Nihat Genç yazdı…
Davutoğlu ‘stratejik derinlik’ tezini savunan bir yazı yazıp Suriye’deki fethe ortak olmak istiyor!
Kafayı sıyırmış Davutoğlu diyor ki ‘bakın ne kadar haklı çıktım’!
Suriye’yi terör örgütlerine ve sonunda küresel çetenin himayesine teslim ettiler ve içeride ve dışarıda büyük bir savaşı tetiklemişler ve ama hala bir pasta varmış ve bu pastadan pay kapma telaşı!
Aslında fetih dedikleri şey Menzil’in miras kavgasına dönüştü, Avrupalılar, İsrail, Körfez, Amerika ve Türkiye, hepsi Suriye bizimdir diyor!
Milyonlar ölmüş on milyonlar vatansız kalmış ve terör örgütleriyle etnik bölgeler sınırlar oluşmuş ve İsrail’in önü açılmış ve alanlar kazınmış ve ama başta Davutoğlu kimsenin umurunda değil!
Küresel çetenin kuklası olmuşlar ve coğrafyalara kan kusturmuşlar ve adına da fetih koymuşlar şimdi de fethi bölüşemiyorlar!
***
Wikipedia adlı site bir yazar olarak hakkımda çok yanlış bilgiler veriyor, yani okuduğum okullar bile yanlış, boşuna uğraşmayın, düzeltmek imkansız!
Ama mesela İletişim Yayınları’nın yazarlarına ait bilgiler itinayla düzenleniyor, sıra bize gelince, Nihat Genç kim mi, ergenekoncu, cevabıyla karşılaşıyorsunuz, oysa Ergenekon sürecinde mahkemem dahi olmadı!
Şimdi de bilinmez eller yeniden düzenlemiş bu sefer de ‘Ulusalcı komplocu yazar’ başlığı atmışlar?
Bir sorun kendinize bu bilgilerin kaynak kişisi olduğunuz halde hiç değilse teknik bilgileri niye düzeltemiyorsunuz? Bu başlıkları kim yazıyor ve bu başlıkları kim açıyor!
Ve neden açıyor? Dünyalılara işte bu adam faşist, ırkçı, ergenekoncu ve komplo teorisyeni gibi göstermek!
Çünkü ‘küresel çete’ lafını bolca kullanıyorum!
Akıllarınca bizi etiketleyip damgalayıp kriminal ve insanlık düşmanı olarak gösteriyorlar!
Ancak şunu unutmuşlar, son yıllarda otomatik çeviri çok gelişti ve gelişmeyi sürdürüyor, yani dışardan biri, kimdir bu yazar bir yazısına bakalım deyip bir tweet ya da yazımı çevirip okuyabiliyor ve üç beş yıla daha iyi okuyabilecek!
Küresel çetenin ülkemizdeki iletişimcileri bu tür sosyal medya sözlükleri ve ansiklopedileri ele geçirip güya bizleri boğmak sıkıştırmak linç ve yok etmek için onlarca yıldır uğraşıyorlar! Hay maşallah birikiminize, hay maşallah özgürlük savaşçıları, ha gayret!
Bir dönem FETÖ’nün sofralarında ve oldum olası PKK’nın ve Ermeni Taşnak’ın kucağında ülkemize solculuk öğreten bu derin iletişimci eski arkadaşlar, Irak savaşında Barzanici, Suriye savaşında Davutoğlucu, Yetmez ama Evet anayasında FETÖ’cü oldular ve oldum olası Atatürk’e ve Cumhuriyet’e diktatörlük deyip saldırdılar ve bir zamanlar bugünkü iktidarın İslamcı yazarlarıyla kucak kucağa yayınlar yaptılar ve sonuç rezil rüsvay oldular, insan içine çıkacak yüzleri kalmadı, ve!
Yüzünüze karşı erkekçe harbi laf edecek bir karakterleri hiç olmadı, nickler, gizli eller, akıllarınca yıpratmalar, sorarsan hepsi tertemiz aydınlıklar için yazıyorlar!
Bilmedikleri, bizim de heybemizde, turbun büyüklerinden çokça var, gününü saatini bekleyen!
***
Yani soruşturma açılan ünlü yapımcı Ayşe Barım yalnız değil, bu küçük ‘iktidarlar’ sanatın bilimin her tarafında gırla gidiyor!
Birtakım insanlar arkalarına güç alıp kendi aralarında çeteleşiyor, kabileleşiyor, klanlaşıyor ve şöhret ve ekran şöhretleriyle genç adayların iştahlarını açıyor ve işte bir azınlık toplumda baskın hale gelebiliyor ve gizli ellerle topraklarımızın değerlerine ve halkımıza ve milli tarihimize topluca hücuma geçebiliyorlar!
Şöyle hafızanızı tazeleyin, Ferhan Şensoy, Levent Kırca, yaşayanlar içinde şarkıcı Kıraç ve Fikret Kızılok ve İlhan İrem, büyük kitleler tarafından çok sevilen sanatçılardı ve her biri açıkça göğsünü siper ederek harbi bir muhalefet yaptılar!
Ama şimdi kontrolleri altına aldıkları sanatçılardan vahşi bir PKK katliamı sonrası bile bir PKK’yı kınayan bir cümle niçin hiç çıkmaz!
Hepsi gizlice anlaşmış gibi neden susarlar!
Hepsinin istisnasız susması bir tesadüf mü? Yoksa, küresel çetenin platformlarında ödül törenlerinde dizi filmlerinde reklamlarında boy göstermek için susmak zorunda mı bırakılmışlar yani şöhret ve para uğruna rehin mi alınmışlar!
Sanatçı dediğimiz modern bir kölelik mi?
Biden, son Amerika başkanı, dün veda konuşmasında ülkenin sosyal medya devlerini karşısına aldı topa tuttu! Biden da mı komplocu oluyor ama bizimkiler hep suskun!
Ay Yapım gibi FETÖ’cülüğü tescillenmiş nicesi ortada, ve dünyada en çok iş alan mesela şu Haluk Bilginer’in torpili nedir, hem Atatürk’e onca hakaret hem de en çok rol alan ve seslendirme yapan oluveriyor?
Küresel çete, insanlığın beyniyle oynadı, sosyolojide bilimde ekonomide üniversitelerde, her yerdedir, kavramlar ve sayıların doğasıyla oynayıp değiştirdiler ve sonra hepsi savaş makinesinin peşine takıldılar!
Savaş makinesi borsadan sosyal medyaya kadar her yeri kuşatma altına aldı, üniversiteleri sanatçıları!
İşte Gazze’de soykırım, ağızlarını açıp ucundan bir ‘soykırım’ dahi diyemiyorlar, sorun da burada, niye diyemiyorlar, kimden korkuyorlar?
Ve Suudi Arabistan milyonlarca dolar harcayıp dünyanın en şöhretli yüzlerine para basıp Oscar töreninin tıpkısının kopyasını Suudi Arabistan’da düzenliyor!
Bizim dizi sanatçıları da mikrofonu ellerine almış bu Suud Oscarında ödül dağıtıyor, dağıtın beyler, Gazze’de onbinlerce bebeğin ölümünü görmeyen hiç oralı olmayan zengin şeyhlerin kralların sofralarına dolarlarına doymayın! Suskunluklarının ödülünü alıyorlar!
Tüm dünyada on binlerce üniversite ve kolejde insanlığın beynini nasıl yıkadıklarına örnek olarak konferanslarımda en çok anlattığım şudur!
Dünyanın en değerli şeyi, altın mı petrol mü elmas mı değerli madenler mi, yoksa, ot ve çimen ve saman mı?
Bakın, sadece koyun sığır hayvandan tarım çağı ekonomisinden gidelim, bir koyun, sabah kalkıp otlar ve akşama gidip onun sütünü alırsınız ve ertesi gün otladığı çimenler yeniden büyür ve tekrar sütünü alırsın ve ertesi gün çimenler yine kendiliğinden büyür ve yine sütünü alırsın! Yani çimen ve ot ve samanın sayısı sonsuza kadar bir berekettir!
Ve, kelle paça çorbası, ayak paça çorbası, işkembe çorbası, sucuğu, pastırması ve yününden ve derisinden giysi ve etinden kızartma haşlama tandır ve tereyağı ve peyniri, hepsi işte bu çimenin varlığıyla milletlerin karnını kimseye muhtaç olmadan doyurur!
Ancak küresel çete, şirketleriyle gelir ve yaylalarınızı ormanlarınızı meralarınızı elinizden alır hatta zehirleyerek ve bir daha hayat şansı vermeyerek!
Küresel çete, mesela, ülkemizde kooperatifleri ve köylüyü ve tarımı bitirdi ve on binlerce köyümüz boşaldı ve hortlağa döndü!
Anadolu’nun yüzlerce köyüne gittiğimizde tek bir çocuk bulamıyoruz, birkaç emekli yaşlı ve birkaç sığır ve tarım yok ve bu boşaltılmış köylerden kahrolan kimse yok ve sömürgeci şirketlerin istilası altındaki topraklarımızdan acı duyan şikayet eden güçlü bir medya ve sanatçısı yazarı hiç yok!
Çünkü küresel çete, milli devletleri yıkmak için yola çıktı, sizi etnik ve mezhep ve inanç ve laiklik savaşlarının içine soktu ve kalkınmayı size sıcak para ve finans ve borsa olarak öğretti ve sonunda meclisinizi yani milli iradenizi elinizden aldılar, çünkü ‘halk’ı ortadan kaldırdılar!
Direnen şikayet eden karşı çıkan Cumhuriyetine ve bağımsız mahkemelerine sahip çıkan bir ‘halk’ elimizden neo-liberal politikalarla çıkartıldı!
Sanatçısı ve akademisyeni ve medyasının zihnine FETÖ’yü PKK’yı inanç özgürlüğü diye tarikatları koydular ve hatta Ermeni Taşnak Partisi’nden özür dileyen bildiriler bile yazdılar ve vatan haini Seyit Rızalardan Şeyh Saitlerden özürler dilediler ama hiçbiri sömürgeci şirketlere karşı ayağa kalkmadı!
Cumhuriyetini ve milli topraklarını savunmadı!
Halkının yanında durmadı!
Bir halk insiyatifini kasıtla oluşturtmadılar aksine halk tabirini dahi aşağıladılar çünkü hep büyük patronların platformlarında ve ekranlarından nemalandılar!
Ve sanatçıların da ağzından bir milletin egemenliğini hiçe sayıp, halkı hiçe sayıp, insan haklarını hiçe sayıp, akademisyeni ve sanatçısını sadece gay hakları ve feminizm üzerinden konuşturdular! Ülkemiz topraklarıyla hazineleri ve kamu mallarıyla işgal edilirken kırk uzun yıl feminizm ve gay haklarıyla bu büyük işgali görmezden gelip istilanın üstünü örttüler!
Yani sömürgeci şirketleri ve yerli taşeronlarını bir güzel unutturdular hiç yokmuş hiç olmamışlar gibi davrandılar!
Ve filmin sonunda memleket Küresel Çete’nin elemanları FETÖ ve PKK ve IŞİD gibi terör örgütleriyle kırk uzun yıl siyaset yaptılar!
Siyasetlerini yani barış ve demokrasi naralarını hep terör örgütleri ve tarikatlarla yapmışlar!
Ve bir dizi aydınları patır patır suikastlerle öldürülürken sessiz kalmışlar ve askerleri ve öğretmenleri ve mühendisleri PKK tarafından öldürülürken sessiz kalmış ve FETÖ, orduyu ve hukuku ele geçirirken, sırf iyi bir dizide iş bulayım diye ülkenin CIA tarafından işgaline seyirci kalmış!
Sustukça dolarları malikaneleri servetleri ve şöhretleri büyümüş!
Ve ülke topraklarınız sömürgeci şirketler tarafından soyulurken neredeydiniz ve ülke terör ve CIA örgütleriyle kuşatılırken niçin sustunuz diyen birkaç kişi çıkarsa o da çok kolay, ‘komplocu’ der, mahkûm edersiniz, küresel çetenin size sunduğu platformlarda!
Yok öyle yağma, alışmışsınız her kuşun etini yemeye! Bizim etimiz şöhretle kanlanmadı!
Yolun sonu görünüyor, halkımız ve yeni yetişen nesil ‘küresel çete’nin içerdeki uzantılarını gün geçtikçe yakından tanıyor!
En milli denilen en yalanı en iş birlikçisi çıktı, görüyor işte, en dini milli partilerinden en müslüman ve en solcu biziz diye siyaset yapanlarına kadar, ihaneti ve iş birlikçileri gördü!
Solculukla dincilikle millicilikle feminizmle geçinen beyler, platformlarınız işe yaramıyor, halkımız kral diye imparator diye duayen diye en başarılı oyuncu diye en güzel kadın diye en efsane diye en özgürlükçü diye boyayıp yağladıklarınızın, düşmanın casusu olduğunu, gördü!
Çünkü hem ülkemiz soyulup Cumhuriyet yıkılırken hem de işte Gazze’de soykırım yaşanırken, simleriniz döküldü!
Sim deyip geçmeyin, kişilikleri sadece ‘simdir’ bu tayfanın! Ciladır boyadır, kazıdığınızda işte insan hakları ve insanlık kazanımlarına savaş açmış para ve şöhret avcısı vahşileri görürsünüz!
Nihat Genç okumak, hayatı, gerçekleri haklı olarak ve sonsuza dek sorgulamaktir.Yapay ,siyasi,dini,sosyal kültürel oluşumlara karşı milli ve çağdaş Nihat Genç fikirleri nihayetinde mutlaka zafer kazanacaktır.
Nihat Genç büyük aydın!
Bizlere işık oluyorsun,çok teşekkür ederim 🇹🇷👍👏