Avatar
Ahmet Müfit

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçelim derken, Üniter Devlet’ten olmak! (2)

Ahmet Müfit yazdı...

featured

Son dönemde altılı masa bileşenlerinden gelen açıklamaların odağında, Anayasadaki Türk tanımı, Türkçe dışında dillerin de (Kürtçe) eğitimde kullanılması ve idari ve mali özerkliği de içerecek bir şekilde “yerelleşme” önerileri/vaatleri yer aldı.

Açıklama yapanlar, doğrudan devletin üniter niteliğini hedef almıyor görünseler, yapılan açıklamalar, medyadaki muhipleri tarafından basit bir demokratik açılımmış gibi masum gösterilmeye çalışılsa da, esas hedef üniter devlet yapısı idi. Aslında yaptıkları şey, son 40 yılda yaptıklarından farklı değil. Üniter Devlet Anayasanın değişmez, değişmesi teklif dahi edilemez maddeleri arasında yer aldığı için doğrudan söylemiyor hem değiştirme yönteminde hem de söylemde yandan dolaşıyorlar, yalan söylemekten çekinmiyor, utanmıyorlar.

“Yöntemde yandan dolaşma” derken kastettiğim şey, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçiş derken, Üniter Devlet’ten olmak!” başlıklı yazıda ayrıntılı olarak anlattığım gibi, Anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerinin, Meclis, hatta doğrudan idare tarafından imzalanabilecek uluslar arası antlaşmalarla fiilen işlevsiz hale getirilmesi. Girmek istediklerini söyledikleri Avrupa Birliği’nin (AB) izinden gidiyorlar. Avrupa halklarına referandumda kabul ettiremedikleri, ettiremeyeceklerini anladıkları Anayasayı, Lizbon Zirvesinde zirve sonuç belgesi adı altında kabul eden AB yönetiminin, o dönem AB üyesi olan ülkeler devlet ve hükümet başkanlarının işbirliğiyle yaptığı büyük sahtekarlığın bir benzerini yapmaya çalışıyorlar.

Altılı Masanın, HDP’yi ve içerisindeki her dönem devrimler ve Atatürk karşıtı olmuş din tacirlerini memnun etmek için 1921 Anayasası övgüsü ile çıktığı yolun sonu, doğal olarak 1924 Anayasası ve sonrasında gerçekleşen devrimleri ortadan kaldırmak noktasına ulaşmış durumda.

Söylemde yandan dolaşma derken kastettiğim şey ise Anayasamızın 3’üncü maddesinde, “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür” şeklinde ifade edilen, üniter devletin millet tanımı, dil ve devletin niteliği açısından tekilliği işaret eden tanımından kaynaklanıyor. Prof. Dr. Kemal Gözler’e göre, “üniter devletin” tanımı şu şekilde; “Üniter devlet, devletin, ülke, millet ve egemenlik unsurları ve keza yasama, yürütme ve yargı organları bakımından teklik özelliği gösteren devlet şeklidir.” Bunun anlamı, üniter bir devlette, tek ülke, tek millet ve tek egemenlik olduğu ve üniter devletin, din esaslı çoklu hukuka izin vermeyecek şekilde laik olmak zorunda olduğudur. https://www.anayasa.gen.tr/acilim.htm

Dolayısıyla, millet tanımı, ana dil, egemenlik ve laiklik ayrılmaz bir bütündür ve birini değiştirdiğinizde fiilen devletin üniter niteliğini de ortadan kaldırmış olursunuz. İçinden birini yok ederseniz artık ne üniter devletten, ne laiklikten ne de ulus olmaktan yani “Türk kimliğinden” ve tabii ki ulusal egemenlikten bahsedemezsiniz.

Görmek isteyenler açısından, yapılan/yapılmak istenilen şey son derece net. “Kapsayıcı vatandaşlık tanımı getiriyoruz diyerek, üniter devlet, Cumhuriyet ve devrimler karşıtlığını demokrasi diye yutturma çabasından başka bir şey değil aslında.

Demirel’in damadı, “her nasılsa CHP Milletvekili” İlhan Kesici, “Altılı Masa iktidara geldiğinde bir nevi AKP’nin ilk 5-6 yılı gibi yönetecek” diyerek, yapılmak istenilen şeyin AKP’nin ilk 5-6 yılında AB Müktesebatına Uyum adı altında cumhuriyet ve devrimlerin altının oyulduğu günlere dönmek olduğunu çok net olarak ifade ediyor aslında. https://www.veryansintv.com/chpli-kesici-altili-geldigi-zaman-akpnin-ilk-5-6-yilina-benzeyecek/

Sonuç olarak, Özal’ın, “Dört Eğilim” adlı manipülasyonunda kullanılan senaryo, aynı kuklacılar eliyle farklı oyuncular kullanılarak yeniden sahneye konulmuş durumda. Albert Einstein’ın “Aynı şeyi tekrar tekrar yapmak ve farklı sonuçlar beklemek deliliktir” şeklindeki sözlerinin ise her zamanki gibi alıcısı yok. Aynı şeyi tekrar tekrar deneyip, farklı sonuç bekleyen bir körleşme ya da çaresizlik söz konusu. 

Yanıtlanması gereken esas soru ise gerek kuklacıların, gerekse her seferinde bulmakta zorluk çekmedikleri oyuncuların, niçin üniter devlette bu denli karşı oldukları, yok etmek için yalan söylemek, yandan dolaşmak dahil her yolu denedikleri.

Seçimi almak için yanlarına almak zorunda olduklarını söyledikleri HDP’yi işbirliğine ikna etmek için yapmak zorunda oldukları/kaldıkları bir şeymiş gibi görünse ya da öyle gösterilmeye çalışılsa da, gerekçenin bu olduğu kanısında değilim.

Gerçek gerekçenin ne olduğunu görmek için, 2002 sonrasında AKP-HDP işbirliğini destekleyenlerin kimler olduğunu, Kesici’nin övdüğü ilk 5-6 yılda neler yapıldığını hatırlamak ve o zaman AKP iktidarını destekleyenlerin şimdi kimleri desteklediğine bakmak gerekiyor.

İlk bakışta akla gelen, yetmez ama evetçiler, Doğan Gurubu başta olmak üzere sermaye medyası, 1946 sonrasında fiilen bağımsız ekonomiden dolayısıyla siyasi bağımsızlıktan vazgeçenler olsa da, esas soru onların da arkasındakiler..

Yanıt çok da zor değil aslında. Yugoslavya’nın, Irak’ın bölünmesinin ardında kimler varsa, onlar demek sanırım yeterli. Yeter ki bakmaya, gördüğünüzü söylemeye cesaretiniz olsun.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçelim derken, Üniter Devlet’ten olmak! (2)

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. millet neden cumhur ittifakına oy veriyor asıl temel sebebi bence budur. çünkü karşısında kilerin milliğinden şüphe ediyor. bu millet için devleti vatanı herşeyden önemlidir. para pul enflasyon vs. bunlar tabiki etkendir. ancak vatan sevdası herşeyden önemlidir.

  2. 16 Ocak 2023, 23:43

    İnsanlığın büyük para,
    finans sermaye kültürünce ele geçirilişini,
    insani bütünleşme sanacak kadar kafayı yemiş olanların veya maddi çıkar için gözleri dönmüş olanların akla zarar durumu.

    körleşmiş oluşu , mankurlaşması o
    akla ,yaşama zarar durum.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!