Muharrem Karanfilci yazdı…
Avrupa kupalarında tek temsilcimiz olan Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi ilk maçında, rakibi Glasgow Rangers’a Kadıköy’de 3-1 yenildi. Tur ümitleri gelecek hafta oynanacak son maça kaldı.
Tüm futbol otoriteleri tarafından Fenerbahçe, maçın favorisi olarak gösteriliyordu. Ancak şu gerçek ki hiçbir futbol maçı oynamadan kazanılmaz. Bu maçta da öyle oldu. Maçı daha iyi oynayan İskoç ekibi, daha iyi bir futbol oynayarak kazanmayı başardı.
Buraya kadar her şey tamam… Futbolun içinde elbette kazanmakta var, kaybetmekte… Futbolda üç ana unsur vardır. Teknik, taktik ve kondisyon… Elindeki oyuncuları da buna göre hazırlarsın ve oynayacağın oyunu buna göre kurgularsın.
Ada futboluna çok da uzak olmayan Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, elbette dersine çalışmıştır. Ancak ders çalışmak, illa sınavda doğru not alacağın anlamını taşımaz. Sınavda mutlak başarılı olman için geçerli bir not almak da gerekir. Jose Mourinho, eğer bu maçı bir sınav gibi görmüş ise bu sınavdan kalmıştır.
İki takımı değerlendirdiğimizde, oyuncu kalitesi açısından açık ara Fenerbahçe diyebiliriz. Bunun elbette Rangers’ın kendi ligindeki performansı da etkili olmuştur. Rangers takımı; dinamik, çok koşan, özellikle geçiş oyunlarını çok oynayabilen bir takım… Özellikle kendi alanında bekleyip, çabuk hücuma çıkabilen ve sonuç alabilen bir kurgusu var.
Fenerbahçe’nin bu analizi yapmaması ve buna yönelik tedbirler almaması imkânsızdı. Elbette maç içi şanssızlar da yaşadı. Mourinho da bu analizleri yaptıktan sonra, eminim ki maçı kazanacağına çok emindi. Realite de Fenerbahçe bu takımı, dengeli bir oyunla her yerde yener. Kadıköy’de 3-1 yenilmesine rağmen, orada yenip, eleyebilir de…
Ancak yazının başında söylediğim gibi takımın doğru kurgulanıp, doğru yönetilmesi gerekir. Fenerbahçe ilk maçın tamamını neredeyse, ikinci maçın, son 10 dakikası gibi oynadı. Fenerbahçe hiç gereksiz sürekli risk alarak, rakibinin üzerine gitti. Hızlı geçiş oyunları ile de golleri yedi. Fenerbahçe’de özellikle orta sahada Fred’in eksikliği, oyun kurulumunu olumsuz yönde etkiledi. Defanstan top çıkarırken bu iş Szymanski’ye kalınca, kaptırılan topla ilk golü 6. dakikada, teknolojik bir şekilde yedi. Aslında yenilen golün şekli itibari ile de maç şansının, yanında olmayacağı belli oldu. Sonra Çağlar’ın sakatlanarak oyundan çıkışı da tuzu biberi oldu. İşte korku filmi de bundan sonra başladı. Adrenalin dolu bir maç izlemeye başladık.
Sonra oyuncu değişiklikleri başladı. Her oyuncu değiştiğinde alınan risk biraz daha arttı. Korku filmlerinde klasik bir sahne vardır. Birçok kablo vardır ve zaman dardır. Siz doğru kabloyu keserseniz, dünya kurtulacaktır. Eliniz bir bu kabloya, bir o kabloya uzanır. İşte Fenerbahçe, her yaptığı değişiklikte o doğru kabloyu, bu maç özelinde bulamamıştır. Her değişiklik Fenerbahçe’yi biraz daha yenilebilir hale getirmiştir. Bunun tek sorumlusu da elbette Jose Mourinho’dur.
Hâlbuki takımı bu kadar yenilebilir hale getirmeye gerek yoktu. Bu maçın rövanşı da var. Daha dengeli bir oyun benimsenebilirdi. Geçiş oyunlarını engelleyebilecek, kontratakların önüne geçebilecek, orta sahaya takviye yapılabilirdi. Amrabat, orta sahada tek başına bırakılarak, risk yükseltildi. Her top pozisyon olmaya başladı.
At yarışları ile ilgilenenler bilirler. At sahibine para lazım olduğunda ya da kuvvetli bir rakibi ile yarış koşacakları zaman, ahırda ne kadar at varsa, eküri olarak yarışa sokarlar. Buna ahırı boşaltmak da denir. Mourinho, Fenerbahçe yedek kulübesinde ne kadar hücum oyuncusu varsa, sahaya attı. Elbette bunları da yapabilirsiniz. Ancak bu doğru zaman değildi.
Bu maçın rövanşı da var. Fenerbahçe, doğru bir oyunla, bu takımı orada da yenebilir. Her şey bitmeden, hiçbir şey bitmez. Umudumuz var ama artık biraz daha uzakta…
Fenerbahçe’ye ikinci maçta başarılar dilerim.
Adamlar 11 kişi ile müdafa yaptılar ve sadece 4 kişi ile hücuma çıktılar.Fener ne yaptı algülüm vergülüm paslaşmaları ile hiçbirşey.Böyle genç ve hücuma hızlı çıkan takıma karşı senin böyle futbol-
cun varmı yok.Szymanski dökülüyor ama 11 de Dzeko olmuş 39 11 de bu sonuçta normal.Orada Fene-
rin şansı yok gibi.