Avatar
Ahmet Müfit

Turpun büyüğü heybede!

featured

Ahmet Müfit yazdı…

Fitch’in, döviz borçları, üstelikte kısa vadeli olarak artarken, enteresan bir şekilde döviz borç notunu artırması, piyasacı tayfası tarafından, bırakın yadırganmayı büyük bir coşku ile karşılandı. Söz konusu kararın açıklanması sonrasında, akademisyen ve gazeteci kimlikli piyasacılar, mevcut ekonomi politikaların sürdürüleceği yönündeki kararlılığın devam etmesi gerektiğini ifade ederken, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’te aynı yönde mesaj verdi. Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Fitch’in Türkiye’nin kredi notunu yükseltme kararını “Fitch’in Türkiye’nin uzun vadeli Döviz borç notunu B’den B+’ya, görünümü ise nötrden pozitife yükseltmesi, Türkiye’nin sağlam ekonomi politikalarının gücünü yansıtıyor. Sağlam politikalar sürdürmeye ve yapısal reformları uygulamaya kararlıyız” sözleriyle değerlendirerek, piyasayla uyumlu bir şekilde kararlılık vurgusu yaptı. Türkiye’nin verimliliği ve rekabet gücünü artıracak reformları da içeren Orta Vadeli Program’ı uygulamak için seçimsiz uzun bir döneme sahip olacağını ise özellikle vurguladı.

Benim bu yazıda tartışmak istediğim konu da tam olarak bu. Yani an itibarıyla, piyasacı kesimin beklentileri açısından hiçbir somut sonuç doğurmayan -bir kez daha ifade edeyim, burada beklenen somut sonuç, dışarıdan sıcak para girişinin başlaması- not artırımı kararının tartışmalı içeriğinden çok, seçim sonrasına ilişkin verilen kararlılık mesajların amacı ve dört yıllık seçimsiz dönemin ne türden bir avantaj oluşturduğu.

Tartışılacak konu bu olunca, yanıtı aranması gereken iki soru akla geliyor hemen.

Yanıt arayacağım ilk soruya, Maliye Bakanı niçin reformlar için seçim sonrasını bekliyor diye başlayıp ne ilgisi var ekonomide gerçekleştirilecek “reformlarla”, yerel seçimin diyerek devam edelim.

Sorunun yanıtı için allameyi cihan olmak gerekmiyor. Seçime kadar seçim ekonomisi ve merak etmeyin seçim sonrası gereğini yapacağız mesajları, acı reçetenin fiilen uygulaması ise sonrasındaki, seçimsiz yani vatandaşın yakarmalarına siyaseten pek de kulak asmak gerekmeyen dört yıl.

Piyasacılar, seçim sonrası olacakları, “sıkılaşma” gibi kibar bir dille ifade etseler ve bunun gelecek güzel günler için kaçınılmaz olduğunu söyleseler de, yapılacak şeyin altta kalanın canının alınması yani işsizlik artışı, ücretlerin baskılanması, TL’nin değer kaybı ve küçük ve orta ölçekli işletmelerin batışı/el değiştirmesi yani yabancılaşması olacağını herkes biliyor. Bildikleri bir diğer şey, bu reçetenin yalnızca yeni borç akışını artıracağı, benzer bir acı reçetenin bir süre sonra yeniden içilmek zorunda kalınacağı.

Mehmet Şimşek’in Odalar Borsalar Birliğinde (TOBB) yaptığı konuşmada kullandığı ifade edilen -her ne kadar İletişim Başkanlığınca yalanlansa da, özellikle piyasa kanallarında yapılan yorumlarla uyumlu-, “Ben kötü adam olmaya razıyım, Kabinedeki arkadaşlar da beni böyle görüyor. Ama bunu yapmak zorundayız, kötü adam olmaya devam etmek zorundayım” diyerek, toplumun çıkarı için kendini feda eden “kurtarıcı” ya da “kahraman” olmaya soyunması, herkesin bildiği bu gerçeğin süslü bir itirafından yani hamasetten başka bir anlam taşımıyor.

İkinci ama bence asıl önemli olan soru ise bütün bunların yapılması yani krizin yükünün dar gelirli kesimleri, istihdamı ve küçük üreticileri vuracak, Mehmet Şimşek’in bu “kahramanlığının”, ülkeye taze para/borç girişini sağlayıp, sağlayamayacağı.

Bu sorunun yanıtının, ekonomide yapılacaklarla, vatandaşın sırtına bindirilecek yeni yüklerle değil, siyasetle, dış politikayla, ekonomik kararlara ilişkin egemenlik devrinin derinleştirilmesiyle daha net ifadeyle hukuki, mali ve siyasi -özellikle dış politika ve üniter devlet- boyutu olan kapitülasyon talepleriyle ilgili olduğunu çok uzun zamandır yazıyor, söylüyorum. Yatırımcıya güven vermek denilerek yumuşatılsa da gerçek tam olarak bu.

Artık sadece ben de söylemiyorum. Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu’nun, bir televizyon kanalında, not artırımı ile bağlantılı olarak söylediği, “yatırım yapılabilir seviye için ekonomi dışı reformlar da gerekli” sözü, anlamak isteyenler açısından her şeyi anlatıyor aslında.

Anlatılandan, somut bir sonuç çıkarmak için yapmamız gereken şey ise “nedir ekonomi dışı reformlar” diye sormak. Bu sorunun yanıtı için de çok fazla bir şey yapmaya, gizli saklı bir şeyler aramaya gerek yok. Görmek isteyenler açısından, ülkemizde her şey çok açık, seçik konuşuluyor, yazılıyor, yaşanıyor uzun zamandır.

Hele ki, Ukrayna’da kazanamadığı takdirde; ABD seçimleri başta olmak üzere, kaybedecek çok şeyi olan bir batı dünyası (AB, ABD, NATO ve müttefikleri) ve sizin batıdan gelecek yatırıma/paraya/borca -nasıl istiyorsanız öyle adlandırın- muhtaç bir ekonominiz varsa.

Sonuç olarak, “turpun büyüğü heybede” ve herkes de bu durumun farkında.

 

  1. Kaynaklar: https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/TR/TCMB+TR/Main+Menu/Istatistikler/Odemeler+Dengesi+ve+Ilgili+Istatistikler/Kisa+Vadeli+Dis+Borc+Istatistiklerii/
  2. https://tr.euronews.com/2020/09/04/avrupa-konseyi-baskan-turkiye-ye-kars-havuc-ve-sopa-yaklas-m-benimseyecegiz
  3. https://www.bloomberght.com/deutsche-tcmb-den-mart-ta-500-baz-puan-faiz-artisi-yuksek-ihtimal-2349162
  4. https://www.bloomberght.com/isobahcivan-secim-sonucunun-ekonomi-politikalarini-degistirecegini-dusunmuyorum-2349170
  5. https://www.bloomberght.com/simsek-doviz-piyasasindaki-oynaklik-gecici-olarak-gorulmeli-2349141?utm_source=twitter&utm_medium=articleshare&utm_campaign=website
  6. https://www.tepav.org.tr/tr/blog/s/6838
  7. https://www.odatv.com/yazarlar/ahmet-mufit/yapisal-reform-diyenlere-bu-yuzden-supheyle-yaklasin-200473
  8. https://www.economist.com/leaders/2024/03/14/americas-extraordinary-economy-keeps-defying-the-pessimists?utm_campaign=a.the-economist-this-week&utm_medium=email.internal-newsletter.np&utm_source=salesforce-marketing-cloud&utm_term=3/15/2024&utm_id=1860548

Turpun büyüğü heybede!

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!