CHP, Mansur Yavaş’ı kovdu!

Nihat Genç yazdı…

Sayın Adalet Bakanı’nın TÜSİAD’ın eleştirileri sonrası ilk tepkisi: ‘Sicilleri bozuk, artık eski Türkiye yok’ diyen çıkışı!

Sayın bakan, mevzuyu ve bakanlık görevinizi yanlış anlamışsınız, ifade özgürlüğü anayasal bir hak ve bu hakkı, adına sanına kişiye kurumuna bakmadan sizin savunmanız lazım!

Sicili bozuk mu, bozuk, ancak bu bozuk sicil en çok sizi iktidara taşıyan süreçlerin önünü açtı!

‘Sicili bozuk’ ve ‘eski Türkiye alışkanlığı’ gibi kriminalize ve mahkûm eden açıklamaları bırakın bu süreçlerde canı yanan bizler edelim!

Sevgili memleket, tüm dünyayla birlikte içinize düştüğümüz büyük bir kara delik oluştu, artık, kim kime dum duma ve kimin gücü yeterse diyen bir kaos çağı başladı!

Birleşmiş Milletler var mı yok mu bilen yok, NATO var mı yok mu bilen yok, Avrupa Birliği var mı yok mu bilen yok, insanlık için ortada bir hukuk ve diplomasi var mı yok mu bilen yok!

Kuralsız hukuksuz dünya, insanlığın bütün kazanımları ve değerleri üstüne düştü, ve kazanan sadece büyük servet sahipleri!

Ve bir siyasi savaş servet sahipleri arasında veriliyor, yani sana bana göre bir şey yok!

Ve internet çağıyla birlikte ‘trol’ diye bir kavram öğrendik, hasımlarının bir açığını bulup o açık üzerinden hasmını linç ve imha eden!

Şimdi anayasayı savunmakla görevli devlet adamları dahi ‘trol’ gibi davranıyor ve bir laf söyleyen adamın geçmişindeki bir bozukluğu gösterip kim eleştiri getiriyorsa onu kamuoyu gözünde mahkeme kararını vermeden mahkûm ediyor!

Yargıyı asıl yönlendiren de ifade özgürlüğünü peşin peşin mahkûm edenler oluyor!

Her geçen gün ‘belirsizlik’ ve ‘kaos’ büyüyecek, insanlığın buradan çıkabilmesi yakın vadede mümkün görünmüyor!

Bu karanlık ortamın kurbanları olmak istemiyorsak bize düşen anayasamıza sahip çıkmaktır!

Bağımsız yargıya ve hukuka ve en temel insan haklarına sahip çıkmak!

Ve gücün sahipleri de biliyor ki bizlerin yazı çizi ve kişisel tepkilerle anayasaya sahip çıkabilmemiz mümkün değil!

TÜSİAD dediğimiz sol ve sağ liberalleri ekranlarına taşıyıp sendikaların ve işçi haklarının zayıflatılıp halkı örgütsüz ve pasif bırakıp Cumhuriyet’in yıkımında Özal’ından FETÖ’süne İslamcısına kadar her gelenle kucak kucağa iş tutmuş ve sonunda güç ve iktidarı AKP’ye kaptırmış bir yapı!

Düşünün derneklerindeki ‘İş Adamları’ tabirini bile değiştirip sol liberal feminist özentiyle modaya uyup ‘İş İnsanları’ yapmışlar, biri de çıkıp dememiş kardeşim ‘iş maymunları mı var, ki, iş insanları’ diyorsunuz!

Dert bir değil, elvan elvan, işte bu sefer de CHP’de güç ele geçiren sol-sağ liberaller MANSUR YAVAŞ’ın işini bitirip KOVDULAR!

Cumhuriyet’i yıkmak için AKP’ye destek verip, başta FETÖ ve İslamcı yapılarla kol kola yürüyen sol ve sağ liberal ekip, sonunda kaset operasyonuyla CHP’yi ele geçirip kuruluşunu köklerini inkar eden Yeni CHP’ye sığınmışlardı!

Sol liberallerin AKP iktidarına canla başla destek vermelerine sebep ‘açılım’la anayasayı değiştirmek ve federasyona giden yoldu!

Bugün 14-15 Şubat itibariyle sol liberaller Mansur Yavaş’ı adaylık yarışında devre dışı bıraktılar ve hikayelerine kaldıkları yerden İmamoğlu’yla devam edeceklerini açıkladılar!

Ve Mansur Yavaş’ı marjinilize etmek için dört koldan saldırıya geçtiler, satır aralarında Mansur Yavaş’a, kıllık çıkartma, kılçıklık etme, takoz olma, sen zaten CHP’li değilsin, imalarını okumak mümkün!

Ve sol liberaller muhalif medyadaki güçleriyle Mansur Yavaş’a kervan düzüldü başa İmamoğlu geçti, sen de akıllı ol, ferasat göster ve kervana katıl, yoksa CHP ve halk seni asla affetmez demeye başladılar bile!

Yani Mansur Yavaş’ın defterini düzmüşler ve yola çıkmışlar, Mansur Yavaş’a da kervanın sonuna takılan ‘eşek’liği reva görmüşler!

Ortada cevaplanmayan soru kalıyor, Mansur’un İmamoğlu’ndan daha fazla oyu olduğu gerçeği, şimdi ne olacak!

Aslında kavga oy oranları üzerinden değil, Mansur’a oy veren kitlelerin niteliğinden kaynaklanıyor, ve sol liberaller CHP’ye en zor zamanında nefes aldıran bu oy’un sağcı karakteriyle savaş içinde!

Çünkü Mansur’a oy veren kitle, açılıma karşı, ve hatta İmamoğlu’nu zıpır, şovmen, kukla ve hatta PKK destekçisi olarak görüyorlar, kavga da burada başlıyor!

Ve Mansur Yavaş’a saldırıya geçen güruh içinde İmamoğlu’ndan imkan ve para almayanı da yok!

Sol liberaller Mansur’a şunu demek istiyor, senin oyun fazla olabilir ama o fazla oy bizim açılımımıza karşı, bize, açılım için daha kullanışlı bir aday lazım!

Oysa memleketin asıl sorunu ekonomi ve yolsuzluklar ve AKP’nin acilen hemen gönderilmesi, o halde, en doğru hareket oyu fazla olanı ve daha geniş kitlelerden oy alanı aday yapmak! Değil, an itibariyle Mansur’u neden imha ettiniz diyenlere Mansurcular zaten AKP’li demeye dahi başladılar!

An itibariyle abra kadavra Mansur Yavaş kovulmuş uçurulmuş kaybolmuş durumda ve pek tabii Mansur kitlesini ürkütmeyecek bir dil de akıllarınca kullanmaya gayret ediyorlar!

Sol liberallerin 1980’de Özal’la başlayan hikayeleri hiç değişmedi, o gün bugün ekonomik sorunları hiç ciddiye almadılar, ve memleket o gün bugün onca felaket acı ve altından kalkılmayacak trajidiler yaşadı, ama onlar hiç değişmedi, hala ilk öncelikleri ekonomi değil etnik bir anayasanın kapılarını açmak!

Etnik anayasa için buldukları siyaset dili de şu: Meclis’e getirip Meclis’te tartışalım! Kabul edersiniz ki kendini pek ele vermeyen bu meclise getireceğiz dilinin başarası ‘zaman’ kazanmak ve kitleleri ürkütmemek için renk vermemek!

Ancak sol liberaller AKP’nin peşine takıldıkları yıllarda şöyle düşünüyorlardı, geniş kitlelerin oyunu alıp ikna edecek bir lider sağcı ve muhafazakarlığıyla Erdoğan’dır!
Peki şimdi neden aynı şekilde düşünmüyorlar, geniş kitlelerin oyunu alacak olan Mansur Yavaş’tır, neden demiyorlar!

Tayyip filmin sonunda onları kandırdığı ve bu yüzden sağcı adayları defterden sildikleri için olabilir mi?

Yani sol ve sağ liberallerin açılım karşıtı adaylara tahammülü hiç kalmadı!

Ve bu yüzden Mansur Yavaş’ın son üçlü toplantı sonrası verdiği mesajın arkasını okuyamadılar, Mansur şunu demek istedi, gündem yoksulluk ve yolsuzluklardır!

Yani siz Türkiye’yi bölecek etnik bir anahtar arıyorsunuz ama Türkiye’nin öncelikli konusu, ekonomidir!

Ve karpuz ortadan ikiye yarıldı! İmamoğlu yoluna, Mansur yoluna! Şu anda tartışılan Mansur Yavaş bağımsız mı aday olacak?

Sol ve sağ liberallerin İmamoğlu adayımızdır kararını vermeleri çok önceden beri en öncelikli projeleriydi!

Şimdi konumuz hangi aday bir hikaye yazabilecek ve geniş muhalif kitleleri çatısı altında toparlayabilecek!

İmamoğlu İsmail Saymaz’a verdiği röportajda belediye başkanlığı yanında ‘muhalefeti toparlama’ görevini de beraber başarıyla götürdüğünü söylüyor!

Yani İmamoğlu ‘liderlik’ için çoktan yola koyulduğunu anlatıyor! Ve burada Mansur Yavaş’ın her olaya siyasi açıklamalar getirmekten kaçınan sessiz diline de zımnen eleştiriyor!

Küskünleri kararsızları dağılanları tek çatı altında toparlamak gibi muhalefet liderliğini çoktan üstlendiğini açıklıyor!

Ancak Mansur Yavaş’a oy veren kitleleri ikna etmesi mümkün mü?

Ve İmamoğlu’na yeni bir hikaye yazan yazar ekibinin modası, dili, siyaseti, bu ülkede çoktan geçti, görmüyorlar mı?

Şekilsiz ve soyut ve içi boş ve popülist, barış, demokrasi, hukuk, kelimeleri miadını tüm dünyada doldurdu ve bu dilin arkasından dişe dokunur bir sosyal hukuk devleti değil, dokunulmaz islamcı servetler ve etnik canavarlar ve ihanet çıktı!

Sol liberaller siyaset dillerinin ülkede ve dünyada bittiğini kabul edemeyecek kadar kör, inatçı ve geri kafalı!

İş, PKK’ya iltisaka ve ülkeyi bölmeye gelince, geniş kitlelerin en derin yoksulluk içinde dahi milli bir beka tepkisi vereceğini bu topraklarda bilmeyen anlamayan kalmadı!

Ki, zaten CHP’nin iktidar olamayışı, etnik partinin ayak bağı olması ve son seçimde bu kısır döngüyü de bir elli yıl sonra Mansur’un getirdiği sağcı oylarla aşmış olmaları!

Ve Mansur Yavaş bu gerçeği bildiği için bağırmaya çağırmaya şova ve gösteriye ve ona buna laf sokmaya ihtiyaç hiç duymuyor!

Çünkü kendisi dahi İmamoğlu’nun peşine takılsa kendisine oy veren kitlelerin İmamoğlu’na oy vermeyeceğini biliyor!

Anketlerde Mansur Yavaş’ın önde çıkması Mansur Yavaş’ı da kandırıyor, çünkü Mansur Yavaş, siyasi olaylara sessiz kalan suskun tavrının kitlesi tarafından sevildiğini düşünüyor! İçinde bir zamanlar AKP’li olan onu bunu küstürmemek için bu sessizliğin dili uzun bir zaman iş görmüş olabilir!

Ancak anketler ‘lider’ çıkartmaz, lider olabilmek için, anayasa ve toprak bütünlüğüne sahip çıkacak ve yoksulluk ve yolsuzluklar karşısında güvenilir bir siyasi dil inşa edebilmeniz şarttır!

Liderleri, sessizlik değil, itiraz eden, meydan okuyan, geniş kitlelere liman olabilen, ve linç edilmeyi göze alabilen, harbi bir siyaset çıkartır!

Bugün sol sağ liberaller Mansur Yavaş’ın fişini bu kadar kolay çekebiliyorsa sebebi Mansur Yavaş’ın bugüne kadar aman bir arıza çıkartmayalım iktidara bir malzeme vermeyelim deyip sorunları kamuoyu önünde değil arkasında kurulan masalar ve bağlantılar ve telefonlarla çözebileceğine safça inanmasıdır!

Ve Mansur Yavaş artık ikili ilişkilere çok saygılı onu bunu incitmeyelim diyen mesafeli siyasetinin de sonuna geldiğini çok iyi görüyor!

Gazetecileri ve başkalarını devreye sokarak hiç değil artık yaka bağır açıp erkekçe ortaya çıkmasının zamanı geldi geçiyor bile!

İmamoğlu’nun medyası o kadar güçlü ki artık Mansur Yavaş açıkça ve erkekçe bir hesaplaşma girmeyen ekmeğini ve hakkını sol liberallerin ağzından alması mümkün görünmüyor!

Benim fikrim ise, vergi dahi vermeyen ve tüm ihaleleri alan ve dokunulmazlık ilan ve iktidarca korunan büyük holdinglerle savaşı göze almayan hiç kimse bu ülkede iktidar olamaz, olsa da olamaz!

Yolsuzlukların ve hukuksuzluğun kökeni bu büyük derebeylerine karşı savaşı göze alamayan Mansur Yavaş’la zaten bu yapılarla başından beri iş tutmuş İmamoğlu arasında, nitelik farkı hiç yoktur!