Bugünlerde ne ekonomi, ne sağlık, ne işsizlik, ne eğitim…
Her şeyi bıraktık Doğu Akdeniz ve Ege sorunları ile ilgileniyoruz.
Yunanistan’ın ve AB ülkelerinin pervasızca taleplerine kızıyoruz.
Türkiye’yi Akdeniz ve Ege Denizi’nde görmek bile istemeyen emperyalist batı ülkelerinin davranışları karşısında sinirleniyoruz.
* * *
Son zamanlarda Türkiye karşıtlığında önde gelen ülke Fransa.
Almanya dönem başkanı sıfatı ile konuyu tartışmaya bile gerek görmeden AB ülkelerini Yunanistan’a destek vermeye çağırdı.
Mısır ve İsrail de Yunanistan tarafında.
Türkiye büyük bir yalnızlık içinde görünüyor ama bir devlet politikası olarak haklarını da korumakta ısrarlı.
Türkiye’nin yalnızlığı bir süre sonra İngiltere, İtalya, İspanya, Rusya gibi ülkeler tarafından yeniden değerlendirilecek ve belki de farklı birliktelikler oluşacak.
Türk kamuoyu tarihimizde olmadığı kadar bu konuda bilinçlendi ve hassas davranıyor.
* * *
Görevim gereği aklım, gözüm ve yüreğim hep denizlerde oldu.
Geçmişte özellikle Ege Denizi sorunların yumağı idi, hala da öyle.
Aslında Ege ve Akdeniz’de yaşadıklarımıza sorun da dememek gerek çünkü sorun çözülebilir bir şeydir. Burada çözüm çok zor.
Sorunumuz Yunan tarafının -emperyalist ülkelerin de kışkırtmasıyla- akıl almaz taleplerde bulunmasıdır.
Dünya da bu talepleri zevkle izliyor ve destekliyor.
Ege ve Akdeniz’de Türkiye ve Yunanistan arasında ciddi sorunlar olması birçok devletin işine geliyor.
Geçmişte Ege Denizi’ndeki tatbikatlarda yorgunluktan, yaşadığımız fırtınalardan, uzun zaman evimizden uzak kalmaktan dolayı bazen çok bunalırdım.
Yüreğimin daraldığı bu dönemlerde “Ne olurdu Ege Denizi bir barış denizi olsaydı… Yunanistan ve Türkiye birleşik bir devlet olsaydı…” diye kendi kendime söylenirdim.
* * *
Gelin bu hayali bugün hep birlikte kuralım.
Türkiye ve Yunanistan birleşik bir devlet olsa bu birlikteliğe Kıbrıs adası da katılsa…
Birleşme olur mu, olursa hangi yöntemle olur, birleşme değil de bir pakt mı olur bunları tartışmayalım.
Hayal kuruyoruz.
Var sayalım iki ülke birleşmiş ve bu birleşmeye Kıbrıs adası da bir bütün olarak katılmış.
Şimdi haritayı gözünüzün önüne getirin.
Bir ucu doğuda Asya’ya ve Ortadoğu’ya uzanmış, diğer ucu batıda İyon Denizi’nde ülke olmuşsunuz.
Balkan ülkeleri ve Avrupa ile iç içesiniz.
Kuzeyde Karadeniz ülkeleri komşunuz olmuş.
Güneyde Doğu Akdeniz’de en büyük kıyıya sahip olmuşsunuz.
Buna bağlı olarak Doğu Akdeniz’de münhasır ekonomik bölgeniz doğal olarak en büyük alanı kapsıyor.
Akdeniz’de, Ege’de ve Karadeniz’de MEB içinde enerji kaynakları bulmuş ve ülkenizin vatandaşlarının refahını artırmaya başlamışsınız.
Jeopolitik açıdan son derece güçlü bir konuma gelmişsiniz.
Karadeniz Akdeniz geçişi tamamen kontrolünüzde.
Doğu Akdeniz kontrolünüzde.
Denizcilik sektöründe dünyanın bir numarası oluyorsunuz.
Oluşturduğunuz barış ortamı sayesinde turizmde dünyanın bir numarası oluyorsunuz.
Ekonomide iyileşme ve zenginleşme sağlıyor, teknolojide dışa bağımlılığı ortadan kaldırıyorsunuz ve teknoloji üretip satan ülke oluyorsunuz.
Ortadoğu’da, Asya’da, Balkanlar’da, Avrupa’da kısaca dünyada her ne olursa sizin sözünüze itibar ediliyor.
* * *
Hayalimizin burasında duralım ve düşünelim.
Böyle bir birlikteliğe hangi ülkeler karşı çıkar?
Mesela Fransa karşı çıkar mı?
Bugün Yunanistan’ın haklarını savunuyor gibi görünen Fransa karşı çıkanlar listesinde ilk sırada olur, buna inanın.
Çünkü hayalimizdeki gibi bir tabloda Fransa kimseyi sömüremeyecektir.
Böyle bir tabloda Fransa Yunanistan’a nasıl silah satacaktır?
Böyle bir tabloda Fransa yaşamadığı bir coğrafya üzerinde nasıl hak talep edecektir?
Öyleyse bu birleşmeye herkesten önce Fransa karşı çıkacaktır.
Hayalimizdeki gibi bir birlikteliğe Rusya ne der acaba?
Karadeniz’den Akdeniz’e uzanan deniz geçiş yoluna tek ve kudretli bir ülkenin egemenliğine elbette olumlu bakmaz.
Bir şekilde ama mutlaka karşı çıkar.
AB üyeleri onay verir mi acaba?
Elbette vermez.
Hukuken yetkileri olmayan bir alanda hak talep edebilme pişkinliği gösterebilen bu ülkeler kendi istekleri ile geri çekilirler mi?
Çekilmezler.
Yunanistan’ı çatışma sahasında piyon olarak kullanmak onların çıkarınadır.
Yunanistan sahada riske atılacak piyon olmalıdır.
Çatışma çıkar da sonunda Yunanistan başarılı olursa AB üyeleri paylarını almalı, çatışmadan Yunanistan zararlı çıkarsa bedeli Yunan halkı tarafından ödenmelidir.
ABD ve İngiltere bu birleşmeyi destekler mi?
Kesinlikle desteklemez.
Bu birlikteliğin bölgesel büyük bir güç olacağını bilir ve kendilerine rakip olmasını istemezler.
Bulgaristan ister mi? İstemez.
İsrail ister mi? İstemez.
Mısır ister mi? İstemez.
Hiçbir ülke istemez.
Çünkü böylesine bir birlik oluşturmak birleşen iki ülkenin çıkarınadır.
Böyle bir birleşme iki ülkeyi de sıçratır.
Öyleyse başka hiçbir ülke bu birleşmeye onay vermez ve engel olmak için açık ya da örtülü her şeyi yapar.
* * *
Öyleyse ne yapmalıyız.
Öncelikle Yunan halkına gerçek ulusal çıkarlarının ne olduğunu anlatmayı denemeliyiz.
Bunu devlet kanalı ile yapamasak bile sivil toplum kuruluşlarımız ve üniversitelerimiz aracılığı ile yapabiliriz.
Bugün Yunanistan’ı yönetenlerin, ülkelerinin şu anda sahip oldukları pozisyonun emperyalist ülkelerin organizasyonları ile, haksızlık ve hukuksuzluklarla elde edildiğini bildiklerini farz ve kabul ediyorum.
Yunanistan’ı yönetenlerin kaygıları da çok büyük olmalı.
Türkiye ile yaşanacak ciddi bir silahlı çatışmada haksız ve hukuksuz bir şekilde oldu bittilerle elde edilmiş kazanımlarının bütünüyle ellerinden gideceğinin farkında olmalılar.
Yunanistan şunu anlamalıdır:
Bugün Türkiye ile yaşadığı anlaşmazlıkta hangi devletler Yunan devletini kışkırtıyor ve destek veriyorsa Türkiye ile bir anlaşma ve birleşme olasılığından en çok korkanlar o devletlerdir.
Çünkü bu birliktelik iki ülke için de çok kazançlı olacak ve Türkiye ile Yunanistan’ı savaşmaya kışkırtanların da aleyhine olacaktır.
* * *
Gelin iki ülke vatandaşları birlikte hayal kuralım.
Birleşmişiz.
Hem karada hem de büyük bir deniz alanında barış ortamı oluşturmuşuz.
Jeopolitik büyük bir güç olmuşuz.
Enerjimizi ve kaynaklarımızı birbirimize karşı değil halkımızın güvenliği ve refahı için kullanır olmuşuz.
Olmaz mı diyorsunuz?
Olsun hayali bile güzel.
Sevgiyle kalın.
Rusya da istemeyebilir. Bölgeye tek başına egemen olan hem boğazları hem de bütün Ege Denizi’ni kontrol eder. Katkınız için çok teşekkürler.
Ben de hem Yunan hem de Türk halkının barışı istediğini düşünüyorum. Katkınız için teşekkürler.
Yorumunuz için çok teşekkürler.
Sayın Mustafa D, bu birliğin şu andaki koşullar altında olanaksız olduğunu ben de biliyorum. Sadece bölgeye tek bir gücün egemen olması durumunda neler olabileceğini hayal ettim. Yorumunuz için teşekkürler.
Bahsettiğiniz politikayı ben de anlamadım Sayın Tunçarslan. Yorumunuz için teşekkürler.
Ona birleşmek denmez Sayın Erdağ başka bir ad verilir.M.Kemal Paşa olmasaydı az daha gerçekleşiyordu.Birde şu devlet politikasını anlayamadım.Eşek adası,BulamaçiiNergiscik,Keçi ve devamı adaları kaptırmakisilahlanmasına göz yummak,Meise asker çıkarılmasına,Karaadaya bayrak çekilmesine sessiz kalmak olabilirmi ?
Naif hayalciliğin de bir sınırı olması gerekir,eninde sonunda gerçeğin duvarına toslayıp kafa göz yarıldığında biraz geç olur,ders kitaplarında bile satır aralarında konstantinopeli geri alma hayalleri ve türk-islam düşmanlığıyla bezenmiş kültürel açıdan kendilerini Batı medeniyetinin beşiği sayan bir ülke söz konusu
En mantıklı ve gerçekçi sorunu çözme şekli fakat Yunanistan 50 yıllık ipotek altına alınmış durumda. Başta Almanya olmak üzere Yunanistan’ın birçok tesis ve kurumları diğer Avrupa ülkeleri tarafından satın alınmış durumda. Aslında Yunanistan’ın çıkış yolu bulmak için ezeli düşmanından bir tokat yemek istemesi biraz da kendi çıkarına, çatışma sonrasında masaya oturduğunda Avrupa ülkelerinden gerekli destek ve tavizler alabileceğini düşünüyor. Bu durumu halkına anlatmayan yönetim aslında önümüzdeki yıllarda halkına fakirliği alıştırmakta zorlanacak. Bu sorunları şimdiden düşünebilen Yunan yetkililer çözüm yolu bulmaya çalışıyor. Sayın paşamın hayali çok mantıklı inşallah aklı selim bir Yunanlı yetkili önayak olur. Ama çok zor.
Benim de dusundugum gibi. Yunan halkinin da buyuk bir cogunlugu baris ortaminin faydasini dusunuyordur
Kanımca böyle bir birlikteliği Rusya ister ama ABD istemez. Temel çelişki budur
Hayal kurmanın anlamı ve yeri değil ,iki halkın öyle yada böyle paylaştığı pek çok alışkanlık ve adet var,ona bakarsanız arap -türk kardeşliği,çin -türk kardeşliği hatta rus-türk kardeşliği kuralım,almanlarla sarmaş dolaş gezelim,İsrailide atlamayalım,tarihin her bir köşesinde çeşitli milliyetlerle kıçkıça değip akraba kıvamına gelmişiz ermeniler akrabadan öte örneğin ancak siz de biliyorsunuz ki yönetimlere çiçek atarak zafer kazanılmaz.Dış İşleri ve MSB büyük bir acziyet göstermiştir,DİB sözüm ona diplomasiyi yerle bir etmiştir,MSB Meis çevresinde gerekli önlemleri alamamıştır,oruç reis dönmüş akdenizde hakkımız çalınmıştır bunun mimarı bellidir.Bu gün değil ancak gelecekte bu işin sorumluları hem tarih hem de adalet sahibi hukukcular tarafından gerekli yaptırıma uğrayacaklardır.
Iste sadece hayal..Cunku sizin de belirttiginiz gibi yunanistan avrupanin kucu kucusu..Kucu kucuya gel de laf anlat..100 yil evvel “Hadi oglum, tut oglum getir oglum” denilip anadoluya dogru kemik attilar, Bu kafasizlar kemigi getirmeye anadoluya geldiler..Aslan bolgesine giren sirtlan konumuna dustuler..okkali bir sopa yediler.Abileri de kurtaramadi..Yalniz ikinci defa ayni hatayi yaparlarsa bu defa anlasma yapacak yunan bulamayabiliriz. Abilerini de bulamayiz..Her millet kendi ipini kendi keser, kendi kuyusunu kendi kazar, Kibarlikla da bir yere varilamadigi tam 70 yildir ortada..Yaptiklari sadece blof ve kendilerine calisan iktidarlari getirmek..Baska da hic sanslari yok.
Hayaliniz çok güzel,keşke gerçek olsa.İki ulusun her yönden çıkarına…
Yunanlilar fanatik milliyetcilerdir. Ilkokuldan beri beyinleri helenism ile yikanir ve Turk dusmanligi asilanir. Internet forumlarina bir girin, Turkleri mogol sayarlar ve Turkmenistana gideceksiniz derler, Konstantinopolis bizim olacak derler. Ote yandan Turkiye’nin hali belli. Devlet fanatik islami tarikatlarin eline gecmis. Yani iki tarafta asiri fanatik. Ates ile benzin misali. Ikisi biraraya gelemez. Hayalleriniz yinede insanca ve takdire deger, ama idealist.
Önerdiğiniz yolu zaten halkın oluşumu hazmeder. Zira Yunanistan’da Ordokslaşmış, zamanında değişimle gitmiş çok Türk kökenli var, birde Batı Trakya’da kendilerini tamamen Türk gören müslüman halk var. Ve de Türkiye’nin Müslümanlaşmış Helen’leri var.En önemlisi artık bu dijital çağda din,ırk önemi yok.