Muharrem Karanfilci yazdı…
Milli maçlara verilecek ara öncesi, haftanın maçları, pazar günü oynanan maçlarla tamamlandı. Nihayete ermeye on hafta kaldı. Lider Galatasaray, cuma günü oynadığı Antalyaspor maçını 4-0 kazanarak, şampiyonluk yolunda önemli bir engeli geçmiş oldu. Bu mevsimde Antalya sokakları portakal çiçeği kokar. İnsanın üstüne siner. Mest eder adamı… Büyülenir, kendinden geçer insan… Anlaşılan Antalyaspor da bundan nasibini almış. Büyülenmiş gibi sadece Galatasaray’ı izledi. Hiçbir varlık gösteremedi.
Ligler on hafta sonra nihayete erecek belki ama milletin çektiği ekonomik sıkıntı, yokluk, yoksulluk ne zaman bitecek Allah bilir. Market kapılarında uzayan kuyruklar, sosyalizasyonların çıkmaz sokakları mı? Yoksa denizlerimizi dolduran kanalizasyonların müsilajları mı? Önümüzdeki bayramda, bayramlaşacağımız sefalet ve sıkıntılar mı olacak sadece…
Cumartesi günü dört müsabaka vardı. Ligin başarılı ekiplerinden Gaziantepspor, konuk ettiği Kayserispor’u 1-0 yenerek, çıkışını sürdürdü. Kasımpaşa ise Alanyaspor’u 2-1 yendi. Günün akşamında ilginç maçlar vardı. Trabzonspor, hafta içi al Tekke’yi ver Güneş’i diyerek, teknik direktör değişimine gitti. Takımın başına Fatih Tekke’yi getirdi. Uzun da bir sözleşme imzaladılar. Bunun anlamı yeniden yapılanma gibi algılanabilir. Trabzonspor aldığı bu gazla, bu yıl ilk defa deplasman galibiyetini alarak, Başakşehir’i 3-0 yenmeyi başardı. Aynı saatte oynanan bir diğer maçta, tarihin en saçma sezonunu geçiren Beşiktaş oynadı. Sen Atlehtic Bilboa’yı yen, gel burada 9 kişi kalan Konyaspor’a gol atamadan maçı bitir. Deplasmanda Konyaspor’a 1-0 yenildi. Elbette yenilebilirsiniz. Bundan daha doğal bir sonuç olamaz. Ancak Konyaspor 20. dakikada 10 kişi, ikinci yarının başında da 9 kişi kaldı. Maçı bizim kuzenlerle izliyoruz. Abi nasıl yeni teknik direktör filan diye soruyorlar. 9 kişi kalmış takıma gol atamıyorsan nasıl olacak ki… Burada temel mantık ve taktik sıkıntısı var. Rakip, defansını ceza sahası üzerine kurmuşsa ve 9 kişi kalmış ise yapacağınız işler bellidir. Oyunu kenar çizgilere taşırsınız, defans bloğunu koparır, içeriye adam sokar, orta yaparsınız. İkinci bir durumda ise ceza sahası üzerinden şut atarsınız, tehdit edersiniz ki defans öne çıkar, karşılamaya gelir. Teknik direktör bu maç özelinde bir facia olmuştur.
Maçtan sonra Beşiktaş taraftarının umutları, Çanakkale’de 57. Alayının tamamının şehit olması gibiydi. Tüm şehitlerimizin mekânı cennet olsun. Konyaspor’da, “Çanakkale Geçilmez” diyerek, müsabakayı kazanmayı bildi. Evet. Yarın 18 Mart Çanakkale Zaferi’inin yıl dönümü… “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum” diyerek, kararlılığı ve azmi ile “Anafartalar Kahramanı”, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı, özlem ve rahmetle anıyorum.
Pazar günü yine dört maç vardı. Bodrumspor, civar kıyıları, kaçak ve kanuna aykırı otel yapımlarıyla istila edilirken, HES projeleri ile dereleri, ormanları talana uğrayan Rizespor’a konuk oldu. Bodrumspor deplasmanda Ç.Rizespor’u 2-0 yenmeyi başardı. Bu hafta veryansının adı Hatayspor’du. Ligde kalma umutlarını devam ettirmeye çalışan Hatayspor, konuk ettiği Sivasspor’u 3-2 yenmeyi başardı. Sivasspor, kadim teknik direktörü Rıza Çalımbay ile tekrar sözleşme yapmışken, baharı iliklerimize kadar hissederken, “Yaren Leylek” bile dönmüşken, Mersin’de dondu kaldı.
Günün ikinci maçında Göztepe ve Eyüpspor 1-1 berabere kalarak birbirlerini üzmediler.
Bahar geldi. Kış, bahara kavuştu. Arılar çiçeklerine… Bahar Bayramı geliyor, Nevruz geliyor. Nevruz, bolluğun ve bereketin simgesi olmakla birlikte, toprağın ve milletin yeniden dirilişini simgeler… Kardeşliğin ve kader ortaklığının nişanesidir. Âdem Amca da Yaren leyleğine kavuştu. 14 yıllık süren ebedi dostluk bu yıl da geçekleşti. Aslında ne kadar da küçük şeylerden mutlu olabiliyoruz. Aslın da ne de güzel bir milletiz. O zaman bu hayvan katliamları neden? Her gün yüzlerce kedi, köpek katlediliyor. İnsanlar bu dünyayı sadece, kendilerinin yaşam alanı olduğunu düşünüyor. Bunun temelinde iki karşıt gurubu kavga ettirmenin, deneysel bir versiyonu olduğunu düşünüyorum. Toplumu kutuplaştırmanın başka bir yolu da bu olsa gerek… Demek ki neymiş mesele Yaren leylek olmakta değil, Adem kalabilmekteymiş…
Günün son maçında, hafta arasında mükemmel bir oyunla Avrupa Liginde, rakibi Glasgow Rangers’ı deplasmanda 2-0 yenen, penaltı atışlarıyla da elenen Fenerbahçe, rakibi Samsunspor ile 0-0 berabere kaldı. Şampiyonluk yarışında çok önemli bir yara aldı. Fenerbahçe’de ses var ama görüntü yok. Tıpkı Devlet Bahçeli gibi… Ameliyat olduktan sonra tek bir karede bile görülmedi. Geçmiş olsun da dedik. Geçmedi mi ki… Telefonla görüşüyor, direktifler veriyor, görüşmeler yapıyor, güzellemeler yapıyor. Eli kanlı katile “kurucu önder” yakıştırması bile yapıyor. Ses var, görüntü yok. Sahi Devlet Bahçeli nerede?
Beşik Taş gibi olurdu yüreğimize