Nihat Genç yazdı…
Cumhuriyetçi Vatanseverler Partisi, Devlet Bahçeli’ye, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak ve terör örgütlerini meşru göstermek suçundan dava açtı!
Teröristi meşru gösterme suçu sabittir çünkü ‘suçüstü’ yakalanmışlardır!
Ancak sorun şu, Anayasa’nın 302 ve terörle mücadele kanunu madde 6’yı kim koruyacak!
Suç ortada olduğu halde hangi savcılar harekete geçecek!
Yasalar çiğnenirken yine elimiz kolumuz bağlı mı oturacağız ve bu derin umutsuzluk karşısında ne yapacağız?
Söyleyeyim, bizim zamanımızda ‘Sabuha’ diye Tatlıses’in bir şarkısı vardı: ‘Bırakıp gitme dedim, beni terk etme dedim, vicdansız Sabuha, Sabuha Sabuha….’,
Vicdansız Sabuha!
Sabuhaaaaaa!
‘Sabuha’ (ve benzer şarkı sözleri) topluma ve bize ne söylüyor ne anlatıyordu?
Hasta gibi hareketsiz, umutsuz, gücü iradesi kalmamış kitlelerin, azap verici ve zavallı feryat eden içler acısı ruh halini anlatıyordu!
Hali ve takati kalmamış ürkek ve titrek ve depresif bir çöküntü içinde kendini hırpalayan bir ses toplumda karşılığını buluyordu!
Hiçbir aşkı karşılığını bulmamış, bulabileceğine de bir umut hiç yoktur, yenilmiş ve gücü kalmamış, hepsi yitip giden, kaybolup giden ve kavuşması hayal olmuş sevgilinin ardından umutsuzca söylenmiştir: ‘gelmez olaydım, görmez olaydım’!
Şarkı sözlerine neden mutlak ve derin bir umutsuzluk hakimdir yani nihilist bir inançsızlık?
Çünkü nihilizm, o günkü umutsuz ve perişan ve ayağa bir türlü kalkamayan, yüzü bir türlü ve hiç gülemeyen toplumun karşılığıdır!
Ki, bu derin umutsuzluk karşılığını anarşizmde buldu ve toplum sokak savaşlarına iç savaşlara sürüklendi!
Ve 1980 ihtilaliyle yeni bir şeyler olur mu beklentisi de çok geçmeden söndü ve 80’lerin sonuna doğru Ferdi Tayfur’un inançsız karamsar sözleri yeniden kitlelerin diline takıldı!
Ekonomisinden siyasetçisinden ve hayattan hiçbir umut kalmadığı her dönemde karşımıza nedendir bilinmez hep Ferdi Tayfur sözleri çıkıyor!
Buna dejavu mu diyoruz!
Aradan elli yıl geçti ve Ferdi Tayfur’un karamsar ve umutsuz, cansız ışıksız hayat emarisi hiç olmayan sözleri yine toplumda ve bizlerde karşılık bulabiliyor!
Ve bu nihilist umutsuzluğu iktidarımız öve öve yere göğe koyamıyor!
Aslında bilmeden anlamadan yaşattığı zulmü ve azabı ve umutsuzluğu kabullendiğinin farkında hiç değil!
Şaka değil, aslında toplumun sefil ve hırpani ruh halini, getirdikleri perişan ve içler acısı yeri, hiç anlamadan topluma yaşattıkları zulmü ve azabı kabullenmiş görünüyorlar!
Bu biçimsiz çirkin sözler neyin feryadıydı hala bilmiyorlar!
Ve bu derin umutsuzluk ve çaresizliği ve bu zavallı perişan hali bizim de kabullenmemizi istiyorlar!
Ve biz bu derin umutsuzluğun şekilsiz biçimsiz çirkin feryatlarına karşı çıktıkça ‘ne o, halk çok beğeniyor?’, ‘halka mı karşınız’ diyorlar!
Çirkin ve şekilsiz bu feryadın hangi umutsuzluk ve çaresizlik içinden geldiğini bilemeyecek kadar da topluma halka yabancı kalmışlar!
Ne diyelim rahmetli Ferdi Tayfur’un hastalıklı bir dönemin mutlak çaresizliğine karşılık gelen bu şarkı sözleri, aradan elli yıl geçti, hala iktidarımıza da bizlere de topluma da hakimlere de ‘ayna’ olmaya devam ediyor!
Peki, Devlet Bahçeli’nin terörü ve suçluyu övmesi karşısında hakimlerimiz bir dava açar mı?
Cevap: Sabuhaaaaaaaaa!
Bi AKP iktidarsizligindan bu Ulke ve Turk Milleti yakinda kurtulabilir mi? Sabuuuuuuuha. Bu millet aklini başına almaz ise cevap bu. Sabuuuuuuha.
Eline sağlık abim. Herkes arabeski çökmüş haldeki ruhun müziği olarak düşünür. Aslında bir öfke ve sitemdir. Bir karşı çıkıştır.
Bahçeli’den beklentim terörün önüne gövdesini siper etmesiydi.Terörün kasıp kavurduğu şehirleri cadde cadde dolaşıp kardeşliğimizi işlemesiydi.Ülkemiz üzerine oynanan oyunları bozmasıydı.Gücü yeter miydi bilmem ama bu yolda çabalamalı dağa kaçırılan çoçuklara uzatılan güçlü bir el olmalıydı.Milliyetçiliğin gereği milletinin her ferdine sahip çıkmaktır,vatan evlatlarını kurda kuşa yem etmemektir.Kırk yıl heba edilmiş;gidersen git Sabuha.(İbo şarkısı)Bahçeli’de olduğu gibi başkasının şarkısı diline dolanmış,onunla.anılıyor…