AKP’nin devleştirdiği Aydem ve Gediz’in ‘inci’leri!

Erdem Atay yazdı…

İzmir Alsancak’ta iki vatandaşımızın yağmurda elektrik akımına kapılıp hayatını kaybettiği olayla ilgili geçen hafta önemli bir yazı yazmıştım.

Aydın’ın, Muğla’nın İzmir’in, Manisa’nın, Denizli’nin elektrik dağıtımını yapan Aydem ve bünyesindeki Gediz Elektrik firmasının nasıl büyüdüğünü, nasıl kanun dışı ihaleler aldığını, kimlerin onlara ön ayak olduğunu gördük.

Aydem şirketinin Berat Albayrak’la ilişkisine işaret etmiştik.

Soruşturma sürüyor.

Bilirkişi raporları yayınlanıyor.

Hem elektrik şirketi hem de belediyeye bağlı İzsu diken üstünde…

Umarım herkes hak ettiği cezayı alır.

***

Bu yazıyı yazdıktan sonra Aydem ve Gediz’de çalışan birçok kişi bana ulaştı.

Yaşadıklarını anlattı.

Şimdi sözü onlara veriyorum.

Bu bilgiler, o şirkette çalışan ve çalışmış 3 kişinin aktardıklarından oluşuyor. Ve en garibi, her 3 kişinin de aktardıklarının hemen hemen aynı olması…

3 kişinin aktardıkları sonrası ben de kaynaklarıma ulaştım. Anlatılanlar maalesef doğru.

Şimdi gelelim anlatılanlara…

***

Çalışanlar nasıl mağdur edildiklerini anlatıyor.

Biri sözüne şöyle başlıyor:

“Ben, Aydem Elektrik’in hizmet verdiği Aydın, Denizli, Muğla, İzmir ve Manisa illerine arıza onarım ve bakım kanalında hizmet veren çağrı merkezi çalışanlarının yaşamış oldukları ve şirketin iç yapısı olarak nasıl insanları mağdur ettiklerini, sorumluluklarını yere getirmediklerini, çağrı merkezinde personellerin maruz kaldığı baskı ve işten çıkarmalar ile ilgili olarak bilgi vermek istiyorum.”

Çalışan, şirkette işe başlamadan önce şirketin çalışacak olan kişileri kandırdığını belirtiyor. Göz boyuyor, kolay yükselirsiniz diyor, liyakata dikkat çekiyor ve yasal tüm haklara sahip olduklarını söylüyor. Fakat işin hiç de öyle olmadığı işe başlayınca anlaşılıyor.

Şirkette çalışmış 3 kişi de mobbing’den bahsediyor.

Madde madde yazayım ki, akılda kalsın.

Şunları söylüyorlar:

* Çalıştığım süre boyunca günlük çalışma süresi olan 8 saatin üzerine yasak olmasına rağmen günlerce çalışarak fazla mesailere maruz kaldık.

* Fazla mesailerin ücretleri tarafımıza ödenmedi.

* Kış ve yaz aylarında elektrik kesintileri çok olur. Bu süreçte sahada önlem hiç alınmadı. Sahada önlem almak yerine gelen eleştiri ve şikayet merkezi olan çağrı merkezini çalıştırdılar.

* Yaz ve kış aylarında nöbet listeleri hazırlandı ve personelden mesaiden sonra da kalmaları zorunlu tutuldu. Mesaiye kalmayan kişiler olursa, haklarında işlem yapılacağı söylendi ve bu tehditler vatsap gruplarından yapıldı.

* Bölgede ekip yetersiz. Elemanların arızalara yetişmesi mümkün değil.

* Şirkette altyapı, arızalara gidecek olan müdahale ekibi, sahadaki ekip sayısı için hiçbir önlem alınmıyordu.

* Altyapının kalitesini artırmak için herhangi bir çalışma yapılmadı.

* Örneğin, Muğla’nın Bodrum ilçesinde saha ekibi yok! Bu bölgeye ekip Denizli’den dönüşümlü olarak gidiyordu.

* Muğla’nın Milas ilçesinde sadece 1 ekip bulunuyordu.

* İzmir ve Manisa bölgesinde gece ekibi yoktu. Gece yaşanan arızalar ya sabaha kalıyor eğer acilse en yakın ilçedeki ekibin durumu müsait ise sevki sağlanıyordu.

* Sokak aydınlatma arızaları saha ekiplerinin en son işi olarak kabul ediliyordu.

* Sokak aydınlatmaları bölgede enerji kesintisi ihbarı yoksa ve saha ekibi boşta ise yapılıyordu.

* TEİAŞ’ın belirlemiş olduğu sokak aydınlatma arızasının 24 saat içerisinde giderilmesi zorunluluğu vardı ancak arıza kaydı kapatılıyor, müşteriye arızanın giderildiğine dair SMS gönderiliyordu.

* Marmaris’te 2021 yılında çıkan orman yangınları sürecinde günlük 11-12 saat molasız çalışıyorduk. Karşılığında ise market çeki ile ödüllendirildik. Çalışma saatlerimiz 15 saatlere kadar çıkabiliyordu.

* Alo 170… (Çalışma hayatında sorun yaşayanların sorunlarını anlattığı ve çözümün bulunduğu devlete bağlı merkez) Alo 170 üzerinden yüzlerce ihbar yapıldı. Hiçbiri sonuçlanmadı ve şirket kanuna aykırı davranmaktan hiçbir zaman vazgeçmedi.

* Yer altında bulunan havai hatlarda medyana gelen arızaların tespiti için şirket içerisinde Yer Altı Kablo Test aracının sayısı çok azdı ve donanımlı personel de yetersizdi. Bu nedenle yer altında meydana gelen kablo arızları giderilemiyor ya da geçici önlem olarak hat yer üstüne korumasız olarak binalara ya da trafolara bağlanıyordu. Bunun örneklerini hizmet verilen 5 ayrı ilde de görebilirsiniz. (Şu an bu şehirlerin birçok yerinde ölüm var ama biz görmüyoruz)

* Liyakat konusunda iktidardan farkı yoktu. Hak eden personel yerine yöneticilere dalkavukluk eden ve ‘adamını’ bulanlar yükseltiliyordu.

* 2024 yılında 20’den fazla personel bir anda tazminatlarıyla birlikte işten çıkarıldı. Tazminatı almak istemeyen, mobbing ve fazla çalışma sürelerine dayanamayan birçok kişi iş mahkemelerine dava açtı bu davalar devam ediyor.

* Şu an hava sıcaklığının çok olması nedeniyle bölgelerde kesintiler oluyor. Çağrı merkezi yoğun bir şekilde çalışıyor. Yine molasız ve aralıksız çalışıyoruz, son 1-2 haftadır 13-14 saatleri bulman mesailere kaldık.

* Çağrı çalışanları molaya çıkamadıkları gibi, lavabo ve tuvalet ihtiyaçlarını gidermek için vatsap grubundan izin istiyoruz. Ya da takım liderlerine bizzat lavaboya çıkmak amacıyla molaya alınmak için ricada bulunuyoruz.

***

Öyle ya da böyle…

Bu ülkenin iki güzel evladı pisipisine hayatını kaybetti. Bu ülke için normal bir şey artık ama biz normalleştirmiyoruz.

CHP, AKP’ye yakın olan Aydem ve Gediz Elektrik’i baş sorumlu tutuyor.

AKP ise, CHP’li belediyeye bağlı İzsu’yu…

Ama ikisi de dikkat edin alt perdeden konuşuyor.

Aman ortaklıkları bitmesin, rantları bitmesin, paraları gitmesin.

***

Çıkar ortaklıkları bulunmayan, rant peşinde koşmayan ve para için onurunu satmayanlar o iki insanımızın hakkını savunacak ve onlar kazanacak!