Ahmet Müfit
Ahmet Müfit
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Manşet
  4. Dünya Bankası raporu bu kez doğruyu söylemiş!

Dünya Bankası raporu bu kez doğruyu söylemiş!

featured

Ahmet Müfit yazdı…

Dünya Bankasının, Uluslararası Borç Raporu 2024 yayınladı. Raporda paylaşılan verilerin ortaya koyduğu temel gerçek, bizim uzun zamandır söylediğimiz, yazdığımız, paylaştığımız dış borçla büyüme masalının sonunda gelinen noktayı yani borç rakamlarının ve borcun yarattığı acıtıcı, yoksullaştırıcı yönüne ait güncel durumunu ortaya koyuyor olması. Rapora göre, bu durum özellikle, son dönemde borç ve dolayısıyla faiz yükü en hızla artan bizim gibi orta ve az gelirli ülkeler açısından çok ciddi bir sorun haline gelmiş durumda.

Rapor bu açıdan şüphesiz ki önemli. Raporda vurgulanan bir diğer önemli tespit ise borçlanma ile bir ulus ya da bir sosyal grup içindeki gelir eşitsizliği veya servet eşitsizliğini ortaya koyan Gini Katsayı arasındaki doğrudan ilişkiyi rakamlarla ortaya koyması. Daha açık ifadeyle, borç arttıkça gelir adaletinin daha da bozulduğu ve bunun gelişmiş ya da gelişmemiş olmakla bir ilişkisinin bulunmadığı, borçlar ve bu borçlara ödenen faiz arttıkça, yatırım ve sosyal harcamaların azaldığı tespitini yüksek sesle ifade etmiş, etmek zorunda kalmış olması.

Söz konusu raporun en önemli kısmı ise önsözünde yer alan ve doğrudan bizim gibi ulusal ekonomisini özelleştirme adı altında tasfiye edip, dış borçla kalkınma adı altında yabancının malına ve parasına yani ithalata, yani yabancı doğrudan yatırım adı altında yabancının parası ve yabancının bilgisiyle (know-how) üretmesine ve dış borca mahkum edilmiş ülkelere ilişkin yaptığı ve bir alt paragrafta sizlerle paylaştığım şu tespitler.

“Bu, “milyarlardan trilyonlara” sloganıyla desteklenen cesur bir fikirdi. On yıl önce, özel sermayenin gelişmekte olan ekonomilere aktığı bir dönemde ulusal hükümetler ve kalkınma ile görevli uluslararası kurumlar (Dünya Bankası, IMF, OECD gibi), yoksulluğun azaltılması ve diğer kalkınma hedeflerine yönelik ilerlemeyi hızlandırmak için tam olarak ihtiyaç duyulan şeyin bu olduğunu düşündüler. ‘İyi haber şu ki, küresel olarak 17 trilyon ABD dolarına varan bol miktarda tasarruf var ve likiditenin tarihi zirvelerde’ diye yazıyordu o dönemin önemli bir Dünya Bankası strateji belgesi. Bunun bir hayal olduğu ortaya çıktı. 2022’den bu yana, yabancı özel alacaklılar, gelişmekte olan ekonomilerdeki kamu sektörü borçlularından yeni finansmana harcadıklarından yaklaşık 141 milyar ABD doları daha fazla parayı geri aldılar/çektiler bu ülkelerden. Bu raporun belgelediği şey, bu geri alınmanın/çekilmenin, bu ülkelerin kalkınma için gereksindiği finansman manzarasını altüst etmiş olması. Şimdi üst üste iki yıldır, gelişmekte olan ekonomilerin dış alacaklıları koyduklarından daha fazlasını çekiyorlar…”

Eklenmesi gereken şey, bu söylenenlerin işin sadece bir boyutuyla yani kamu borçlarıyla ilgili olduğu. İşin diğer yani, özel borçlar ayrı bir sorun ve daha az vahim değil.

Neyse, yıllardır borç konusunu ve neden olduğu/olacağı ekonomik ve siyasi tehlikeleri yazan bir kişi olarak, bu yazılanlara ekleyeceğim en önemli şey, borç verenler ve alanlar açısından iyi niyetle, kalkınma amaçlı yapılmış gibi gösterilerek anlatılan şeyin, aslında hiç de iyi niyetli bir girişim olmadığı. Daha da öte hem alanlar hem de Dünya Bankası gibi bu projeyi pazarlayanlar tarafından baştan beri bilindiği. Efendim yapılan şey, kalkınma hedeflerine hızla ulaşmak amaçlıymış, vb. bunlar tamamıyla palavra ve toplumları, pahası çok ağır olan bu yanlışı unutmaya ve yeni yanlışlara hazırlamak üzere tasarlanmış algı çabaları. Rapor yeni yanlışın ne olduğunu da söylüyor aslında. Borçların şeffaflaştırılması adı altında ulus devletlerin toptan küresel güçlerin izleme ve denetimine alınması yani Küresel Düyunu Umumiye.

Ödeme ve para aktarma sistemlerinin zorlanıyor olması, nakit kullanımın sınırlanması, Digital Para hazırlıkları da bu işin diğer yönü.

ABD’nin, 1972 tarihli, doları altın standardından ayıran tek yanlı ve ABD dışı ülkeler açısından kötü niyetli kararı ile limitsiz büyüyen dolar emisyonu ve sermaye piyasalarında, söz de varlığa dayalı ama gerçekte karşılıksız olarak yaratılan paralarla, ulus devletler siyasi yapılarını, bu ödünç refah vaadiyle satın alarak borçlandırmayı öngören, bunu yapısal reform adı altında sunulan deformasyon politikalarıyla uygulamaya zorlayan ve ana silahının, değeri ABD Merkez Bankasının, ABD’nin ulusal çıkarları doğrultusunda aldığı kararlarla belirlenen ABD Doları olduğu, son 40 yılda, devletleri büyük kısmı ABD kökenli ya da bağlantılı şirketlerden borçlandırma yoluyla ulus devletleri yok etme yönünde büyük mesafe kat eden bir küresel işgal planından bahsediyorum aslında.

Piyasa kanallarında yabancı yatırım diye borçlanma propagandası yapan piyasacılar, notumuz arttı, risk primimiz yani borçlanma maliyetlerimiz düştü diye sevinen etkili yetkili makamlar tersini söylese de durum, Dünya Bankası Raporunda söylendiği gibi.

Yazıyı, bu konuyla ve gelinen acınası durumla ve dünyanın geleceğiyle doğrudan ilgili olan, siyaset kurumunun, tek tek tüm siyasilerin ve yurttaşların kendilerine sormaları gerektiğini düşündüğüm bir soruyla bitireyim. Soru şu; Belli bir dönem için ülkeyi yönetmekle görevli iktidarların, kendi dönemlerini aşan vadede borçlanma yapmaları, gelecek kuşakları borcun ipoteğiyle yani faiziyle, neden olduğu/olacağı siyasi sonuçlarıyla, Dünya Bankası Raporunda da ifade edildiği gibi misliyle ödeme yükümlülüğüyle karşı karşıya bırakmaları ne kadar ahlaki, ne kadar hukuki yani ne kadar meşrudur?

https://openknowledge.worldbank.org/bitstreams/4246aa14-dffa-415d-a7e8-fa102165a5fa/download
file:///C:/Users/Hp/Downloads/International%20Debt%20Report%202024.pdf
https://databank.worldbank.org/source/international-debt-statistics
https://unctad.org/publication/world-of-debt
https://www.economist.com/leaders/2024/12/04/france-steps-into-deep-trouble

Kayıt dışıyla mücadele adı altında!

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!