmeye devam etti.

Tüm toplumun ortak kanısı, federasyonun hak ettiği şekilde yönetilememesidir. Çünkü temel sorun, GÜVEN duygusu, örselenmiş ve yok edilmiştir. İstifa etmek yerine, kulüpler birliği, spor bakanı, federasyon başkanı filan toplantı yaptılar. Herkes istifa, yeni oluşum, yapılanma açıklamaları beklerken, “verimli geçti, birbirimizi dinledik, ortak akılla hareket edeceğiz” gibi, ipe sapa gelmez, ayakları yere basmayan açıklamalar geldi. Millet size güvenmiyor, anlamıyor musunuz? Bu durumdan rahatsız olmuyor musunuz?

Şu güzelim oyunu mahvettiniz. İnsanların eğlencesini elinden aldınız. Liginiz batsın, yönetiminiz batsın… Bahis, şike dedikoduları almış başını yürümüş, sahanın ortasında hakemler dövülür olmuş, adalet yok diye takımlar, sahadan çekilir olmuş, sizler hala güzelleme peşindesiniz.

Sözde ligin kalitesini, marka değerini artıralım, gelirleri yükseltelim diyorsunuz ya, inanın gelecek yıl bu gelirleri de bulamayacaksınız.

Çünkü sorunun parçasıyken, asla sorunu çözemezsiniz.

Ne olursa olsun, doğru ya da yanlış, illa ben yöneteceğim, bir şekilde yöneteceğim diye inat ederseniz, millet daha çok, “Sanki Mehmet emmi, eşeğe biniyor” diyecektir.

Sanki Mehmet emmi eşeğe bindi

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!