Dağ fare doğurdu

Muharrem Karanfilci yazdı…

Beklenen haftayı da geride bıraktık. Bu hafta derbi haftasıydı. Oynanan futbol itibariyle, tam bir hayal kırıklığı yaşadık. Hava soğuk, futbol soğuk, taraftar dondu kaldı. Beklentilerin çok uzağında bir müsabaka oldu. Bir de yurt dışından filan yabancı hakemler getirdik. Tartıştık, tartıştırdık filan bu durumu… Vallahi de billahi de gelen hakemler bile şaşırmıştır. Sorgulamışlardır. “Hakikaten bu Türkler çılgın” filan demişlerdir. “Biz bu futbol için mi buralara geldik” deyip, içten içe gülmüyorlarsa, ben bir şey bilmiyorum.

Böyle top oynayacaktınız, o kadar insanı neden oralara topladınız. Çocukken oynadığımız maçlar bile daha heyecanlıydı. Daha çekişmeliydi. Gazozuna oynardık belki ama daha çok eğlenirdik. Her iki takımı da kınıyorum. Laf yetiştirmekten, bunlar top oynamayı, top oynattırmayı unutmuş. Hiç değilse insanın taraftara, seyirciye saygısı olur. Bu kadar insan geldi. İki şut atayım, iki pas, bir orta yapayım der. Kaleye doğru düzgün şut yok. Koskoca Galatasaray, korner atmadan maçı tamamladı. Fener takımı, kış güneşi gibi… Güneş var ama soğuk, ısıtmıyor. Seviyorum diyor ama hissettirmiyor. Sen nasıl şampiyonluğu kazanacaksın, nasıl şampiyon olmayı istiyorsun.

Olmayın kardeşim, olmayın. İkiniz de şampiyon filan olmayın. Ama suç sadece sizde de değil. Diğer takımlarda da suç var. İki takımı zirvede, kafa kafaya bırakmayacaktınız. Mazlum Anadolu takımlarına mı gücünüz yetiyor. İnsanlar sizden futbol bekliyor. Taktiğiniz batsın. Futboldan soğuttunuz insanları… Bir sezon boyunca insanlar, Galatasaray-Fenerbahçe müsabakasını bekliyor. Bu mu beklentileri karşılamak?

Bu futbolla şampiyonluk kupasını alırken, adamın eli titrer. Bir de devre arasında filan transfer yaptınız. Bu oyun için miydi her şey? Futbol böyle bir şey değil efendiler… Çoluk çocuk izliyor, futbolcu adayları izliyor. Siz onlara futbolun, nasıl oynanmadığını göstermek için mi varsınız.

Maçtan sonra bir de birbirinize laf yetiştiriyorsunuz. Ne oynadınız da neyi konuşuyorsunuz. Üzerinizde Metin Oktay’ın, Can Bartu’nun, Hagi’nin, Alex’in ve daha nice onurlu futbolcuların şanlı forması var. Resim çektirmek için mi giydiniz o formaları… Sıkılmadınız mı? Gerçekten yoruldunuz mu? Bu gün rahat uyuyabilecek misiniz? Kısacası, antin kuntin bir maç oldu. O soğukta gelen taraftara, ekranları başında olan seyircilere üzüldüm. Futbol, bu maçı izledikten sonra o kadar boş geliyor ki; kandırıldığımı, aldatıldığımı düşünüyorum. Kimsenin buna hakkı yoktu. İnsanımıza da reva değil.

Hafta bitti. Bodrumspor, cuma günü oynadığı maçta, ağır favori olduğu maçı, Hatayspor karşısında 1-0 da olsa, kazanmayı bildi. Aynı saatte Beşiktaş, Eyüpspor’a karşı oynadığı müsabakayı 3-1 kazanarak, taraftarına umut verse de çok geç kaldı. Eyüpspor, Ahmet Kutucu’yu, Galatasaray’a verdikten sonra, sanki takımın kimyası değişti. Aşağı doğru ivmelenmeye başladı.

Cuma günü üç müsabaka vardı. Günün ilk maçında, Sivasspor, Konyaspor ile 1-1 beraber kaldı. Bu soğukta, bu karda kışta anca bu kadar olur. İki takımda aldıkları puana sevinmişlerdir. Antalya’da cumartesi günü, çok rüzgâr vardı. Bu rüzgâra, Antalyaspor’un rüzgârı da eklenince, Kasımpaşa 2-1 yenilmekten kurtulamadı. Kasımpaşa böyle top oynarsa, haftaya Galatasaray hortumuna yakalanabilir. Hortum derken, iki arada bir derede, Borsa İstanbul’da bir akşam vakti, vatandaşın parası hortumlanıp buhar oldu. Günün son maçında, Karadeniz derbisi vardı. Samsunspor, ilk yarısını 2-0 önde kapattığı mücadeleyi, çay keyfine çevirmeyi düşünürken, tüm demliği bir anda üzerine döktü. Ç.Rizespor’a 3-2 yenildi. Samsunspor’un, ilk yarısını galip ya da mağlup kapatıp, ikinci yarı tersine olan çokça maçı oldu. İddialı takipçilerim için dikkat diyorum.

Pazar günü oynanan maçlarda ise; Kayserispor, bana göre sürpriz bir şekilde, Göztepe’yi 1-0 yenmeyi başardı. Göztepe’ye iklim sert geldi sanki… Alanyaspor ise ilk yarısını 2-0 mağlup kapattığı Adanademirspor karşısında, müsabakayı 3-2 kazandı. Adanademirspor’ın da ilk yarısını önde kapatıp, ikinci yarı mağlup olduğu maçlar da fazla olmaya başladı. Bunu bu hafta Bodrumspor, karşısında tekrarlayabilir. Günün son maçında Trabzonspor, konuk ettiği Gaziantepspor’u takaya bindirip, 3 tur attırayım, akşama da Antep fıstıklı hamsi yaparım derken, az daha Karadeniz’de gemileri batırıyordu. Trabzonspor 3-0 öne geçtiği maçı, 3-2 kazandı.

Memleket yine yangın yeri… Yine kayyımlar atanıyor. İçeri yeni insanlar alınıp, yeni hapishaneler yapılıyor. İmamoğlu’nun kendi halinde bir yaşamı varken, Cumhurbaşkanlığına aday olacak diye, toplam 25-30 yılla filan yargılanıyor ki; sabah kalkınca ya da akşama kadar bu rakam artabilir. Bu hafta da diplomalar savaşı, pardon diplomasızlıklar savaşı vardı. Diplomalar bulunursa çekilecek. Bu ülkede artık yaşadığını ispat etmek bile zor…

Zamlar dur durak bilmiyor. Emekliye verilecek bayram sadakası tartışılıyor. Emekli; “ağam bir pazar parası atar mı” boyutunda… Maydanoz dönere de kayyım atandı. Zaten milletin döner filan da yediği yoktu. Arkasında da bir zaman her şeye maydanoz olan FETÖ çıktı. Dönerse senindir, dönmezse FETÖ’nün artık… AKP kongresi de vardı bir de… Bir dönem AKP’ye muhalif olan, geneli İyi Partili milletvekilleri, sanki babasının oyunu almış gibi gerine gerine, AKP rozetini taktılar. İdealler, duruş, siyasi görüş filan hak getire…

Anlayacağınız dağ fare doğururken, Türkiye gündemi antin kuntin…