Ahmet Müfit yazdı…
Mehmet Şimşek, Anadolu Ajansına yaptığı açıklamada, bazı mükelleflerin halen eski nesil cihaz kullanması ve ödemelerde kredi kartını kabul etmemesi üzerine çalışma yaptıklarını, geçen yıl sonunda yayımlanan bir tebliğle, 1 Temmuz 2024 tarihine kadar tüm mükelleflerin yeni nesil ödeme kaydedici cihaz alması ve bu cihazlar üzerinden mutlaka banka kartı ya da kredi kartı ile ödeme kabul etmesi zorunluluğu getirdiklerini söylemiş. Uymayanlar hakkında özel usulsüzlük cezası kesileceğini de ilave etmeyi ihmal etmemiş.
Her fırsatta enflasyonla mücadeleden bahseden ama her nedense kredi ve banka kartı kullanma bedeli olarak alınan yüzde 6’yı aşan komisyonların, fiyatları en az bu oranda artırdığını görmezden gelen Şimşek’e göre bu uygulamanın amacı, son dönemde ağzından düşürmediği kayıt dışıyla mücadele.
Borsadan ve diğer sermaye gelirlerinden, ülkeye keyfince girip, keyfince çıkan sıcak paradan doğru dürüst vergi almayan, şirketlerin keyfi hizmetler için kullanılan arabalarını, bu arabaların kullandığı yakıtı dahi hala vergiden düşülecek masraf diye görmeye devam etmesine ses çıkarmayan yani para babalarını, rantiyeleri vergilendirmeye gücü yetmeyen Şimşek’in vergi tabanını genişletmek için bulduğu sihirli yol bu.
Gerçek ise her zaman olduğu gibi söylenenden çok farklı. Gerçekte yapılan şey, bankaların kredi kartından aldıkları fahiş komisyonu ödemek istemeyen, bu yolla finansman maliyetinden kurtularak, satış fiyatının düşmesini sağlayan yani vatandaşın bütçesine dolaylı da olsa katkı sağlayan esnafı, bankaların kredi kartı müşterisi olmaya, fahiş cezalarla tehdit ederek zorlamak. Çok önemsediklerini söyledikleri ama sermayeye yabancı sermayeli sigorta şirketlerine verirken hiç de tutumlu davranmaya gerek duymadıkları bütçe dengesini para babalarından alarak değil, alış verişini, kredi kartı komisyonu dahil daha pahalıya yapmak zorunda kalan vatandaş ile küçük esnafın sırtından sağlamaya çalışan bir adaletsizlikten, yüzde 6’lara varan komisyonların perakende fiyatlara yani enflasyona etkisini bahsediyorum.
Ancak bu, işin sadece görünen yanı. Bir de görünmeyen, ilk anda algılanmayan, bence daha da önemli bir boyutu daha var. Bahsettiğim şey, görünüşte esnafı ve vatandaşı mağdur eden bu girişimin doğrudan ekonomik bağımsızlıkla ilgili etkisi.
Bazı okurların, ne alakası var POS cihazının ekonomik bağımsızlıkla dediğini duyar gibiyim. Haklılar da. Ancak konu POS cihazı değil, POS cihazının kullandığı/hizmet ettiği ödeme sistemleri, bu sitemlerin kimlerin yönetim ve denetiminde olduğu, kimlerin bu sistemler sayesinde para ve bilgi kazandığıyla ilgili.
Açıklayayım, dünya çapında kart kullanılarak yapılan ödeme ve para transferi işlemini neredeyse baştan sona denetleyen, esas olarak dört büyük kredi ve banka kartı işletme ve ödeme sistemi şirketi bulunuyor. Bu şirketlerin (Mastercard, Visa, American Express, Discover Cards) ortak özelliği, ABD Sermaye Piyasası Kurulu (SEC) denetiminde ve ABD yasalarına göre faaliyet gösteren ABD şirketleri olmaları. Bu dört büyüğün yanı sıra, esas olarak Çin’de kullanılan Union Pay’ı da saymak mümkün ancak bu şirketin kartları esas olarak Çin’de kullanıldığı, uluslar arası kullanımının oldukça sınırlı olduğu dikkate alındığında konumuz dışında. Bu dört büyük şirketin yaptığı şey, bu ödeme, para aktarma sistemlerini, esas müşterileri olan “bankaların dağıttıkları kartlar aracılığıyla” kullanan herkesin finansal verilerini yani harcamalarını, ödemelerini kaydediyor, işliyor, saklıyor ve kendilerini denetleyen ABD otoriteleriyle paylaşıyor olmaları.
Demem o ki, konu, bütünüyle ABD hukuk sistemi içerisinde faaliyet gösteren, yine ABD kontrolündeki teknoloji şirketleri eliyle oluşturulan dijital sistemler aracılığıyla işletilen oligopolleşmiş para transferi/ödeme sistemlerinin kullanımının yani her perakendecinin dolayısıyla tüm tüketim ve tüketicilerin, bence Anayasaya aykırı olarak -hiçbir kamu kurumu, insanları belli şirketlerin müşterisi olmaya zorlayamaz- kart şirketlerinin müşterisi olmaya zorlanmasıyla ilgili.
Not: 1 Nisan 2024 tarihli, konuyu bir başka boyutuyla ele alan “Ödeme Sistemlerini Kontrol Ederek, Ulusların Egemenliğini Ellerinden Almak” başlıklı yazının linkini, ilgilenenler için ekte paylaşıyorum.
Ekler:
- https://www.bloomberght.com/bakan-simsek-ten-kartla-odeme-kabul-etmeyen-isletmeler-icin-uyari-2361217
- https://www.cnet.com/personal-finance/credit-cards/advice/the-differences-between-visa-mastercard-american-express-and-discover-cards/
- https://dagarcikturkiye.com/2024/04/01/odeme-sistemlerini-kontrol-ederek-uluslarin-egemenligini-ellerinden-almak/
Ulusa zararda Maliye ve Eğitim Bakanları yarışta.