Barış Doster
Barış Doster

Karabağ zaferi neleri gösterdi?

featured

Barış Doster yazdı…

Sonunda olması gereken oldu. Azerbaycan polisi, Azerbaycan toprağı olan Karabağ’da göreve başladı. Azerbaycan toprağı Karabağ’da, işgal rejimi kuran sözde Ermeni yönetimi kendini feshetti. Sözde yönetimin fesih kararnamesinde şöyle denildi: “1 Ocak 2024 tarihine kadar kendi bakanlıklarına bağlı tüm devlet kurum ve kuruluşları feshedilir ve Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’nin (Artsakh) varlığı sona erer… Bölgedeki Ermeniler, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin sunduğu yeniden entegrasyon koşullarına uygun olarak Karabağ’da kalma veya ayrılma konusunda bağımsız ve bireysel karar vereceklerdir.”

Azerbaycan’ın bu büyük askeri, siyasi ve diplomatik başarısını, milli zaferini daha iyi anlamak için, önce konunun önemine ve yakın dönemdeki gelişmelere bakalım.

Dağlık Karabağ sorunu, yıllardır Azerbaycan’ın en önemli meselesi olarak öne çıktı. 1988’de başlamış, 1991’de Ermenistan’ın artan saldırıları ve toprak işgalleriyle şiddetlenmiş, 1992’de iki devlet arasında sıcak çatışmaya dönüşmüş bir sorun bu. 1994’te ateşkes ilan edilmişti. Bu süreçte 20 bin Azerbaycanlı katledilmiş, 1.5 milyon Azerbaycanlı topraklarından sürülmüş, göçe zorlanmıştı.

2020 yılındaki İkinci Karabağ Savaşı’ndan hemen önce, Ermenistan’ın saldırılarıyla bir kez daha bölgenin ve dünyanın gündeminde öne çıkan sorun, Azerbaycan’ın karşı taarruzuyla, işgal altındaki topraklarının yüzde 70’ini kurtarmasıyla, başka bir aşamaya evrildi. Azerbaycan dilinde Demir Yumruk veya Vatan Muharebesi olarak da anılan ve 44 gün süren İkinci Karabağ Savaşı, 10 Kasım 2020’de imzalanan üçlü bildiriyle (Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya arasında) bitmiş, Ermenistan yenilgiyi kabul etmişti.

2020 yılındaki savaş sonrasında, en kazançlı çıkan taraflar Azerbaycan, Türkiye ve Rusya olmuş; Bakü büyük askeri ve siyasi üstünlük, moral üstünlük kazanmıştı. Kaybedenler ise başta Ermenistan olmak üzere ABD ve Fransa’ydı.

Rusya; ateşkesi, kendi istediği zamanda, zeminde ve şartlarda sağlamıştı. Buna göre, Azerbaycan toprağı Dağlık Karabağ’a 2 bin kadar Rus barış gücü askeri konuşlandırılması kabul edilmişti. Rusya’dan başka bir ülkenin askeri, barış gücünde olmayacak, Rusya, Azerbaycan toprağı Dağlık Karabağ’da asker bulunduracaktı. Bu, Azerbaycan için, istenen bir durum değildi elbette.

Rusya; savaş sonrasında dünyaya, batıya, Azerbaycan’a, Türkiye’ye net mesajlar vermişti. Dünyaya, “Minsk Grubu’nun diğer eş başkanları ABD ve Fransa değil, bu coğrafyada son sözü ben söylerim” demişti. Azerbaycan’a, “Sen kendince haklı ve doğru olarak Türkiye’ye çok güveniyorsun. Ama Türkiye’nin gücü sınırlı. Burada öncelik bende. Ateşkesi ben sağlarım. Barış gücünü ben yollarım” demişti. Türkiye’ye, “Gücün sınırlı. Suriye, Libya, Dağlık Karabağ konularında benimle uyumlu olmalısın” demişti.

Rusya, 44 günlük savaş sonrasında en açık ve sert mesajı ise Ermenistan’a vermişti. Erivan’daki Batı güdümlü Başbakan Paşinyan’ı doğrudan kendisi dövmemiş, Azerbaycan lideri Aliyev’in dövmesinin önünü açmıştı. Paşinyan’a büyük darbe indirmişti. Fakat Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’ın tamamını almasına da izin vermemişti. İzin verirse, Ermenistan’ı tamamen ABD ve Fransa eksenine kaptıracağını bilen, Ermenistan’daki gücünü pekiştirmek isteyen Rusya, şunu göstermişti: “Azerbaycan’ın Ermenistan’ı daha fazla dövmesini engelledim. Engellemesem, Dağlık Karabağ’ın tamamını geri alırdı. Ermenistan bunu bilmeli, ona göre hareket etmeli.”

Gelelim bugüne.

2020 yılındaki İkinci Karabağ Savaşı’nda büyük başarı kazanan, işgal altındaki topraklarının büyük bölümünü kurtaran Azerbaycan, topraklarının tamamını kurtarmak, işgalci yönetime son vermek için, uygun zamanı ve zemini kollamaya başladı. Ulusal ölçekte hazırlıklarını aralıksız sürdürdü. Bölgesel ölçekte ittifak ilişkilerini pekiştirdi. Küresel ölçekte dengeleri gözetti.

Rusya – Ukrayna Savaşı nedeniyle Moskova’nın önceliğinin, dikkatinin, enerjisinin bu konuya yönelmesi, Fransa’nın zayıflığı, ABD’nin bu bölgede dikkatini öncelikle Ukrayna’ya desteğe ayırması, Azerbaycan – İsrail ilişkilerinin güçlenmeye devam etmesi, Türk dünyasının beklenen güçte ve bütünlükte olmasa bile Karabağ konusundaki tutumu, Türkiye’nin Azerbaycan’a verdiği büyük destek, Azerbaycan’ın elini güçlendiren unsurlardı.

Azerbaycan şu kuvvet dengesini çok iyi biliyordu:

Sahada Ermenistan’a karşı ne kadar zafer kazanırsa kazansın, işgal altındaki Azerbaycan topraklarının tamamını geri alması, Rusya’ya rağmen mümkün değil. O nedenle Bakü, dengeleri bu gerçeğe göre kurdu. Rusya’nın soruna daha fazla müdahale etmesini önlemek, hatta tarafsız kalmasını sağlamak, mümkünse biraz olsun Azerbaycan lehine tutum almasının önünü açmak için, Moskova’yla ilişkilerini hep sıcak, canlı tuttu. Ukrayna’daki savaşı bu kapsamda çok iyi değerlendirdi. İran’ın Ermenistan yanlısı siyasetini hep dikkate aldı.

Sonuçta Karabağ’da Azerbaycan kazandı, Ermenistan kaybetti. Haklılık, meşruluk kazandı, haksızlık kaybetti. Gerçekçilik kazandı, maceracılık kaybetti. Bölge merkezli dış politika kazandı, Batı güdümlü dış politika kaybetti.

Karabağ zaferi neleri gösterdi?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. Yazının son kısmı aceleye getirilmiş ya da değinilmek istenmemiş. Rus Barış Gücü’nün durumu ne olacak acaba hocam? Biz Türkiye ve Azerbaycan olarak istediğimizi aldık mı, yoksa Ukrayna savaşı biterse Rusya bu tarafa tekrar dönüp kargaşa çıkarmak isteyecek mı acaba?

  2. 28 Eylül 2023, 20:47

    hos geldin sayin doster.sizi burda gormek guzel.tv lerde denk gelirsem izledigim nadir insanlardan birsiniz

  3. 28 Eylül 2023, 16:08

    Sırada Zengezur koridoru var. Orada Türk dünyasının bağlanmasını kimse istemiyor. Durum daha çok karışacak.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!