Muharrem Karanfilci yazdı…
Süper Lig’de bir hafta daha geride kaldı. Aslında memlekette de öyle… Ha bu gün ha yarın, rahat nefes alacağız derken, bir de bakmışız ki gündem yine değişmiş. Öğle saatlerinde, tam gündeme adapte olurken, akşam saatlerinde başka bir gündem dayanıyor kapımıza… Haydiii… Hep beraber başka bir boyuta geçiyoruz. Borsa gibi oldu hayat… Sürekli değişiyor. Böyle koştur koştur, bu at çatlar ama ne zaman bilmiyorum.
Geçen hafta derbinin ne kadar kötü olduğunu tartıştık. Laf yarıştırmalar, disiplin cezaları, itirazlar derken, 27 Şubat tarihinde bebek katili Abdullah Öcalan’ın, DEM Heyeti ile ulaştırdığı çağrısına kulak verdik. Bu tarih hiçbir zaman unutulmayacaktır. Tüm doğan bebeklerimizin kulaklarına fısıldanacaktır. Vatana ihanet suçundan yargılanan, binlerce şehidin kanına giren birinin çağrısı ne ola ki… Nitekim tribünlerde buna kayıtsız kalmadı. Hemen hemen tüm müsabakalarda, bu olay protesto edildi. Özellikle Beşiktaş’ın, Kayserispor’u 2-0 yendiği maçta, tüm tribünler tepkiliydi. Yabancı yayıncı kuruluş, tribünlerin sesini kısmaya çalışsa da biz biliyoruz ki; o ses sağduyunun, hepimizin sesiydi. Bir diğer maçta Bodrumspor, Ramazan ayının ilk günü olması sebebiyle orucu başına, topu direğe vurdu. Top bir türlü üç direk arasından geçmedi. Adanademirspor ile 0-0 berabere kaldı.
Pazar günü ligde üç maç vardı. İlk maçta Ç.Rizespor, sanki Rize’de değil de Alanya Kleopatra Plajı kenarında, keyifle çayını yudumlar gibiydi. Son zamanlarda aldığı sonuçlarla, bu keyfine Avrupa gezilerini de ekleyebilir. Hızla yukarılara doğru tırmanışa geçti. Alanyaspor’u 3-1 yendi. Günün ikinci maçında lider Galatasaray, Kasımpaşa ile karşı karşıya geldi. Çok gollü geçmesi beklenen müsabaka, beklentileri karşıladı ve 3-3 berabere bitti. Bir Galatasaray öne geçti, bir Kasımpaşa… Foto finish ayıramadı. Bu durumu, ben bu hafta Devlet Bahçeli’nin tavrına benzettim. Devlet Bahçeli ortada yok. Galatasaray da şampiyon olacağım diyor ama o da ortada yok. Devlet Bahçeli’nin aktif siyaset yapamayacağı söylendi. Ne var ki Devlet Bahçeli, DEM Parti üyelerini arayarak, sürekli bir güzelleme yapma çabası içerisine girdi. Karşılıklı bir iltifatlar, bir şirinlikler falan gırla… Birbirlerine kur yapan sevgililere benziyorlar. Kurdum diye dolaşan sonunda “dilim sürçtü, affedersiniz ben kürdüm demesin”. Kürt kardeşlerimi tenzih ediyorum. İnsan ayırmak, sınıflamak yok. Ayıptır da… Tutarsızlık bizim sorunumuz. Kullanılmaktır. Günün son maçında Kasımpaşa’dan gelen haberi duyan lig ikincisi Fenerbahçe, ellerini ovuştura ovuştura Antalyaspor karşısına çıktı. Maç ilk 20 dakikada bitti. Çabuk çabuk üçleyip bıraktı kenara… Bu sonuçla Fenerbahçe umut tazelerken, psikolojik üstünlüğü de ele geçirmiş oldu. Puan farkı dörde inerken, lig biraz daha karıştı.
Ligde Pazar günü gibi bir pazartesi fikstürü vardı. Saat 16:00’da oynanan maçlarda, Gaziantepspor, sahura hazırlığını, Eyüp galibiyeti ile yaptı. Başarılı bir oyunla rakibini 3-1 yendi. Konyaspor, ligin güçlü ekibi Trabzonspor’u, son dakikada attığı penaltı golüyle 1-0 yendi. Bu maç çok konuşulacak. Herkes, her şey karışacak. Federasyon yönetimi eleştirilerinden mutlaka TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu da nasibini alacaktır. Çünkü Hacıosmanoğlu, 4 yıl önce 1.2 milyara aldığı, Sakarya Şehir Hastanesi ihalesini bitiremedi. Yarım kalan ihalenin tamamlama ihalesini de bu sefer 4.8 milyara tekrar aldı. Öpün öpün… Yok, bu olmadı. Gelin bu sefer şapur şupur öpün… Bu da yarım kalırsa vay halimize…
Akşam 20:30’da da iki maç vardı. Başakşehir, Sivasspor’u 1-0 yenerek eli boş gönderdi. Memleket her geçen gün ısınırken, Sivas’ta buzlar erimiş gözükmüyor. Umarım çok geç kalmadan, Sivas’ta da bahar emarelerini görmeye başlarız. Bir diğer maç Göztepe ve Samsunspor arasında oynandı. Denize kıyısı olan iki kentimizin takımları, çok dalgalı bir müsabaka oynasalar da tatlı bir meltemle maçı tamamladılar. Göztepe-Samsunspor maçı 2-2 bitti. İki takımında bu sonuca aldırdığını sanmıyorum. Ligde hak ettikleri yerdeler.
Deniz, dalga, aldırma kelimeleri sizlere de bir şey çağrıştırıyor mu?
Dışarıda deli dalgalar,
Gelip duvarları yalar.
Seni bu sesler oyalar,
Aldırma gönül aldırma…
Evet… Edebi ile gönüllere taht kuran, FETÖ’nün verdiği ödülleri ret eden, Edip Akbayram’ı kaybettik. Duruşu, sanatı, yaşam tarzı ile “sanatçı” sıfatının, yüzde yüz içini doldurduğu üstat; artık aramızda olmayacak. Işıklar içinde uyusun. Sevenlerinin başı sağ olsun.
Millet ekonomik krizle mücadele ediyor. Her şeyin fiyatı, her geçen gün artıyor. Alım gücü, her geçen gün düşüyor. Tam Diyanet’in sahur menüsündeki yumurtalı, bir parça peynirli, 2-3 cevizli, 7-8 bademli, 7-8 zeytinli, bol yeşillikli ve avokadolu sahur menüsü tavsiyesinden bahsedecektim ki; Cübbeli Ahmet Hoca’nın şükür edebiyatı yapıp millete çakarak, kızının kullandığı “çakarlı” son model araba geldi aklıma…
Kime ne söyleyeceğiz.
Biz ne yaşıyoruz, ne yiyoruz şimdi…
