Nihat Genç

Arabesk

featured

Nihat Genç yazdı…

1950’lerle birlikte köyden şehre büyük bir göç başladı ve köyler boşalırken şehirlerin gecekonduları kaldıracak gücü kalmadı!

Gecekonduların kültürü ve mimariyi ve örgütlü siyasi yapıları vb. kaldıracak gücü pek tabii yoktu!

Bir, ara evren, bir geçiş dönemi, başladı ve ne yıkılanı ne yeni geleni tanıyabilecek kimsecikler de (otorite de) kalmadı!

Şehirlerin yeniden inşası, siyasetin yeniden inşası, kültürün yeniden inşası, geleneksel yapıların yeniden inşası, hepsi sosyolojinin ve filmin sonunda dışa bağımlılığın konusu haline geldi!

Arabesk müzik işte bu geçiş döneminin ürünü!

Diyebiliriz ki kitleler geleneksel kurumları parçaladı ancak yeni bir dünya inşa edebildi mi?

Yani arabesk sadece Orhan Gencebay, Müslüm Gürses ve Ferdi Tayfur’un değil mimariye de dine de siyasete de kültüre de biçimini veren geçiş dönemi ürünüdür!

Klasik türkü ve şarkılarımızı şehre yeni gelenlere öğretecek TRT ve Radyo gibi kurumlar yetersiz kaldı!

Bir bakın İstanbul ve Ankara’nın yeni mimarisine, arada derede kalmış, kaos ve curcuna ve biçimsizlik ve ne eskiyi ne yeniyi anlatıyor!

80’li yıllardan sonra arabeskin en çok etkisi altına aldığı dini müzik yani ilahilerdi ve gelenekle yani klasik tasavvuf müziğimizle alakasız utanılacak düzeyde çok çirkin bir müzik türü ortaya çıktı!

80’li yıllardan sonra yepyeni cemaatler ve tarikatlar ortaya çıktı, klasikle yani gelenekle alakası olmayan, hepimizin utandığı!

80’li yıllardan sonra yepyeni bir siyaset tarzı ortaya çıktı, liberal liberale benzemez, muhafazakar muhafazakara benzemez, en başta İslamcısı, müslümana benzemez! Bir ideolojik arada derede hali, ki, arabeskin asıl yüzü burasıdır!

Bu sürükleniş ve belirsizlik ve bu kaos ortamı kültürüne ve geleneklerine ve Cumhuriyetine sahip çıkacak örgütlü ve aktif ve sivil bir siyaset tarzı geliştiremedi!

Aksine, 1990’lı yıllar itibariyle Türkiye’de hemşehri derneklerinin sayısı kırk bindi, yani, bir tanıdık, bir yakın, aynı köyden olmakla, inşa edilmiş şehirde iş arama ve şehirde hami bulma girişimi, siyasetimizi şekilleyen sosyolojimizin ta kendisidir!

Bir iş bulmak uğruna o cemaate bu partiye şu hemşehrinin kapısı çalarak ayakta kalmaya çalışan kitlelerin kültürü!

Sosyal devletin ve belediyelerin alt yapısını karşılayamadığı ve karnını doyuramadığı mesleksiz örgütsüz hatta kalorifersiz kitleler!

Çöplükler bomba gibi patlıyor ve hava kirliliğininin kitlesel ölümlerine ramak kalmış ve birbirini sokak sokak öldüren sağ-sol kavgası ve Avrupa’da iş bulmak için gurbet ellere yollara düşmüş, kaçan kaçana!

İş arayan, umut arayan, okumak isteyen ve tezgahtarlık ve büfecilik ve bir hasta bakıcısı ve kapıcı ve simitçi ve işportacı vb. olabilmek için can atan ve el ayak öpen kitleler!

Eğitim ve okul ve üniversite kalitesi hızla düşüyor, bir muz bir portakal dahi lüks, herkes bir sigorta garantisi için devletin kapısında o partiye bu partiye oy veriyor!

Ve kamu işletmeleri tek tek satılıyor, ses çıkartmaya kimsenin takati yok ve yerli tütün yasaklanıyor ve yabancı tütün tekel kuruyor, kimse ne olduğunun farkında değil ve kooperatifler birer birer küçültülüyor ve dev holdingler büyük ihalelerle köprüler barajlar yapıp sonra Irak savaşından nemalanmaya çalışıyor ve Türkiye’nin zenginlikleri beş-on holdingin ve sonunda İslamcı bir iktidarın eline geçiyor!

Arabesk denilen geçiş kültürünün yarattığı boşluk, kararsızlık, iradesizlik, dibe vurmuşluk!

Ve sadece oyları için siyasi vaatlerle kafaları karıştırılan kitleler ve her defasında elim kırılsaydı diye aldanan kitleler ve peş peşe suikaste uğrayan aydınlar ve etnik ve mezhep tartışmaları Türkiye’de iktidar oluveriyor!

Türkiye, büyük bir sosyal geçiş dönemi yaşamıştır ve bu geçiş dönemi kültürü mimarisi ekonomisi ve bölüşümdeki dengesizliği ve çirkinliği ve zayıflığıyla sadece bir avuç azınlığı zengin sadece ilahi olarak(?) seçilmiş birilerini iktidar yapmıştır!

İslamcı islamcıya milliyetçi milliyetçiye benzemiyor, sonuç, geleneksel müslümanlığını unutan, klasik türkülerini unutan, klasik şarkılarını unutan ve klasik mimarisini İslamcı iktidarla paramparça eden ve tarihte eşi benzeri görülmemiş gelir dağılımı dengesizlikleriyle boğuşup, partisiz meclissiz iradesiz kalan kitleler!

Arabesk dönem bitmedi, arabesk kendi içinden ucube garabet siyasetini şehirlerini inşa edip kültürümüzü ve dinimizi ve siyasetimizi esir alıp şekilledi!

Hamasi bir islamcılık ve milliyetçiliği zihnen şekilledi ve filmin sonunda abad oldu!

Çünkü ‘öz’ümüzü yani tarihin içinden akıp gelen klasikle-gelenekle bağlarımız koptu yani mesela mesleği tanımaz olduk, ne iş olsa yaparız, dedik!

Belediyecilik, devlet adamlığı, ekonomi, kalkınma, istihdam, kariyer, bilim, sanat, öyle, ne iş olsa yaparızla, çözülecek, meseleler hiç değil!

Örgütlenme becerisi olmayan ve kandırılmaya ve kullanılmaya yatkın, öngörüsü düşük zihni kumpaslara ve Kurtlar Vadisine çok yatkın ve kim yurt burs verirse ona kul köle olup oy veren bir kültür inşa edildi!

Oysa kitleler kimseye muhtaç olmayan bir kültürden gelmişlerdi, oysa mesela şimdiki islamcılar, bir lokma bir hırka yani kanaatkar bir kültürden gelmişlerdi ve şimdi şehvet ve iştah azgınlığından ahlaklarını ve dinlerini afiyetle yiyen kendileri oldular!

Çünkü devletler ve milletler, yeni dünyada, bir iddiayla yaşarlar, bir milli projeleri olur, herkesin karnını doyurmak gibi, kimseyi ezmemek süründürmemek gibi, kendi yağıyla kavrulmayı kendi yorganına göre ayak uzatmayı ve tarlalarını ve atölyelerini ve fabrikalarını ve madenlerini kendi mühendisleriyle çalıştırmak kullanmak gibi!

Cumhuriyet, Türk milletinin tarihteki en büyük ve iddialı milli bir projesiydi!

Geçiş döneminin zayıflıkları kararsızlıkları iradesizlikleri ve muhtaç hali ve bir iş için yalvaran ağlayan efendiye kul olan hali, çok iyi kullanılıp, Cumhuriyet’i bu geçiş döneminin geleneksiz kültürsüz tutarsız ve şekilsiz ideoloji ve siyasetçileriyle yıktırdılar!

Geçiş döneminde insanlarımız, bir buzdolabı, bir çamaşır makinesi ve bir otomobil ve bir ev alabilmek için hayatlarının kırk yılını feda ettiler, ki, feda ettikleri sadece kendi hayatları değil, iradeleri ve ruhları ve gelenekleri ve ülkeleri!

Ve varlıklarının ve egemenliklerinin garantisi olan partilerini ve meclisini ve sonunda umutlarını heyecanlarını insanlıklarını kaybediyorlar!

Köyden şehre can havliyle nasıl sürüklenmişler ise bugün de sömürgeci şirketler ve siyonist İslamcı ve milliyetçi siyasetçilerin hamaset rüzgarlarıyla utanç ve rezillikler içinde sürükleniyorlar!

Sosyal göç, tarihleri ve medeniyeti şekillemiş dünya savaşlarına ve iç savaşlara sebep olmuş ve birçok ülke bu büyük sosyal göç karşısında ülkesini kaybetmiş ya da dinini kitabını unutmuş ya da ağır yenilgiler yaşamışlardır!

Menderes’ten Demirel’e ve Özal’a kadar yaşanan bu ağır sosyal göç karşısında sağcı muhafazakar iktidarların tavrı, adamımı, köylümü, kendi cemaatimi korumaktan öte olamamış ve sosyal devletin bursundan eğitimine yurduna kadar gençlerine sahip çıkamamıştır ve boşluğu kullanan FETÖ gibi PKK gibi yapılar kendi çocuklarımızı ayartıp ya ajan yapmış ya bize mermi atacak hain!

Ve milli projemiz ve sosyal devleti unuttukça siyonistlerin ve beş on holdingin kuklası kölesi haline geliverdik!

Çünkü bu büyük sosyal göç, şehirlerimizden üniversitemize ve geleneklerimize kadar bütün kavramları ve ruhumuzu kökünden bozup değiştirmiş yerine de çaresizlik ve saraya bağlılıktan öte bir şey inşa edememiştir!

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

6 Yorum

  1. 5 Ocak 2025, 12:20

    Aga çok ve kullanıyorsun.

    Cevapla
  2. 5 Ocak 2025, 09:02

    Yurdumuzun hali bundan daha güzel özetlenemezdi. Peki çare nedir? Çare yangına su taşıyan karınca gibi elimizden geleni yapmaktır. Olanı biteni bileceğiz, Cumhuriyeti korumak için hiç vazgeçmeden çevremizi etkileyeceğiz.
    İyi ki varsın Nihat Genç, tıkandığımız yerlerde bize ışık oluyor, güç veriyorsun.

  3. Yazi super, ancaak sadece ne olduğunu, nasil buralara gelebilindigini anlatiyor. Bunun çözümü nedir, yazida ona deginmemis. Bugün tum ülke insani gorebilmistir, bu üç parti AKP, MHP ve DEM birkere daha siyasete gelme imkani verilmeden yok edilmelidir, yani sandiga gomulmelidirler. Ve en önemlisi bu partilerdeki siyasetçilere sonsuza dek siyasi yasak getirilmelidir. Yoksa kapatsanda başka isim altinda devam edip ülkenin temellerini oymaya devam edeceklerdir.
    Bakin bugün bilem bir canavarı tum yasalara karşı iki kişi keyfi hareketler ile hapisten çıkarmak istemiyormu?( Meclis biliyorsunuz 22 yildir tutsak. Bu millet maglesef kendi aç durur iken bu beş para etmez vekillere maaş ödemeye devam ediyor).
    Bu canavar bu ülkenin 45 binden fazla gencinin şehit düşmesine sebep olmuş, yuzbinlerce gencinde gazi olmasina sebep olmuş, Türkiye’nin bir trilyon dolarina mal olmuş, ama gelin gorun bu iki aymaz, beceriksiz Türkiyeyi, tüm ülke ve milleti alcak dusurup bu canavarla masaya oturmaya calisiyor, teroriste umut bagliyor. Yapin hesap kişisel kendi cikarlarindan dolayı teroriste umut baglamis iki ayrancı (aslinda ikiside Tekirdağ aslan sütü sevdalısi). Ve bu duruma bu ülkede kimsey dur diyemiyor. Arkadas bu iki ayasi destekleyen yuzde 20 bilem değil. Yüzde 80 niye ve neden korkuyor?

  4. Nihat Abi böyle bir yazıyı yazmaya cesaret edebilen yine bir tek sen çıktın.Atatürk’ün katılmadığım tek sözü “Köylü milletin efendisidir”. Ah be Atatürk’üm köylünün efendi olamayacağını sen bilmez miydin? Bilirdin tabi ama onların köylülükten çıkıp vatandaş olmalarını dilediğin için bu sözü söyledin; fakat onlar köylülükte kalmayı tercih edip cumhuriyetimizi yıktı.

  5. 4 Ocak 2025, 23:59

    Allah’ın güzel yarattığı vatanımızı çirkinleştiren yapılar kabus gibi.Koca şehirde başınızı çevirme hissi duymayacağınız,şehirle bütünleşen çok az bina var.Binalarımızdan beşi beş para etmez dizilerimize,kalbiniz sıkışmadan izlemenin mümkün olmadığı tartışma programlarına kadar…Hadi gel köyümüze geri dönelim desek o da nasibini almış bu nasipsizlikten.

  6. 4 Ocak 2025, 12:22

    Nihat Bey,

    İyi ki varsınız.

    Yazınız yakın tarihimizin fotoğrafı.

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!