Murat Bölükbaşı
Murat Bölükbaşı
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Manşet
  4. Mourinho farkı(!)

Mourinho farkı(!)

featured

İlk müsabakada oyun ve oyuncu tercihleriyle benim de eleştiri yağmuruna tuttuğum Mourinho rövanş müsabakasında savunma kalitesi ve mücadele gücü yüksek bir onbirle sahaya çıkarak, rakibe düşünme ve oynama fırsatı vermeyen bir oyun anlayışıyla ilk müsabakaya göre sahaya bambaşka bir karakter ve anlayış koydu.

Merkezi, Ambrabat ve Fred, kanatları Szymanski ve Osayi Samuel ile güçlü ve savunma karakteri yüksek oyunculardan kuran Mourinho, savunmayı Mert, Skriniar Yusuf ve Kostic ile sağlam dörtlü savunma şeklinde kurup, hücum hikayesini Talisca’nın yeteneği ve En Nesyri’nin bitiriciliğine bıraktı.

İlk yarıda topla daha fazla oynayan, daha fazla koşan mücadele eden ve oyunu domine eden taraf temsilcimiz Fenerbahçe oldu. Ancak En Nesyri’nin merkez hücum bağlantısını kuramayışı, kanatlardan hücuma destek gelmeyişi, Talisca ve En Nesyri’nin beklenen performansı sergileyemeyişi neticesinde ilk tehlikeli atağımız 35. dakikada geldi.

Ambrabat’ın savunma arkasına gönderdiği topla buluşan En Nesyri kötü vuruşuyla bu atağımız sonuçsuz kaldı. Müsabakanın ilk yarısı böyle bitecek diye beklerken, soldan gelen Kostic’in ortasına klas bir vuruşla cevap veren Szymanski 45. dakikada Fenerbahçe’yi 1-0 öne geçirdi. Müsabakanın hakemi Hollandalı Pol van Boekel’in Fenerbahçe adına verdiği kararlar tartışılır nitelikteydi. 

İkinci yarıya yine arzulu ve istekli başlayan Fenerbahçe, özellikle sol kanattan etkili ataklarla Rangers’i baskı altına aldı. 60. dakikadan sonra oyunu dengeleyen ev sahibi takım, bu ara etkili gelse de, Fenerbahçe tekrardan oyun üstünlüğünü ele geçirdi. Yine 66’da, Kostic’in ortası ve Talica’nın kafa vuruşunda tehlike yaratan Fenerbahçe, 70. dakikada gelişen rakip takım atağında Igamane’nin ceza yayı üstünden yaptığı vuruşta kalesinde gole izin vermeyen İrfan Can oldu. 73’te bu sefer Fenerbahçe sağ kanattan Mert’le geldi. Günün kahramanı Szymanski’nin golü Fenerbahçe’ye can verdi. 75’te oyuna müdahale eden Mourinho ilk maçın sorunlularından olan Tadic ve Dzeko’yu oyuna alırken, doğru hamle Talisca, içeride sorun yaratacak hamle Osayi-Samuel’i oyundan aldı. Bu dakikadan sonra Fenerbahçe rakip kalede daha etkili olsa da, savunmada ilk maçtaki kabusu yaşamaya başladı. Günün kötüsü En Nesyri 90+5 te çeyrek final hikayesini altıpastan auta attı.  

Savunmada üçlüye dönüp dörtlünün solunda harikalar yaratan Szymansky’i beşlinin sağına çeken Mourinho, hem takımın ayarlarıyla oynadı, hem de sahanın yıldızı olan Szymanski’nin verimini sıfıra düşürerek ilk maça benzer bir intihar girişiminde bulundu.

Oyuna girdikten sonra kandil misali parlayan Tadic, takıma olumlu bir katkı sağlamazken, çok kötü bir performans sergileyen El Nesyri’nin 105 dakika sahada kalması akıl alır gibi değildi. Uzatmanın ikinci yarısında nihayet En Nesyri-Mert Hakan, ve Szymanski- İrfancan Kahveci değişikliğiyle, takım ritmini ve işleyişini yukarı çekmeye çalışan Mourinho, bunda pek başarılı olamadı. Uzatma dakikalarında takımı ayakta tutansa, kaleci İrfan Can’ın kritik kurtarışları oldu. İkinci uzatma devresinde takımlar risk almadan daha temkinli ve dikkatli bir oyun sergileyerek turu penaltılara taşıdı. 

Her zaman attığı penaltılar tehlike arz eden, zaman zaman kaçıran ve ‘’bu adam penaltı atmayı bilmiyor’’ dediğim Tadic, yine kaçırarak beni yanıltmadı. “Hagi vurdu, İrfan Can’la Fener hayata tutundu” derken, sahanın çalışkan ismi Fred Fenerbahçe’yi tekrar bitkisel hayata soktu. Mert Hakan mı? Böyle bir karakteri hala Fenerbahçe’ye yakıştıranlara sorun… İşin özü; ‘’Annemizin ligine geri döndük’’

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!