Avatar
Barış Adıbelli

BRICS’ten G20’ye yeni dünya ile eski dünyanın mücadelesi

featured

Barış Adıbelli yazdı…

22-24 Ağustos tarihleri arasında Güney Afrika’da yapılan ve Küresel Güney’in sesi, Küresel Güney’in G20’si olarak adlandırılan BRICS zirvesinin hemen ardından bu hafta sonu G20 zirvesi Hindistan’da toplanıyor. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, zirveye katılmama kararı aldı. Yerine başbakan katılacak. Ancak Xi Jinping neden zirveye katılmadığına ilişkin resmi bir açıklama yapılmadı. Birtakım söylentiler var. Güya Hindistan’ın son dönemdeki çıkışlarından Xi Jinping rahatsız. Hatırlanacağı üzere BRICS açılış zirvesinde de Hindistan başbakanının ardından konuşma yapacaktı ama yapmadı. Yerine Ticaret Bakanı konuşmayı okudu. Bölgesel birçok toplantıda Xi Jinping ile Hindistan Başbakanı Modi arasında bir soğukluk olduğu görülüyor.

Xi Jinping’in G20’ye katılmamasını büyük bir hayal kırıklığı olarak değerlendiren ABD Başkanı Biden, anketlerde çok kötü sonuçlar almaya devam ediyor. Ukrayna savaşı istenildiği gibi gitmiyor. Ukrayna Savunma Bakanı Reznikov istifa etti. Yolsuzluk iddiaları ayyuka çıkmıştı. Biden yönetimi ise Zelensky’nin söz dinlememesinden yakınıyor. Özellikle Zelensky’nin katı tutumu olası bir müzakerenin önün tıkıyor. ABD, artık Ukrayna savaşının bir yıl önce planladığı rotadan çoktan çıktığını düşünüyor. Zelensky’nin bu sert tutumunu Cumhurbaşkanı Erdoğan da Soçi’de eleştirdi. Özellikle, Türkiye’nin tahıl koridorunun yeniden canlandırılması girişimine Zelensky ısrarla karşı çıkıyor.

Yine de Ukrayna savaşına farklı bakanlar da var. ABD’nin AB büyükelçisi Euronews’e verdiği demeçte Putin’in savaşı kaybettiğini çünkü mühimmat ve silah için Kuzey Kore’ye muhtaç hale geldiğini söyledi. Büyük güç Rusya’nın şimdilerde Kuzey Kore’nin, İran’ın hatta Güney Afrika’nın kapısında silah için yalvarıyor hale gelmesinin onur kırıcı bir durum olduğunu söylüyor.

Aslında, Rusya da Çin de Kuzey Kore ve İran gibi ülkeleri tampon devlet olarak kullanma arayışında oldukları biliniyor. Bu bağlamda bu ülkelerin savunma ekipmanı ve teknolojisini mümkün olduğunca yıllardan beri güçlendiriyorlar. Yiyecek bir kap pirinci dahi olmayan Kuzey Kore’nin nasıl nükleer silahlara sahip olduğu sorusu üzerinde bir miktar düşünmek lazım. Bu ay içinde Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un bir Rusya ziyareti olabileceğini The New York Times gazetesi iddia etti. Önceki lider ve Kim Jong-un babası Kim Jong-il, sık sık Rusya’yı ziyaret eder ve Putin ile biraraya gelirdi. Ancak oğlu sadece Putin ile bir kez sınır bölgesinde görüştü. Gazetenin iddiasına göre ya Viladivostok’ta ya da Moskova’da Putin ile bir görüşme gerçekleştirilecek. Kim Jong-un’un ayrıca Viladivostok’ta Rusya’nın Pasifik filosunu da ziyaret edeceği söyleniyor. Kim Jong-un’un Putin ile görüşmesinin gündemi ise belli. Mühimmat ve silah tedariği. Putin bunların karşılığında Kuzey Kore’ye ihtiyaç duyduğu askeri teknolojiyi verecek.

Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Rusya Savunma Bakanı Şoygu, geçtiğimiz ay Pyongyang’ı ziyaret etmiş ve Kuzey Kore’nin üretmiş olmuş olduğu silahları görme fırsatı elde etmişti. Rusya’dan böyle üst düzey ziyaret son 30 yılda ilk defa oluyordu. Putin’in 20 küsür yıllık iktidarında Rusya’nın Kuzey Kore politikası ihtiyatlı ve mesafeliydi. Kremlin, Kuzey Kore ile Çin’in aksine çok fazla angajmana girmemeye çalıştı. Hatta Kuzey Kore ile adının anılmasını bile istemedi. Bugün ise Kim Jong-un Putin’in en yakın müttefiklerinden birisi haline geldi.

Tüm bunlar yaşanırken Kuzey Kore’nin komşusu Güney Kore’de de sular kaynamaya devam ediyor. Geçtiğimiz ay Camp David’de bir araya gelen ABD, Japonya ve Güney Kore arasında kurulan üçlü ittifak (Trilat) Güney Kore siyasetini de yerinden oynatmış durumda. Güney Kore cumhurbaşkanının son dönemde ABD’nin zorlamasıyla Japonya ile işbirliği sürecine girmesi 35 yıl boyunca (1910-1945) Japon sömürge yönetimi altında yaşamış olan Kore halkının tepkisini çekmiştir. Kore halkı Japonya hakkında oldukça kötü anılara sahip. Japonya ise gerek sömürge döneminde gerekse İkinci Dünya savaşında yaşanan hadiselerle ilgili bugüne kadar resmi bir özür dilememiştir. Buna rağmen Seul hükümetinin Japonya ile ittifak kurması Kore toplumu tarafından kabul edilebilir bir durum değildir.

Kuşkusuz bu tepki sadece toplumda değil devletin diğer kurumlarında da mevcuttur. Kuşkusuz Güney Kore ordusu içinde Japonya ile savunma alanında ilişkilerin geliştirilmesine karşı çıkan subaylar ve generaller bulunmaktadır. Geçmiş tarihinde dört defa askeri darbe ile karşı karşıya kalmış Güney Kore için bugün hala bu tehdit geçerlidir. Japonya’ya karşı taviz verdiği düşünülen yönetime karşı ordunun tepki gösterme ihtimali yüksektir. Ancak ABD’nin Güney Kore ordusu içindeki etkisini şu an tam manasıyla kestirmek de oldukça zor. Ama bir gerçek var ki darbeler Güney Kore siyasi hayatının ve siyasi geleneğinin bir parçası.

“Tek dünya, tek gelecek, tek vizyon” temasıyla toplanacak olan G20 Hindistan zirvesine ev sahipliği yapacak olan Hindistan, katılacak olan devlet başkalarına gönderdiği davette ev sahibi olarak Hindistan Cumhurbaşkanı yerine Bharat Cumhurbaşkanı ifadesinin yazması Hindistan’ın isminin Bharat olarak değiştirileceği söylentilerine neden oldu. Hindistan Başbakanı Modi’nin öteden beri Hindistan’ı 2047’de dünya gücü bir Hindu devleti yapma arzusu var. Bu nedenle Hindu milliyetçiliği bugünkü iktidarın temel ideolojik altyapısını olmuştur. Şu an için Hindu milliyetçiliğinin gücünü aldığı tek kaynak Müslüman düşmanlığıdır. Bu durum ise Pakistan ve Afganistan’ı da içine çekebilecek bir Hindu-Müslüman çatışmasına davet çıkaracaktır. Bu nedenle şu sıralar Hindistan hassas bir dönemden geçmektedir. Hindistan Başbakanı Modi’nin ise hayallerinde Hindistan’ın Putin’i ve Xi Jinping’i olmak var dersek yanılmış olmayız.

 

BRICS’ten G20’ye yeni dünya ile eski dünyanın mücadelesi

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!