Hüseyin Kaya yazdı…
“Kesin yiyin
memleketimin kuşlarını
Çünkü ben besledim
pervazımda
ellerimle
Kıtlık için.”
Geçen yıl salgın nedeniyle sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş ve insanlar alışveriş yerlerine hücum etmişlerdi.
Ekmek teknemde oturuyor, pencere kenarında buğday verdiğimiz güvercinleri izliyordum.
İnsanoğlu yemek için ölmeyi göze alıyordu.
İtiş kakış içerisinde hiçbir tedbiri dinlemiyordu.
Yukarıdaki kısa şiir o zaman kağıda döküldü.
Şiirin devamı çok defa canlandı zihnimde, yüreğim tetikledi eksik kalmasın diye.
Nedense bir türlü tamamlayamadım, el vermedi öngörülerin vicdani.
“Dinleyin ve uyun
Toplumun vicdanına
Çünkü katlanırlar onlar
Karanlık gitsin diye
Varlık yokluk için.
Ve son bugün karşılaştığımda
Vicdanıyla toplumun baş başa
Yorulmak uyku haram sana
Kırpma bile gözlerini
Beklenen körlük için.”
Buna benzer şeyler canlanıyor yüreğimde ve bitmiyor zihnin didiklemeleri.
İnsanoğlunun kederi bir kez daha sarmalıyor yüreği.
Bugün benim doğum günüm. Yarım asırı geçirdik yeryüzünde.
Geçmiş ellerimde, gelecek şimdi de gizli.
Hazzetmemem, pek var oldum diye beklentiden.
Anlamı yoksa ve farklı değilse hayat
Her şeyden bir şeysin ibaret eklentiden.
Birkaç senedir imkanım ölçüsünde hediye alıyorum eş dosta doğum günüm nedeniyle .
Çok zor zamanlar geçiriyoruz ülke olarak ve hatta insanlık da başka memleketlerde payını alıyor bundan.
Bizde üstüne üstlük karmaşa, telaş ve dağınıklık var.
Millete hizmet edeceklerin hırslarına yenildiklerinin en ağır hallerini yaşıyoruz.
Siyasi iktidarın bilinç kaybı ile yapıp ettiklerinin mirası telaş, dağınıklık ve çelişki…
Hissediyorum! Süreç bilinç kaybı ile sonlanacak, bu nedenle tedbir de alınmayacak.
Memleketi ve milletin önderleri olmak için hesap kitap yapıp, plan yapanlar için söylemeliyim;
Yetersizsiniz ve vebaliniz halinizi esir almış. Vazgeçin ve milletin iradesinin lütufla oluşacak basiretinin sağlamlığına rıza gösterin.
Muhalefet zihni dağınıklığını gideremiyor. Bizi çekip çıkaracağı bataklığı tarif ediyor, elini uzatıyor, kabul. Lakin diğer elinin yapıştığı kulp sağlam değil. Hepimiz bataklığa düşeriz, bu çok açık.
‘İşleri boşa çıkmış’ ne demektir bilir misiniz?
Bir bütün, iyiliğe adanmış ömrün heder olmasıdır. Asıl hüzün budur.
Hak bilinmeden helalleşme olmaz.
Yükselmenin ayırımında olmayanlar inmeyi beceremezler. ‘Allah kimseyi düşürmesin’ bu yüzden denir.
Yetimin hakkının ihlal edilmesi, terazinin doğru tartmaması, malın değerinin düşürülmesi büyük toplumsal hastalıklardır.
Ferde yansıması tecavüzdür, öldürmedir, şiddettir, sapkınlıktır ve en kötüsü yalan ve güvensizliktir.
Yalan fesadın anahtarıdır ve terörden tehlikelidir.
İlgili Bakanlık neyse onlara söyleyelim; hemen elimizde ne kadar yerli tohum veya hayvan cinsi varsa, kısa sürede neler yapılabilirse, tedbir ve gayret içinde olsunlar. Milleti bilinçlendirip işlerini kolaylaştırsınlar.
Tanıdığınız, bildiğiniz hayvancılıkla uğraşanlara ortak olun. Bir küçükbaş veya büyükbaş hayvanın olsun, mümkünse tavuklarınız, arılarınız hatta. Ve yine ekip biçenlere ortak olun, iki çuval buğday beklentiniz…
Borsaya, hisseye, dolara çok pirim vermeyin; yalan olana….
Doğum günüme anlam katan güzel dostuma da bir mesaj;
İffetin sanacağım kırmızı bayrağımdır. Teşekkürler.
Körlüğümüz ne kadar sürecek, gerçeği ne zaman göreceğiz?
Kabul edin ki kelimeler biriktirdim.
Dağılırken bütün düzenler
Çünkü çok bekledim
Sözlerim dirlik ve birlik için.
Teşekkürler güzel paylaşım için