Nihat Genç yazdı…
‘Bitti’ kelimesini bakalım insanlık ve elitler ne zaman idrak edecek!
‘Bitti’ kelimesini görmezden gelmek aldıkları maaşlar ve oturdukları makam, değil!
Süregiden bir alışkanlık!
Evde ‘su yok’ dediğimizde ‘su varmış gibi’ davranamayız!
Su, bitti, ekmek bitti, para bitti, diyorsunuz ama kimse ‘bitmiş’ gibi davranmıyor!
İnsanlık bitti, uygarlık bitti, tarih bitti, ahlak bitti, uluslararası kurumlar bitti, kanun bitti, dediğinizde hiç bir karşılığı olamıyor çünkü alışkanlığını sürdüren elitler ve halk ve siyasiler ‘bitti’nin ne olduğunu henüz bilmiyor ve asıl?
Bitti’den sonra ne yapılacak hiç bilmiyor!
Bir film bittiyse sinemadan çıkarsanız, paranız bittiyse, çalışır ya da kredi-borç almanın yolunu ararsanız, çünkü ‘bitmiştir!’
‘Bitti’ kelimesinde anlaşamıyorsak yazarlığımız da ve hayatımızı ifade eden kavramlar-kelimeler de bitmiştir!
Yazar ‘bitti’ diyor, ama ne söyleyeceğini de hala merak ediyorsunuz!
Film bittiğine göre söylenecek söz kalmamış demektir!
Demek ki insanlığın ‘bitti’ kelimesini anlayamayan zihinsel bir hayatı var?
Anlayamıyoruz çünkü öyle bir bitiş ki, zihin de bitti ve biten tükenen zihin artık ‘bitti’nin ne olduğunu muhakeme edemiyor!
Vahşi kapitalizmin en büyük başarısı zihnimizi ele geçirmesi, yani irademizi!
Yani, sen ben o değil, o filozof, bu siyaset bilimci, o akademi, bu bilim değil, artık neyin bittiğine karar verecek olan da vahşi kapitalizm!
Kapitalizm, bitti demeden, bitmez mi, niye desin, doyumsuz sonsuz iştahı olan kapitalizm, yer, gök, hava su, yasa meclis, ahlak ve kural ‘bitti’ diyebilir mi?
Vahşi kapitalizm sonsuz hırs ve servet ve soygunun asla bitmeyeceğine inandığı için sonsuz büyümeye inanmış!
Dünya bitti, derken, işte, korkmayın, uzayda koloni kuruyoruz, oradan madenler getireceğiz, diye, imkanların aslında bitmediği hayalini kurdurtuyor!
Yoksulları cennetin sonsuz bahçelerine-sofralarına inandırmak gibi, şimdi de elimizde hiçbir şey kalmadı her şey bitti, diyenlere, yeni cennetimiz ‘uzay’ı geçmişin kilisesi gibi satıyorlar!
Kardeşlerim, İsrail, sivil yerleşim yerlerini bombalıyor ve çoluk çocuk demeden herkesi öldürüyor ve karşılığını hiç görmüyorsa, burada, uluslararası bir düzen, bitti demektir! Bir çağ bitti bir tarih bitti, insanlığın yolu bitti, siyaset bitti, demektir!
Evet, II. Dünya Savaşı’nda Hitler de aynısı yaptı ancak o zaman bütün dünyalılar yan yana gelip Hitler’e karşı savaştı ve Almanlara dünyayı dar etti!
Hitler’in insanlık suçu işlemesine karşılık Avrupa topraklarında otuz-elli milyon insan savaştı ve öldü, yani karşı devletler hayır ‘insanlık bitmedi’ dedi ve savaş sonrası yeni bir dünya kurdular ve yeni kurulan dünyanın argümanları da hileliymiş, ki, o da bitti!
Bugün insanlık suçuna karşı devletler milletler İsrail’i ve küresel çetenin savaş makinesini durduracak hiç bir şey neden yapamıyor!
Yapamamak, işte ‘biitti’ bu, eli kolu çaresiz oturmak ve seyretmek, işte bitti, bu!
Öyle bir çaresizlik ki İsrail ve küresel çete, ikinci faza geçti, birincisinde yerleşim yerlerini bombaladı, şimdi, o yerleşim yerlerini insandan boşaltıp emlak değeri üzerinden konforlu manzaralı villalar kurmak istiyor, insanlık ve ahlak değerleri dibine kadar bitti! Üç-beş aylık on binlerce bebeği öldürdüğünüz yere villalar yapacak kadar tarih bitti! Ve bu çok normalmiş gibi uluslararası diplomasi insanlık suçuna devam ediyor!
Bitti, dediğimiz, bu!
Dünyanın gözleri önünde sivil yerleşim yerlerinin üstelik canlı yayın bombalanması ve ciddi engelleyici bir tepki görmemesi, işte ‘bitti’ bu!
Artık buradan öte, bugünkü siyasetle bugünkü uluslararası diplomasiyle, bugünkü piyasayla, bugünkü borsalarla, bugünkü ‘imkanlarla’ bir çıkış yok!
Bugünkü siyasetin elinde bir çıkış ve imkan olmayışı üstelik farazi bir yorum ya da bir öngörü hiç değil, hiçbir imkan kalmayışı yüzde yüz bir kesinlik taşıyor!
Burada bomboş umutlarla yine hedef saptıranlar var, şöyle diyorlar, suçlu olan Netanyahu ve savaş kabinesi, onlar giderse, işler düzelir!
Bu da bir gerçek, suçlu tek başına Netanyahu ya da Trump değil!
Suçlu keyfi rejimler ya da diktatör liderler hiç değil!
Arıza o kişide bu kişide o partide hiç değil, suçlu, dünya servetlerini (enerji-petrol-maden) ele geçirmiş küresel çete!
Küresel çete, uygarlığın bütün kazanımlarına el koymuştur, devletlerin iradesine el koymuştur, parlamentolara el koymuştur, gemilere uçaklara petrol boru hatlarına silahlara el koymuştur!
İnsanlığın elinde insanlık suçu işleyenleri durduracak bir güç, tek bir siyaset kurumu kaldı mı, yok, o halde, bitti, denilen bu!
Bu senin benim gibi muhalif yazarların çok özel bir görüşü hiç değil!
Kırk uzun yıl IMF Dünya Bankası ve hazine ve maliye bakanlıkları gibi dünyanın en büyük ekonomi profesörlerinin de görüşü!
Hem halk hem de akademi, ‘bitti’ diye haykırıyor, yazıyor, ama, bitti’nin ne olduğunu hala kavrayamıyoruz!
‘Bitti’nin ne anlama geldiğini bilemediğimiz için, yanlış giden neydi, diyen, ikinci soruya hiç geçemiyoruz!
Biten ‘demokrasi’!
Milli irade, ortak karar, müzakere, meclis, bağımsız mahkemeler, kişi hak ve özgürlükleri, vb.!
Milli irade ve meclis ve bağımsız mahkemeleri insanlığın elinden kim aldı?
Trump mu Tayyip mi, Orban ve Putin ve Netanyahu gibi liderler mi, hayır, bu liderleri de akıntısına alan küresel çete! Ancak ‘bitti’yi bize göstermemek için neo-liberal çete, hala bu liderler giderse her şey kaldığı yerden devam eder, demeye getiriyor!
Küresel çete, nedir, savaş makinesi, nedir, petrol, enerji ve silah ve maden ve finansta eşsiz büyüklükte servetleri ele geçiren şirketler!
Yani insanlık suçu işleyenlere karşı harekete geçenler işte bu küresel çeteyi masaya koyacak, dokunulmazlıklarını ve sınırsız servetlerini sorgulayacak ve servetleri daha geniş kitlelere dağıtmanın yolunu arayacak ve küresel çetenin dayatmaları karşısında milli devletleri güçlendirecek!
İktidarı muhalefetiyle siyasiler ‘bittiğine’ hala inanmadıkları için bu çok köklü sorular hiç konuşulmuyor ve bir siyasi proje haline getirmeyi akıllarının ucundan hiç geçirmiyor!
Ve küresel çetenin medyası bittiğini kendisi niye söylesin!
O halde, iktidara kim gelirse gelsin, küresel çeteyle yoluna devam edecek!
Dini değişir partisi değişir karakterler değişir ama sadece ‘görüntü’ değişir; ki en güzel örneği Biden ve Trump, aslında hiçbir şey hiç değişmez!
Sadece Trump gitsin, Orban gitsin, Modi gitsin, Putin gitsin, Tayyip gitsin, Netanyahu gitsin diyerek yani liderlerin gitmesi yenilerinin gelmesiyle hiçbir şeyin değişmeyeceği gün gibi ortada!
Aslında vahşi kapitalizm yeni isimler yeni görüntülerle kendini tazelemek ve soygun ve yağma için zaman kazanmaktan başka bir iş yapmıyor!
Oysa gerçek şu, milli iradenin bir devletin varlığı için siyaset dediğimiz kurum artık tüm dünyada küresel çetenin sınırlarını çizmek zorunda!
Ya da dünya diye bir şey yok, madenleriniz köyleriniz yaylalarınız yok, bombalanan sivil yerleşim yerleri ne demek, uluslararası yasa yok, kural yok, ahlak yok, din yok, sadece servetlerin gücü ve terörü var!
Bitti, diyebilmek için bağımsız bir siyasi gücünüz olacak!
Küresel çetenin taşeron şirketlerine ortaksanız bitti diyecek iradeniz hiç yok demektir!
Bitti, diyebilmek, cesarettir, iradedir, silkinmedir, kendi acımasız gerçekliğinizle yüzleşmektir, sıfırdan yepyeni imkanlar aramanın yoludur!
Bismillah, diyebilmek için, önce ‘bittiğini’ anlamalıyız!
Küresel çetenin, dini bitirdiğini, ahlakı bitirdiğini, dayanışmayı bitirdiğini, sosyal devleti bitirdiğini, demokrasiyi bitirdiğini, uluslararası kurumları bitirdiğini, insanlığı ve uygarlığı bitirdiğini idrak etmemiz gerekir!
Her gün gazeteleri açıyor ekranları izliyor akademik yazılar okuyor ve aydınlar siyasiler neler söylüyor diye merak ediyorsunuz ve tek kişi dahi çıkıp ‘bitti’ diyemiyor! İnsanlık ne kadar yalnız! İnsanlık için çırpınan işkenceler gören tarihin o büyük yazarları bilim adamları sanatçıları dünyamıza sanat ve değer ve icat ve buluş katanlar ne kadar yalnız! Bütün bu güzel adamların insanlığa kattıkları güzel ne varsa hepsini çaldılar ve soydular ve o insanlık için bedel ödeyen o soylu insanları dahi unutuverdik!
Çünkü bitti diyemeyenlerin maaşları ve makamları ve şöhretleri ve algıları henüz bitmedi!
Onların meskûn mahalleri-sivil yerleşim yerleri ve hastaneleri kreşleri kiliseleri ve sığındıkları naylon çadırları henüz bombalanmadı!
Bitti diyemeyişlerinin asıl sebebi bitti derlerse üstlerine büyük bir sorumluluk almak zorunda kalacaklar!
Nedir, o sorumluluk?
İnsan olmanın sorumluluğu!
Küresel çete, size alışveriş özgürlüğü ve cinsiyet, etnik, mezhep, her türlü ‘özgürlüğü’ veriyor ama insan olabilmeyi hiç hatırlatmıyor!
Başkalarıyla kendi iradenizle yardımlaşabilme, başkalarını dert edinme, haksız hukuksuzca öldürülenlerin yanında olabilmek, gibi, bizi insan yapacak bütün organlarımızı iptal etmiş!
Çünkü ‘bitti’ dediğimizde iş başa, insana düşecek, çünkü bitti dediğimizde, insan imkanlarınızın hiç kalmadığını göreceksiniz, bir haşere gibi, karnını doyurmaktan başka hiçbir gayesi olmayan, zavallı yaratıklar olduğumuz gerçeği ortaya çıkacak, işte insanlar, yolunmuş bu tavuk haline inanmak ve yüzleşmek istemiyor!
Ben neyim ki, diyeceksiniz, benim gücüm imkanım hiç yok ki, diyeceksiniz, ve bu kendinizi aşağılayan dili de size öğreten yağmacı kapitalizmin ta kendisi!
Bitti dediğinizde demokratik hakları ve insanlık kazanımlarıyla yeniden bir ‘insan’ inşa etmenin çok uzun bir yol olduğu gerçeği, omuzlarınıza çok ağır bir yük bindirecek!
Belki de bitti kararını veremeyişiniz, yolun çok uzun ve imkansız ve çok zahmetli oluşu ve güvensizliğiniz!
Ama ‘insan da’ böyle bir şeydir, iradesini cesaretini varlığını merak eden, ben bu dünyaya niçin geldim, diyen!
Öyle bir dünya kurulmuş ki kimse ‘varlığını’ ‘gücünü’ merak etmiyor! İradesini merak etmeyen bir insan olabilir mi? Belki de şu futbol maçlarının müsabaka kültürü sahte bir galibiyet yaşatıyor, siyasette işe yaramayan bir kazanım ikame ediyor!
İşte yazıp çizenler, ya iktidarın maaşları ya küresel çetenin fonlarıyla keyifleri yerinde, açın gazetelerinizi ekranlarınızı, binlerce aydın hiçbiri kendi iradesini merak etmiyor!
Şüphe yok kimseden Spartaküs olmasını beklemiyoruz ama sokağa çıkınca 15 yaşında çocuklar bile mafyatik maceralarla hayatlarını hiçe sayacak cesareti kendilerinde bulabiliyor!
Sonuç, bir insan cesaretine, bir ‘insan’ sesine hasretiz!
İnsan çığlığına!
Evet, dünyayı madenleriyle devletleriyle hukukuyla kökünden kazıyıp servetlerine geçirdiler ve evet bir dünya var ama içinde kendi iradesiyle konuşan yazan bağıran feryat eden kendi türkülerini arayan bir insan yok! Oysa dünyanın felaketleri ve bombaları servet sahiplerinin hukuksuzluğuyla başımıza düşüyor ya çürük binalar altında kalıyoruz ya açlıktan kırklı yaşlarda organ yetmezliği ya da başımızdan aşağı bombalar atılıyor!
Hep başkasına muhtaç, hep başkasından bekleyen, sırf karın doyurmak için köleliğe razı, ve hepsi de kendi şartlarında çok haklı ve haklılıklarımız çok masum ve mağdur acımasız hikayelerle beslenmiş!
Ve, insan, bitti diyemiyoruz!
Bitti diyecek insanlar bulamadığımız için, savaş makinesi, ülkelere ve insanlara hayatlarımıza, buralar bir çölmüş gibi, bizleri yeni nükleer silahlarını denediği Nevada çölü gibi bomboş görüyor!
Yeşilsiz, susuz, duygusuz, iradesiz, cansız, sadece uçsuz bucaksız kum taneleriyiz, bizi artık uzayın boşluğu gibi ya da hurda makine parçaları gibi ve sadece soyut sayılar olarak görüyorlar!
İnanın kardeşlerim, biz bitti diyene kadar bizi hiç görmeyecek hiç insan ve canlı bir yaratık yerine hiç koymayacaklar!
Gördünüz mü tufanı alaksa ile İran sözde İsrail düşmanlığıyla nasıl Gazze’yi İsrail’e hedye etti?
Canavar karşımızda ağzını açmış bekliyor.Sadece İsrail iki ayda 8 milyaar dolarlık silah almış.Bölgesel Savaş için YIĞINAK yapıyor.Kapımızı yakında çalarlar…Bölgemizdeki halkların yazarı,çizeri düşün adamı, sanatçısı ,siyasetçisi her kesin paylaşacağı önerilerde bulunmalı.İTTİFAKLARIN doğmasına öncülük etmelidir…Hizbullah ve diğerleri çekildi.Bazılarının İran Yayılmacılığı dediği CEPHE çöktü.MeydanbSiyonist canavarlara kaldı.400 Milyonluk Sünni Bloğu ise Siyonizm 100 yıldır tokatlıyor…Bölgede TÜRKİYE+İRAN ın oluşturacağı DİRENİŞ HATTI ndan başka çözümümüz YOK ! Yoksa, Siyonizm lokma lokma yutmaya devam edecektir…Sinmiş, çaresiz bütün kesimleri aktif hale getirebileceğimiz tek yöntemdir…
BİTTİİİ !!!!
Tekrar başa dönmek için yeni nesillerin çok fedakarlıklar yapması gerek ama yeni nesiller kolaycılığa, bireyselliğe rahata alışmış. nasıl özgürlükleri için mücadele edecekler işleri zor.
Bitti. Hepsi bitti.