Ahmet Müfit
Ahmet Müfit
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Manşet
  4. Öcalan’ın açıklamaları, CHP’nin duruşu!

Öcalan’ın açıklamaları, CHP’nin duruşu!

featured

Ahmet Müfit yazdı…

Mayıs ve Ekim 2024 tarihli yazılarımda, mart yerel seçimleri sonrası Özel’in yumuşama diye başlayıp, normalleşme diyerek sürdürmeye çalıştığı sürecin sonucunun açılım ve yeni anayasa olacağını belirtmiş, Yeni CHP’nin, açılıma karşı çıkmayarak/destekleyerek, Cumhuriyetin kurucu değerlerinin yok edilmesinde kilit rol üstleneceğini açıkça ifade etmiştim.

Gün itibarıyla, söz konusu yazılarda söylenen şeyler büyük oranda gerçekleşmiş, İkinci Açılım Koalisyonu, 25 yıl önce dün mecliste oylanarak reddedilen, 1 Mart 2003 Irak Tezkeresi sonrasında, Cumhuriyetin kurucu değerlerini hedef alan yıkım ve açılım süreçlerine açık şekilde karşı duran CHP’nin ve o dönem AKP karşıtı olan/öyle görünen MHP’nin katılımıyla geçmişe göre çok daha “kapsayıcı” bir şekilde bir araya gelmiş durumda. Bu durumun, geçmişteki başarısızlığı, o dönem CHP yönetiminin, üniter devlete, laikliğe daha açık ifadeyle CHP’nin olumsuz tavrına bağlayan, projenin sahipleri açısından oldukça rahatlatıcı olduğunu söylemek de mümkün.

Ana Muhalefet Lideri Özgür Özel’in, “Müzakereler 1 yılı aşkın süredir devam ediyor. Görüşmelere biri tam yetkili dört devlet görevlisi eşlik ediyor. Anayasa Mahkemesi’nden bir üye, Yargıtay’dan üyeler, yüksek hakimlerden yirmiden fazla kişiden oluşan bir heyet bu konuyu çalışıyor…” demesi, “biz bunları biliyorduk… Milleti aptal yerine koymayın” diye çıkışması yani Erdoğan’ın, bu yeni açılım girişiminin arkasında net durmasını istemesi, ama sahip olduğu bu bilgiyi bir yıldır toplumdan saklamasının nedenini açıklayamaması, sürecin, başından itibaren CHP’nin bilgisi ve onayı ile sürdüğünün ispatı adeta.

CHP Genel Başkanının ağzından bunlar söylenirken, CHP’nin muhtemel Cumhurbaşkanı adayı, diploması şaibeli Ekrem İmamoğlu’nun da, “…çağrıyı değerli buluyoruz. Ancak, sorumluluk sadece tek bir tarafın değil, bu ülkeyi yönetenlerin de omuzlarındadır. Türkiye’nin gerçekten demokratik, insan haklarına ve hukuka uygun ilkelerle yönetilmesi asıl meseledir.” diyerek, Öcalan, PKK ve DEM görevini yaptı, sıra İktidarın da üzerine düşeni yani Öcalan’ın çağrısının gereğini yapmasında demeye getirmesi, Chatham House’da nelerin konuşulduğuna ilişkin ipuçlarını da ortaya koyuyor.

Sanırım bu yaşananlar ışığında, siyaset sahnesinde görünüşte var olan atışmaların, tartışmaların ardında, Cumhuriyetin geleceği ve niteliklerinin değiştirilmesi konusunda bir büyük mutabakatın var olduğunu söylemek mümkün.

Bu durumda, öncelikle kendisini Cumhuriyetin kurucu nitelikleriyle yaşatılması konusunda hassas hatta sorumlu gören, sıklıkla kendisini Atatürk’ün Partisi olarak tanımlayan CHP açısından sorulması gereken ve sadece CHP yöneticilerinin değil, CHP üyesi olan, CHP’ye oy veren bireylerin tek tek yanıtlaması gereken soru ya da sorular şudur.

1. “Cumhuriyet ne? Sonuçta bir insan icadı. Lazımsa kullanırız. Lazım değilse daha iyisi neyse onu kullanırız…”, “Biz bundan hiçbir hayır ve bereket görmemişiz ki. Neyini buna borçlu olacakmışız, ben hiçbir şeyi Cumhuriyete borçlu değilim…” diye konuşan Sırrı Süreyya Önder’in, Öcalan’ın notu olarak paylaştığı talepler konusunda ne düşünüyorsunuz?

2. PKK’nın Öcalan açıklamasında yer alan ve terör örgütünün, silah bırakma ile ilgili yapılacağı açıklanan kongrenin başarısını Öcalan’ın “yürütmesine bağlayan -bu açıklama DEM Parti tarafından, “Bu kadar büyük tarihi adımlar atılırken, bu kadar büyük tarihi çağrılar yapılırken bunların karşılıksız kalması beklenemez tabii ki” denilerek desteklendi- açıklamasını uygun buluyor musunuz?

3. Binali Yıldırımın konuşmasında ifade edilen, üniter devleti tartışılır hale getirip, vatandaşlık tanımının değiştirilmesini de içeren önerileri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Herkes şapkasını önüne koyup düşünmek zorunda. Daha sonra hiç kimsenin, bu sorulara verilecek yanıtların, 29 Ekim 1923’de kurulup, 1924 Anayasası ve devrimlerle inşa edilen cumhuriyetin nitelikleriyle, Atatürk ilke ve devrimlerinin geleceğiyle ilgili olduğunu bilmiyordum deme hakkı olmayacağını ise sanırım söylemeye gerek yok. Ya, Öcalan’ın açıklamasını, İmamoğlu ve Özel gibi çok önemli bulup, “Keşke Fethullah Gülen de ölmeden önce örgütünü feshedip takipçilerinin ve ülkenin önünü açsaydı” diyen dışarıdan fonluların aklına uyacaklar ya da Cumhuriyetin kurucu değerlerine koşulsuz, amasız, fakatsız sahip çıkacaklar.

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. CHP halkın partisi olmaktan çok uzak olalı yıllar oldu. İlkeleri ihlal edip kendini cumhuriyetçi satmaya çalıştı ama bilen vatandaş biliyor ve kararsızlar birinci parti. Tarikat) Cemaatlerle kol kola, devletçilik ilkesi terk edilmiş . Halka umut olamayan bir parti. Halkı unutup İmamoğlu’nu kurtarma derdine düşen bir CHP.

  2. Bu sorular üzerine düşünüp, yanıt vererek gidişatın bilincine varmış olacağız. Aslında bu soruları her yerde karşılaştığımız herkese sormamız lazım. Farkındalık artsın diye. Teşekkürler..

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!