Eray Çelebi
Eray Çelebi

SPK’dan yanıt ve Sırça köşk… Yabancılara vatandaşlık çetesi-4

featured

Eray Çelebi yazdı…

Milyonları cukkalayacağım diye, vatan toprağını talan girişimini isim isim yazdık.

Yabancıya vatandaşlık verilmesini de hedefleyen 100 milyonun üzerinde üç vurgun dosyasıydı bu. Namuslu bürokratlar devreye girdi, hileli satışlar engellendi.

Ama ya yaptırım? Yok mu bu girişimlerin bir hükmü? Cezayı uygulaması gereken kurum neden sessiz?

Sükût ikrardan mı yoksa inkardan mı bilmiyorum. Ama şunu iyi biliyorum; asla usulsüzlüğün peşini bırakmayacak, işini layıkıyla yapan, mesleğinin onurunu koruyan insanlar var.

***

HİLELİ SATIŞ YAPAN FİRMA YÖNETİM KURULU’NDA

‘Yabancılara vatandaşlık çetesi’ başlıklı yazı dizisini okumayanlar için önce kısa bir özet.

‘Çete’nin sistemi şöyle işliyor; emlakçı, yabancı bir ülke vatandaşı ve alınacak konutun değerini belirleyecek gayrimenkul değerleme (ekspertiz) firması arasında ‘vatandaşlık’ pazarlığı yapılıyor. Bu pazarlık sonucunda konut fiyatları bazı değerleme firmaları tarafından yabancının vatandaşlık alması için asgari sınır olan 400 bin dolara kadar çıkartılıyor.

İşte son yazıda, bunu kanıtlarıyla anlattım.

Başkent Değerleme Firması Anonim Şirketi piyasa değeri 5 milyon olan, Kırıkkale Keskin İlçesi Yenimahalle’de bulunan, Asuman Evşen’e ait tarla vasfındaki bir parsele 150 milyonluk fiyat belirledi. Söz konusu hileli satış Tapu ve Kadastro Müdürlüğü(TKGM) radarına girdi ve TKGM dosyayı hileli satışa ceza vermekle yükümlü olan Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği(TDUB) Disiplin Komitesi’ne gönderdi.

Daha önemlisi ‘hileli satış’ dosyası Disiplin Komitesi’nde beklerken, Başkent Değerleme Firması Komite kararlarını onaylayan TDUB Yönetim Kurulu’na girdi.

Şu soru önemliydi:

‘Nasıl olur da soruşturmadan geçen bir firma, o firmaya ceza vermeyi görev edinen bir meslek örgütünün yönetim kuruluna girdi? Bu neden engellenmedi?’

***

İNSANLIK HALİ

Yazıdan saatler sonra Başkent Değerleme Firması Genel Müdür Yardımcısı Orhan Önal beni aradı.

Önal ‘hata’ yaptıklarını kabul ederek, söz konusu parselin niteliğinin arsa vasfında olduğunu zannettiklerini, ancak bölgede yapılan detaylı inceleme sonrasında arazinin tarla vasfında olduğunu gördüklerini söyledi.

Bu açıklamaya göre, 60 dönümlük söz konusu arazinin arsa vasfı olması 150 milyon TL’lik bir değer belirlenmesini haklı kılıyor.

Yani 1,5 yıl önce Kırıkkale’nin Keskin ilçesindeki taşlık arazinin m2’si 2.500 TL olarak hesaplanması akla ve mantığa uygun.

Ama bırakın o dönemi bugün bile Keskin’de m2’si bin lirayı aşan bir ilan yok! Orhan Bey’in dediği gibi arsa vasfında olsa da yok!  Halihazırda 2 katlı imarlı villa parselinin m2’si dahi 650 liradan satılıyor!

Orhan Bey’e de bunu sordum:

‘Bunca yıldır sahada çalışan, tecrübe edinen değerleme uzmanları bu ‘hata’yı nasıl yapabiliyor?’

Yanıtı aynen aktarıyorum:

‘İnsanlık hali.’

Konuşmamız, bu kavraması zor cümleden sonra Orhan Önal’ın ‘Belgeleriyle size bir açıklama göndereceğiz.’ sözleri ile son buldu.

5 gün oldu, kapı duvar. Ortada ne belge var ne açıklama.

Ama doğru, ‘insanlık hali’dir, hesap-kitap karıştıysa…

***

ÇÜRÜK ELMALAR

“Sizlerin de bileceği üzere her meslekte çürük elma mutlak suretle vardır ve olacaktır. Bizlere düşen bir meslek örgütü olarak bu kişileri tespit etmek hem ülkemizi hem mesleğimizi bu kişilerden korumaktır. “

Bu açıklama, Veryansın Tv’deki ilk yazıya yanıt olarak gönderildi.  27 Ekim’de, TDUB Genel Sekreteri Hakan Ufuk imzasıyla.

Ufuk’un bahsettiği ‘çürük elma’lar artık meydanda.

Peki Başkent, Elma ve Mavi firmalarına cezayı vermekle yükümlü olan TDUB neden sessiz?

***

SPK BAŞKAN YARDIMCISI’NDAN VERYANSIN TV’YE YANIT

Son yazıda bu noktada ceza verilen bütün dosyaların, cezaların onama adresi olan Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) bekletilip bekletilmediğini de sordum.

Acaba, TDUB görevini yerine getirdi de SPK mı adım atmıyordu?

Sedat Peker’in ‘rüşvet ve yolsuzluk’ iddialarında ismi geçenlerden eski SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu döneminde yükselen SPK Başkan Yardımcısı Uğur Yaylaönü’nün bu noktada kilit bir isim olduğunu, kendisinin aynı zamanda vatandaşlığa konu olacak hileli satışları tespitle görevli Gayrimenkul Bilgi Merkezi(GABİM) Başkanı olarak görev yaptığını dile getirdim.

HANGİ FİRMALARA YAPTIRIM UYGULANDI?

Yaylaönü doğrudan bana ulaşmadı, bir ‘aracı’yla yanıt gönderdi.

Yanıtın tamamını vereceğim ama önce dikkate değer satırları:

“Bahsettiğiniz yerlerde GABİM’in çabaları ile vatandaşlık verilememiştir. Hazırlanan değerleme raporları iptal edilmiştir. Raporu hazırlayan kişi ve kurumlara değişik yaptırımlar uygulanmış ve uygulanmaya devam etmektedir.”

Raporların iptal edildiği, bahse konu yerlerde vatandaşlık verilmediği malumumuz. Önceki yazıda da bunu anlattım zaten.

Son cümle ise önemli. Raporu hazırlayan kurumlara (Başkent, Mavi ve Elma Değerleme Şirketleri) ‘değişik’ yaptırımlar uygulandığı ve uygulanmaya devam ettiği açıklanıyor.

İsim verilmediği için söz konusu 3 kurumdan hangisine yaptırım uygulandığını, hangisine uygulanmaya devam ettiğini bilemiyoruz.

Ama TDUB bu kadar sessizken GABİM Başkanı bir açıklama yaptığı için şanslıyız! Lütfettiler!

Ancak Uğur Bey, SPK’nın başkan yardımcısı olarak, TDUB’un yönetmeliğini bilmiyor olamaz. Yönetmelik açık; yaptırım uygulanan kurumlar kamuoyuna ilan edilmeli. O halde neden gizliyorsunuz cezaları?

Yorulmadan bu soruları sormaya devam edeceğim.

***

YANIT BEKLEYEN SORULAR

Uğur Yaylaönü’nün açıklamasının tamamı:

“Eray Bey,

Taşınmaz edinimi yoluyla vatandaşlık alınırken hazırlanan gerçek dışı değerleme raporları ile GABİM tarafından yürütülen mücadeleyi; bu raporların hazırlanmasının önüne nasıl geçildiğini, bu raporları hazırlayan firmalara uygulanan yaptırımları görmezden gelen tutumunuzun sadece GABİM’i devre dışı bırakarak yoluna devam etmek isteyenlerin işine geleceğini bilmiyor olabilirsiniz. GABİM manipülatif değerleme raporları hazırlayan firmaların, bu raporları hazırlatan sahtekâr müteahhitlerin bunlardan rant sağlayan mafyanın hedefindeki kuruluştur. Bu kuruluşun ön planındaki isimler de Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Yaylaönü ile Genel Müdürü Faruk Bostancı’dır. Vatandaşlık Çetesi başlığı altındaki yazılarınızda bu çetelerle en fazla uğraşan kişileri ve kurumu bu çeteleşmenin bir parçası gibi lanse etmeniz, sureti haktan görünürken bilerek veya bilmeyerek şeytana çalışmaktır. Bahsettiğiniz yerlerde GABİM’in çabaları ile vatandaşlık verilememiştir. Hazırlanan değerleme raporları iptal edilmiştir. Raporu hazırlayan kişi ve kurumlara değişik yaptırımlar uygulanmış ve uygulanmaya devam etmektedir. Keşke hayat sırça köş(k)elerimizde tahayyül ettiğimiz kadar sorumsuz ve ideal olsa!”

Bu yanıttan sonra, Uğur Bey’in önceki 3 yazıyı dikkatli okuduğu konusunda ciddi şüphelerim var.

Bu yazı dizisinin yazılma amacının ‘çıkar grupları’na karşı mücadele olduğunu (Uğur Bey bunu sahtekar müteahhitler ve rant sağlayan mafya olarak ifade ediyor) ifade etmiştim.

Mesele, bu çıkar gruplarını ifşa etmek ve engellemektir.

Bunu engellemek için biz üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazırız.

Ama temel mesele şu; siz de sistemin buna imkan sağlayan çarpık yapısını düzeltme sorumluluğunu üzerinize almalısınız.

Madem GABİM’in mücadelesinden bahsediyorsunuz; o halde 2021 Eylül ayında uygulamasına başlanan otomatik eksperden 2 ay sonra neden hileli satışların önünü açan manuel eksper (vatandaşlığa konu olan bir evi almak isteyen yabancı istediği bir değerleme firmasıyla anlaşabilmesi) uygulamasına döndünüz? GABİM olarak bu sisteme niye itiraz etmediniz?

Konu yoksa, daha önce ifade ettiğim gibi konut fiyatları düştüğü için 2 ayda 15 milyar dolar zarara uğrayan sıcak para baronları mı?

Bu sisteme geçilmesinde Türkiye’ye uluslararası gayrimenkul yatırımlarını güçlendirmeyi hedefleyen Gayrimenkul Hizmet İhracatçıları Derneği’nin(GİGDER) etkisi var mı? Söz konusu dernekle hangi sıklıkla bir araya geldiniz?

Siz hileli satışları GABİM’in ‘kontrol değerleme raporları’ ile tespit ediyorsunuz. Bu raporları yalnızca GABİM’in personeli mi hazırlıyor? Yoksa kurum dışından, rapor hazırlattığınız değerleme firmaları da var mı? Bu firmaları seçerken hangi kriterleri gözetiyorsunuz? Bu firmalar içinde ceza almış, mesela Başkent, Elma ve Mavi gibi şirketler de yer alıyor mu?

TDUB ve GABİM birbirine entegre kurumlar ve bütün bu kurumların üstünde sizin başkan yardımcısı olduğunuz, en yetkili icra makamı SPK var. Madem savaşınız var neden bu kadar imkan ve yetki varken bu talan devam ediyor? Mesele bahsettiğiniz ‘mafya’ grupları ise ‘mafya’yla hareket eden değerleme firmalarını neden açıklamıyorsunuz?

Uğur Bey; ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Bizi mücadelenize ikna etmek istiyorsanız, önce hukuku, mevzuatları uygulamalı, şeffaf olmalısınız. ‘Orta’dan değil, net konuşmalısınız.

Bizim ‘sırça köşkü’müzde talan yok, vatan toprağını peşkeş çekmek yok.

‘Şeytan’ı bulmak istiyorsanız da ayrıntıya bakın. Belki ‘şeytan’ orada gizlidir de haberiniz yoktur!

SPK’dan yanıt ve Sırça köşk… Yabancılara vatandaşlık çetesi-4

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. 20 Kasım 2023, 15:09

    Şu garip milletimin bir umudu namuslu cesur ve haysiyetli kalemler, bir umudu da adil ve hikmetli kılıçlar, mühürler kaldı. Sayınız az ama şecaatiniz çoktur. Yaptığınız da bence adalet ve hakkaniyet için yapılan en güzel bir cihattır. Türk ulusunun yücelmesi için taş taş üstüne koyan değerli kardeşim! Senin için içtenlikle dua ediyorum, güzel yüzlü temiz yüzlü kardeşim!

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!