Hindistan’da bir Hindu-Müslüman savaşı mı çıkacak?

Aylar önce yine bu sayfadan birçok defa söylemiştik:

Ukrayna savaşında ABD’nin yanında durmayan Hindistan’a ABD bedel ödetecek,

Pakistan kadar bir Müslüman da Hindistan’da yaşıyor,

Hindu-Müslüman savaşı olasılığı var

Hindistan’ın pamuk ipliğine bağlı bir demokrasisi ve hassas bir iç dengesi var,

İmran Han, ABD tarafından iktidardan boş yere uzaklaştırılmadı

Ve geldiğimiz nokta:

Her şey aslında Hindistan’ın Amerikalıların deyimiyle Ukrayna savaşında tarihin yanlış tarafında durmasıyla başladı. Hindistan, BM oylamalarında çekimser kalarak Ukrayna savaşında ABD ve Batı’nın yanında yer almadı ama tarafsız da kalmadı. Aksine savaşı Rusya ile enerji ve savunuma alanında karlı anlaşmalar yapmak için bir fırsat olarak gördü. Biden yönetimi, ABD’nin Hint-Pasifik stratejisinin ve bölgesinin bel kemiği olan Hindistan’ı bir türlü izlediği pragmatist politikayı terk etmesi yönünde ikna edemedi. En son Japonya’da bir araya geldiklerinde Hindistan Nuh dedi peygamber demedi.

Sonra ne oldu? Geçtiğimiz günlerde iktidardaki Bharatiya Janata partisinin (BJP), ulusal sözcüsü Nupur Sharma ve medya başkanı Naveen Kumar Jindal, durup dururken Hz.Peygamber’e hakaretvari değerlendirmelerde bulundular ve bir anda Hindistan’da ve dünyadaki Müslümanalar ayağa kalktı. Asya ülkelerinde genelde başak inançlara sahip halkların kutsallarına ve inançlarına yönelik aşağılayıcı ifadeleri Batı’ya kıyasla çok fazla görülmez. Özellikle de Hindistan gibi çok hassas iç dengelere sahip olan ve ülkedeki Müslümanların adeta diken üstünde oturduğu bir ülkede iktidar yetkililerinin bu kadar umursamaz olması hiç görülmez.

Aslında perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. ABD Dışişleri Bakanlığı, uluslararası din özgürlüğü üzerine Kongre’ye sunduğu son yıllık raporunda Hindistan’ı din özgürlüğünü ihlal eden ülkeler arasında gösterdi. Rapor, 2021 boyunca Hindistan’da azınlık topluluklarının üyelerine yönelik cinayetler, saldırılar ve sindirme dahil saldırıların gerçekleştiğini iddia etti.

Nisan 2022’de ABD ve Hindistan Dışişleri Bakanları Washington’da bir araya geldiği görüşmelerde de ABD Dışişleri Bakanı Blinken Hindistan’ı dini özgürlükleri ihlal etmemesi konusunda uyardı. Açıkçası ABD, Hindistan’a gözdağı vermişti. Zaten başından beri ABD Hindistan’ın Keşmir konusunda anayasasında yaptığı değişiklikten rahatsızdı. Zaman Zaman Hindistan’ın protestosuna rağmen eleştirmekten de kaçınmamıştı.

Ardından son kez Biden ile Modi Japonya’da görüştüler ancak Ukrayna savaşı ve Rusya ile ilişkiler konusunda ikna edemedi ve birileri düğmeye bastı ve iki kendini bilmez hükümet yetkilisi Müslümanları kızdıracak o açıklamaları yaptı. Hindistan’da Müslümanlar sokağa döküldü protesto gösterileri gerçekleştirmeye başladılar ve gösteriler giderek daha artıyor ve yayılıyor. İktidar partisi BJP, iki yetkilinin açıklamasını kınayarak onları görevden aldı. Ancak bu durum ülkedeki protestolarını durmasını sağlayamadı.

Bunun yanında özellikle Müslüman ülkelerin birer birer bu olayı kınaması ve Hindistan büyükelçilerini dışişleri bakanlıklarına çağırmaları meselenin diplomatik kriz boyutunu da gündeme getirdi. Ticari ilişkilerinin oldukça iyi olduğu Körfez ülkeleriyle bu meseleden dolayı ilişkileri sarsıntıya uğradı. Bazı Arap ülkelerinde Hint mallarının boykot edilmesi çağrısında bulunuldu; hatta Kuveyt’teki bazı dükkanlarda Hint ürünlerinin raflardan kaldırıldığını bildirdi.

İslam İşbirliği Teşkilatı da “Hindistan’da İslam’a yönelik yoğun nefret ve istismarın bulunduğunu ve Müslümanların sistematik olarak taciz edildiğini söyleyerek, Hindistan’daki bazı eyaletlerin başörtüsünü yasaklama kararına işaret etti. Hindistan Dışişleri Bakanlığı ise yaptığı açıklamada   bu açıklamayı “yanıltıcı ve yaramaz” olarak reddederek hükümetin tüm dinlere en yüksek saygıyı gösterdiğini söyledi. Ayrıca açıklamada, “saldırgan” yorumların ve tweetlerin “Hindistan hükümetinin görüşünü hiçbir şekilde yansıtmadığı” ve haklarında işlem yapılan kişiler tarafından yapıldığı belirtildi.

Bu arada Afganistan’da Taliban yönetiminden ve Pakistan’dan da sert kınamalar geldi. Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, Twitter’da yayınladığı mesajında; “Hindistan’ın BJP liderinin sevgili Peygamberimiz hakkındaki incitici yorumlarını mümkün olan en güçlü sözlerle kınıyorum. Modi yönetimindeki Hindistan’ın defalarca dini özgürlükleri çiğnedi ve Müslümanlara zulmetti. Dünya Hindistan’ı dikkate almalı ve şiddetle kınamalı. bizim Peygamber efendimize (s.a.v.) olan sevginiz yücedir. Bütün Müslümanlar hayatlarını Peygamber Efendimizin (s.a.v) Sevgisi ve Saygısı için feda edebilirler.” dedi.

Müslümanlar 1.4 milyar olan Hindistan nüfusun %14’ünü oluşturuyor. Bir Pakistan kadar Müslüman da Hindistan’da var. Hindistan’da en korkulan senaryo olası bir Müslüman-Hindu iç savaşıydı. On yıllarca bölge ülkelerini en çok endişelendiren senaryo buydu. Bu bağlamda, Hindistan’da göz göre göre İslam’a ve onun Peygamberine karşı yapılan bu saldırılar Hindistan’ın açıkça intihar etmesi anlamına gelmektedir.

Sonuç olarak Hindistan’da yaşanan olayların çıkışında ABD’nin parmağı var mıdır bilinmez ama olayların seyri açısından ABD muhakkak sahada olacaktır. Çünkü bu olaylar Pakistan ile Hindistan arasındaki ilişkileri daha da gerecek gibi görünüyor. Bu ilişkileri germeye hazır yeni bir Pakistan hükümeti zaten var. Demek ki ABD’nin İmran Han’ı iktidardan uzaklaştırması sadece Amerikan üssü kurmak için değil aynı zamanda Hindistan ile ilişkileri daha da gergin ve çatışmacı bir hale getirmek içinmiş. Bir başka deyişle ABD, Hindistan’ı yola getirmek için, ehlileştirmek için Pakistan’ı kullanacak. Pakistan-Hindistan ilişkileri gerildiğinde Çin’in de Pakistan’ın yanında saf tutacağı açıktır. Böylece ABD, bölgede olası yeni bir eksenini de bozmuş olacak ve Hindistan’ın bu bloka yanaşmasını da durdurmuş olacak.

Son bir not: ne hikmetse İslam’a Avrupa’nın dışında bir yerden saldırı gelince tüm Arap ülkeleri bir anda sokağa dökülüverdi ve Hindistan ürünlerini protesto çağrıları geldi. Peki Belçika’da Avusturya’da, Fransa’da Avrupa’da İslam’a ve Hz. Peygamber’e saldırlar yapıldığında karikatürler çizildiğinde bu Arap ülkeleri neredeydi? Niye bu Avrupa ülkelerinin mallarını boykot etmediler, sokaklarda protesto etmediler? Edemezler! Efendilerine ses çıkaramazlar. Onlarda nerde o cesaret? Yine her zamanki gibi sahada Türkiye tek başına, hani o Müslümanlığını beğenmedikleri Türkiye var ya İslam dinini de onun Peygamberini de gözünü kırpmadan savundu ve her zaman savunacak.