Avatar
Barış Adıbelli

Jeopolitik deprem

featured

Dr. Barış Adbelli yazdı…

Geçen hafta düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü’nün (ŞİÖ) Semerkant Zirvesinin şok etkileri dünyada devam ediyor. Öyle ki üye ülkelerde şimdiden bazı hadiseler başladı bile. Günlerdir İran’da Mahsa Amini isimli bir kadının ölümü ardından bir baş örtüsü sorunu aldı başını yürüdü. Başta kadınlar olmak üzere sokaklarda rejim protesto ediliyor, Humeyni’nin ve Ali Hamaney’in fotoğrafları yakılıyor. Gerçi 2017’den beri çeşitli nedenlerden dolayı İran’da halk sürekli sokaklara dökülüyor. Bu bazen yumurta fiyatlarındaki aşırı pahalılık oluyor bazen de hayata pahalılığı. Ama halk her defasında rejimi protesto edecek bir gerekçe buluyor. Kuşkusuz bu protestoların altında yatan ana nedenleri çok iyi suistimal eden bir de dış güçler sorunu bulunmaktadır. İran, her defasında bu olayların arkasında ABD ve Siyonistlerin yani İsrail’in parmağı olduğunu iddia ediyor.

İran’da protestolara neden olan Mahsa Amini’nin ölümünün tam da Şanghay İşbirliği Örgütü’nün İran ile tam üyelik protokolünü imzalamasından sonra gelmesi akıllara İran’a yönelik bir Renkli Devrim girişimi var sorusunu getirdi. Öyle ya Xi Jinping, ŞİÖ zirvesinde liderler yaptığı konuşmada renkli devrimler konusunda uyarıda bulunmamış mıydı? Şimdi, İran, ABD’yi, Siyonistleri ve onları destekleyenleri tehdit ediyor.

AVRASYA’DA GÜÇ DENGESİ SARSILDI

ŞİÖ Semerkant Zirvesi Avrasya’daki güç dengesi temelinden sarstı. Batı, bu zirveyi kendisine açıktan bir meydan okuma olarak gördü ve şimdi anlaşılan ŞİÖ coğrafyasına kaosun hakim olması için üye ülkelerde komploları devreye sokmuş gibiler. ŞİÖ zirvesi başladığında yavaş yavaş ısıtılan Tacikistan-Kırgızistan arasındaki anlaşmazlık ve buna bağlı olan çatışmalar birden alevlendi. Son iki yıldan beri özellikle ABD’nin Afganistan’ı terk ettikten sonra Avrasya’nın ve ŞİÖ’nün en zayıf halkalarından Tacikistan-Kırgızistan hattına dikkat edilmesi konusunda uyarılarım olmuştu. Hatırlanacağı üzere Tacikistan’ın son dönemde AB’nin Avrasya’daki en gözde ülkesi olduğunu bu sayfalarda söylemiştik. (Bkz. https://www.veryansintv.com/hibrid-soguk-savas-donemi-mi-basliyor/) Hatta bir dönem Rus basını Tacikistan’ın Afganistan konusunda AB’nin bölgedeki yeni müttefiki olduğunu bile yazdı.

ŞİÖ Zirvesinin hemen öncesinde Rusya’nın Afganistan’daki büyükelçilik binasının yakında düzenlenen bombalı saldırıda Rus konsolosluğu personellerinin ölmesi de aslında bölgede oynan oyunun oldukça büyük çaplı olduğunun göstermesi açısından önemlidir. Özellikle, IŞİD-Horasan grubunun bu saldırının arkasında olduğu iddiaları ve terör grubunun ABD ile bir şekilde bağlantılı olduğu söylentileri bölgedeki tansiyonu yükseltmiştir.

ABD’nin özellikle Obama yönetimi döneminde benimsediği yeni politikası yerel çatışmalara yerel kuvvetlerle müdahale stratejisi kapsamında terör örgütlerin devşirilerek ABD’nin paralı askerlerine dönüştürülmesi sürecini Türkiye olarak ilk elden Suriye’de şahit olduk.

ABD, 31 Ağustos 2021’de Afganistan’dan güçlerini çekti; ancak Avrasya’yı hiçbir zaman terke etmedi. Farlı güçler üzerinden halen bu coğrafyada varlığını sürdürüyor. ABD’nin Rusya ve Çin ile tüm mücadelesi Avrasya’nın hakimiyetini ele geçirmek için. Avrasya, ABD’nin küresel hakimiyet için tek çıkış noktası, Avrasya, ABD için adeta ölümsüzlüğü sunan abu hayat olarak görülüyor.

ÇİN-RUS STRATEJİK ORTAKLIĞINDA ÇATLAK MI VAR?

Şanghay İşbirliği Örgütü Semerkant zirvesinde Putin Çin Devlet Başkanı ve Hindistan Başbakanı ile bir araya geldi. Görüşmelerde üç liderin de ayrıştığı konu Ukrayna savaşı oldu. Çin’in savaş konusunda endişelerini bildiğini söyleyen Putin, “çağımız savaş çağı değil “diyen Hindistan Başbakanı Modi’ye de en kısa zamanda savaşı bitirmek istiyoruz dedi. Ancak zirvedeki bu iki görüşme Rusya için yeni bir yol haritası belirlemesi anlamına da geliyordu. Savaş öncesi bir araya geldiği Xi Jinping’in verdiği sınırsız desteğin yerine sınırlı ve koşullu bir destek gelmiş gibi görünüyor. Bu hafta hem Çin Dışişleri Bakanlığının hem de BM’deki Çin heyetinin yaptığı açıklamada Ukrayna savaşında tarafların bir an önce barış görüşmelerine başlaması yöndeki çağrısı Çin-Rusya stratejik ortaklığının da sonuna gelindiği yorumlarına neden oldu.

Bu savaşta Rusya’nın güvendiği stratejik ortak ve müttefiki Çin’di; ancak Çin’de özellikle son dönemde ekonomik büyümenin yavaşlaması, oranların düşmesi ve yaptırım tehditleri nedeniyle Ukrayna savaşındaki tutumunu daha nötr bir pozisyona taşımaya başladığını göstermektedir. Kuşkusuz diğer bir görünmeyen neden de Ekim ayında yapılacak olan Çin Komünist Partisi’nin 20.Kongresidir. Bu kongrede Xi Jinping üçüncü dönem için aday. Üçüncü dönem adaylığı biraz tartışmalı olsa da pandemi, ekonomik yavaşlama, ABD, AB, NATO ile ilişkiler, Tayvan meselesi ve Ukrayna savaşı bu kongrenin ana tartışama konuları olacağı açık.

PUTİN KISMİ SEFERBERLİK İLAN ETTİ

Putin’in ŞİÖ zirvesinde Çin ve Hindistan’dan umduğunu bulamaması ve bu iki ülkenin artık Ukrayna savaşında Rusya’nın yanında değil de arkasında duracaklarının belli olması üzerine Putin de yeni bir yol haritası hazırladı ve savaşa tek başına devam etme kararı aldı. Çin ve Hindistan Rusya’yı zaten cephede askeri anlamda desteklemiyorlardı. Fakat onların Rusya’nın yanında durmasının psikolojik ve jeopolitik katkıları vardı. Aynı zamanda Batı’ya karşı da önemli bir direniş hattı oluşturuyordu. Şimdi bu iki ülkenin geriye çekilmesiyle birlikte Putin tek başına kalmış gibi görünüyor.

Putin de stratejik bir adım atarak tek gücü olan halkına döndü ve kısmi seferberlik ilan etti. Askerliğini yapmış 300 bin Rus yeniden silah altına alınacak. Fakat Rusya’dan gelen haberler çok da iç açıcı değil. İnsanlar ülkeyi terk ediyor, terk edemeyenler de sokaklarda protestolar düzenliyor. İran ile birlikte Rusya’daki Bu manzara bize bir kez daha Çin lideri Xi’nin ŞİÖ zirvesindeki renkli devrimlere dikkat eden çıkışını hatırlatıyor.

Putin’in kısmi seferberlik ilan ettiği ulusa sesleniş konuşması tam da Biden’ın BM’de yapacağı konuşmayla aynı güne gelmesi ve Putin’in seferberliğin yanında Batı’yı nükleer savaşla tehdit etmesi aslında Biden’a bir gözdağı olarak yorumlandı. Biden da BM kürsüsünden aslında bu gözdağına “kimse Rusya’yı tehdit etmiyor, bu savaşı bitirmek istiyoruz” diye cevap verdi. Biden’ın savaşı bitirmek istiyoruz çıkışı da tüm dünyayı şok etti. Zira Biden hemen her fırsatta savaşın çok uzun süreceğini söylüyordu. Öyle ki Amerikan silah şirketlerini toplayıp üretimi daha da artırmalarını bile istemişti. Halen Yunanistan’ın Dedeağaç limanı üzerinden askeri yardımı ve yığınağı devam ediyor. Dolaysıyla Biden’ın yine gaf yaptığı konuşuluyor. Bilindiği üzere Biden’ın her açıklaması Beyaz Saray tarafından sonradan düzeltiliyor. CBS televizyonuna verdiği mülakatta da Biden, Tayvan’ı olası bir işgale karşı Amerikan ordusunun savunacağını söylemişti. Bu konuşmanın ardından Ulusal Güvenlik danışmanı Biden’ı düzeltmek zorunda kaldı.

Putin’in ise konuşmasında Batı’nın Rusya’yı zayıflatarak bölmek istediğini vurgulaması özerk cumhuriyetlerden oluşan Rusya’nın olası bir bölünme korkusu yaşadığını da ya da bu yönde Batı’nın bazı girişimleri olacağı endişesini de gün yüzüne çıkarmıştır. Bu nedenle Putin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine yönelik bir saldırı halinde Rusya’nın tüm imkânı ve gücüyle buna karşı koyacağını söyleyerek bir nevi nükleer silahları kullanacağını da söylemiştir.  Putin’in tehdidi aynı zamanda Kırım’a yönelik olası bir saldırının da cevabının nükleer silahlarla da olabileceği mesajıdır. Zira Ukrayna savaşının gelip dayanacağı nokta Kırım’ın geri alınmasıdır. Ukrayna ve müttefikleri bu konuda oldukça hevesliler. Rusya ise nükleer savaş pahasına Kırım’dan vazgeçmeyeceğinin mesajını veriyor.

Tüm bu gelişmelerin yanı da Rusya 23-27 Eylül tarihleri arasında Herson, Zaparojya ve Donbass bölgelerinde bu bölgelerin Rusya’ya katılması için referandum düzenleme kararı alındığını duyurdu. Batı bunu savaş nedeni sayılacağını söylerken, NATO’da sonucu tanımayacaklarını duyurdu.

Sonuç olarak unutulmamalıdır ki bir devletin hatası diğer devletlerin fırsatı olabilir. Bu da dünya politikasındaki türbülansın en önemli, nedenini oluşturmaktadır.

 

 

Jeopolitik deprem

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. Rusya’nın bölünme olasılığı ilginç. Rusya’da yaşayan Türk topluluklarına gözümüzü çevirsek iyi olur. Bir de Tacikistan ve Kırgızistan gerginliğini yumuşatmalıyız.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!