Nihat Genç yazdı…
Sanal dünyanın içinde yaşıyoruz ancak hala ‘siyasete’ gerçekmiş gibi davranıyoruz!
Siyaset artık maddi bir şey mi, yani dokunabileceğimiz tartabileceğimiz oylayabileceğiniz sayabileceğiniz bir şey mi, yani insanların siyaset yapabilmesi için ayakları altında bir zemin var mı?
İşte Suriye’yi kim fethetti bilmiyoruz ve ülkemizde ‘açılım’ı başlatma kararı kimin, anlayan yok!
Başka bir irade var ama kimdir?
Sanal derken maddi olmayan kast ediliyor ve insanlığın ‘sanal’la (soyutla) tanışması yazı’yla başlar!
Düşünün bir tüccar satış emrini taşa yazıyor ve bulunmadığı uzak bir ortama emirler-taahhütler bildirebiliyordu!
Yani varlığıyla bulunmadığı bir ortamda yazıyla hüküm verebiliyordu, yani ‘sanal’ı yeni keşfetmiyoruz!
Aynı sanal dünya ‘para’nın icadıyla başlar, para, sayısal ve semboliktir, koca bir ev satarsınız ve karşılığında cebinize metal paralar verilir!
Metal paraların gücü evin karşılığıdır!
Kambiyo senetleri, hisse senetleri de sanaldır, adam Japonya’da oturur ve hiç görmediği Amerika’da bir fabrikanın sahibi olabiliyor!
Elekronik-digital çağla ‘sanal dünyayla’ tanıştık ve an itibariyle hepimiz sanal dünyanın içinde (facebook, twitter, youtube, mikrosoft, vb.) yazıyor çiziyor görüşüyor ve var oluyoruz!
Kişi artık olmadığı-bulunmadığı bir ortamda sanal cep telefonu ya da bilgisayarla emirler talimatlar verebiliyor!
Büyük soru şu, insanlık, yazının ve paranın ve hisse senedinin ‘efendisi’ idi, peki, şimdi, sanal dünyanın efendisi kim?
Efendisi büyük digital şirketler! Ve dünya reklam pastası artık onların cebine gidiyor bu yüzden tarihlerin en zengin şirketleri oldular!
Ki, asıl büyük tartışma, sanal dünya sanal değil, çünkü nadir elementlerle maddi bir yapısı var!
Her birinin içinde lityum, talyum, platin, zirkonyum, vb. ellinin üstünde, adını çok iyi bilmediğimiz nadir elemenler var!
Petrol çağını bitiren petrolün yerini alan nadir elementler!
Bu nadir elementler kimin elindeyse imparatorluğa ve siyasete onlar hakim ve yeni efendilerimiz onlar! Yani bu nadir elementler hem casus yazılımların hem teknolojik silahların en hayati parçası!
Çin mesela bu nadir elementlerin tekelini eline geçirmiş durumda, ve, Çin, ülkedeki yabancı telefon ve bilgisayarları tümüyle ortadan kaldırdı, neden, ve Çin’in yabancıyı yasaklamasıyla yeni bir dünya savaşı başladı, neden?
Ve günde temiz altı saatimiz içinde geçtiği halde hala sanal dünyanın efendilerini tanımıyoruz!
Oysa, yasaklar koyuyorlar, neyi izleyip izlemeyeceğimize onlar karar veriyorlar, ve bu şirketler şimdilik Fransa ve İngiltere kadar enerji harcıyor, ve temiz ve yeşil diye yola çıkan sanal dünyanın arkasında dünyanın en büyük sömürgeci maden şirketleri var ve dünyayı madden ne kadar kirlettiklerini dahi bilmiyoruz, burada duralım!
Ülkemizde 360 bin ruhsat verilen maden şirketlerinin hangi madenleri çıkarttığını bilmiyoruz, soru soramıyoruz, hangi madenlerimizi çalıyorlar haberimiz yok!
Ve her defasında cep telefonları ve bilgisayarların yeni modellerini sunuyorlar ya da güncelleniyor ve tam anlamıyla sorgusuz sualsiz, bağlısın, ağzının açıp bir şey söyleme hakkına sahip değilsin, geçtim, ülkeler devletler bile soru soramıyor! Ama bombadan algıya bütün savaşları bu elementlerin imparatorluğuyla yapıyorlar!
Ve bu şirketler dünyanın en çok kazanan şirketleri yani bu şirketler dünyanın yeni efendileri!
Sömürgeci şirketlerle ortaklıklarımızı bilmeyen okuyucu şimdi bu satırları yabancı dilde bir metin gibi okuyordur çünkü zihnine daha önce bu konuda sokulmuş bilgi hiç yok! Neden hiç bilgi yok? Çünkü okuyucunun bilmesi istenen sadece ‘seks’ skandaları!
Ve hızla büyüyen dev ağaçlar gibi her gününümüzü ve siyasetimizi ve duygularımızı ve tepkilerimizi ve heyecanlarımızı ve meraklarımızı ele geçirmişler!
Düşünün elimizdeki cep telefonu Ay’a ilk insan götüren uzay aracından daha zeki!
Ancak ‘ne olup bittiğini’ hiç bilmiyoruz, fabrika bacasından çıkan siyah duman ya da dereye karışan atıkları görebiliyoruz ama sanal dünyanın dünyayı ne kadar kirlettiğini hiç kimse bilmiyor, hatta, bu kirliliğin ölçeği nedir hesabını dahi kimse yapamıyor, yapanlar dışlanıyor, hatta hangi haberler önümüze neden düşüyor, hangi olayları ve haberler saklanıyor, bilemiyoruz!
Derinliğini ve gerçekliğini bilmediğimiz bir çağda siyaset yapabilmek mümkün mü?
Ve ayrıca casusluğun konusu, tüm dünyanın sokakları evleri gözleniyor!
Daha önce doğa ve insanlık bu kadar gözlenmemişti!
Daha önce bu kadar yalan söylenmemişti daha önce bu kadar sahte haber yapılmamıştı!
Ve istediğiniz kadar yazdığınızı silin sanal evrende kaybolmuyor her satırınız bir depoda tutuluyor!
Ve sanal dünya maddenin boyutlarını da değiştirdi, iki gramlık bir entegre devre, kitaplardan büyük bilgi taşıyabiliyor!
Bu çip kimindir?
Ortaokuldayken kurşun kalemlerimiz üzerinde Çin Malı yazardı ve çok utanırdık?
Şimdi? Grafit, iz bırakan yağlı taş, diğer adı Karataş, kömür! Grafit olmadan cep telefonu pili olmaz her birinde iki gram var, iletkenliği artırıyor!
Elektronik bir ihtiyaç, her birimiz için yılda 20-30 ton kaya kırılmak zorunda, ve içinden o bir-iki gramlık nadir madenlerin çıkartılması için, o iki gram kaya için harcanan su, zehirlenen doğa ve yakılan enerji, şehirlerin ihtiyacı kadar büyük!
Sonuç, insanlık yazının ve paranın ve hisse senedinin efendisi oldu ama şimdi, sanal dünyanın efendisi değiliz!
Efendiler suyumuzu ve havamızı ve ruhumuzu ne kadar kirletiyor, sorma hakkına hiç sahip değiliz!
Bütün bu nadir elementleri çıkartan bütün bu radar sensör iha kamera ve gözetleme sanayisiyle dünyayı yöneten çok büyük bir teknoloji var!
Ve giderek güçleniyor!
Parlementoların partilerin yerini aldılar bile!
Mutlak bir bağımlılık içindeyiz!
Ve her birimiz fotoğraftaki en küçük nokta pikseller gibi bu büyük sanal dünyanın içinde gözle görülmeyecek ruhsuz cansız ‘noktalarız!’, sadece ‘beğeni’ (like) tuşuyla kırmızı leke bir titreşim yapabilmesine müsaade edilmiş!
Bedenimiz gözlerimiz ruhumuz hatıralarımız tepkilerimiz ve ülkemiz dahi, coğrafyamızın zenginlikleri efendiler için, bir nokta, an itibariyle binlerce dağımızı köyümüzü yaylamızı kazıp işte bu nadir elementleri çalıyorlar!
Ülkemizin en büyük holdingleri ve uluslararası şirketler ve israil şirketleri hepsi işte bu sanal dünyanın önce metallerinde sonra casusluğunda ve sonra siyasetinde çok büyük bir imparatorluk kurmuş!
Hangi madenlerimiz çıkartılıyor adını dahi bilmiyoruz, bir zamanlar taş yazıtları Alman arkeologlara verdiğimiz gibi, Hititlere Sümerler’e ait olduğunu sonra öğrendiğimiz gibi!
Şimdi kimse bilmiyor, sadece seçim öncesi, siyasete ayar vermek için seks kasetleri patlattıklarını biliyoruz!
Büyük efendiler topraklarımızdan 360 bin ruhsat almış ve elimiz kolumuz bağlı, büyük efendilerin sessiz köleleriyiz, tek satır yazan tek satır araştıran tek satır kamuoyunu bilgilendiren hiç yok! Kamuoyu diye bir şey yok!
Tarihlerde eşi benzerine rastlanmamış diktatöryel bir krallık içine girdiklerinden habersiz kitleler!
Yarınlarda nasıl bir savaş olacağını bilemiyoruz İsrail’in çağrı cihazlarını patlatması sadece bir ipucu, ötesi, bankalarınız otomobilleriniz elektriğiniz bir anda stop edecek ya da işlerine gelmeyen liderlerinizi bir kasetle üç-beş dakika içinde devirecekler! AKP’den neden hiç seks kaseti çıkmıyor?
Bilgiye daha hızlı ulaştığımızı sanarak, birbirimizle daha hızlı iletişime girdiğimizi sanarak, başka dünyalardan anında daha hızlı bilgi edindiğimizi sanarak, ve hemen anında öğrenelim diyerek, insanlık, büyük bir diktatöryel çağa girdi! Neden hep Cumhuriyetçi aydınlar suikaste uğradı ve neden bu bilgi çağına rağmen hiç birinin failini bulamadık?
Mesela AKP’yi İsrail’e petrol akışına izin verdiği için eleştiriyoruz ancak bu nadir elementlerle kurulan dünyanın ve alış verişinin ve ortaklıklarının gücünü hiç bilmiyoruz ve asıl film burada kopuyor!
Bize söylenen Suriye’yi fethettik ve Türkiye’de çözüm süreci başlattık?
Kim fethetti, kim başlattı?
Kardeşlerim, sanal dünya, gerçek dünyayı ortadan kaldırmıştır ve gerçek dünyaya hükmetmektedir!
Acılarımız korkularımız tepkilerimiz algılarımız duygularımız sanal dünyanın efendilerinin eline geçmiştir!
Sömürgeci şirketlerin patronları kim ise yeni efendilerimiz onlardır!
Bu sömürgeci şirketlerin taşeronları kimdir, Enka mı Çalık Holding mi Cengiz İnşaat mı Limak mı, yani ülkemizde kimlerin izni ve kimlerle ortak şirketler kurmuşlardır?
19 ve 20. yüzyıldaki petrolün krallığı iki büyük dünya savaşı ve sonra Orta-Doğu ülkelerinin parçalanmasına yol açtı, şimdi nadir elementlerle yeni bir çağa girdik!
Petrol çağının emperyalistlerini çok iyi tanıyorduk oysa bugün nadir elementler ve nadir elementlerle kurulan digital dünyanın efendilerini mesela ülkemizde hiç tanımıyoruz!
Geçen hafta ölen ABD başkanı Jimmy Carter’in İsrail politikası şöyle özetlenebilir, İsraille dost olalım ancak İsrail politikalarına angaje olmayalım, işte bu yüzden Carter ‘antisemitik’ ilan edildi ve sonrası Reagan ve baba oğul Bushlar ve diğerleri, Amerikan dış politikası kimliğini ortadan kaldırıp İsrail’le bütünleştiler ve Hilary Clinton Suriye’ye savaş açtı ve IŞİD gibi terör örgütlerini icad etti!
Kocası Clinton’un bir yahudi olan Monica Lewinski’yle oval ofiste oral seksle dünyayı ayağa kaldırtan seks skandalları her halde tesadüfi değildi, tıpkı Sinan Oğan’ın çark ettirilmesi gibi ve Muharrem İnce hakkında asılsız seks kaseti gibi ve CHP’nin seks kasetleriyle dizayn edilmesi gibi ve MHP”nin ahlak bekçisi vekillerinin seks skandallarıyla partinin parçalanması gibi! Bu seks skandallarının hepsi yüzde yüz başarıya ulaştı ve efendiler, neticesini aldı!
Büyük efendiler sizi ancak seçim arefelerinde seks skandallarına vereceğiniz tepkilerle ciddiye alırlar!
Ve, on binlerce insanı bombalayıp ya da kafasını kesen adamı Suriye’ye devlet başkanı, ve tarihin en büyük terörist canisi elli bin insanın katilini barış demokrasi getirmesi için af ettirip İslamcılara ve milliyetçilere alkışlattıran büyük güç!
Halkın iradesi TBMM devre dışı bırakılıyor ve efendilerin terörist başları ‘kurtarıcı kahraman’ haline geliveriyor!
Ve halkın beynini yıkamak için kırk ayrı TV’de gece gündüz algı manipülasyon gırla gidiyor!
Milli devletleri yıkmak, milli direnişleri susturmak, milli güçleri bertaraf etmek ve sadece sömürgeci şirketlere ve onların kıyametine-cehennemine onların savaş makinesine hizmet edecek sanal kahramanlar getirmek için!
İnsanlık tarihi kara veba gibi büyük salgınlar I. ve II. dünya savaşları gibi on milyonların öldüğü büyük savaşlar gördü, ama hiç bir salgın ve savaş, sanal imparatorluk kadar siyaseti ve servetleri tüm insanlığı susturacak devasa ölçekte bir gücü ele geçiremedi ve ekrandaki piksellerin (noktacıklar) kendini kahraman sandığı bir çağı hiç yaşamadı!
Parayı ölümsüzlük şerbeti , kendilerini efendi zannedenler,
elbette Dünya’dan Mars’a gidecekler!
Bir noktacıktan diğerine bir like çok görülmez herhalde.
Dürterek uyandıran, düşünmeye zorlayan, gördüğün olumsuzlukların arkasında daha büyük olumsuzluklar var diyen bir yazı.
15 yıl kadar önce Konya’ nın bir ilçesinde, Çinli bir şirketin işletmeye başladığı ve bizim çocukların mühendis olarak çalıştığı madeni duyunca nasıl şaşırıp, tiksinç gelmişti. İşte cevabı burda.
Size gassalla öte tarafı güzellerlerken, bu tarafta don bırakmıyorlar.