Barış Adıbelli
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Diğer
  4. Astana Zirvesi üzerine notlar

Astana Zirvesi üzerine notlar

Dr. Barış Adıbelli yazdı

Tarihin en uzun günlerinden birisi dün İran’ın başkenti Tahran’da yaşandı. Rus medyasının “üç büyük” olarak adlandırdığı Türkiye, İran ve Rusya Tahran’da Astana süreci bağlamında bir araya geldi. Zirve ilkleri de beraberinde getirdi. Ukrayna savaşının başlamasından bu yana Putin ilk defa merkezinde Ukrayna olmayan ve Ukrayna’nın neredeyse hiç konuşulmadığı bir toplantıya katıldı. Aynı zamanda yeni göreve gelen İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin de ilk Suriye temalı Astana süreci toplantısıydı. Ayrıca, Erdoğan ve Putin, Ukrayna savaşının başlamasından bu tarafa ilk defa yüz yüze görüşme imkânı buldular.

 width=

Dahası Astana zirvesi Biden’ın Orta Doğu ziyaretinin gölgesinde toplandı. Hatırlanacağı üzere, bu ziyarette Biden, İsrail ile birlikte İran’ın nükleer silah edinmesine engel olacaklarını söyleyerek, askeri seçeneğin her zaman masada olduğunu belirtmişti. Ayrıca ABD’nin hiçbir yere gitmediğini, Orta Doğu’yu terk etmeyeceğini ve Orta Doğu’da meydanı Çin ve Rusya’ya bırakmayacağını da belirtmişti. Biden’ın bu meydan okumasına karşılık Putin de apar topar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Tahran ziyaretini bir fırsat görerek son dakikada Tahran’ı ziyaret edeceği ve burada üçlü bir zirve düzenleneceği kamuoyuna duyuruldu.

Türkiye, bile bu zirveden muhtemelen son dakikada haberi oldu. Zira bir gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ile bir telefon görüşmesi yapmıştı ve bu görüşmede zirve veya Tahran’da baş başa görüşme gündeme gelmemişti, gelseydi en azından kamuoyuna yansırdı. Kuşkusuz bu gelişme Türkiye-İran stratejik ilişkilerinin geleceğinin masaya yatırılacağı Yüksek Düzeyli İstişare toplantısını da geri plana itti. Ayrıca tüm gün Türkiye-İran ilişkilerinin konuşulacağı bir süreç varken birden bu süreç bölündü ve gündeme Astan Süreci oturdu.

 width=

Toplantıda Rusya ve İran Suriye’nin güvenliğini toprak bütünlüğünü ve egemenliğini gündeme getirirken Türkiye ise kendi güvenliğini masaya getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zirvede yapmış olduğu sitem dolu net ve sert konuşma bir anda salonda liderlerin ve heyetlerinin yüzlerinin asılmasına ve salonda soğuk bir rüzgârın esmesine neden oldu. Sonuç olarak, zirvede Türkiye, daha önce verilen sözlerin yerine getirilmediğine işaret ederek  “siz bir şeyler yapmazsanız biz bir şeyler yapacağız” dedi.

Yine zirvede Rusya ve İran ısrarla Esad yönetiminden meşru hükümet olarak bahsederken Cumhurbaşkanı Erdoğan ise rejim olarak adlandırmayı hem zirvede, hem de basın toplantısında tercih etti. Bu tercih aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Esad’a bakışının da bir yansımasıydı. Başka deyişle tarafların Esad konusunda farklı düşündüklerinin de bir göstergesiydi.

Rusya ve İran, Türkiye’nin isteklerini yerine getirir mi bunu zaman gösterecek. Zira Rusya şu anda Ukrayna savaşına kilitlenmiş durumda. İran ise kesintiye uğrayan nükleer müzakerelere ve İsrail’in geçtiğimiz günlerde ABD ile birlikte yeniden İran’ı tehdit etmesine odaklanmış durumda. Bir başka deyişle Suriye meselesi iki ülkenin acil meselesi değil ve aynı zamanda Suriye’de statükonun ve dengenin bozulmasını istemiyorlar. Ancak Türkiye’nin bir numaralı acil meselesi Suriye’deki teröristlerin Türkiye’ye oluşturdukları tehdit. Dolaysıyla Astana sürecinin tarafları farklı gündemlere sahip.

Sonuç olarak Tahran’daki üçlü Astana zirvesinden de bir mutabakat çıktı ancak bu mutabakat Türkiye’nin yaralarına ne kadar merhem olur, ne kadar derman olur önümüzdeki günlerde daha net görülecektir.

ERDOĞAN-PUTİN GÖRÜŞMESİ

Tahran’da Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ile de bir araya geldi. Putin, Türkiye’nin tahıl koridorunun açılması konusundaki çabaları için teşekkür etti. Putin’in teşekkürü aslında diplomasinin ne kadar güçlü bir mekanizma olduğunu, barışı savunmanın ne kadar erdemli olduğunu bir kez daha ispat etmiş oluyordu. Ukrayna krizinin başından beri Türkiye diplomasi ve barışı savunmuştu. Putin’in bu teşekkür hamlesi ABD’yi de harekete geçirdi ve Beyaz Saray’dan hemen bir açıklama geldi ve Türkiye’nin tahıl koridorunun oluşturulması konusundaki çabalarını memnuniyetle karşıladıklarını açıkladılar.

ERDOĞAN-REİSİ GÖRÜŞMESİ

Esas gelişme Erdoğan -Reisi görüşmesinde oldu. Dört ana başlık öne çıktı:

Enerji alanında işbirliği

Ulaşım koridorları ve demiryolları ve kara yolları altyapısına yatırım konusunda işbirliği

Ticaret hacminin 7,5 milyar dolardan 30 milyar dolara çıkarılması

Savunma alanında işbirliği yapılması

Bu son başlık yani savunma alanında işbirliği yapılmasının konuşulması en dikkat çekici konu başlığıydı. Zira bu olası savunma işbirliği neleri kapsayacak bu tam açık değil. Örneğin İran’ın balistik füzeler konusunda oldukça ilerleme kaydettiği biliniyor. Aynı zamanda İran’ın nükleer çalışmaları da var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın savunma alanında işbirliği yapmak istemesinin acaba ABD’de Temsilciler Meclisinin F-16 satışına yönelik koyduğu ön şarta karşı bir hamle mi yoksa  bir tepki mi olarak değerlendirilmeli? Önümüzdeki günlerde ABD’de muhtemelen en çok konuşulacak konulardan birisi de bu savunma işbirliği teklifi olacak gibi görünüyor.

Son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan dini lider Ali Hamaney ile de görüştü. Bu görüşmede iki önemli başlık öne çıktı:

Türkiye’nin güvenliği İran’ın güvenliğidir ama Suriye’ye yönelik bir operasyona sıcak bakılmıyor

Karabağ’ın Azerbaycan’a dönmesini memnuniyetle karşılıyoruz ancak İran-Ermenistan sınırı bloke edilmemelidir. Burası bin yıllık tarihi olan ticari bir rotadır.

Sözün özü tüm bu diplomasi trafiği sadece bir güne sığdırılmış olması büyük bir kayıptı. İki güne yayılarak bu zirve yapılabilirdi. Birinci gün liderlerin görüşmesi, ikinci gün de zirve olabilirdi. Böylece, liderlerin de  iki ayağı bir pabuca sokulmamış olurdu.

 

 

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. America ve Israil birlikte Iranin nuklear silah edinmesine engel olacaklarmis. Dunyayi aldatmaya devam edin. 20 yildir bunu soyluyorlar ve ayni zamanda Iran neredeyse artik Nuklear silahina kavustu. Ve teknoloji yi verenlerde kendileri. Samimi olsalardi bu Farsileri Iranin basina getirmezlerdi.

    Cevapla
Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!