Murat Bölükbaşı yazdı…
Galatasaray ve Fenerbahçe arasında devam eden şampiyonluk mücadelesinde ezeli rakipler arasında puan farkı 4’e indi. Her iki takım rezervini incelediğimizde yükselen bir grafik sergileyen Fenerbahçe ve özellikle Okan Buruk’un saha dışına taşan ve temsil ettiği kulübü ve camiayı sıkıntıya sokan psikolojisiyle fetret dönemine girmiş bir Galatasaray arasında son düzlüğe girilen şampiyonluk mücadelesinde ligi her zaman domine eden Galatasaray, Fenerbahçe’nin ‘’4 boy’’ önünde olsa da, potayı kimin önde geçeceği konusunu hakem hariç, saha içindeki adil ve eşit mücadele unsurları belirleyecek olursa, favorimin Fenerbahçe olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Ancak elindeki geniş kadro zenginliğine rağmen eski dönemlerindeki formunu aratan Mourinho’nun üç kulvarda mücadele etmek zorunda olan kadroyu efektif kullanabilmek konusunda rotasyon silahını akıllı ve mantıklı bir şekilde kullanması gerektiğini hatırlatmakta da fayda görüyorum. Öte yandan, sadece lige yoğunlaşmak ve arka arkaya üçüncü kez lig şampiyonu olmak isteyeceğini düşündüğüm Okan Buruk’un tüm enerjisi ve dikkatini saha içine ve takıma vermesiyle bu farkın kapanmasına izin vermeyeceği, potaya her iki takımın kafa burun gireceği ve şampiyonu aynada foto finiş’in tayin edeceğini düşünüyorum. Yine Galatasaray-Fenerbahçe derbi müsabakasına atanan ve herkese, ‘’işte maç böyle yönetilir, helal olsun!’’ dedirten Sloven Hakem Slavko Vinciç’in adil, başarılı ve dengeli performansı neticesinde kamuoyuna yansıyan takdir yorumları bizim hakemlerimizi kendine getirip olumlu yönde motive etmiş ki, özellikle Fenerbahçe ve Galatasaray maçlarını yöneten hakem triosu hakkında spor kamuoyu ve medyasında ayyuka çıkan eleştiri dozu yüksek haber ve paylaşımların olmamasını özlenen ve beklenen temiz futbol adına umut verici bir gelişme olarak görüyor, şampiyonu belirleyecek olan unsurların sadece teknik adamların yönetme kabiliyeti ve futbolcuların oyun kuralları içinde sahada verdikleri mücadele olmasını bekliyorum.
Geçtiğimiz hafta sonu TRT Sporun ‘’Spor Manşet’’ programına telefon bağlantısıyla katılan ve özetle, 8 Şubat’ta oynanan ve 3-2 Kayserispor lehine sonuçlanan maçta 86. dakikada Keyta’nın vuruşunda ağlara giden topun VAR’dan gelen uyarıyla iptal edilmesinde; önce Var’ı, dolaylı olarak da, MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu’yu suçlayarak hedef gösteren AKP Konya Milletvekili ‘’Mehmet Baykan’ın Konyaspor’u,’’ bu hafta sonu Var’dan gelen uyarıyla uzatma dakikalarında bulduğu penaltı golüyle Trabzonspor’u evinde 1-0 mağlup ederek çok kritik ve önemli bir galibiyet elde etti. ‘’Bu arkadaşın (Ferhat Gündoğdu) MHK Başkanı olduğu bir futbolda huzur olmayacaktır, yoktur’’ diyen Baykan’ın bu sert çıkışı bir kişisel eleştiri midir; yoksa açık bir talimat mı, ilerleyen günlerde mutlaka etkisini göreceğiz.
Yine TFF delegasyon çoğunluğunun kulüplerin elinde olmasını eleştiren Mehmet Baykan; dün, yediği hurmaların bugün bağırsaklarına verdiği zararı yeni görmüş olacak ki, Türk futbolunda huzur arayışına girdi. Ancak Sayın Baykan’a hatırlatmakta fayda var; Türk futbolunda huzur, futbola siyasetin girmesiyle kaçmış ve siz, siyasi erkin TFF’yi kontrolüne almasıyla 2004-2022 yılları arasında 12 yıl süre ile TFF yönetimlerinde görev alırken, sanırsam çok da fazla muhalif ses çıkartmamıştınız. Ancak unuttuğunuz küçük bir ayrıntıyı size hatırlatma ihtiyacı hissediyorum. Bugün, gücü çok fazla diyerek sitem ettiğiniz kulüplerin delegasyon hakimiyetinin artmasını sizin de yönetiminde olduğunuz 29/06/2011 tarihli Genel kurul kararıyla alt birliklerin delegasyondaki temsil gücünün toplamda %10’un altına düşürülmesi kararında sizin de imzanız ve oyunuz yok mu Sayın Baykan? AKP Siyasetinin elini kolunu soktuğu nerede huzur var ki, Türk futbolunda huzur arıyorsunuz!
Çıkın, çarşıyı pazarı dolaşın, fiyatların cep yaktığını insanların çöpten sebze topladığını göreceksiniz. Çıkın, büyük büyük hastanelerinizi dolaşın, sarı odalarda acil tedavi olmak için insanların üst üste sıra beklediğini göreceksiniz. Çıkın, ‘’sahurda Avokado yiyin’’ diye dalga geçtiğiniz emeklinin, dar gelirlinin, asgari ücretlinin geçinemiyoruz açız feryadına hiç değilse şu mübarek Ramazan ayında bir kulak verin. Çıkın, stadlara gidin; TBMM de konuşturmak için can attığınız Abdullah Öcalan’a nefretini kusan tribünlerin tezahuratlarını dinleyin. Çıkın 3 Y ile (Yolsuzluk, Yoksulluk, Yasaklar) mücadele edeceğiz diye iktidar olduğunuz ülkeyi yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar çukuruna düşürmüş bir iktidarın, halkın gözünde, gönlünde kalan değerini görün ve gerçekten bu ülkenin milletiyle birlikte huzura kavuşmasını istiyorsanız bir an önce erken seçime gidin sayın vekil! Çünkü biz, halk olarak konuyu müzisyen, besteci, şarkıcı Aydın Tansel’e bağlamış durumdayız. ‘’of of! Günler aylar gelip geçer bitmez kabus nice günler… Her yer herşey güzel huzur arıyorum, kurtar beni demiyorum allahım ne olur sabır ver.
Aslında bir çok kişinin düşüncelerini kaleme almışsınız tebrik ederim.