Avatar
Barış Adıbelli

Avrasya’da güç mücadelesi hızlandı

featured

Barış Adıbelli yazdı…

Nihayet beklenen oldu ve Azerbaycan Karabağ’daki silahlı Ermeni unsurlarını temizlemeye yönelik operasyonunu yaptı ve dün de ateşkes ilan edildi. Yevlah’da müzakereler başladı. Böylelikle Ermenistan bir kez daha Karabağ’ı Azerbaycan toprağı olarak kabul etti ve buradaki silahlı unsurları ve ağır silahları çekmeye başladı. Ancak kalıcı bir barış antlaşması Azerbaycan’ın tüm ısrarlarına rağmen halen sürüncemede bırakılıyor. Bu anlaşılır gibi değil.

Uzun süreden beri Laçin koridoru üzerinden Ermenistan sözde insani yardım adı altında Karabağ’daki yerli Ermenileri gizlice silahlandırmış tıpkı bir asır önce Birinci Dünya Savaşı’nda Anadolu’da yaptığı gibi sivil halktan silahlı çeteler oluşturmuş. İşte bu Ermeni çeteleri Karabağ’da terör estiriyor ve Azerbaycan güvenlik güçlerine karşı saldırılar düzenliyordu. En son 7 güvenlik görevlisinin şehit olması üzerine Azerbaycan düğmeye bastı ve buradaki terör odaklarını temizlemeye yönelik bir operasyon başlattı.

Son dönemde ne yapmak istediği çok zor anlaşılan liderlerden birisi de Ermenistan Başbakanı Paşinyan. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yemin töreninde hazır bulunan Paşinyan’ın sergilediği sözde barış yanlısı tutum ile Karabağ’daki Ermeni çeteciler, Ermeni teröristlerin sergilemiş olduğu saldırgan politikalar arasında dağlar kadar fark var. Özellikle geçtiğimiz hafta Paşinyan’ın İtalyan gazetesi La Stampa’ya verdiği beyanatta en büyük stratejik hatalarının Rusya’ya güvenmek olduğunu söylemesi ve bundan sonra savunma alanında farklı kaynaklara yöneleceklerini duyurması ardından da ABD ile bir tatbikat yapması gerçekten Paşinyan’ın ne istediğini veya neye hizmet ettiğini anlamakta güçlük çekilmesine neden oluyor.

Paşinyan şu anda Ermenistan dışındaki güç merkezlerinin kontrolü altında. Onlar ne derse onu yapıyor. Saldır diyorlar saldırıyor, barış yap diyorlar barış yapıyor. Adeta uzaktan kumanda ile yönetiliyor. Kuşkusuz Paşinyan’ın açıklamalarından Moskova ile yolları şimdilik ayırdığını söyleyebiliriz, şimdilik diyoruz hâlâ Ermenistan topraklarında Rus askeri üssü var. Başkanın tüm açıklamalarına rağmen Rus üssü hakkında herhangi bir şey söylememiş olması da dikkat çekicidir Rusya, aynı zamanda Karabağ meselesinde de barış gücü rolünü üstlenmiş durumdadır. Rusya 1828 yılından beri Ermenistan’da askeri varlığını bulundurmaktadır. Bugün Ermenistan hala Kolektif Güvenlik Antlaşma Örgütü’nün bir üyesidir. Paşinyan tüm eleştirilerine rağmen bu örgütten çekilmeye yönelik herhangi bir adım da atmamıştır.

Göreve gelmesinden bu tarafa Biden yönetiminin Ermeni diasporasıyla oldukça iyi ilişkileri var. Neredeyse her dediklerini iyi yapma eğiliminde ancak bu son Azerbaycan operasyonuyla ilgili Biden yönetiminden çok da büyük bir tepki veya eleştiri gelmedi; sadece Dışişleri Bakanı’ndan bir çağrı geldi. Bu da dikkat çekicidir. Oysa Biden, 2020’deki Karabağ savaşında başkan adayı olarak Azerbaycan ve Türkiye aleyhine oldukça sert sözler sarf etmişti.

Kafkasya, zengin enerji kaynaklarıyla, ticari ve enerji geçiş koridorlarıyla Avrasya coğrafyasının kilit noktalarından bir tanesidir. Ve iç Asya’ya açılan en önemli kapısıdır. Bu nedenle yüzyıllar boyunca büyük güçler bu bölgenin hakimiyeti için birbirleriyle kıyasıya mücadele etmişlerdir. Dolayısıyla 21 yüzyılda da bu jeopolitik mücadele devam etmektedir. ABD’nin Ukrayna savaşı üzerinde gördüğü en önemli fotoğraf Karadeniz ve onun hinterlandı olan Kafkaslar Hazar ve Orta Asya enerji havzalarıdır. Bu nedenle Ukrayna’daki savaş bir şekilde Karadeniz’e sıçratılıp oradan Gürcistan üzerinden Kafkaslara, Kafkaslar’dan Ermenistan-Azerbaycan üzerinden Hazar’a, Hazar’dan da Orta Asya’ya yayma arayışı vardır. Zira ABD’nin dünyada bulunmadığı tek iki deniz Karadeniz ve Hazar denizidir.

ABD’nin nihai amacı Avrasya coğrafyasını ele geçirmektir. Özellikle, Rusya ve Çin’in Orta Asya’daki işbirliğini bölebilme adına her iki büyük gücün tam ortasında yer alan Orta Asya devletleri önemli bir yer arz etmektedir. Bu nedenle Biden geçtiğimiz günlerde C5 + 1 toplantısını düzenledi ve Orta Asya devletlerinin liderlerini ağırladı. Amaç burada Şanghay İşbirliği Örgütü üyeleriyle ve aynı zamanda Türk Devletleri Teşkilatı üyeleriyle güçlü bir blok oluşturarak Rusya ile Çin arasına girerek Çin -Rus blokunu Orta Asya’da bölmek. Zira Çin enerji açısından Rusya ve orta enerji kaynaklarına bağlı ve buradan önemli bir miktarda boru hatları üzerinden enerji temin etmektedir. ABD’nin amacı bu enerji hatlarını kontrol altına almaktır.

Özetlemek gerekirse, Azerbaycan-Ermenistan arasındaki barış da savaş da tamamen dış dinamiklere bağlı bir durumdur ve buradaki çatışma ve barış süreci de tamamen daha büyük resimde ortaya konan bu jeopolitik mücadele ve hesaplaşmanın bir izdüşümüdür. Bir başka deyişle Rusya’nın bölgeye yönelik bakışı yarın değiştiğinde; ya tarafsız kalacak, ya bu tarafsızlığı Azerbaycan lehine bozacak veyahut tıpkı eskiden olduğu gibi bu tarafsızlığı Ermenistan lehine bozup Ermenistan’ın yanında duracak. Dolayısıyla Güney Kafkasya’daki barışın geleceği küresel güçler tarafından ipotek edilmiştir.

Hepimiz, Azerbaycan-Ermenistan meselesini odaklanmışken çok ciddi bir durum da Gürcistan’da yaşandı. Operasyonun başladığı aynı gün Gürcistan güvenlik teşkilatı Kiev Maydanına benzer bir ayaklanma hazırlığı yapıldığı konusunda uyarıda bulundu. Dikkat edilirse son günlerde Ukrayna lideri Zelenskiy Ukrayna, Moldova ve Gürcistan’ı aynı cümle içinde zikrederek bu üç ülkenin de Rusya’nın işgali altında olduğunu söylüyor. Zelenskiy, Ukrayna’dan ümidini kesmiş durumda. Şimdi Moldova ve Gürcistan’ı bir şekilde bu savaş sürecine çekerek tüm Karadeniz’in bir çatışma alanına dönüşmesini istiyor. Zelenskiy’nin bu istediği Pentagon’un da istediği şey. Hatırlarsanız savaşın başların ABD Savunma Bakanı Austin, Gürcistan’ı da Ukrayna’nın yanına katmaya oldukça hevesliydi; hatta birkaç defa Gürcistan’ı da ziyaret etti; ancak Gürcistan yönetimi pek hevesli değildi. Benzer şekilde Biden yönetimi de temkinli yaklaştı. Zira Karadeniz’deki bir çatışma süreci çok uzun soluklu olacağını biliyor.

Sonuç olarak Kafkaslarda yeni bir vekalet savaşının kapıları aralanmış durumda ve bu vekalet savaşını yürütecek ülkede Ermenistan olarak seçilmiş gözüküyor son birkaç hafta içinde Paşinyan’ın batılı gazetelere verdiği beyanatların hepsi daha önceden planlanmış kurgulanmış bir sürecin safhalarıdır. Kuşkusuz, Karabağ’daki yaşanan gelişmeler de bu kurgunun bir parçasıdır. Azerbaycan petrolü Avrupa’nın enerji geleceğini belirleyici en önemli faktörlerden bir tanesi olacaktır. Bu nedenle Avrupa’yı enerji üzerinden kontrol etmek isteyen ABD için Azerbaycan’ın kontrolü önemlidir. Peki Avrupa’yı enerji üzerinden sadece ABD mi kontrol etmek istiyor? Cevap tabii ki hayır. Rusya da bu kontrolün peşinde. Onun için Rusya, Azerbaycan’a yakın durmaya çalışıyor. Yani Azerbaycan’ı kontrol eden Avrupa’ya giden enerjiyi kontrol eder… Denklem bu kadar basit

 

Avrasya’da güç mücadelesi hızlandı

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. Hiç kimse etmenistan sınırındaki mayınların kaldırılmasına kafa yormuyor neden acaba sevr planı çalışıyor biraz düşünün

  2. 22 Eylül 2023, 16:30

    Hizlandigi falan yok. Amerika kazandi Putin sayesinde.

  3. yazı çok güzel. ABD İmparatorluğu daha uzun süre devam edecek. bu son yaşananlar, muhakeme etmemiz gereken bu gerçeği yeniden bize hatırlatıyor.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!