Cumhuriyetçiler birleşin!

Nihat Genç yazdı…

BİR

İçine düştüğümüz yüksek gerilim ve eli kolu bağlı çaresizliğin sebebi yüzde elliyi geçebilmek uğruna Cumhuriyet düşmanlarıyla ittifak yapılıp, ağır yenilgiye uğramış olunmasıdır!

Son koz’u oynamak böyle bir şeydir, artık eviniz yurdunuz anayasanız meclisiniz toprağınız haciz ve ipotek altında, kapıya çıkıp direndiğinizde, size, Cumhuriyet düşmanlarıyla imzaladığınız sahte senetleri (mutabakatlar) gösterecekler!

Siyasetteki yenilmişlik hissi, çıkışsızlık, parti içinde birbirini yeme, ve toparlanıp harbiden bir alternatif olma ihtimalinin olmamasına sebep, Cumhuriyet’in ve Cumhuriyetçiler’in muhalefet tarafından ihanete uğramasıdır!

Topyekün mutabakat metinlerini imzaladılar ve geride bir ihtiyat ordusu, aklı kesen, yeten, bir Cumhuriyetçi dahi bırakmayışları!

Seçim yarışına Mustafa Sabrilerle Dürrizadelerle Ali Kemallerle Fetö’yle PKK’yla aynı cephede girenler, bakıyorum, ağır seçim yenilgisinden sonra birden ağızlarına, biz Atatürk’ün askerleriyiz, biz Atatürkçüyüz, susmayız, deyip, nihayet Atatürk’ü hatırlamaları!

İş başa düştü, bu iki yüzlülükleri bu maskeleri bu muğlaklığı ve ağır kara bulutları ve küslükleri kaldırmaktan başka çaremiz yoktur!

Cumhuriyet’in yıkımına öfke duyan, aldatıldığını düşünen herkes, kolları sıvamalı, Cumhuriyet kazanımlarını hak ettiği şekilde siyaset ve partiler üstü savunabilmek için silkinmeliyiz!

İşlevi kalmamış ‘ittifaklar’ kökünden yıkılmalı, imzalanan mutabakat metinleri yırtılmalı ve yeni bir Cumhuriyet ittifakı kurulmalı!

Politika üstü, ideolojiler dışı, ortak ve vazgeçilmez değerimiz Cumhuriyet’i savunmak için toparlanmalıyız!

Anayasa’nın giriş maddelerini korumak için partiler üstü birlik kurabilmeliyiz!

Hangi fikri savunursak savunalım anayasanın giriş maddelerinin korunmasında kalkan olup duvar olup zırh olup yanyana gelebilmeliyiz!

Anayasada Türk Milleti ifadesi ve toprak bütünlüğümüzün korunması ve savunulması için ihanet hesapları terk edilmeli yanlışlarda diretilmemeli ve yeni bir cephe kurmalıyız!

Küslükleri unutmalı ve radikal köklü kararlarla enerjimiz ortak değerimiz Cumhuriyet’e odaklanmalı!

Affedilmez hatalarla hesaplaşıp bir öz eleştiri yapıp insan içine çıkacak yüzü bulabilmek için hepimize düşen ilk görev Cumhuriyet değerlerini başımızın üstüne koyabilecek ortak bir karara varabilmemiz!

Cumhuriyet’le dalga geçilmeyeceğini eğlenilmeyeceğini siyasi pazarlıklara kurban edilmeyeceğini nihayet öğrenmiş olanlara konuşuyorum!

Cumhuriyet, seçim kazanma uğruna ittifak masasında pazarlığı yapılıp aşındırılacak bir ‘koz’ değildir!

Cumhuriyet’i, sağcılarla uzlaşma için masaya sürülen bir pey olarak görmenin kahrını ve lanetini ve ihanetini yaşayıp nihayet ders çıkartanlara konuşuyorum!

Silkinip kendimize gelmeliyiz!

Hangi siyasi fikirde hangi partide hangi ideolojide olursak olalım Cumhuriyet ortak değerimizdir!

Ve ittifak ve uzlaşma adına pazarlık konusu olamaz!

Sen bana oy ver, ben de sana özerklik vereyim gibi, sen bana oy ver ben de tarikatları görmezden geleyim gibi, sen bana oy ver, ben de Cumhuriyet’in ve partimin kuruluş değerlerini inkar edeyim gibi, sen bana oy ver, ben de milli düşmanlarımı unutup seçim işbirliğine gireyim gibi, Cumhuriyet kazanımları ihanetlere malzeme olmamalıydı!

Şimdi, tutunacak dalımız kalmadı, ve…

Sonuç, seçimi kazanmak uğruna kendimizi, birbirimizi, değerlerimizi, vazgeçilmezlerimizi, kuruluş değerlerimizi ve Cumhuriyet’i yedik bitirdik!

Basra harap olduktan sonra artık anlamışızdır: Cumhuriyet bizim gökkubbemizdir!

Cumhuriyet hepimiz için ayaklarımızı bastığımız kutsal toprağımızdır!

Ve bugün ayağa kalkıp insanların yüzüne iki laf edemeyişimizin sebebi gökkubbemizin seçim ve ittifak yanlışlarıyla başımıza yıkılmasıdır!

O halde, şimdi, anayasayı da değiştirirlerse bu topraklarda bizi kim koruyacak, Türk Milleti’nin egemenliğini, hukuk karşısında eşitliğimizi ve bağımsız yargı bayrağını kim savunacak!

İhanetin pençesinde sürüklendik ve ağır yenilgi ve ağır trajediler yaşadık, kaç kişi kaldıysak, artık toparlanalım!

Anayasanın giriş maddeleri son kalemizdir!

Türk Milleti’nin egemenliğini koruyan bu zırh kalktıktan sonra daralan çember insanlığımızı, yurttaşlığımızı, varlığımızı, milletimizi, toprağımızı, her şeyin sonunu getirecek yakıp kül edecektir!

CHP’nin koynunda besleyip meclise soktuğu yılan (AKP artıkları) boynumuza sarılmıştır!

Kusursuz mükemmel dört dörtlük bir ihanetin tuzağına kıskıvrak yakalandık, bakın, hala, sesimiz soluğumuz gıkımız çıkmıyor, çünkü utanç içinde bu suç’un ortaklarıyız!

Masalarınız çürüdü ve çöktü, artık cila tutmuyor, hile ve ihaneti gizlediğiniz süslü laflarınız kalmadı, başına ‘demokratik’ koyup eyalet bağışlamak, başına ‘adalet’ koyup, milli düşmanları affetmek, yemiyorlar artık geçin bu sinsilikleri!

Bütün varlığımızla allak bullak olduk ve istilaya işgale yıkıma karşı tutunacak kapımız kalmadı!

O halde!

Aklımızı başımızı alalım!

O lider gitsin yenisi gelsin, ve ‘değişim’ teraneleriyle kafayı sıyırmış bu ihanet çemberinden kurtulmanın tek yolu kutsalımız dokunulmazımız varlığımız herşeyimiz Cumhuriyet’i bir daha hatırlayalım!

Seçim öncesi birbirimize karşı ağır husumetler düşmanlıklar oluştu, birbirimizi sevmeyebiliriz birbirimize ağır hakaretler küfürler ettik, yazar çizer hepimiz, Cumhuriyet değerlerinde bir daha buluşmak uğruna, ana toprağımıza, baba evine dönmek zorundayız!

Hepimizi bir araya getirecek silkinip bizi toparlayacak Cumhuriyet’den başka ortak değerimiz yoktur!

Türk Milleti’nin egemenliği ve toprak bütünlüğümüzü artık siyaset piyasasının üstünde pazarlığı edilemez vazgeçilmez partiler üstü bir değer olarak savunmak zorundayız!

İKİ

Bu kafayı sıyırmış işbirliğinde suçüstü yakalanmış küstah bilmiş yaşlı bunak güya elitlerden bir hayır gelmez, gençler size söylüyorum!

Bir trol ordusu, ergenleri sosyal medyada sömürmekten vazgeçmiyor!

Cumhuriyet’i nefret ve düşmanca ve suçlu olarak algılayıp ve bu Cumhuriyet düşmanlığını da ifade özgürlüğü kamuflajıyla meşrulaştıran bir trol ordusunun kullanışlı sürüsü haline getirildiniz!

Cumhuriyet ortak değerimizdir, dalga geçilemez, eğlenilemez!

Sizi sömüren trol ordularını iyi tanıyın!

Etki-tepki ve heyecanlarınızı öfkelerinizi vs. kullanıyorlar sizlerle şebek gibi laboratuvar fareleri gibi oynuyorlar!

Trollüğün en bariz vasfı duygusallığımızı hiç ciddiye almaz ve ‘duygusuzca’ saldırırlar ve duygusuzca ahlaksızca haksızca insafsızca saldırılarını hep ifade özgürlüğü altında maskelerler!

Cumhuriyet, dalga geçilecek, eğlenilecek, mizahı yapılacak, laf oyunlarıyla parçalanacak eğlenceli bir lego oyunu değildir, gitti mi yerine bir daha gelmesi ancak yeniden bir İstiklal Savaşı’yla olur!

Gençler, Cumhuriyet ve ilintili eş değer kavramları kasıtla kötüye kullanmak için on yıllarca sosyal medyada hazır kıta dakika dakika çalışan trol ordularının güttüğü esirler haline geliyorsunuz!

Kendisiyle hesaplaşmamış, varoluş sorularından hiç geçmemiş, ailesi ve çevresiyle duygusal ilişkiye hiç girmemiş ve bir romantik ilişki kurma becerisi dahi olmayan insanlar için trollük, saldırgan, intikamcı, terminatör ve eğlenceli bir uğraştır!

Ve bu troller sizlere hayatta herşeyin hileli olduğuna inandırır ve karamsarlık ve nihilizme sürükler ve hepimizi ayakta tutan Cumhuriyet’i küçümseyip hiç sayıp ayağınızın altındaki toprağı ve başınızın üstündeki devleti elinizden alıp vatan hainlerine peşkeş çekerler!

Mesela size çok iş yapmış bir ‘trollük’ örneğini hatırlatayım, kendine liberal diyen Serdar Turgut adında holding medyası yazarı ‘Beyaz Türkler’ diye bir kavramı trollerin diline dolamayı başardı.

Amerika’daki zenci-beyaz ayrımından kopyalanan bu kavram Türkiye’de İslamcıların ve tarikatların ve bölücülerin işine çok yaradı!

Siyasetle sosyolojiyle felsefeyle tutarlı bir ilişkisi hiç olmayan bu çok kullanışlı maymuncuk kavramla, Kemalistleri ulusalcıları kriminalize etmeye dalga geçmeye başladılar ve sonuç, Fetö’nün ve İslamcıların ve tarikatların önünü açtılar!

Bugün medya, akademi, yüksek yargı ve bakanlık ve devlet imkanlarını kullananlar artık ‘beyaz Türk’ kavramını neden hiç kullanmıyorlar.

Çünkü Cumhuriyet tarihinde eşi benzeri görülmemiş hukuksuzluk ve adaletsizlikleri ve keyfi yönetimin ve yağmanın ve işgalin ve gaspın failleri olarak ayrıcalıklı imtiyazlı dokunulmaz hale geldiler!

Ve başta bu kavramın mucidi hiçbir liberal neden bu üst İslamcı sınıfı yağmasını gaspını fütursuzluklarını diline dolamıyor?

Çünkü önlerini açtıkları İslamcılar önce onların dillerini koparttı!

Ancak Cumhuriyet’le dalga geçebilecek ifade özgürlükleri her zaman vardı!

Bakın gençler, 2000’li yılların ortalarına kadar birlikte oturup kalktığımız kendine anarşist diyen sosyal medyada terör estiren arkadaşlarımız vardı, sabah akşam beraberdik!

Bu anarşist arkadaşlar aynı sosyal medyada, liberaller ve cemaatlerle yan yana geldiler ve Kemalist ve ulusalcı ve Cumhuriyet ve Tek Parti, gibi, kavramları çürütmek, gözden düşürmek için onlarca yıl süren kirletmenin baş rol oyuncuları oldular, sonuç:

Bu anarşist arkadaşların liberaller ve cemaatlerle yan yana gelip sosyal medyada estirdikleri rüzgarla yetmez ama evet anayasasıyla devlet cahil ve şarlatan Fetö’nün eline geçiverdi ve Türk ordusu ve hukuku lime lime parçalandıkça da aynı sosyal medyada zevkten dört köşe eğlendiler!

Cumhuriyet değerleri (milli irade, milli meclis, kuvvetler ayrılığı, bağımsız yargı, vs.) bütün insanlık için yenisi bulununcaya kadar ‘dokunulmaz’dır, dalga geçilemez, hepimizin hukuk önünde eşitlikleri için vazgeçilmez değerlerdir!

Marjinal ideolojiler adam-sempatizan devşireceğim diye bu sosyal medyaları gaddarca kullandı, öyle ki, bu sosyal medyalarda mesela kahraman kurtarıcı ilan edilip hakkında bin sayfa övgüler düzülen Ufuk Uras’ı hatırlayanınız kaldı mı? Mesela bu anarşist arkadaşların baştacı ettiği Reha Çamuroğlu, AKP’den vekil oldu? Ve mesela bizlere özgür barış mavalları okuyan zavallı ezik Muhsin Kızılkaya adında etnik milliyetçi AKP’den vekil oldu, ama, hepsi size verilen gazla!

Bugün sizler Cumhuriyet elden gitti diye hayıflanırken onlar vekillikten emekli maaşı alıyorlar!

Bot ve nick hesaplara güvenmeyin, trol orduları özellikle siyasetin en temel kavramlarından habersiz ergen gençleri kışkırtır, sürüleştirir ve peşine takar, ve Cumhuriyet ve değerlerine karşı düşmanlık ve nefret oluştururlar! Vatan hainlerinin suçuna sizi ‘ortak’ ederler, ki, ettiler! Bu sosyal medya gazının yetmez ama evet anayasasından sonra ikinci büyük hüsranı, ikinci kez aynı troller sizi gazladı ve hayattan umuttan sevinçten ve siyasetten düşürdüler!

Ki, akademisi medyası bağımsız yazarı şiiri edebiyatı olmayan bu ülkede hiç eser vermemiş, insanlarla duygusal ilişkiye hiç girmemiş ve topluca hareket eden bu otomatik ve mekanik adamları tanımadan yola çıkmayın!

Bir sorun kendinize, siz gençlerin, trollerden başka öğretmen, ağbi, bilge, bağımsız aydın’la karşılaşmasını engelleyenler kimlerdir, tanınmışlık ve şöhret’i ve ödülleri ve öne çıkan isimleri yöneten kimlerdir? Başlıkları açan oltayı atan ve sizleri küçük balık sürüleri gibi her dönem avlamasını bilip başaranlar yönlendirenler kimlerdir?