Ne dediysek o!

Hüseyin Vodinalı yazdı…

4 yıl önce bir kitap yazdım.

“Covid 19: Bir Virüsten Ötesi” adında.

Pandemi henüz başlarken kaleme aldığım yazıların toplamıydı.

En yakın çevremden bile komplo teorisyeni damgasını yemem çok kısa sürmüştü.

Yazılarım ve kitabın her geçen gün doğrulandı ve son olarak kumpasın en kritik adamı Anthony Fauci tarafından -kendisi hala inkar etse de soruşturmada ortaya çıkan belgelerle- teyit edildi.

Fauci, istihbarat topluluğu tarafından kendisine Kovid ile ilgili “birkaç kez” bilgi verildiğini ise itiraf etti.

Evet dediğim gibi tüm operasyon, Dünya Sağlık Örgütü ve bilimsel alanı rehin alan küresel elitin (Davos WEF ve ABD Müesses Nizamı başta olmak üzere) dünya çapında bir komplosuydu.

ABD’nin laboratuarlarında üretilen virüs bilerek yayılmış, insanlar kobay faresi gibi karantina ve sıkıyönetim uygulamalarıyla esir alınarak aptallaştırılmış ve ardından çıkarılan mRNA tipi aşılarla da operasyon tamamlanmıştı.

ABD’de korona virüsü salgınıyla mücadelenin en yetkili ismi Ulusal Alerji ve Bulaşıcı (NIH) Hastalıklar Enstitüsü Başkanı  Fauci, bir yılı geçen bir süredir salgının karanlık kökenlerini belirlemeye çalışan Temsilciler Meclisi Alt Komitesi’nde sorguya çekiliyordu.

Temsilci Marjorie Taylor Greene (Cumhuriyetçi-Georgia Eyaleti), Fauci’nin yüzüne karşı “hapishaneyi hakettiğini” ve ifadesinin yalanlarla dolu olduğunu bildiğini söyledi.

Fauci’nin virüse fonksiyon kazandırmak için Amerikan askeri laboratuvarlarında çalışan Bilim İnsanı Peter Dazsak ile email yazışmaları yaptığı ve bunları daha sonra özel olarak sildirdiği ortaya çıktı.

Fauci’nin sağ kolu Dr. David Morens, FOIA taleplerinden kaçınmak ve uzun süredir arkadaşları olan Peter Daszak ve patronu Dr. Fauci’yi korumak için e-postaları sildiğini kabul ederken yakalanmasına rağmen, e-postalarını silmenin federal kayıtları da sildiği anlamına geldiğini bilmediğini söyledi.

Fauci daha önce Kongre önünde Ulusal Sağlık Enstitülerinin (NIH) virüse fonksiyon kazandırma (GOF) araştırmalarını finanse etmediğini ifade etmişti.

Ortaya çıkan yeni bilgi ve belgeler Dr. Fauci’nin yalan söylediğini ortaya çıkardı.

NIH, GOF araştırmasını finanse etmeyi kabul etmekle kalmadı, aynı zamanda yabancı araştırma finansmanının devam etmesine izin vermek için GOF araştırmasının tanımını da değiştirdi.

Ek fon sağlamak amacıyla bu tanımın değiştirilmesinde Dr. Fauci elbette öncü rol oynamıştı.

Ulusal Sağlık Enstitüleri’nden sızdırılan veriler, Anthony Fauci’nin ekibinin pandemi sırasında telif ücretinden 710 milyon dolarlık devasa bir kâr elde ettiğini de ortaya koydu.

Big Pharma (Dev İlaç Tröstü) tarafından Fauci’nin ekibine büyük miktarda para aktarıldığı belirlendi.

Ayrıca Fauci’ye 16 Mart 2020’de Çin’de hidroksiklorokin’in COVID-19’u tedavi etmek için etkili bir şekilde kullanıldığı bilgisi verildi, ancak yayınlanan bir e-postaya göre Fauci, ilacı kamuoyu önünde eleştirmeye devam etti.

38 yıldır NIH’in başında bulunan Fauci, pandemi sırasında uygulanan maske, mesafe ve kapatmaların da tamamen kendisi tarafından uydurulduğunu itiraf etti.

Fauci, maske ve sosyal mesafe konusunda bilimsel bir veri olmadan açıklamalar yaptığını kabul etti.

Türkiye de bu sahte önlemlere körü körüne uymuştu.

Bir hanım X’te yazıyor: Bakan Fahrettin Koca, şimdi ellerinde bilimsel veri olmadan Fauci ve DSÖ Direktörü Tedros’un dikte ettirmesiyle Türk halkını, PCR, maske ve mRNA aşıları yalanlarıyla korku ve paniğe salanlara, sözde bilim kuruluna, sözde Tabipler Birliğinin sözde doktorlarına ne işlem yapacaksınız?

Evet hadi bakalım!

Fauci’nin ve onun arkasındaki Leviathan’ın ortaya çıkarılmasında ABD’de şimdi başkan adayı olan Kennedy ailesinden Robert F. Kennedy Jr.’ın büyük rolü oldu.

2022’de “Real Fauci” adında bir kitap yayımladı onu adeta yerle bir etti.

2023’te de ‘Wuhan Örtbası’ isimli kitabını yayımladı.

ABD’nin tüm dünyayı yutmakla tehdit eden muazzam bir biyolojik silah programına sahip olduğunu ortaya koydu.

Bağımsız başkan adayı RFK Jr.’a göre, dünya çapında 13.000 bilim insanı şu anda Amerikan biyosilah sektöründe çalışıyor, milyarlarca dolarla finanse ediliyorlar, yaklaşık 400 laboratuvarda çalışıyorlar, kim bilir hangi dehşetleri, yeni aşıları ve biyolojik silahları birlikte hazırlıyorlar?

Kennedy’nin “Wuhan Örtbası” kitabında şu ana başlıklar var:

1-ABD gizli servisleri, 2. Dünya Savaşı’nın sona ermesinden bu yana biyolojik silahlara takıntılı durumdaydılar; o zaman, onları SSCB’ye karşı savaşmanın harika bir yolu olarak benimsediler.

2-ABD’nin onlarca yıldır bunları rakiplerine karşı kullandığı ve bunları kendi nüfusu ve diğer ülkeler üzerinde test etmesinin uzun ve tüyler ürpertici geçmişi çok gizli tutuldu.

3-Aşı geliştirme, biyolojik silah geliştirmenin doğasında vardır, çünkü biyolojik silahların tüm fikri, bir tane icat etmek ve daha sonra onun için bir aşı bulmaktır, böylece sizin tarafınız hastalanmadan onu rakibiniz üzerinde kullanabilirsiniz.

4-İşlev kazanımı araştırmalarının itici gücü hastalıklara karşı panzehir değil, biyolojik silahların icat edilmesidir.

5-Derin devlet, 11 Eylül’ü, “terörizme” karşı savunma önlemleri olarak halkı aldatıcı bir şekilde besleyen programın devasa genişlemesini meşrulaştırmak için kullandı.

Ukrayna’da ortaya çıkan Rus kanıtları, RFK, Tucker Carlson ve Elon Musk’ı doğruluyor.

Ancak her geçen gün bu kirli müesses nizamın makyajı akıyor.

ABD’nin giderek hızlanan siyasi, sosyal ve ekonomik çöküşü, bu ifşaları hızlandırıyor.

“Demokrasi ve İnsan Hakları” edebiyatı da Ukrayna ve Gazze’deki tutumlarıyla artık bir silah olmaktan çıktı.

Müesses nizam karşıtı çılgın-ulusalcı Trump’ın son seçim sözü etkileyiciydi: “Başkan seçilirsem 11 Eylül, JFK suikastı ve Jeffrey Epstein dosyalarının gizliliğini kaldıracağım.”

Trump destekçisi ünlü Amerikalı radyo sunucusu Alex Jones sahneyi şöyle kapattı:

“Oyun bitti o…pu çocukları, s…rin gidin Fauci, Gates, Klaus Schwab, Rothschildler”