FETÖ’cü Savcı Mustafa Bilgili ve Kemal Çetin’in hazırladığı iddianame ile 28 Şubat Kumpas Davası’nda tutsak edilen Alzhaymer hastası Emekli Hava Pilot Korgeneral Vural Avar, cezaevinde maksatlı ve planlı biçimde bile bile ölüme gönderildi.
Atatürk’ün askeri Vural Avar’ın hayatının cezaevinde savunmasız ve korunmasız biçimde son bulması için yasalar devre dışı bırakılarak, acımasız ve vicdansızca ölmesinin koşulları oluşturuldu. Hukuk dilindeki karşılığı taammüden cinayet oluyor.
Beştepe, Türk Ordusu’nun şerefli generallerinin FETÖ’nun hazırladığı bir kumpasla tutuklanmasına göz yummuş, yetmezmiş gibi yine FETÖ’cu hakimlerin müebbete çevrilmiş idam kararı vermesine itiraz etmeyip, generallerin rütbesinin sökülmesine izin vererek Türk Ordusu’na garezi olan düşman odakların sevinmesine sebep olmuştur.
AKP böylelikle, Vural Paşa gibi Atatürk’ün askerlerinin hayatlarına kastederek FETÖ ile kin ve intikamda ortaklığını 15 Temmuz’a rağmen bir kez daha kanıtlamıştır.
28 ŞUBAT FETÖ KUMPASI DAVASI
*28 Şubat Kumpas Davası FETÖ’cüler tarafından başlatılan delilsiz ve hukuksuz bir davadır.
*Dava ihbarcısının da bir FETÖ’cü olduğu, FETÖ talimatları doğrultusunda hareket ettiği basında ifşa edilmiştir.
*28 Şubat Kumpas Davası dosyasının yine FETÖ’cüler tarafından hazırlandığı kanıtlarıyla sabittir.
*Davanın ilk kararı yine FETÖ’cü hakimler tarafından verilmiştir.
*28 Şubat Davasını ısrarla sürdürenler, bölgede “güçlü Türk Ordusu’nun kendilerine rakip olduğunu” açıkça söyleyerek TSK’yı Silivri’den itibaren kin ve intikam aşmak üzere kumpaslarla düşmanca zayıflatmaya çalışan Batılı güçlerin sıklıkla tekrar ettiği “askeri vesayet” propagandasına hizmet edenlerdir.
*28 Şubat FETÖ Kumpas Davası şanlı Türk Ordusu’na bir düşmanlık davasıdır.
*28 Şubat sürecinde kesinlikle bir darbe olmadığı tüm ayrıntılarıyla sabit olmasına rağmen bunun tersini iddia etmek akıl dışı olduğu gibi düşman sevindirmektir.
*28 Şubat Devrim Kanunları’nın uygulanmasının kararıdır. Erbakan’da bu kararı Bakanlar Kurulu’nda kabul etmiştir.
Dosyada darbe delili olmadığı dile getirilmiştir.
AVAR PAŞA’NIN İNFAZI VE BEKİR BOZDAĞ
Türk Ordusu’na kumpaslarla indirilen darbelerden ağır yaralar almış yurtsever Türk kamuoyunun isyanı Korgeneral Vural Avar Paşa’nın 28 Şubat FETÖ Kumpas Davası’nın önemli hedeflerinden biri olduğunu biliyor olmasındandı.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın, Korgeneral Vural Avar Paşa’nın ölümünün ardından, böylesine acil insani boyutu olan ölüm kalım meselesinde televizyon kanallarından ayak sürürcesine yaptığı samimi olmayan açıklamalar kamu vicdanını bir kere daha yaralamıştır.
Bekir Bozdağ’ın “Sayın Cumhurbaşkanımız Vural Avar’la ilgili özel af yetkisini kullanmak istedi.” doğrultusundaki sorumluluktan kaçan tavrıyla, Türk milletinin Silivri’den, 15 Temmuz’dan bu yana kapanmayan yaralarına bir hançer daha saplandı.
Sonuç olarak “Sürekli hastalık, sakatlık” hatta raporlardan birinde saptanan “kocamışlık” söz konusu idi, Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özel af çıkartması, Anayasa’nın 104. Maddesinin 16. fıkrasını derhal devreye sokması için elini kim bağlayabilirdi?
Yoksa yasaların acilen devreye sokulmamasında, CB Erdoğan’nın o dönemde biri henüz 12, diğeri 14 yaşında olan iki kızı Sümeyye ve Esra Erdoğan’ın 28 Şubat FETÖ Kumpas Davası’nda müşteki olmaları (!) mı rol oynadı?
TSK’nın tutsak edilmiş onurlu askerlerine gövde gösterisi denilebilecek bu tutum hâlâ neyin kin ve intikamının ürünü olabilir?
Yoksa siyasi bir övünç meselesi mi?
DEMİRTAŞ’A SAĞLANAN BEŞTEPE İMTİYAZI
Türk milletine “sizi tükürüklerimizde boğacağız” “APO’nun heykelini dikeceğiz” diyen bölücü Demirtaş’a göstermiş olduğunuz hassasiyetin, Türk Ordusu’na yüksek hizmetler vermiş Paşalarına gösterilmemesini Türk kamuoyuna nasıl izah edeceksiniz?
Cezaevinde bulunan Demirtaş’ın memlekette hastalanan annesi için helikopter tahsisinde yıldırım hızıyla hareket ederek imtiyaz sağlayan Beştepe ve Adalet Bakanı, Korgeneral Vural Avar gibi tutuklu yaşlı ve hasta komutanlara “hukuk çerçevesi” içinde haklarının teslim edilmemesi “kin ve garezden” başka ne ile açıklanabilir?
Cezaevinde tutsak Alzhaymer hastası Korgeneral Avar’ın eşine son kez gösterilmeyişi düşman hukukunda bile olmayan başka bir vicdansızlık örneğidir.
Kanunlar önünde eşitlik ilkesini hiçe sayan Beştepe ve yasaların savsaklanmasının suç olduğunu göz ardı eden Adalet Bakanı Bozdağ’a söylenecek çok söz var.
Yapılanlar dünyanın hiçbir yerinde devlet aklı ile bağdaşmadığı gibi, demokrasinin de tahammül sınırları içinde değildir.
ADALET BAKANI BOZDAĞ’A ÇAĞRI
Sayın Bozdağ, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Kuruluş Yılı 2023’e düşmanları sevindiren FETÖ mahkemelerinin ihanet dolu hukuksuzluklarıyla girmeyin.
Anayasal kurumların ve devlet politikalarının içinde olduğu; Milli Güvenlik Kurulu kararlarının Bakanlar Kurulu’nda tamamiyle yasal süreç içinde onaylandığı 28 Şubat dönemini; yasalar ve anayasaya uyan suçsuz paşaların FETÖ kin ve intikamıyla yargılamasına izin vermeyin.
Bundan sonraki dönemlerin de aynı şekilde yargılanabileceğinin önünün açılabileceği bilinciyle bu tuzaklara düşmeyin.
Devletler kumpaslar, kin ve intikamlarla değil, hukuk ve adaletle varlığını sürdürebilir.
Rütbeleri sökülen TSK’nın onurlu amiral ve generalleri değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel tuğlalarıdır! Ay yıldızlı bayrağın, yıldızının sökülmesidir.
Dünyada önemli jeostratejik konuma sahip ulus Devlet laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti ancak güçlü bir ordu ile ayakta durabilir.
Ülkeler her zaman tankla topla tüfekle kuşatılıp, işgâl edilmez; orduya kumpaslarla da teslim alınabilir, esir edilebilinir. Ortak olmayın!
Sayın Bozdağ, FETÖ’nun tutsak ettirdiği 10 komutanımız ileri yaşları ve hastalıklarına rağmen hâlâ cezaevinde. İkinci bir Vural Avar Vakası’nı mı bekliyorsunuz?
Sayın Bozdağ, o kararları düşmana inat yırtın atın, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin onurlu komutanlarına tutsaklığı sonlandırmak için tereddüt etmeyin.
Bu ülkeye vicdan borcunuz var, size sorumluluğunuzu veriyoruz.
Türk İstiklal Mahkemesi iyidir!
nasıl ki, Afrika ülkeleri, İngiliz, İspanya, Portekiz sömürgesi idiyse; günümüzde de Türkiye, Amerikan sömürgesidir.
Gözlerim dolarak okudum sinirlenerek okudum. Bir gün gelecek tam bağımsız Türk mahkemeleri ve Atatürk yolunda Türk yöneticileri bu devleti yönetecek işte o zaman tüm dünya gerçek Türklerden korkacak.
standart, ulusalcının devleti kendi tarafında sanma yanılgısı, geçti o günler. hala muhalefet olmak, sinirlenmek yerine iktidardan medet umuyorsunuz. aynı tarafta değilsiniz anlamadınız gitti, akp’nin biraz sağa kayan politikaları yüzünden yanılgıya düşüyorsunuzbu günlerde.
2010-2015 arası solcuların akp’den medet ummasına benziyor hatanız.