Murat Bölükbaşı yazdı…
Bu yazıyı okumadan önce bir alt yapınızın olması için ve beni daha iyi anlayacağınızı düşündüğüm, 21 Mart tarihli “Kontrollü devir teslim” yazımı okumanızı öneririm.
Siz Türkiye Cumhuriyeti’nin bugünü ve yarınlarısınız. Bizler size huzur içinde güvenle yaşayabileceğiniz bir ülke bırakmadık. Maalesef, bu sorumluluğu da sizlerin sırtına yükledik.
Burada yazacaklarımın muhatabı sadece sizlersiniz. Biliyorum; çağın nimetlerinden faydalanan zehir gibi çocuklarsınız. Ama anlatacaklarımı ‘’Bilal’e anlatır gibi’’ yazacağım ki, aklını ve algısını kaybetmiş yaşı kemale ermiş kitle de bundan mahrum kalmasın.
Belki uyanır, yıllarca girdiği deliğe tekrar girmekten vazgeçer… Güzel evladım! Senin, Saray’ın dikkatini çekebilmek, ona derdini anlatabilmek için önünde Türk polisinin kurduğu barikat var zannediyorsun ama yanılıyorsun.
Senin önündeki barikat, hep arkasından gittiğin başta CHP olmak üzere muhalefet partileri oldu. Geçtiğimiz pazar günü Ekrem İmamoğlu tutuklanıp Silivri’ye giderken, bir ritüelden ibaret olan, CHP’nin rakipsiz tek adayı İmamoğlu için, sandığa koşup 16 milyonluk bir destek verdin. Yetmedi, sosyal medyada 38 milyona ulaşan destek mesajı gönderdin.
Bak güzel kardeşim! Senin bugün arkasından gittiğin CHP, Tayyip Erdoğan’ı 23 yıldır iktidarda tutan partidir. ‘’Muhtar bile olamaz’’ denen Erdoğan’ı, dönemin CHP Genel Başkanı Baykal marifetiyle başbakan yapan partidir.
Atatürk için idam fermanı veren Şeyhülislam Mustafa Sabri’nin can yoldaşı Yozgatlı Müderris Mehmet İhsan Efendi’nin oğlu Ekmeleddin Muhammed İhsan’ı (Ekmeleddin İhsanoğlu) cumhurbaşkanı adayı yaparak, 7 milyon CHP’linin sandığı protesto ettiği seçimde, Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmasını sağlayan partidir.
Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin oylandığı 2017 Referandumu’nda, sandıktan hayır çıkmasına rağmen YSK’nın Anayasa’ya aykırı olarak mühürsüz ve geçersiz oyları sayarak evet çıkmasına sessiz kalan, bugün İmamoğlu için seni sokağa döken, o gün Atatürk’ün kurduğu cumhuriyet için halkı sokağa dökmeyen ve parlamenter sistemden tek adam sistemine geçilmesinin cehennem taşlarını döşeyen, “Atı alanın Üsküdar’ı geçmesini” sağlayan partinin adıdır CHP!
2018 Cumhurbaşkanlığı seçiminde, son ana kadar adayını belirlemeyen, tabanın ve delegenin ısrarı ve taban oylamasıyla Muharrem İnce’yi, “Gel Bakalım Muharrem” diye aşağılayarak cumhurbaşkanı adayı yapan ve seçim sathında kazanamaması için her türlü cambazlığı yapan, Tayyip Erdoğan’ın ikinci kez Cumhurbaşkanı seçilmesinin müsebbibi olan partinin adıdır CHP!
2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 6+1 “Maklube Masası” kuran; ne kadar AKP artığı varsa masaya davet eden, Türk milletine, bir tek vatansevere masada yer vermeyen, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na, Z kuşağının, “Dede! Bir sen olma seçimi kazanıyoruz’’ dediği seçimi kaybedeceğini bilerek giren ve kazanılacak Türk milletine seçimi kaybettiren partidir CHP!
Evet! Gerçekler bunlar çocuklar! Türk milleti ne zaman kazanmak için ayağa kalksa, halkın ayağına ilk çelmeyi atan partinin adıdır CHP! Şimdi, müesses nizam yeni bir oyun kurma peşinde. Yukarıda İfade ettiğim gibi, Türkiye üzerine BOP’a yönelik yeni bir oyun kuruluyor. Başrolde ise anket araştırmalarında her zaman Mansur Yavaş’ın arkasında kalan Ekrem İmamoğlu var.
Ekrem’den önce Mansur Başkan’ı bir inceleyelim. Dürüst, namuslu, ahlaklı, vatanı milleti asla satmayacak, ilkeleriyle ve yerli kadrolarıyla ülkeyi yönetecek bir profil sergiliyor. Ekrem İmamoğlu ise Türk milletinin yüzde yüz desteğini alamamış, geçmişte FETÖ’nün yayın kuruluşu olan Samanyolu TV’de spor yorumcusu, 3 Temmuz kumpaslarına destek veren yorumlarıyla dikkat çeken, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazandığı günün sabahında, “Milleti a…. koyan”, Erdoğan’ın ihale verdiği “beşli çete” üyesi Mehmet Cengiz’i ziyaret eden, Karadeniz gezisinde, Balyoz ve Ergenekon davaları sürecinde, “Bizim askerlerin eşleri ve sevgilileri de Güneydoğudaki gaziler için maarif takvimine soyunsun” diyen BOP’un kraliçesi Nagehan Alçı’yı miting otobüsünde karşısına oturtup gerekli yerlere gereken mesajı gönderen, devletten habersiz İngiliz büyükelçisiyle buluşan, İngiliz derin devleti ve emperyalist sistemin ortak akıl kuruluşu Chatham House’u ziyaret eden, Hizbullah pususunda şehit düşen Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ın Başkanlığını yaptığı, amatör ligde varlığını sürdüren Diyarbakırspor yerine Amedspor’u ziyaret eden, boynuna atkısını takıp, “Amedspor’u destekliyorum, bundan sonra da gücüm yettiğince destekleyeceğim” diyerek, mealen; “Özerk ya da Federe Kürt Devleti, ana dilde eğitim ve diğer tüm taleplerinizin çözüm kaynağı benim” mesajı veren İmamoğlu’na vereceğiniz desteğin sonucunda her şeyin çok güzel olacağına eminseniz ve yine “yanıldık” yine “kandırıldık” demeyecekseniz buyrun; İmamoğlu sizlere mübarek olsun…
Oysa ben biliyorum ki, siz gençler, 23 yıldır üstüne karabasan gibi çöken Saray rejiminden kurtulmak için; olmayan adaleti, yok edilen hukuku, baskılanan özgürlüğü, tüketilen umudu, yitirilen barış ve kardeşliği tekrar kazanabilmek adına güçlü bir direniş ruhuyla meydanları dolduruyor, “Erdoğan istifa” diyerek yeri göğü inletmek istiyorsunuz.
Ancak önünüzde bir engel var. Erdoğan’la normalleşme ilişkisi kuran, her Allah’ın günü 20.30’da akşam vardiyasına gelir gibi, sizi Saraçhane’ye hapseden, biriken öfkenizi, demokrasiden ve halktan gelen gücünüzü, direnişe olan inancınızı sönümlendirip sizi Alaaddin’in lambasına hapsetmeye çalışan Özgür Özel’den uzak durun…
Gündüz davet ediyor; “Bugün iftar sonrası Ramazan eğlencemize, Saraçhane Orta Sahneye sizi bekliyoruz!” Meddah Özel’in Demirtaş’a selam yollayan, pamuk şekeri için Apo posteri açıp sözde Kürdistan bayrağı sallayanlardan özür dileyen “Tırışkadan nameler” söylevinden sonra, 2023 Seçimleri’ni size kimler kaybettirdiyse onları tek tek sahneye çıkarıp konuşturuyor.
Araya fonda “Yiğidim aslanım orda yatıyor” şarkısıyla başta Özgür Özel olmak üzere tüm Saraçhane uyuşarak sallanıyor ve organizasyonu sonlandırıyoruz. Özgür gidiyor ama aşağıdaki uyuşup gevşeyen kalabalığa, gaz, kalkan, jop, su, tutuklama Allah ne verdiyse gırla gidiyor…
Diyeceğim o ki; Gençler! Bunların en iyi yaptığı şey, her defasında bir öncekine göre daha iyi yenilmektir. Yalancı muhalefetin arkasına takılmayın, yapabiliyorsanız bunları peşinize takın.
“Gazoz olmayın, efsane olun çocuklar.” Haa! Bir de vandallıktan, provokatörlerden uzak durun.
Anayasa’nın 34. Maddesinden doğan haklar çerçevesinde protesto ve eylemler sizin en doğal hakkınızdır.
Yazdıklarınızın çoğuna katılıyorum.
Katılmadığım nokta ise Mansur Yavaş kısmı. Chatham House’u ziyaret edenlerden biridir aynı zamanda ve çok sevdiği biricik evladı kendi hayatını İngiltere’de sürdürmektedir.Nasıl mümkün olabilir ki hem bu ülkenin Cumhurbaşkanı olacak ama kızı oralarda yaşayıp belki de kraliçeye bağlılık yemini edip vatandaşlık alacak.Mehmet Şimşek devşirmesinin ekonomi bakanlığından hallice bir durum olur.
Yok mu bu ülkenin Cumhurbaşkanı adayı olacak yiğit güzel insanları. (Van’ından Batman’ından Karsın’dan)
Kimdir bunlar böcek sürüsü… :)
Yazdıklarınıza katılıyorum. Ancak önümüze sunulan iki aday arasında bir profil açılımı ortaya koymak gerekiyordu. Samimi fikrimi soruyorsanız her iki aday da benim tercihim değil.
Tanju Özcan için ne dersiniz?
Yerli yerinde tespitler!!! Veryansın ekibinin tümüne tavsiyem CVP veya başka bir çözüm önerisi varsa bu gençlere , bu kararsız kitleye mutlaka çözüm önerileriyle donatılmış ve aydınlatılmış tünelin ucundaki ışığıda göstermenizdir… aksi taktirde marjinal her şeyin farkında ama etkisiz bir grup olarak Ülkemizde olıp bitenleri açıyla izleyecek bir guruba dönüşecek .Belkide cahilliğin verdiği umursamazlığa sığınmak zorunda kalacak o umut ışığını göremezse…saygılarınla
Herhalde yüreğimin yağını yiyen su gibi bir yazı, en güzel yazı! Paylaşın!
Kelimesi kelimesine müthiş bir farkındalık ve yol haritası, yazınız harika, yaşayın!