Avatar
Barış Adıbelli

Yeni dünya düzeninin adı BRICS mi?

featured

Barış Adıbelli yazdı…

BRICS zirvesi bugün Güney Afrika’nın Johannesburg kentinde başladı. Zirve üç gün sürecek. Liderlerden sadece Putin zirveye çevrim içi katılacak. Uluslararası Ceza Mahkemesinin tutuklama kararı nedeniyle Roma statüsüne taraf olan Güney Afrika Cumhuriyeti’ne gelemediği için zirveye video konferans yöntemiyle katılacak.

Bilindiği üzere, dünya kamuoyu uzun zamandan beri çok kutuplu, çok merkezli, çok sesli ve yeni bir düzeni tartışıyor. Kuşkusuz bu tartışmaları yürütenlerin başında Çin ve Rusya geliyor. Tüm bu tartışmalar Ukrayna savaşına kadar sadece söylemsel düzeyde kalmışken savaşın başlamasıyla birlikte fiiliyata da yavaş yavaş yansımaya başladı. Özellikle, Ukrayna savaşı bağlamında yapılan BM oylamalarında ABD beklediği ezici desteği alamadı. Ülkelerin çoğu çekimser kaldı; hatta Asya Pasifik’teki müttefiklerinin başında gelen Hindistan bile neredeyse Rusya’nın yanında yer aldı. Tüm bu gelişmeler çok kutuplu, çok merkezli bir düzenin doğuşuna işaret ediyordu. Her yeni siyasi düzen bir ekonomik düzenle, bir ekonomik işbirliği zemini üzerinde şekillenir.1945 sonrası Avrupa’daki liberal düzenin başlamasında Amerikan öncülüğündeki Marshall yardımı planının rolü büyüktür.

Günümüzde de yeni bir sistem ve düzen arayışında önce ekonomik bir zemin oluşturulması gereğini Çin en başından savunmuş ve bu bağlamda Brezilya, Rusya, Hindistan ve Güney Afrika ülkelerinin arasında BRICS ekonomik işbirliği mekanizması kurulmasına öncülük etmiştir. BRICS bugün aldığı kararlarla gelişmekte ve az gelişmiş ülkelerin dikkatini çekmiş, adeta Batı ekonomik düzenine alternatif bir yeni ekonomik düzenin öncüsü olarak görülmüştür. Bu nedenle son dönemde BRICS’e üye olmak için devletler adeta sıraya girmişlerdir. Şu anda BRICS, İran’ın üyeliği ile ilgileniyor. Bir dönem Türkiye’nin de üyeliğinin gündeme geldiği BRICS, dolar hâkimiyetine karşı da meydan okumasıyla biliniyor. Tıpkı Şanghay İşbirliği Örgütü ve Kuşak ve Yol girişimi gibi BRICS de bir Çin projesidir. Son dönemde, Çin, Şanghay İşbirliği Örgütü’nü, Kuşak ve Yol girişimini ve BRICS’i birbirlerini destekleyici ve tamamlayıcı hale getirme çalışmaları başlattı. BRICS, Şanghay işbirliği Örgütü’nün ekonomik kanadı olarak görülüyor.

Sonuç olarak tüm bu üç mekanizma yeni çok kutuplu ve çok merkezli dünya düzeninin temel dinamiklerini teşkil edecek gibi görünüyor. Çin’in orta vadede BRICS’i tıpkı Avrupa Ekonomik Topluluğu gibi ortak bir para birimini; hatta ortak bir merkez bankasına sahip bir topluluğa, belki de Avrupa Birliği’ne dönüştürmek istiyor. Ancak geleneksel Çin anlayışına göre Çinliler çok sıkı yapılı ittifaklar, birlikler ve topluluklara çok iyi bakmıyorlar. Daha gevşek yapılı angajmanı ve taahhütleri olan yapıları tercih ediyor. Ayrıca, Çin öncülük ettiği bu tip topluluklarda sayısal çokluk yerine kaliteyi tercih ediyor. Yani 40 üyeli bir BRICS’e karşı çıkıyor. Zira bir avuç ülkenin BRICS içinde dünya ekonomisine verdiği katkıya karşın geri kalan büyük çoğunluğun hiçbir katkı vermeyecek olması Çin’i BRICS’i sayısal olarak çok üyeli bir mekanizma olmaktan çok küresel ve bölgesel ekonomik ağırlığı olan az üyeli elit bir yapı olması yolunda harekete geçirmiş durumda. Financial Times gazetesi, Çin’in BRICS’i G7’nin alternatifi yapmak için çalıştığını iddia ettiği haberi de bu değerlendirmeyi destekler niteliktedir.
Halihazırda, beş BRICS ülkesi artık satın alma gücü paritesi açısından G7’ninkinden daha büyük bir toplam gayri safi yurtiçi hasılaya sahip. BRICS ülkeleri küresel gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 26’sından sorumludur. Bu nedenle ilk etapta Şanghay İşbirliği Örgütü üyeleri bu ekonomik bloka üye edilecek. İran ile ilk hamle de yapılmış oldu. İran, aynı zaman petrol üreten bir ülke. Böylece, BRICS petrol üreten ülkeleri bünyesine alarak yakın gelecekte önemli bir enerji bloku da olmaya hazırlanıyor. Dolaysıyla, BRICS’in yol haritası ilk etapta petrol ve doğal gaz üreten ülkeleri bu yapıya dahil etmek.

Yeni dünya düzeninin adı BRICS mi?

Böyle bir soruya cevap verebilmek için BRICS’in homojen bir yapay sahip olması gerekiyor. Başta Hindistan ve Güney Afrika Cumhuriyeti, Çin ve Rusya ile yeni dünya düzeni tartışmalarına çok fazla girmek istemiyorlar. Batı ile ilişkileri sürdürmek istiyorlar. Modi ile birlikte Hindistan’ın bağımsız yerli ve milli bir dış politikadan bahsetmesi ve Hindistan’ı dünya politikasında bağımsız ve bağlantısız bir ülke olarak görmesi ve öyle hareket etmesi, BRICS’in limitlerini göstermesi açısından önemlidir. Öte yandan Çin ve Hindistan arasından sınır gerginliği ve bölgedeki jeopolitik rekabet de süreci etkilemektedir. Özellikle, Hindistan’ın Çin’in küresel güneyin sesi olmadığı iddiaları iki ülke arasında bir rekabetin olduğunu da göstermektedir.

Öte yandan, Rusya’nın Ukrayna sorununda Çin’in pozisyonu halen net değildir. Çin, son dönemde Rusya’ya destekten çok bir arabulucu gibi hareket etmeye başlaması da dikkat çekicidir. Brezilya, ise tamamen bambaşka bir hikâyenin aktörü. Daha çok iktidarın siyasi rengine göre değişen politikaları var. Dolaysıyla, aslında BRICS’in önündeki en önemli sorun farklı gündemleri olan ülkeleri ortak bir paydada ve hedefte birleştirmek.

Yeni dünya düzeninin adı BRICS mi?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. BRICS ülkelerinde yaşayan insanların hayali ya avrupa ya da abd’ye gidip yaşamak! İnsan hakları ve demokrasi bu ülkelerde güdük kaldığı sürece o ülkelerden hiç bir şey olmaz.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!