Hikmet Çiçek
Hikmet Çiçek
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Manşet
  4. Avrupa’da faşizmin yükselişi

Avrupa’da faşizmin yükselişi

featured

Hikmet Çiçek yazdı…

Sözcü’nün 12 Eylül 2018 günlü haberiyle başlayalım:

“Hitler selamı veren Türk’e, savcıdan soruşturma”

Almaya’nın Wassenberg kasabasındaki amatör bölge C liginde oynayan “SC 1920 Myhl“ adlı futbol takımı ve Türk sponsoruna Hitler selamı vermekten soruşturma açıldı. Devlete karşı işlenen suçları soruşturan savcılık, Alman tarihinde ilk kez bir Türk’e karşı Hitler selamı vermekten soruşturma başlattı.

KENDİSİ DE ÖYLE POZ VERDİ

Forma sponsoru olduğu takımı Wassenberger Oberstadt’aki bir alışveriş merkezinde bulunan dönercisinin önünde toplayan Türk kökenli Alman vatandaşı Engin Aslan, bazılarıyla Hitler pozu vererek fotoğraf çektirdi.  Aslan daha sonra bu fotoğrafı Facebook sayfasından yayınlayınca kıyamet koptu. Tepkiler üzerine fotoğraf silindi ancak hemen futbol takımının yönetim kurulu harekete geçti ve Hitler selamı veren 7 kişiyi üyelikten attı. Ayrıca, başta Türk kökenli Alman vatandaşı 38 yaşındaki dönerci Engin Aslan olmak üzere, yaşları 18 ile 27 arasında değişen oyunculara, “Devlete karşı suç işlenmesi” nedeniyle soruşturma açıldı.

‘ŞAKA OLSUN DİYE YAPMIŞTIK’

Olay Alman basınında büyük yer aldı. Rheinische Post gazetesine konuşan Türk dönerci Engin Aslan, bunun aptalca bir şaka olduğunu ve sırf fotoğraf çektirirken eğlence olsun, diye yaptıklarını anlattı. Aslan bunu bir ironi olarak gördüklerini belirtirken, futbolcular da kamuoyuna bu şekilde yansıyacağını hiç düşünmediklerini ifade etti.

Futbol kulübü ise, imajlarının çok büyük yara aldığını belirtirken, Engin Aslan da 7 genç futbolcu üyelikten çıkarıldığı için sponsorluğu yürütmeyeceğini duyurdu.

ÜÇ YILA KADAR HAPİS TEHDİDİ

Fotoğrafların kısa sürede yayılmasının ardından polise suç duyurusunda bulunuldu. Savcılık da, devreye girdi ve Hitler selamı verenler hakkında “devlete karşı suç işleme” nedeniyle soruşturma başlatıldı. Soruşturma sonucunda, yasaklı selamı verenleri ağır para cezası ya da üç yıla kadar hapis bekliyor.  

Almanya’nın Chemnitz Kenti’nde yaşanan olaylar ve Hitler selamı verilmesinden sonra, toplumunu hassas olduğu Almanya’da bu fotoğraf kısa sürede yayıldı. Bir sağcı radikal örgütle bağı olmadığı saptanan genç futbolcular ise, bir pankart hazırlayıp özür diledi.

Hitler selamı, aynı zamanda Nazi selamı olarak da bilinir. Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi tarafından partinin lideri Adolf Hitler’e itaati göstermek için benimsenen ve Alman ulusu ve savaş gayretine şükretmeyi ifade eden selam şekline bu ad verilir. Hitler selamını yapmak, siviller için zorunluydu. Bu selamın kullanımı şu anda Almanya, Slovakya ve Avusturya’da ceza gerektiren bir suç.

1923’ün sonbaharına kadar Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi’nin üyeleri sonuna kadar gerilmiş doğrudan kol selamı ile liderini karşılardı. Lider kendi sağ elini kaldırarak, dirseğini arkada büküp avuç içini yukarı doğru açarak onlara yanıt verirdi. “Çok yaşa Hitler!”, “Selam Hitler!” ya da “Hitler’e selam!” anlamlarına gelen “Heil Hitler!” selamı, tek tük olarak 1923’ten beri parti üyeleri tarafından kullanıldı ve 1926’da Hitler selamı parti içinde zorunlu oldu.

İtalya’da, İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde kurulan ultra sağcı faşist çizgideki İtalyan Sosyal Hareketi’ne (MSI) mensup üç militanın 46 yıl önce öldürülmesi dolayısıyla Roma’da 7 Ocak Pazar günü MSI’nin eski genel merkezi önündeki etkinlik, kamuoyunda tepki çekti.

Öldürülen üç militanın anıldığı etkinlikte, yüzlerce kişinin “Burada” diyerek, “Nazi selamı” olarak da bilinen sağ elin dikine yatay biçimde kaldırılmasıyla verilen selamlamayı yapması ve bu anların görüntüsünün sosyal medyaya düşmesi gündem oldu. Görüntüler, muhalefetteki sol partiler ve pek çok kişinin tepkisini çekti.

Ana muhalefet Demokratik Parti’nin (PD) lideri Elly Schlein, X platformunda, “Tiyatro’da ‘Yaşasın antifaşist İtalya’ diye bağırırsanız kimliğiniz hemen tespit ediliyor, ama neofaşist bir mitinge katılıp, Roma selamı verirseniz bir şey yapılmıyor. (İçişleri Bakanı Matteo) Piantedosi bunun nasıl yaşandığını açıklamalı. Bu arada Meloni’nin söyleyecek bir şeyi yok mu?” ifadelerini kullandı.

İtalya’da neofaşist grupların etkinliğinde faşist selamın kullanılması tepki çekti. Ülkede, İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde kurulan ultra sağcı faşist çizgideki İtalyan Sosyal Hareketi’ne (MSI) mensup üç militanın 46 yıl önce öldürülmesi dolayısıyla Roma’da 7 Ocak Pazar günü MSI’nin eski genel merkezi önündeki etkinlik, kamuoyunda tepki yarattı.

Muhalefet partileri, İtalya’nın faşist dönemine ilişkin sempatisini gizlemeyen, bununla beraber daha önce yaptığı “faşizm döneminin tarihte kaldığı” açıklamalarıyla partisinin bu dönemle ilişkisine mesafe koymaya çalışan aşırı sağcı İtalya’nın Kardeşleri Partisi (FdI) lideri ve Başbakan Giorgia Meloni’ye bu son olaya ilişkin tutum alma çağrısı yaptı. İtalya’da “Nazi selamı” verilen etkinlikle ilgili 5 kişi hakkında suç duyurusunda bulunuldu

İtalya İçişleri Bakanı Matteo Piantedosi, “Nazi selamı”nın verilmesi dolayısıyla ülkede gündem olan 7 Ocak’taki neo-faşist grupların düzenlediği anma etkinliğine dair 5 kişi hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu bildirdi.

Ülkede, İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde kurulan ultra sağcı çizgideki İtalyan Sosyal Hareketine (MSI) mensup üç genç militanın 7 Ocak 1978’de öldürülmesi dolayısıyla Roma’daki Acca Larentia Caddesi’nde düzenlenen anmada, “Roma selamı” veya “Nazi selamı” olarak da bilinen sağ elin dik ve yatay biçimde kaldırılmasıyla verilen selamın yapılmasının yol açtığı tartışmalar sürüyor.

Söz konusu olay, sol çevreler başta olmak üzere pek çok kişinin tepkisini çekerken, İçişleri Bakanı Piantedosi, parlamentonun alt kanadı Temsilciler Meclisinde konuya ilişkin bilgi verdi.

Piantedosi, söz konusu anmaya katılanların, yaptıkları faşist selamıyla törenin amacına “ihanet ettiklerini” ifade ederek, “Etkinliğe katılanlar arasında yer alan (neo-faşist grup) CasaPound üyesi 5 kişi hakkında faşizmi övme ve savunma iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu” dedi.

Piantedosi, tartışmaların odağındaki anma etkinliğine katılan diğer kişilerin kimliklerinin belirlenmesi için çalışıldığını ifade etti.

Başbakan Meloni’nin olaya dair sessizliği tepki çekti.

Siyasete atıldığı ilk yıllarda İtalya’nın faşist dönemine ilişkin sempatisini gizlemeyen, iktidara geldikten sonra yaptığı “faşizm döneminin tarihte kaldığı” açıklamalarıyla partisinin bu dönemle ilişkisine mesafe koymaya çalışan iktidarın büyük ortağı aşırı sağcı İtalya’nın Kardeşleri Partisi (FDI) lideri ve Başbakan Giorgia Meloni ise pazar günkü olayın ardından sessizliğini koruyor. Meloni’nin sessiz kalması ise muhalefetin tepkisini çekti.

Birgün’ün 29 Haziran 2024 günlü haberi şöyle:

“Fransa’da seçim öncesi son anket: Aşırı sağ farkı açtı”

Aşırı sağcı partilerin zafer ilan ettiği AP seçimlerinin ardından erken seçim ilan edilen Fransa’da yarın birinci tur oylama yapılacak. Son gelen anketlere göre Le Pen liderliğindeki aşırı sağ blok, en yakın rakibi olan sol ittifakın yaklaşık 10 puan önünde görünüyor.

Aşırı sağcı partilerin güçlenerek çıktığı Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinin ardından Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un erken seçim ilan ettiği Fransa’da halk, yarın sandık başına gidecek.

Seçim öncesi yapılan son anketlere göre Fransa’da Marine Le Pen liderliğindeki aşırı sağ blok son haftalara göre daha da güçlendi.

İlk tur oylama için resmi kampanya dün sona erdi ve bugün hiçbir siyasi faaliyete izin verilmeyecek.

AŞIRI SAĞ, MECLİS’TE ÇOĞUNLUK SAĞLAYABİLİR

The Guardian’ın haberine göre Les Echos gazetesi için yapılan bir anket, aşırı sağcı Ulusal Cephe’nin (RN) bir hafta öncesine göre iki puan daha fazla oy alarak ulusal oyların %37’sini kazanabileceğini gösterirken, BFM TV için yapılan bir başka anket ise aşırı sağcı partinin 260-295 sandalye kazanarak mutlak çoğunluğu elde edebileceğini tahmin ediyor.

Anketlere göre Jean-Luc Mélenchon’un Boyun Eğmeyen Fransa’sının (LFI) hâkim olduğu geniş ama parçalı bir sol ittifak olan Yeni Halk Cephesi (NFP) yüzde 28’de ve Macron’un partisi Ensemble etrafında gerçeklesen koalisyon bilinen ‘merkezci blok’ yüzde 20’de kaldı.

Fransa’da seçimlerin ikinci turu 7 Temmuz’da yapılacak.

Fransa’da erken genel seçimin ilk turunun ardından aşırı sağ karşıtı gösteri düzenlendi

AŞIRI SAĞ PARTİLERİN BÜYÜK KAZANIMLARI

Fransa’da erken genel seçimin ilk turunun ardından aşırı sağ karşıtı gösteri düzenlendi.

AB’ye üye 27 ülkede Birliğin gelecek 5 yıllık yönetimini belirlemek için 6-9 Haziran’da düzenlenen AP seçimlerinin sonuçları, Avrupa’da uzun süredir güçlendiği gözlemlenen aşırı sağ eğilimi doğrular nitelikte oldu.

Son senelerde ulusal seçimlerde kendini gösteren aşırı sağ, AP seçimlerine damga vurdu.

Önemli üye ülkelerde aşırı sağ partilerin büyük kazanımlar elde ettiği dikkati çekti.

Göçmen ve İslam karşıtı duruşlarıyla Avrupa entegrasyonuna muhalefetleriyle ön plana çıkan bu partiler, Fransa, İtalya ve Avusturya’da seçimin galibi olurken; Almanya, Hollanda ve Belçika’da ikinci sıraya yerleşti.

ALMANYA’NIN AŞIRI SAĞ GEÇMİŞİ

Brüksel’deki AP önünde vatandaşlar, seçim sonuçlarını nasıl bulduklarını, aşırı sağın yükselmesini neye bağladıklarını ve bu gelişmeden endişe duyup duymadıklarını anlattı.

Almanya’da oyunu kullandıktan sonra seçim atmosferini yaşamak için Brüksel’e geldiğini belirten Lutz Koppen, “Endişeliyim, pek çok kişinin sağ kanata oy vermiş olmasından hoşlanmadım. Bunun biraz tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Bundan endişe duyuyorum” ifadesini kullandı.

Koppen, Almanya’nın tarihine işaret ederek, “Tarihe bakın. Sağ kanatla ilgili çok kötü bir geçmişimiz var” dedi.

‘AÇIKÇA BİR KAYGI NEDENİ’

Sosyal bilimler mezunu Simon Osler, “Biliyorsunuz; bu açıkça bir kaygı nedeni. Ancak bunun, insanların neden bu şekilde oy verdiklerini anlamamız gerektiren de bir yönü olduğunu düşünüyorum. İnsanların işlerin gidişatından memnun olmadığını haykırması bu” diye konuştu.

Aşırı sağın söylemini, temelde göçmen karşıtlığı üzerine kurduğunu anımsatan Osler, “Yapılacak en iyi şey; elbette hep birlikte çalışmaya devam etmek. İnsanların kendilerini dışlanmış veya görmezden gelinmiş hissetmemelerini sağlamak. Birbirimize karşı hoşgörülü olmaya çalıştığımızdan da emin olmalıyız” değerlendirmesini yaptı.

Yarı Fransız yarı Lübnanlı olduğunu dile getiren Alexandra Levenheck ise görüşlerini “Fransa’da aşırı sağın bu kadar destekçisi olmasından korkuyordum” şeklinde özetledi.

MACRON’UN ERKEN SEÇİM KARARI

Birçok kişinin sandıktan çıkan bu sonucun ne gibi bir etkisinin olacağının farkında olmadığını belirten Levenheck, “İşte bu korkutucu. Umarım şu anda olanlar, daha iyi bir yöne ilerlememizi sağlar. Macron’un erken seçim kararı riskliydi ama bence buna değer” yorumunu yaptı.

Aşırı sağın artan cazibesi, liberal demokrasi ve AB için büyük bir zorluk teşkil ediyor. AB’nin ortaya çıkıp geliştiği istikrar dönemi artık sona erdi.

AVRUPA’DA AŞIRI SAĞ PARTİLERİN TARİHÇESİ

Nazi ve Faşist hareketler, 20. yüzyılın en karanlık dönemlerinden birini temsil ediyor. Nazi hareketi, Almanya’da Adolf Hitler liderliğinde yükselirken, Faşist hareket ise İtalya’da Benito Mussolini liderliğinde ortaya çıktı. Almanya’da Nazi hareketinin kökenleri, Birinci Dünya Savaşı sonrası dönemdeki Almanya’nın zorlukları, ekonomik kriz ve toplumsal hoşnutsuzluklarla ilişkili. Versay Antlaşması’nın Almanya’ya yüklediği ağır savaş tazminatları ve ekonomik koşullar, toplumda büyük bir memnuniyetsizliğe yol açmıştı. Hitler, bu hoşnutsuzluğu sömürerek, Almanya’nın milli gururunu canlandırmayı ve gücünü yeniden kazanmayı vaat etmişti. Nazi ideolojisi; otoriterlik, milliyetçilik, ırkçılık ve antisemitizm gibi unsurlara dayandı. Hitler’in liderliğindeki Nazi Partisi, 1933’te iktidara gelerek Almanya’yı faşist bir rejime dönüştürdü.

Faşist hareket, İtalya’da Benito Mussolini liderliğinde ortaya çıktı. Mussolini, faşist ideolojiyi benimsemişti. Mussolini, toplumdaki hoşnutsuzluğu ve belirsizliği kullanarak faşist hareketi kurdu. 1922’de “Roma’ya Yürüyüş” olarak bilinen olayın ardından Mussolini, iktidara gelerek İtalya’yı faşist bir devlete dönüştürdü.

İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Avrupa, büyük yıkımla karşı karşıya kaldı. Bu dönemde, siyasi istikrarsızlık ve ekonomik güçlükler, aşırı sağ partilerin ortaya çıkışına zemin hazırladı.

1980’lere kadar neofaşist siyasi partiler, geçmişteki faşist ve Nazi partilerin görevini yürüttü. 

Avrupa’da aşırı sağ partilerin yükselişi, son yıllarda dikkat çeken ve endişeye sevk eden bir durum. Göç, ekonomik belirsizlik, ulusal kimlik vurgusu ve siyasi krizler gibi faktörler, aşırı sağ partilerin yükselişini etkileyen önemli unsurlar oldu.

Göç, aşırı sağ partilerin yükselişinde önemli bir faktör. Aşırı sağ partiler, göç konusunu kullanarak halk arasında korku ve endişe yayarak, sert ve kısıtlayıcı göç politikalarını savunuyor.

Avrupa’da aşırı sağ partilerin yükselişi, çeşitli faktörlerin bir sonucu. Avrupa’da aşırı sağ partilerin yükselişini doğrulayan en kritik gelişmeler bu tür partilerin sayısının giderek artması. 2022-2023 ulusal seçimlerde hükümetlerin aşırı sağ görüşlü gruplarla  kuruldu. En son örnekler İtalya, İsveç ve Finlandiya’da yaşandı. Ayrıca Almanya ve Fransa’da ulusal seçimlerde aşırı sağ partiler hükümete girmeye başarmasa da yüksek oranda oy topladılar.

İtalya’da Eylül 2022’deki genel seçimleri kazanarak aynı yıl ekim ayında iktidara gelen Giorgia Meloni liderliğindeki aşırı sağcı FdI’nin köklerinin MSI’ye dayandığı ve FdI’nin logosundaki “alev” figürünün MSI’den geldiği belirtiliyor.

Ana muhalefetteki Demokratik Partinin (PD) lideri Elly Schlein da parlamentoda yaptığı konuşmada, bu konuya yönelik sessizliğini koruyan Başbakan’a yüklenerek, Meloni’nin bu hadiseyi kınamamasının “utanç verici” olduğunu söyledi.

Schlein, ayrıca ülkedeki tüm neo-faşist grupların lağvedilmesi talebini yineledi.

Bir diğer muhalefet partisi 5 Yıldız Hareketinin (M5S) lideri Giuseppe Conte de Acca Larentia katliamı anmasındaki faşist selamı hadisesine dair konuşmayan Başbakan Meloni’ye tepki gösterdi. Conte, “anma yapmanın doğru olduğunu ancak burada düzenli biçimde faşist selamı verilmesi hadisesi karşısında kafasını kuma gömen ve tek kelime etmeyen bir Başbakan olduğunu” söyledi.

İtalyan ANSA ajansının haberine göre, Avrupa Parlamentosundaki (AP) sosyalistler de İtalya’daki bu son hadise sonrasında ultra sağ ve neo-faşist hareketleri genel kurul takvimine alarak gündeme taşıyacak.

İtalya’da Eylül 2022’deki genel seçimleri kazanarak aynı yıl ekim ayında iktidara gelen Meloni liderliğindeki aşırı sağcı FdI’nin köklerinin MSI’ya dayandığı ve FdI’nin logosundaki “alev” figürünün MSI’dan geldiği belirtiliyor.

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. 6 Temmuz 2024, 07:45

    Avrupa ulusları, küresel sermayenin kontrolündeki AB nin ,ABD nin kontrolünde Avrupa’yı Ukrayna savaşına sokmasının ekonomik sonuçlarına haklı bir tepki göstermektedir. Emperyalizm/ küresel sermaye saldırısı,kaçınılmaz olarak ulusal savunmayı yükseltmiştir. Bu oluşumda faşizim,aşırı sağ söylemleri değil, bağımsızlık olgusu görülmelidir.

  2. ” Türk kökenli Alman vatandaşı !!!! ”
    isleyen Alman / Alman vatandasi !
    Yer Almanya !

    Olay bitmistir !

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!