Nihat Genç yazdı…
Ülkemiz pek tabii sınırlarını koruyacak ve hatta giriş çıkışları ve saldırıları önlemek için tampon bölgeler inşa edecektir ve Suriye’nin kuzeyindeki PKK-PYD gibi oluşumlara izin vermemek için canla başla çalışacaktır ve bunlar yasal meşru haklarımızdır!
Öte yandan bir zaman Esad’ın katlettiği ve sürdüğü çocukların tekrar Halep’i alması bizim tarafsız kalmamız gereken ancak etme bulma dünyası gibi siyasi dersler çıkartılacak ve vay anasını dünyada neler oluyor diye heyecan duyulacak gelişmelerdir!
Ancak böyle olmadı, Halep’i Şam’ı fethediyoruz ve Osmanlı toprağına katıyoruz gibi hayalperest sevinç gösterileri gırla gidiyor!
Bize giren çıkan ne?
Halep’in fethini galeyanlaştırılıp iç politikaya AKP ve MHP hanesine yazılacak sloganlar atılıyor!
Bize ne, Irak ve Afganistan ve bitmeyen iç savaşlardan hiç mi ders çıkartmadık, bir koyup üç alacağız derken Kerkük’ün demografisiyle oynandığını ve üçün birini aldığımız ve milyonlarca insanın ülkemize kaçması, ortada iken!
Ve ortaya çıkan kanlı terör örgütlerinin Ankara ve İstanbul’un meydanlarında katliamlar yapması gibi çok acı bedeller ödemişken? Ne yani, kanlı terör örgütlerini fonlayanların (Körfez ülkeleri ve Amerika) topraklarımızda bir daha terör eylem yapmaması gibi bir garanti mi aldık?
Arkasında kimin olduğunu bildiğimiz ama bilmezden geldiğimiz terör yani kukla yapıların senaryolarında bizim ne işimiz var!
HTŞ’nin arkasında İsrail ve Amerika olduğu çok kesin bir bilgi ve aynı güçlerin Suriye’nin kuzeyindeki PKK yapılanmasına bir devletçik hazırladığı da kesin bir bilgi, o halde?
Her normal bir insan, düşmanın, Halep’i Şam’ı gösterip elimizdeki Türkiye Cumhuriyeti’ni parçalamanın sakın ola bir tuzağı bir oyunu olmasın diye akıl etmez mi?
İsrail’e bir bomba dahi atmamış hatta İsrail İran’ı vurup Nasrallah’ı öldürünce göbek atan grupların kendi aralarında bir intikam savaşı ve tarihi kökleri olan bir mezhep savaşı yaşadıkları ortada iken, bize ne?
Halep’in Hama’nın muhalif güçlerce düşürülmesine hezeyanik histeriye katılıp kimler seviniyor?
Devlet dersine çalışmamış, Cumhuriyet’i yıkmak için yola çıkmış, NATO’nun CIA’nın Mossad’ın önünü açtığı milli ve islami yapılar seviniyor, bize de ekmek düşer mi diye açılımcılar seviniyor! Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasasını değiştirmek için fırsat kollayanlar ve Cumhurbaşkanlığının önünü açmak için bekleyenler seviniyor!
Kardeşlerim, ilk gün şunu söyledik, Halep’e giren İsrail’dir!
İsrail’e el altından petrol benzin kim taşımışsa onlar girdi, sömürgeci şirketlere ve taşeronlarına ve siyonistlerle şirket ortaklıkları kimler kurmuşsa, onlar girdi!
CIA Orta Doğu şefi Ruzi Nazar’ın kurduğu parti girdi, CIA Orta Doğu şefi Graham Fuller’in yetiştirdiği İslamcı yapılar tarikatlar girdi! (Allah korusun Fetö iktidarda kalsaydı aynı gelişmeler daha hızlı gerçekleşecekti!)
360 bin ruhsatı sömürgeci şirketlere kim verdiyse, nadir elementlerimizi kimler nasıl çıkarıyor yağmalıyor ise ve önünü açanlar girdi!
Bu ülkede 1960’dan beri ihtilaller yapanlar girdi, 28 Şubat’ın arkasındaki güçler girdi, laik-şeriat tartışmasını kime hizmet için kim açtıysa onlar girdi!
Doğan Öz’den Uğur Mumcular Muammer Aksoylara Çetin Emeçlere kimler suikast düzenleyip kimin önlerini açtılar ise onlar girdi!
Sıcak parayla ılımlı islamı kimler iktidar yaptıysa onlar girdi!
Cumhuriyet’in en hayati kavramlarını iğdiş edip Nazi ideolojisiyle ırka dayalı güya milli diye kim partiler kurmuşlar ise onlar girdi!
Cumhuriyet düşmanı Abdülhakim Arvasileri ve Necip Fazılları kimler evliya mertebesine çıkarttıysa onlar girdi, geleneksel müslümanlığımızı iptal edip köktenci islamcılığın önünü kim açtıysa, onlar girdi!
Hangi çeteler hangi mafyaları destekliyorlar ve kimlere af getirdiler ve getiriyorlarsa, onlar girdi!
FETÖ operasyonlarıyla Türk Ordusu Silivri’ye tıkılırken kimler susmuş ve seyretmiş ve davalar sürüyor gibi beyanatlar verip kulak arkasına kimler yatmışsa onlar girdi!
Ulus devletten ve Cumhuriyetin en temel kurumları meclisten, milli iradeden, anayasasından ve bağımsız mahkemelerden kim rahatsız ise, onlar girdi!
1980 sonrası Körfez ülkelerinin El Baraka gibi bankalarını faizsiz bankacılık diye getirip İslamcı örgütleri besleyen ve şimdiki islamcı iktidara bu bankalarda yöneticiler yetiştirenler kimler ise onlar girdi ve Kenan Evren’e Suudi Arabistan’ın en büyük ödülünü veren kimse onlar girdi!
AKP iktidarında ballı ihalelerle zenginleşen beşli çeteler ve yeni bir zengin İslamcı burjuvayı kim oluşturmuşsa ve kim onlara medyalar kurdurtmuşsa onlar girdi!
İsrail ve Amerika’yla anlaşıp birlikte girdiler, İsrail’e tek kuruşluk zarar veremeyenler girdi!
Ve aklını yitirmemiş her sıradan insan kimin girdiğini kimin tezgahı olduğunu gayet iyi biliyor!
Ancak aklını yitirip histerik hipnotik galeyana gelenlerin sayısı bu ülkede yüzde üç-beşten daha azdır, ancak hezeyana gelen bu azınlığı ekranlara ve gazetelere yerleştirip güya Türkiye’nin aklı-kendisi-beyni onlarmış gibi kim hava estiriyorsa onlar girdi!
Cumhuriyetçiler çoğunluktadır ve medya ve siyasetten hatta meclisten dışlanmış uzaktadır!
Parayla satın alınan ve maaşlanan bu kuş beyinlilerin gazına gelecek bu ülkede dünkü kadar büyük bir kitle yoktur!
Azınlıktadırlar ama çoğunlukmuş gibi bir görüntü veriyorlar, istiyorlar ki ülkenin her yeri bizim gazete ve ekranlarımız gibi tımarhaneye dönüşsün!
Oltalarına coğrafya parçaları takıp yemleyip ve hayal satıp iktidarlarının gazına gelecek enayi keriz arıyorlar, boşuna ararlar!
Bir uzun zaman sünni şii gibi ve etnik gibi tartışmalarla topraklarımızı karıştırdılar ve epeyce yol aldılar ancak emperyalizmin oltası yemi olan bu mezhep ve etnik tartışmalar artık bu ülkede hiç ama hiç prim yapmamaktadır!
İnananları yoktur, kendilerine bile inançları yoktur, İsrail ve Amerikan köpekliği apaçık cısçıplak hepsini açığa düşürmüştür!
Sömürgeci şirketlerin önünü açarak ve sıcak parayla ve bir avuç elit yandaşı zengin ederek ve medyayı parayla satın alarak Türkiye Cumhuriyet’i devletini oyunların entrikaların kumpasların içine düşürecek bir güçleri olduklarını sanacak kadar kafayı sıyırmışlar!
Hayır, bu delilere artık inanıp bu hayalperest manyakların seline kapılanlar çok ama çok azınlıktadır!
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin toprak bütünlüğü ve anayasanın giriş maddelerini bu hayalperest yemlerle oltalayıp tuzağa çekmek isteyenlerin herkes farkındadır, ve Cumhuriyete inananlar işin ucu bakalım anayasamıza ve iç gelişmelere nasıl yansıyacak diye tetiktedir!
Hayır, sizin mezhep savaşlarınıza sizin etnik savaşlarınıza sizin Afganistan Irak Suriye ve maaşlayıp piyasa ettiğiniz kanlı örgütlere ve yedi düveli gelse, karnımız toktur!
Ve kırk yıldır yazıp çiziyor söylüyoruz islamcısı liberali güya milliyetçisi aslında kimin adamı diye, bize kah inandınız kah inanmadınız ve bazen bizim yazılarımıza şüpheyle çekinerek baktınız, artık, takke düştü kel göründü, mal ortada!
Maalesef acı gerçeğiniz gün gibi ortada kahraman diye peşine takıldıklarınız tek tek kukla çıktı!
Kukla nedir, beyinsiz vicdansız tahtadan bir oyuncu, kim yontmuş kim sahnelemiş ve kim konuşturuyorsa işte peşine takıldığınız liderleriniz ve artık gülünç bile değiller, izledikçe dinledikçe acı veriyor insana, ülkemize!
Ancak kabul edelim kuklalar ilk defa bu kadar büyük bir sahne buldular, delilik, arzu, iştah, toprak, şehvet, fetih, mezhep kavgası, etnik çatışma, kanlı örgütler, drama, hikaye, göç, film, macera, bir değil bin tane oscar verilecek kukla şov!
Tam isabet… Kalemine sağlık..
Küçük bir ekleme;
‘..islamcısı liberali güya milliyetçisi aslında kimin adamı..’
Bunlara, anti-emperyalist olmayan tatlı su solcularını da eklemek gerek…
HTŞ konusunda tamamen yanılıyorsunuz. Şu anda İsrailde büyük bir panik ve ikilem var. İsrail kendisi için gerçek tehdidin Sünni HTŞ olduğunu gördüğünde uydurulmuş düşmanı İran ile nasıl yan yana geleceğini göreceksiniz. İslamcılık konusundaki saplantınız sizi absürd noktalara sürüklüyor.
Nihat abi,
Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu CUMHURİYET TÜRKİYESİ emperyal ülkeler , yerli hain işbirlikçiler ve uydurulmuş atalar şirk dini ile aldatılmış kandırılmış kula kulluk yapmaktan zevk alan insanlar ile yıkılıyor. İzliyoruz sadece elimizden bir şey gelmiyor.
Tüm vatanseverler birleşmeli ve mücadeleye başlamalıyız.
Birlikten kuvvet doğar.