Avatar
Şahin Filiz

Frenk Taşeronu İskilipli Atıf

featured

Prof. Dr. Şahin Filiz yazdı

Bundan yaklaşık bir yıl önce değerli Ümit Doğan yine Veryansıntv’de , “İskilipli Atıf, şapkaya Karşı Çıktığı  İçin mi İdam edildi?” başlıklı, derinlikli ve yetkin bir yazı ile yanıt verdiği “şapka sorunu”nu enine boyuna ele almıştı. 

İlgili yazı: İskilipli Atıf, şapkaya karşı çıktığı için mi idam edildi?

Hemen her kesimden aklı ve bilinci yerinde olan insanı ikna etmeye yetecek ölçüde ayrıntılı olarak kaleme aldığı yazısına Ümit Doğan, “Her yıl İskilipli Atıf Hoca adına anma programları düzenlendiğini, çeşitli etkinliklerde İskilipli Atıf Hoca’nın, büyük bir âlim olduğundan ve haksız yere idam edildiğinden bahsedildiğini hepimiz biliyoruz. Bu yıl ki etkinliklerde İskilipli Atıf Hoca övgüsü öyle bir noktaya geldi ki, onun Kuvayi Milliyeci olduğundan bahsedildi ve milli mücadeleyi desteklediği söylendi. Bu kadar da olmaz demeyin. İnanması güç ama Bolu’da düzenlenen bir anma programında İskilipli Atıf hocanın hakiki bir vatansever ve Kuvayi Milliyeci olduğu söylendi” diyerek başlamaktadır.

Bu gün aynı girişini alıntı yaparak aynı şeyleri söylemek zorunda kalıyoruz. 04.02.2021 tarihli Veryansıntv’deki haberde İskilipli Atıf’ın  ölümünün 95. Yılı münasebetiyle  bu sefer İskilip’te düzenlenen törene atfen “Cumhuriyet Karşıtı İskilipli Atıf İçin Devlet Tam Kadro” haberini yapmak zorunluluğunu duydu. Nasıl duymasın ki?  Görünen o dur ki her yıl İskilipli için gittikçe daha yüksek düzeyde resmi törenler yapılacağa benziyor. Bu dünyadan göçenler hakkında iyi şeyler söylenmesi hem Türk kültürünün hem de İslam dininin gereklerindendir. Kamuya mal olmadıkça hiç kimse ailevi, kişisel, özel ve mahrem hususlardan dolayı öldükten sonra pek yerilmez, eleştirilmez, ardından incitici şeyler söylenmez.

Aynı şekilde, hak etmediği halde övülmez, göklere çıkarılmaz ve kutsallaştırılmaz. Üstelik Türk Milletine, İslam’a o gün bu gündür zararı, ziyanı, kötülüğü dokunmuş birini, hakikatleri çarpıtarak göklere çıkarmak, hem dini hem de milli bir vebaldir, sorumsuzluktur, aymazlıktır.

Ancak İskilipli, sıradan bir mevta değildir. Ardından güzel  sözler, dualar ve övgüler düzülecek mazbut ve mütedeyyin bir insan da değildir. İskilipli için dualar edilip övgülerle anılması için İslam’ın da Türk kültürünün de doğal sınırlarını zorlamak gerekir. Hele, doğrudan saldırdığı ve kötülediği Türkiye Cumhuriyeti devletinin resmi törenine layık olamaz. Nasıl olabilir ki? Frenk taşeronu gibi çalışan Teali Cemiyeti’nin önce eş sonra tek başkanı olan İskilipli, Frenklerle omuz omuza savaşacak kadar nefret ettiği Cumhuriyet’in hiçbir erdemini hak edemez.

Neden mi?

İskilipli, sıradan bir Cumhuriyet düşmanı değildir. Cahil bir insan, Cumhuriyet’in anlamını ve değerini algılamakta güçlük çeken  ve bu yüzden sövüp sayan ayak takımından biri de değildi. Bilinçli, iradeli ve kararlı bir düşmandı. O aslında Cumhuriyet’e karşı çıkarken,  “Frenk Mukallitliği” sloganına sığınmış; “şapka devrimi” bahanesi de, kendisinden sonra “din elden gidiyor” a eklemlenmiş bir propaganda ile bu günlere kadar istismar edilmiştir, edilmektedir. “Şapka” sadece devlet memurları için zorunlu idi ve İskilipli memur olmadığı için zaten şapka giymek zorunda değildi. Şapka Kanunu çıkmadan 1.5 yıl önce yazdığı  şapka ile ilgili kitaptan dolayı idam edilmediği; hatta kanunun çıkışından 1.5 yıl önce yazıldığı için berat ettiği kesin olarak biliniyor. Ancak İskilipli, yazdığı bu kitabı, “Frenk Mukallitliği”nin somut göstergesi olarak kullanıp halkı galeyana getirmede kullanmış, azgın Türk düşmanı Mustafa Sabri ile birlikte Kuvayı Milliye’ye karşı iç savaş kışkırtıcılığı yapmıştır.  Mahkeme kayıtlarından bakılabilir.

İskilipli’nin mazisi de karanlıktır.

Fatih Dersiamı ve sonra Kabataş Lisesi’nde öğretmen iken dönemin Şeyhulİslam’ı tarafından Bodrum’a sürgüne gönderilmiştir.

 Meşrutiyet döneminde ise Mahmut Şevket Paşa’nın katledilmesi meselesinde parmağı olduğu gerekçesiyle önce Sinop’a, daha sonra sırasıyla Çorum, Boğazlıyan ve Sungurlu’ya sürgün edilmiştir. Görülen o ki, İskilipli Atıf hem II. Abdülhamid yönetimi ile hem de İttihatçı hükümetle sorun yaşamıştır. İskilipli Atıf’ın birbirinden tamamen farklı görüşte olan bu iki rejimle de problem yaşamış olması oldukça dikkat çekicidir. Yine anlaşılıyor ki II. Abdülhamid döneminden başlamak üzere devlet, faaliyetlerini zararlı gördüğü İskilipli Atıf’ı gözetim altında tutulmuştur.[1]

Başta Mustafa Kemal olmak üzere, yedi düvele, küffara, yani Frenklere karşı ölümüne kurtuluş ve bağımsızlık  mücadelesi veren Kuvayı Milliyecilerin katledilmesi fetvasını veren,  işte bu Frenklere yaranmak için Boğazlıyan Kaymakamı milli kahramanımız Kemal Bey’i idamla şehit eden, İskilipli’nin yardımcısı olduğu Şeyhülislam Mustafa Sabri’dir.

İskilipli’nin şu an piyasada yedi kitabı bulunuyor. Her birini ayrı ayrı bu eksende eleştireceğimiz sonraki yazılarımızı bekleyin. Ancak bunu yapmadan önce Mustafa Sabri’yi ve görüşlerini VeryansınTv okurları için eleştirel olarak inceleyip yazacağım.

Toparlayacak olursam, İskilipli şapkaya Frenk taklitçiliğinin eseri olarak bakıyor. Böyle bakabilir. Şapkaya nasıl bakılması gerektiği konusunda bir öneride bulunacak değilim. Asıl sorun da bu değildir.  İskilipli’yi vatan haini, Cumhuriyet düşmanı, din istismarcısı ve bölücü yapan şey, şapkaya Frenk Mükallitliği demesi değil, doğrudan doğruya İngiliz taşeronu olması, Frenk taşeronluğu yapmasıdır.

Mukallitliği şapka düzeyinde bile nefretle karşılayan İskilipli’nin, emperyalizme karşı savaşan Kuvayı Milliyeyi değil, bizzat Frenkleri mahkum etmesi gerekmez miydi? Vatanseverlere olmadık tahkir, tezyif ve iftirada bulunup katledilmelerini bile isteyecek kadar İskilipli’yi Frenk taşeronu yapmaya iten ne olabilir?

Şimdi terör ele başı Fethullah dediğimiz “yeni nesil İskilipli”yi, Necip Fazıl’ın çarpıtmalarını taklit edenler, yarın “din mazlumu”; yargılayan siyasi iktidarı da “ zalim”  ilan edip “hazretin iade-i itibarını” isteyenler çıkabilir mi?

[1] Ümit Doğan, https://www.veryansintv.com/iskilipli-atif-sapkaya-karsi-ciktigi-icin-mi-idam-edildi

Frenk Taşeronu İskilipli Atıf

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

7 Yorum

  1. Tabii ki İskilip ve Çorum bu Frenk taşeronuyla ilişkilendirilemez.Veryansın okuyucusuna güveninizi dilerim

  2. 5 Şubat 2021, 13:02

    Elinize sağlık.

  3. 5 Şubat 2021, 02:59

    Sevgili hocam yazınız için teşekkürler. Ancak şunu belirtmek isterim ki ne İskilip ne de Çorum halkı bu olayla ilişkilendirilemez. Bu üstten gelen siyasi mesaj verme gayesinden, gündem değiştirme gayesinden ibaret bir işgüzarlıktır. Veryansın da buna alet olmuş oldu. Habercilik bazen böyle bir şey. Sevgiler

  4. Gunumuzdede Frenk taseronu cok kisi var. Keske 1930larin ruhu geri gelse ve istiklal mahkemeleri tekrar kurulsa. Ulke birkac senede duze cikar.

  5. 5 Şubat 2021, 00:46

    Kıymetli Hocam, kıymetli bir yazı. Teşekkür, sevgi ve selâmlar… Rabb’im kolaylıklar versin!

  6. Isid e siyalmi gonderiyorlar

  7. 4 Şubat 2021, 22:26

    Bu yazı çok aydınlatıcı olmus. Devamini ida ilgiyle takip edecegim. Keske genclerin hepsi okusalar.
    Tesekkurler Şahin Hocam.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!