Nihat Genç

AKP’de isyan

featured

Nihat Genç yazdı…

Akıllarınca suçluyu bulduk deyip anında yayın yasağını kaldırdılar ve A Haber, CNN, Habertürk, TGRT ve TRT suçluyu ilan etti: Bolu Belediyesi!

Hiç alakası yok, ama medya güçleriyle bastırarak kamuoyunu yanıltıyor, gerçeği çarpıtıyor, iktidarın maaşlı gestapo yandaş çetesi!

Yandaş medya, otel sahibinin torpilli ve korunan kimliğini ustalıkla saklıyor ve asıl suçlu Turizm Bakanından söz bile etmedi!

Asıl suçlu, işte bu ‘örtbas etme’, ‘yanıltma’, ‘kabul etmeme’, ‘muhaliflere yıkma’ ‘kendi ihmal ve beceriksizlik ve torpillerini gizleme’, asıl suçlu işte göz göre gelen bir büyük facialarda durmaksızın hep aynı yöntem: ‘çarpıtmak’!

Soma’da, Çorlu Tren kazasında ve Adana’da tarikat yurdunda ve nice maden kazasında ve depremlerde hep aynı ‘tepkiyi’ verdiler, suçu inkar ve kabul etmeme ve karşı tarafa yıkma ve gerçekleri çarpıtma!

Yani asıl suçlu, belgeli, gerçek, gün gibi ortada, bu büyük suçu, çarpıtma ve kabul etmeme siyasetleri!
Faciaların bitmek bilmeyişinin sebebi de bu, adamını ve ihmalini, korursan ve kabul etmezsen, aynı facia başka bir yerde daha da feci şekilde patlayacaktır ve patlıyor!

Yani göz göre 76 insanımız öldü ve iktidarımız yine kendine hiç ders çıkartmadı!

Onlarca TV’si ve yüzlerce gestapo yazarı bizim de bir küçük ‘hatamız’ var, dahi demedi!

O halde asıl suçlu, bir talimatla ve iktidarı korumak güdüsüyle suçluyu bir türlü göstermeyen medya çetesi!

Katil, medyayı kuşatmış yandaş çete!

Benzer bir faciada kendi aileleri ve çocuklarının da ölebileceğini hiç akıl edemeyen ve ölüp giden aileler ve çocuklarına empati gösterme duygularını kaybetmiş, işte bu gestapolar!

Bu ‘duygusuzluk’ bu ‘vicdansızlık’ bu suçluyu koruma çabaları ve bu ‘bizi kimse yargılayamaz’, ‘güç bizde’ siyasetleri, burnundan düşmüş gibi tıpkısı: Siyonist küstahlığın!

Para ve iktidar gücü hangi dinde hangi coğrafyada hangi çağda olursa olsun, herkesi, aynı canavar yapar!

***

İslamcı iktidar, gelişmiş ulaşım iletişim ve son teknolojiye rağmen, deprem, yangın ve maden gibi kazalarda Cumhuriyet tarihinin bütün rekorlarını kırdılar!

Sanrım rüyalar içindeler, tarihteki imparatorlukla politik imparatorluğu karıştırdılar!

Otorite, güç, baskı ve dayatma ve merkezden talimatla bataklığa saplandılar!

Sonuç, içlerinde dürüst, inanılır konuşabilen tek bir kişi kalmadı, halkın güveni hiç kalmadı!

Çıkar-menfaat ortaklığı inancı imanı çoktan aştı geçti!

Müslüman ahlak, bir mimik, bir jest, bir mizansen, sözde ve taklit dahi olsa ortada hiç kalmadı!

AKP’nin inandığı hiç bir değer kalmadı, bu ne ağır bir yenilgidir!

Körleşmiş bir beceriksizlik ve otomatiğe bağlanmış ihmaller ve takdiri ilahi ölümlerin sonu tabii ki hiç gelmeyecek!

Devlet adamlığına boyları yetmedi!

Egemenliğe güçleri yetmedi!

Gençlik hırslarıyla ve ideolojik islamcı slogan ve şiirlerle yıkanmış beyinleriyle bir yere kadardı ve ne kendilerine ne topluma bir hayırları olmadı!

Siyasi ağırlıkları ve hikayeleri ve ortada iktidar hırsından başka bir şey kalmadı!

Neo-liberallerin ılımlı islamcılık büyüsü çağını kapattı!

Etrafımdan bir burjuva sınıfı yaratayım derken dinini ahlakını satan ülkeyi uçuruma sürükleyen bir hayal kırıklığı kaldı!

Ahlak ve güvenilirlik artık bir müslümanın ürettiği olamadı; siyaseten dibine kadar tüketilip bitirildi!

Cumhuriyetin kurucu kahramanlarını itibarsızlaştırma ters tepti!

Kalabalıkları miting meydanlarına toplamak başka şey ‘organizasyon’ başka şey, denetim teftiş bağımsız yargı hesap verebilme kültürü başka şey!

Tek liderin ağzından öyle bir otorite kurdular ki AKP’li yönetici kitlelerin korkudan eli ayağına dolaşıyor ve disipline olamıyor ve işlerine odaklanamıyor!

Ve bir kişilik ortaya koyamıyorlar!

Facialar üst üste binince tam bir görüntüyü zevahiri kurtarma telaşı ve ekran şaklabanlarıyla algı mühendisliği yani .ötü kurtarmak için iş yine şeytanlara kalıyor!

AKP’li yöneticiler lidere ve partiye karşı konuşma cesareti-imkanı bulamayınca, işte burada, değişik bir isyan türü doğdu!

İşlerini kasıtla savsaklıyorlar, kasıtla umursamaz davranıyorlar, kasıtla denetim yapmıyorlar, kasıtla üstüne gitmiyorlar, yani gizli bir şekilde kendi partili ağbilerine ne haliniz varsa görün, diyorlar!

Çıkarcı bu şaklabanlar topluluğu sessizlikleriyle bir isyan başlatmışlar!

Yani ‘mutlak güç’ AKP kadrolarına panik yaşatıyor, ve hepsi bu panik tiyatrosunda çaresizce oynadıkları rolü hiç sevmiyorlar!

Olmayacak hiç yakışmayacak tipler dahi savurgan ve aşırılık ve iştah yarışına girip isyanı görünür kılıyorlar!

Asıl yasakların muhalefete değil kendilerine uygulandığını düşünüyorlar!

Gırtlaklarına kadar boka battıklarının farkındalar ve her biri bizim gibi çırpınıyor ama bu tuhaf isyancı AKP’liler de çıkış bulamıyor!

Reis, bizi artık sal, diyorlar, sal da, bari servetlerimizi yemeye zaman kalsın, diyorlar!

İstisnasız hepsi tükenmişlik içinde!

Reis, sahneye yeni oyuncular da soksa hepsi birbirinin aynısı; rolünü ve kendini kanıtlamak isteyen tek siyasi kalmadı!

Kendi adamları reise, artık yeter diyerek çok yüksek bir şiddet uyguluyor, boş vermişlikleri umursamazlıklarıyla!

O kadar para kazanmışlar ki artık siyaseten bir şey kazanabilmenin yorgunluğunu hiç istemiyorlar!

Sonsuz servetler peşinde koşan holdingleri durdurabilmenin imkanı kalmadığını görüyorlar!

AKP’yi önce bir askeri karargâha benzetiyorlardı şimdi esir alındıkları kampa benzetiyorlar!

Felekleri şaşmış yollarını kaybetmiş biz buraya nasıl geldik diyorlar!

Ve güçlü bir muhalefet gelse de biz de bu zulümden kurtulsak diye onlar da bizim gibi çaresiz bekliyorlar!

Paranoyası kalmamış insan dünyanın en tehlikeli insanıdır!

İşkillenmeyen kıllanmayan insan türü harekete geçemez, tedbir alamaz!

Artık paranoya sadece ‘reis’in malı, kitlesi, koltuk giderse halimiz nicolur korkusu hiç taşımıyor!

‘Laikleri’ baş düşman ilan edip iktidara geldiler ve laikleri içeri tıkıp suikastlerle öldürüp ya da Fetö operasyonları ve çökmeyle iktidarda ebediyyen kalacaklarına inanmışlardı!

İslamcılık böyle bir şeydi ‘şeytan’ ‘cadı’ öldürülünce ortada İslam da kalmadı!

Etnik terörist yapılar ve milli partilerle siyasi kumpasların her fırıldağını çevirdiler, olmuyor, yetmiyor!

Tarihlerde eşi benzeri olmayan bu kadar büyük servetleri bırakıp gitmeyi de hiç ama hiç düşünüp hesap etmemişler!

Hukuku ve demokrasiyi hiç hesap etmemişler!

Cumhuriyetine bağlı kitleleri hiç hesap etmemişler!

AKP’li yönetici kadrolarına büyük bir korku hakim, korkularını öfke ve saldırganlığa ve zaptü raptla bastırmak istiyorlar!

Şam’ı bile fethettiler(?) ama halkın yoksulluk karşısındaki isyanının sonlarını hazırladığını görüyorlar!

An itibariyle muhalefetten merhamet bekliyorlar, bu yüzden kendi servetlerine ortak muhalif adaylar için sabah akşam dua ediyorlar!

Güya inanç özgürlüğü adı altında içlerindeki hukuksuz destursuz azgın şehvet ve iştah hayvanlarını özgürleştirip siyasete ve ticarete salmanın ağır faturasıyla karşı karşıyalar!

Yoksulluk öyle bir beladır ki siyasi gösteriler imgeler semboller oyunlar algılar vaatler sloganlar beş para etmez!

Yoksulluk öyle bir beladır ki karşısında imparatorlar padişahlar diktatörler beş para etmez!

Yoksulluk öyle bir beladır ki karşısında devletin korkutucu güçleri yargısı ve medyası beş para etmez!

Dünyadaki bütün büyük ihtilalleri yapan ve dünyayı yasaları mahkemeleri meclisleri ülkeleri değiştiren, yoksulluktur, ve milletten çalınmış hırsızlıktır, şaşaadır, lükstür, ve umursamazlıktır!

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. 25 Ocak 2025, 11:11

    Ortada 3 tane suçlu var,
    %60 otel yönetimi ve sahipleri
    %20 Bakanlık
    %20 Bolu belediyesi ve dayıoğlu,

    Bunu açıkça yazdığın sürece yazarsın yoksa kalemini satan bir troll .

    Cevapla
  2. Diline sağlık abim. :)

  3. 23 Ocak 2025, 13:57

    Günlük 30 bin lira ödeyebilen zenginlerin bile can güvenliği pamuk ipliğindeyse, biz fakirleri hayal dahi edemiyorum. Özgür yavrum, “Normalleşme” nasıl gidiyor? Saraya git de tekmil ver…

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!