Muharrem Karanfilci
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Manşet
  4. Hayır mıdır?

Hayır mıdır?

featured

Muharrem Karanfilci yazdı…

Olaylı bir haftayı daha geride bıraktık. Ben de çok isterdim, keyifle şurada sadece spor yazayım. Şöyle gol oldu, böyle futbol oynandı demeyi ama ne mümkün… Ülke yine istim üstünde… Ekonomik sıkıntılar, siyasi yaptırımlar, deformasyonlar filan derken, elimiz yüreğimizde geziyoruz.

Karlı ve soğuk bir haftayı geride bıraktık. İklimler de değişti derken, asıl değişen yeni yasa ile iklim kanunu oldu. Bununla ilgili olarak bugün saat 15.00’de, Ankara Ulus Anıtı’nda eylem yapılacak bilgisi, sosyal medyada dolaşır oldu. Bir yerde kanun çıkıyorsa, yasak da başlıyor demektir. Hâlbuki hazırlanan bu kanun kapsamında, eğer rahatsız olduğunuz bir konu varsa, karbon ayak izi, sera gazı, kamu spotuyla filan giderilebilir. Her şeyin kanunu mu olması gerekir? Şimdi ne olacak biliyor musunuz? Evinizde çiçek bile yetiştirirken izin almak zorunda kalacaksınız. Tarlaya öyle istediğiniz gibi ekim dikim filan olmayacak. Bu durum ülkeyi biraz daha dışarı bağımlı hale getirecek. Tarımın da anahtarını bu kanunu çıkaranların eline vermiş olacağız. Zaten çiftçinin hali içler acısı… Meyve, sebze almış başını gitmiş. Yanına yaklaşılmıyor. Kanun yapıcıların işinin, nasıl insanımıza daha ucuz ve kaliteli meyve sebze yedirmek olacağının yerine, milletin ne ektiğinin ne ürettiğinin kılıfının peşine düşmüşler.

Lider Galatasaray, bu hafta Samsun’a çıkarma yapıp, 2-0 deplasmanda kazanırken, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingini de kurtuluş savaşının ilk kıvılcımının yakıldığı yer olan, Samsun’da başlattı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a cuntacı ve mandacı diye seslenirken, Trump’a da turpun büyüğü yakıştırmasını yaptı. Artık turpla yatar, Trump’la kalkar hale geldik.

Cumartesi günü üç maç vardı. Günün ilk maçında Konyaspor, Göztepe’yi 1-0 yenerek kümede kalmak için dev bir adım attı. Göztepe’yi İzmir marşıyla evine yolladılar. Havalar soğuk olsa da Bodrumspor ve Antalyaspor lodos tadında bir müsabaka oynayarak 0-0 berabere kaldılar. Sıcak iklimlerin takımları birbirlerine soğuk rüzgâr estirmediler. Günün son maçında Beşiktaş ile Başakşehir karşılaştı. Gözaltına alınan tutsak öğrenciler, Silivri Cezaevinden çıktığı gibi nasıl okuldaki sınavlarına koştularsa, işten çıkan Beşiktaş taraftarı da maça koştu. Tribünleri neredeyse yine doldurdular. Bu yılın taraftar şampiyonu, mutlak surette Beşiktaş taraftarıdır. Sonuç? Sonuç yine hüsran oldu. Beşiktaş yine kendi evinde 2-0 yenilmekten kurtulamadı. Beşiktaş’ı iki yıldır yazıyorum. Sorun yapısal…

Pazar günü dört maç vardı. Kayserispor, konuk ettiği Kasımpaşa’yı, eksik kalmasına rağmen 1-0 yendi. Kayseri kendine yukarılarda, sucuk mangal yapacak, konforlu bir alan bulmaya çalışırken, Kasımpaşa hızla Erciyes’ten kayar gibi aşağılara doğru inmeye başladı. Aynı saatte oynanan maçta Gaziantepspor, düşmeye namzet Hatayspor ile karşılaştı. Önceki maçlarda, afiyetle yediği fıstıklı baklavanın içinden, bu sefer kabuk çıktı. Boğazına takılsa da yutmayı başardı. Maçı 2-1, zor da olsa kazanmayı bildi. Akşam seansında, iki müsabaka oynandı. Karadeniz derbisinde, demli iki bardak çay içerken, Rizespor’u 2-0 yendi. Hafta içinde de Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki DEM Partili, Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan’ı kabul etti. Demlenip, demlenmeleri konusunda herhangi bir açıklama yapılmadı. Lig ikincisi Fenerbahçe, yoğun kar yağışının olduğu Sivas’a konuk oldu. Fenerbahçe, kaliteli ayakları ile müsabakayı 3-1 kazanarak zirve takibini sürdürdü. Buraya kadar olası şeyler… Normal… Normal olmayan olay ise, Sivaslı futbolcuların maça “Doğal Olan Normal Doğum” pankartı ile çıkmasıydı. Böyle olunca ne normal, ne anormal biraz karıştı. Kardeşim sen işine baksana… Küme düşüyorsun. Düşme hattındasın… Kim normal, kim sezeryanla doğuruyor? Sana ne… Eee… Sen düşük yapıyorsun şimdi ne olacak?

Bir de bu pankartı, erkeklere taşıtıyorlar. Milletin nasıl doğuracağı, seni ne ilgilendirir. Eminim bunu taşıyan futbolcular arasında da sezeryanla doğanlar vardır. Şimdi bu futbolcular anormal mi? Bunu Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’na da sordular. Çok aydınlatıcı bir şekilde, “maça kadınlar da geliyor” dedi. Bir aydınlandık ki sormayın. “Ademoğlu” bir anda “Bilmemişoğlu” oluverdi. Birbirimize baktık. Burada da doğruyu bulamadık. Bırakın bu işleri kardeşim, bırakın. Kim nasıl istiyorsa, öyle doğursun. Ne çok bildiniz her şeyi… Bakın, ülkeyi bölmenin bir yolunu daha söyleyeyim size… “Sezeryanla doğanlar, sezeryanla doğmayanlar… Acayip bölünebiliriz. Gülmeyin… İpe sapa gelmez o kadar çok şeye bölündük ki; bu bile mantıklı gelebilir bölücülere…

Pazartesi tek maç vardı. Maç saatine kadar ligde, sadece 15 gol atılmıştı. Liglerde son haftalar yaklaştıkça, gol sayısının azalacağını daha önceki yazılarımda öngörmüştüm. Ancak bu kadar da değildi. İstatistiklerin de konuşacağı bir maç olması gerekiyordu. Beklenti, bu maçta karşılandı. Eyüpspor, Süper Ligde sürgün hayatı yaşayan ve küme düşmesi kesinleşen Adanademirspor’u 6-0 yendi.

Sürgün demişken, Türkiye’de eğitim veren ve proje okulu diye adlandırılan, özellikli liselerdeki öğretmenler, okullarından koparılarak sürgüne yollanmaya başlandı. Bu öğretmenler, bu okullara atanırken, kıdemi, doktorası ve yüksek lisans gibi özellikleri ile atanıyordu. Şu anda 2300 proje okulunda yaklaşık 100 bin idareci ve öğretmen görev yapıyor. Şimdi bu sürgüne yollanan öğretmenlerin yerine, hükümete yakın sendikaya bağlı öğretmenler atanacak. Öğretmen atanır da öğrenci alınmaz mı sizce bu liselere… Hâlbuki bu liselere, liselere giriş sınavından, yüksek puan alan öğrenciler girebiliyordu. Öğretmenleri de öyleydi. Veliler ve öğrenciler sokakta şimdi… Öğrenciler, öğretmenlerine sahip çıkıyor. Haftanın veryansını da bu hafta liseli öğrencilerimiz yaptı.

Bu arada Trump, bir anda ülkemize, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a güzellemeler dizmeye başladı. Seviyorum filan diyor. “Seviyorsa gidip, konuşacak mısınız” diye sordular, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, meclisteki grup toplantısından sonra “henüz konuşmadık”, cevabını verdi.

Bayram derseniz geçti. Bayram değil. Bitti. Bir yere bakacaksanız da illa; Filistin’e bakın. Bombalanan şehirlere, zulme, soykırıma bakın… Dolayısı ile seyran da değil.

Hayırdır…

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!